• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde istatistiksel analizlerin ortaya çıkardığı araştırma bulguları tablolar halinde verilerek alt problemlere göre yorumlanmıştır.

Araştırma kapsamında alt problem 1; ”Beden eğitimi öğretmen adayları nasıl bir epistemolojik inanç eğitimi sergilemektedirler?”

Tablo 17. Katılımcıların Epistemolojik İnanç Ölçeğinden Aldıkları Puan Ortalamalarının Alt Boyutlara Göre Dağılımı

Epistemolojik İnanç Ölçeği Alt Boyutları N S

Öğrenmenin Çabaya Bağlı Olduğuna İnanç 254 19,46 2,61 Öğrenmenin Yeteneğe Bağlı Olduğuna İnanç 254 13,16 2,98 Tek Bir Doğrunun Var Olduğuna İnanç 254 15,48 2,44

Tablo 17 incelendiğinde, ölçeğin ilk alt boyutu olan öğrenmenin çabaya bağlı olduğuna inanç boyutunda beden eğitimi öğretmen adaylarının tümüne ait ortalama puanı ( =19,46) olarak görülmektedir. Bu puan gelişmiş inanç düzeyine karşılık gelmektedir. İkinci alt boyut olan öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna inanç boyutunda beden eğitimi öğretmen adaylarının ortalama puanı ( =13,16) olarak saptanmıştır. Buna göre öğretmen adaylarının öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna dair inançları gelişmiş düzeydedir. Diğer alt boyut olan tek bir doğrunun var olduğuna inanç boyutunda öğretmen adaylarının ortalama puanı ( =15,48)’dir. Bu puana göre de öğretmen adaylarının tek bir doğrunun var olduğuna inanç boyutunda gelişmiş bir inanç eğilimi sergiledikleri görülmektedir. Dolayısıyla beden eğitimi öğretmen adaylarının, ölçek alt boyutları incelendiğinde epistemolojik inançlarının gelişmiş düzeyde olduğu söylenebilir.

52

Alan yazın incelendiğinde, öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının incelendiği çalışmaların farklılıklar gösterdiği görülmektedir.

Kaleci (2013) matematik öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarını incelediği çalışmasında, öğrenmenin çabaya bağlı olduğuna inanç boyutunda öğretmen adaylarının gelişmiş inanç düzeyine sahip olduklarını belirtmiştir. Öğretmen adaylarının, öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna inanç boyutunda ve tek bir doğrunun var olduğuna dair inanç boyutunda ise az gelişmiş/orta düzey epistemolojik inançlara sahip olduklarını tespit etmiştir.

Bilet ve Güven (2011)’in farklı üniversitelerde öğrenim gören sınıf öğretmeni adaylarının epistemolojik inançlarını inceledikleri çalışmalarında, öğrenmenin çabaya bağlı olduğuna inanç alt boyutunda öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının gelişmiş düzeyde olduğunu belirlemişlerdir. Öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna inanç ve tek bir doğrunun var olduğuna inanç alt boyutlarında, öğretmen adaylarının epistemolojik inanç düzeyinin orta düzeyde olduğunu belirlemişlerdir.

Gürol, Altunbaş ve Karaaslan (2010) farklı bölümlerde öğrenim gören öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarını incelediği çalışmalarında, öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının orta düzeyde/az gelişmiş olduğunu belirlemişlerdir. Demir (2012) de öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının orta düzeyde/az gelişmiş olduğunu tespit etmiştir.

Biçer vd. (2013) sosyal bilgiler öğrenmen adaylarının epistemolojik inançlarını incelemişlerdir. Araştırma sonuçlarına göre; öğretmen adaylarının epistemolojik inanç düzeylerini öğrenmenin çabaya bağlı olduğuna inanç boyutunda gelişmemiş, öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna inanç ve tek bir doğrunun var olduğuna inanç boyutlarında ise az gelişmiş/orta düzey olarak saptamıştır.

Yılmaz (2014) ilk ve ortaokul öğretmen ve yöneticilerinin epistemolojik inançları ile problem çözme becerileri arasındaki ilişkiyi incelediği çalışmasında; öğretmen ve yöneticilerin epistemolojik inançlarının, öğrenmenin çabaya bağlı olduğuna dair inanç boyutu ve tek bir doğrunun var olduğuna dair inanç boyutlarında gelişmiş düzeyde olduğunu belirlemiştir. Öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna inanç boyutunda ise orta düzeyde olduğunu saptamıştır.

53

Bayrak, Çınar, Çoban ve Coşkuner (2013) beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğretmen adayları ile eğitim fakültesi öğretmen adaylarının bilimsel epistemolojik inançlarını yaş, cinsiyet ve bölüm değişkenlerine göre incelemiştir. Araştırma sonuçlarına göre, beden eğitimi öğretmen adaylarının elde ettikleri puan ortalamalarının genel olarak ölçekten alınan en yüksek puan ortalamasına yakın olduğu görülmektedir. Bu sonuca göre, öğretmen adaylarının geleneksel bilim anlayışlarının güçlü olduğu görülmektedir.

