• Sonuç bulunamadı

III. Tezin İçeriği ve İzlenen Yöntem

2. BÖLÜM

2.4. FÂRÂBÎ'NİN ASTROLOJİ REDDİYESİ

2.4.13. Burçların İsimlerinden Anlam Çıkarmanın Temelsizliği

Fârâbî’ye göre burçların doğuşuyla ilgili söylenen doğruluk, eğrilik, noksanlık, yetkinlik,108 gibi ifadeler, onlar bizâtihi eğri, doğru, yetkin, eksik ve benzeri durumda oldukları için değil, bölgelerin özelliklerini belirttiği için kullanılan ifadelerdir.109 Eğer olay gerçekten öyleyse, iddia edildiği gibi onların yeryüzündeki hayvan ve bitkiler üzerinde etkili olmalarını gerektiren şey nedir? Şayet bu etkinin onların bizâtihi kendilerinden kaynaklandığı görüşü doğruysa, bu durum iç etkiden başka, nitelik türünden bir şeyin bulunmasını gerekli kılar.110

Fârâbî’ye göre astrolojinin iddiaları ile ilgili açıklamalarla yeryüzündeki olaylar arasındaki bağlantı sallantılı hatta temelsizdir. Ona göre en çok şaşılacak şey, herhangi bir bölgede Ay’ın Güneş’le insan gözü arasına girerek Güneş tutulmasına yol açması ve tam o sırada dünyada herhangi bir hükümdarın ölmesi olayıdır. Bu doğru bir yargı ve her zaman olan bir şeyse, bulut, Güneş ışığının insanlara veya herhangi bir cisme ulaşmasına engel olduğu zaman da bir hükümdarın ölmesi veya yeryüzünde önemli bir olayın meydana gelmesi gerekir. Oysa Fârâbî’ye göre akıllılar bir yana, buna deliler bile inanmaz.

Fârâbî’ye göre âlimler ve gerçeklerden haberdar olanlar, bizâtihi gök cisimlerinin herhangi bir etki ve oluşu kabul etmedikleri ve yapılarında bir farklılık bulunmadığı konusunda görüş birliğine111 varmışlardır. Öyleyse, astrologların, bazı

106 Klasik astrolojide bazı gezegenler uğurlu bazısı uğursuz kabul edilir. Döşey, Astrolojide Temel Kavramlar, ss.99-100.

107 Fârâbî, “Makale”, s. 190.

108 Kanaatimizce Fârâbî burçların doğruluk, eğrilik, noksanlık ve yetkinliği ile klasik astrolojinin gezegenlerin bulunduğu burçlara göre farklı göründükleri iddiasını reddetmektedir. Bu ifadeler günümüz astrolojisinde de geçerli olup temelde gezegenin asıl doğasını içinde bulunduğu burca göre gösterdiği iddiasına dayanmaktadır. Mesela Güneş asıl gücünü Aslan burcunda gösterirken, Venüs Başak burcunda düşüş eğilimindedir. Ptolemy, Tetrabiblos, s. 154; Aynı kavramları İbn Sînâ, burcun evi ve şerefi, düşüşü ve zararda olması kavramları ile açıklamakta ve astrologların iddialarını reddetmektedir. İbn Sînâ, “Risale fi İbtali Ahkamı'n-Nucûm”, s.19.

109 Fârâbî, “Makale”, s. 190.

110 Fârâbî, “Makale”, s. 190.

111 Gök cisimleri sıcak, soğuk, ağır ve hafif olmayan beşinci bir yapıya sahiptir. Göğü hiçbir şey delip yırtamaz. Gökte doğrusal hareket ilkesi yoktur. Göğün hareketi arzu ve öfke sonucu değildir. Fakat o maddeden soyutlanmış akli varlıklara benzemek için iştiyakla hareket eder. Fârâbî, Uyûnu'l-Mesail, s.