Özşaker, Canpolat ve Yıldız (2011)’ın beden eğitimi öğretmen adaylarının epistemolojik inançları ve benlik saygıları arasındaki ilişkiyi inceledikleri çalışmalarında, katılımcıların öğrenmenin çabaya olduğuna inanç boyutunda epistemolojik inançlarının gelişmiş düzeyde olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğu inanç ve tek bir doğrunun var olduğuna inanç boyutlarında ise öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının az gelişmiş/orta düzeyde olduğu görülmektedir.

Alan yazındaki çalışma sonuçlarına bakıldığında, öğretmen adaylarının epistemolojik inanç düzeylerinin farklılıklar gösterdiği görülmektedir. Bu durum öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının genellenemeyeceğini bize göstermektedir. Çünkü epistemolojik inançlar birçok farklı etmenin bir sentezi olarak var olmaktadır. Bireyin doğup büyüdüğü çevre, aile, kültürel farklılıklar ve öğrenim gördüğü alanların epistemolojik inançları etkilediği bilinmektedir. Bu yüzden araştırma sonuçlarının farklılık göstermesinin sebebinin de bu faktörler olabileceği söylenebilir.

Araştırma kapsamında alt problem 2; ”Beden eğitimi öğretmen adaylarının liderlik özellikleri hangi düzeydedir?”

Tablo 18. Katılımcıların Liderlik Yönelimleri Ölçeğinden Aldıkları Puan Ortalamalarının Alt Boyutlara Göre Dağılımı

Liderlik Yönelimleri Ölçeği Alt Boyutları N S

İnsan Kaynaklı Liderlik 254 20,32 2,67

Yapısal Liderlik 254 19,88 2,86

Politik Liderlik 254 18,90 2,89

Sembolik Liderlik 254 19,25 3,15

Tablo 18 incelendiğinde, ölçeğin ilk alt boyutu olan insan kaynaklı liderlik boyutunda beden eğitimi öğretmen adaylarının tümüne ait ortalama puanı ( =20,32)’dir. Bu puan dört kademeli puanlamada yüksek olarak adlandırılan üçüncü kademeye denk gelmektedir.

54

İkinci alt boyut olan yapısal liderlik boyutunda öğretmen adaylarının ortalama puanı ( 19,88) olarak hesaplanmıştır. Buna göre öğretmen adaylarının bu boyuta ait derecelendirilmesi ikinci kademe olan ortalama düzeydedir. Üçüncü alt boyut olan politik liderlik boyutunda öğretmen adaylarının ortalama puanı ( 18,90)’dır. Bu puan sonucunda öğretmen adaylarının politik liderlik özellikleri ortalama düzeydedir. Son olarak ise sembolik liderlik boyutu incelendiğinde öğretmen adaylarının ortalama puanının ( 19,25) olduğu görülmektedir ve yine ortalama düzeye denk gelmektedir. Dolayısı ile beden eğitimi öğretmen adalarının liderlik özelliklerinin ortalama düzeyde olduğu söylenebilir.

Beden eğitimi öğretmen adaylarının liderlik yönelimi ölçeğinden aldıkları puanlar incelendiğinde, insan kaynaklı liderlik özelliklerinin ( =20,32) daha gelişmiş olduğu ve bu özellikleri daha sık sergiledikleri söylenebilir. Bu durumda öğretmen adaylarının; çevresinde bulunanları destekleyen, onlarla ilgilenen, yeni fikirlere açık olan ve katılımcı yönetimi destekleyen bireyler oldukları ifade edilebilir. Alan yazına bakıldığında araştırma sonuçları ile paralellik gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Arslan ve Uslu (2014) öğretmen adaylarının liderlik özelliklerini inceledikleri çalışmalarında, katılımcıların ölçek alt boyutlarından aldıkları ortalama puanlara göre insan kaynaklı liderlik özelliklerinin ön plana çıktığı görülmektedir. Özkan (2012) üniversitede hemşirelik bölümünde öğrenim gören adaylarla gerçekleştirdiği çalışmasında, ölçek alt boyutlarından alınan en yüksek ortalama puanın insan kaynaklı liderlik alt boyutundan alındığını belirlemiştir. Efekan (2007) Kara Harp Okulu öğrencilerinin liderlik özelliklerini incelediği çalışmasında, insan kaynaklı liderlik özelliklerinin gelişmiş düzeyde olduğunu saptamıştır. Semiz (2011) ortaöğretim öğrencilerinin liderlik özelliklerini belirlemiştir. Bu çalışmada da öğrencilerin insan kaynaklı liderlik özelliklerinin diğer liderlik özelliklerine göre daha gelişmiş olduğu belirlenmiştir. Durmuş (2011) ilköğretim ve lise öğrencilerinin liderlik özelliklerini belirlediği çalışmasında, katılımcıların insan kaynaklı liderlik özelliklerinin daha gelişmiş olduğunu belirlemiştir. Ayrıca, ilköğretim öğrencilerinin liderlik özelliklerinin lise öğrencilerine göre daha gelişmiş olduğu saptanmıştır.