33. ; Bir başka eserinde de Fârâbî, "Cismani olmayan cevherlere gelince, madde ve surete özgü olan

78 gökcisimlerinin uğura, bazısının uğursuzluğa112 neden olduğu yargısında bulunmalarının sebebi ne olabilir? Eğer sebep onların renkleri, yavaş ve hızlı hareketleri ise,113 kıyasa göre bu doğru değildir. Çünkü herhangi bir nitelikten dolayı bir başkasına benzeyen her şeyin, yapısı itibariyle de o şeye benzemesi gerekmez;

benzeyenlerin birinden çıkan fiil diğerinden çıkanın aynısı olsa da bu durum değişmez.114

Fârâbî’ye göre Mars (Merih) gibi kan renginde olan her yıldızın doğuşu savaşın ve kan dökülmenin sebebi sayılmak gerekseydi,115 yeryüzünde kırmızı renkli her cismi de savaşın delili saymak gerekirdi. Çünkü yerdeki cisimler savaşa, yıldızlardan daha yakın ve daha elverişlidir. Ayrıca, hareketi daha hızlı ve daha yavaş olan her yıldızın, ihtiyaçların yavaş ve hızlı yerine gelmesinin delili sayılması gerekseydi, yeryüzündeki her yavaş ve her hızlı hareket eden cismin bu konuda daha güçlü delil sayılması gerekirdi. Zira yeryüzündeki cisimler ihtiyaçların karşılanmasında daha yakın birer malzeme durumunda olup ihtiyaçlar türünden nesnelerdir.

Fârâbî burç isimlerinden anlam çıkarmanın temelsiz olduğu kanısındadır. Bunu yaparken gök cisimlerinin yapısı ile hareketlerinin yeryüzü cisimlerinden farklı olduğu varsayımını devam ettirir. Ona göre, burçlar kuşağındaki yıldızlara bakanın gözü ne kadar kördür. Bu kişi burçların sayımının Oğlak Burcuyla başladığını görünce, onun hayvan başına, özellikle insan başına; ardından gelen Boğa Burcu'nun eksikliklerden herhangi bir şey onlarda bulunmaz. Hiç bir eksikliği bulunmayan Birinci bir yana bırakılırsa, ikinciler ve faal akılda madde ve suretten oluşan cevherlere ilişen bu ve benzeri eksiklikler bulunmaz" demektedir. Fârâbî, es-Siyaset'ul-Medeniyye, s. 44.

112 Klasik astrolojide Jupiter ve Venüs nemli ve sıcak oldukları için hayatı ve canlılığı dolayısıyla uğur getirirken, Mars ve Satürn soğuk ve kuru oldukları için bahtsızlığa sebep olurlar. James Wilson, The Tetrabiblos or Quarditepart of Ptolemy, s. 17.

113 Fârâbî göksel cisimlerin hızlı ve yavaş hareketlerinin sebebi konusunda bir başka eserinde şunları söylemektedir: “Kürelerin ve onlarda bulunan mücessem dairelerin her birinin diğerlerinin hareketinden daha hızlı veya daha yavaş kendisine mahsus bağımsız bir hareketi vardır: Mesela Satürn küresinin veya Ay küresinin hareketleri gibi. Çünkü Ay küresi Satürn küresinden daha hızlı hareket eder. Onların hareketlerindeki bu farklılık onların diğer cisimlere olan bağlantılarının sonucu değildir.

Tersine onlar bu hareketlere bizzât kendilerinden ötürü ve kendi özleri gereği sahiptirler. Eğer onların bu hareketi yavaş ise, her zaman yavaştır. Hızlı ise her zaman hızlıdır. Onlar bazen Dünya'nın etrafında hızlı hareket ederler, bazen ise yavaş. Bu Ay'ın hareketi ile karşılaştırıldığında Satürn'ün hareketinde olduğu gibi onların bir kısmının değişmeyen özü gereği yavaşlığından tamamen farklı olan bir hızlılık veya yavaşlıktır. Sonra onlar bazen altlarında bulunan bazı cisimlere yaklaşır, bazen uzaklaşırlar. Bu zıtlıklar onların ne tözlerinden, ne de tözlere yakın arazlarından ileri gelir. Bu onların, birbirlerine olan durumlarının sonucudur.” Fârâbî, es-Siyaset'ul-Medeniyye, s. 62.

114 Fârâbî, “Makale”, s.190-191.

115 Klasik astrolojide Mars gezegeni; savaşı, kavgayı, açık düşmanlıkları, askerliği, silahları, kesici aletleri, tartışma, şiddet ve cinayeti temsil eder. Yine zafer kazanmış kumandanlar, savaşçılar bu gezegenle sembolize edilir. Mars’ın eril bir doğası vardır. Sabırsızlığı ve açık düşmanlığı anlatır.

Döşey, Astrolojide Temel Kavramlar, ss.99-100.

79 boyun ve omuza işaret sayıldığına hükmeder. Nihayet Balık Burcu’na kadar sayar ve bu burcun ayaklara işaret olduğunu söyler. Keşke bu kişi gözüyle ve zayıf aklıyla bakıp düşünebilseydi, Balık Burcu2nun sondan Oğlak Burcu’na bitişik olduğunu, fakat ayaklarla başın ayrı olduğunu görür ve bunun her zaman tekrarlanan türden bir kural olmadığını bilirdi. Çünkü hayvan vücudundaki organlar doğrusal, burçların konumu ise daireseldir; oysa daireselle doğrusal arasında herhangi bir ilişki yoktur.

Fârâbî’ye göre en büyük sıkıntı bu tür eleştirileri dile getirme zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Boşa zaman harcatan bu gibi sürtüşmelerle uğraşma olmasaydı, bu konuda çok şey söyleyeceğini belirtmektedir.116

Fârâbî astrologların yıldızların hızlı ya da yavaş olması konusundaki fikirlerinin bilimsel bir temeli olmadığını söyler. Ona göre yıldızlar içinde Satürn’ün (Zuhal) en yavaş, Ay’ın en hızlı hareket ettiğini söyleyen kimse, bu görüşünü ters çevirerek niçin Satürn’ün en hızlı, Ay’ın en yavaş hareket ettiğini söylemez? Çünkü Satürn’ün dönüş mesafesi en uzun, Ay’ınki ise en kısadır.117

Ona göre, astrologların koyduğu kural uyarınca diyelim ki, Ay ve diğer yıldızlar, çeşitli olayların ve farklı durumların meydana geleceğini göstermektedir. O halde astrologlar, gizli kapaklı kalması istenen olaylara, kavuşum zamanında ulaşmamız gerektiğini niçin söylemiyorlar? Çünkü Ay’ın ışığı o sırada en az durumdadır. Onlar bilmiyorlar mı ki, o durumdaki Ay’ın ışığında bir değişme, azalma ve eksilme yoktur. Ay ışığındaki farklılık yalnız bize kıyasladır. Bizâtihi Ay’da bir değişim olmadığı sürece, onların bu iddiası dolunay (ilkdördün ve sondördün) durumundaki Ay için de geçerlidir. O halde bu değişimi gerektiren şey nedir? Ay’ın değişik konumlarının olaylar üzerinde etkili olduğunun delili nedir?118

Bilginlerin ittifakıyla, yıldızlar ve Güneş özleri itibariyle ne sıcak ne soğuk ne yaş ne kurudur.119 Öyleyse Güneş’e yaklaşan yıldızın yandığını, Güneş’in hükümdarlığının delili sayıldığını iddia eden astrologların bu görüşü ne anlama gelmektedir? İnsanların hangi mesleğe mensup olacaklarını yıldızların gösterdiği, Mesela Merkür’ün kâtiplere veya ikbal sahiplerine delil sayıldığını söyleyen astrologlar, yıldız Güneş'e yaklaştığında, niçin bu olayı hükümdara yakın olmanın

116 Fârâbî, “Makale”, ss.190-191.

117 Klasik Astronomi anlayışında merkezde sabit duran yerin etrafında en kısa yörüngeyle dönen gök cismi Ay, sarmalın en dışındaki Satürn ise en uzun yörüngeye sahiptir.

118 Fârâbî, “Makale”, ss.190-191.

119 Fârâbî, Uyûn'ul-Mesail, s. 121.

80 işareti değil de uğursuzluk saymaktadırlar.120 Fârâbî’ye göre bir kimse bütün bunların tecrübeyle sabit olduğunu sanıyorsa Astroloji konusundaki diğer iddialara yönelmeli ve onları karşılaştırmalı sonra o görüşleri ters çevirerek mevalid,121 mesail122 ve tehavil hakkında yargıda bulunmalıdır. Böyle yaptığında ulaştığı sonuçların bir kısmının doğru, bir kısmının yanlış olduğunu görecek ve bilecektir ki astrolojik bilgi zan, tahmin, iyimserlik ve aldanıştan ibarettir.123