Alan yazında liderlik özellikleri ile ilgili çalışmalar incelendiğinde, çalışma grubu ayırt etmeksizin insan kaynaklı liderlik özelliklerinin diğer liderlik özelliklerinden daha gelişmiş olduğu görülmektedir. Bunun sebebinin ise, ülkemizin kültürel yapısından kaynaklı olarak

55

karşılaşılan sorunların genellikle bireysel ilişkiler yoluyla çözümleme yoluna gidilmesi ve bu öncelikle davranışların belirli yönde gelişim göstererek topluma yansıması olabilir. Araştırma kapsamında alt problem 3a; ” Beden eğitimi öğretmen adaylarının epistemolojik inançları cinsiyet değişkenine göre farklılık göstermekte midir?”

Tablo 19. Katılımcıların Epistemolojik İnanç Ölçeği Puanlarının Cinsiyete Göre T-Testi Sonuçları

Cinsiyet N S sd t p

Kadın 119 3,44 .29 252 1.90 .058

Erkek 135 3,36 .38

Toplam 254

Kadın beden eğitimi öğretmen adaylarının epistemolojik inanç ölçeğinden aldıkları ortalama puan ( =3,44), erkek beden eğitimi öğretmen adaylarının ortalama puanı ( =3,36)’dır. Bu sonuca göre erkek beden eğitimi öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının bayan öğretmen adaylarına göre daha gelişmiş olduğu söylenebilir. Fakat analiz sonuçları, beden eğitimi öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının cinsiyete göre anlamlı bir farklılık ifade etmediğini göstermektedir, t(252)=1,90, p>.05.

Epistemolojik inançları inceleyen çalışmaların genelinde cinsiyet değişkenin bu inançlar üzerinde farklılık yaratıp yaratmadığı ele alınmıştır. Alan yazında çalışma bulgularını destekleyen çalışmalar mevcuttur. Araştırma bulguları, Kazu ve Erten (2015)’in öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarını incelediği çalışmasıyla paralellik göstermektedir. Bu çalışmanın sonuçları, öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının cinsiyet değişkenine göre bir farklılık göstermediğini belirtmektedir. Demir (2012) ilköğretim bölümü öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarını incelediğinde, epistemolojik inançların cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmadığını tespit etmiştir. Karabulut ve Ulucan (2012) beden eğitimi öğretmen adaylarının cinsiyet değişkenine göre epistemolojik inançların anlamlı düzeyde farklılaşmadığını saptamıştır. Sapancı (2012) öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının cinsiyete göre anlamlı bir farklılık göstermediğini saptamıştır. Izgar ve Dilmaç (2008) da öğretmenlerin epistemolojik inançları ile cinsiyet arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığını ifade etmiştir. Biçer vd. (2013) öğretmen adaylarının benimsedikleri epistemolojik inançlarının cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermediğini belirlemişlerdir. Çoban, Ateş ve Şengören (2011) fizik öğretmen

56

adaylarının epistemolojik inançlarını inceledikleri çalışmalarında, epistemolojik inançlar ile cinsiyet arasında anlamlı bir farklılık bulamamışlardır. Eren (2007) üniversite öğrencilerinin epistemolojik inançlarını incelediği çalışmasında cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılık bulamamıştır. İçen, İlgan ve Göker (2013) sosyal bilgiler öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarını inceledikleri çalışmalarında, öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının cinsiyet değişkenine göre farklılaşmadığını saptamışlardır. Bu çalışmalarla birlikte, Tümkaya (2012) üniversite öğrencilerin epistemolojik inançlarını incelediği çalışmasında, cinsiyete göre öğrencilerin epistemolojik inançlarının anlamlı bir şekilde değişmediğini belirlemiştir. Karhan (2007) bu sonuçlara paralel olarak ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin epistemolojik inançlarını incelediği çalışmasında, cinsiyet değişkeninin epistemolojik inançlar açısından fark yaratmadığını saptamıştır. Alan yazında farklı sonuçların olduğu da görülmektedir. Deryakulu ve Büyüköztürk (2005)’ün üniversite öğrencilerinin epistemolojik inançlarını incelediği çalışmalarında, kız öğrencilerin epistemolojik inançlarının erkeklere göre daha gelişmiş olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçları destekleyen çalışmalara bakıldığında, öğrenmenin çabaya bağlı olduğuna inanç ve öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna inanç alt boyutlarında kız öğrencilerin epistemolojik inançlarının erkek öğrencilere göre daha gelişmiş düzeyde olduğu görülmektedir. Bununla birlikte tek bir doğrunun var olduğuna inanç alt boyutunda ise anlamlı bir farklılık belirlenememiştir (Eroğlu ve Güven, 2006; Erdem, 2008). Yılmaz (2014) da öğretmen ve yöneticilerin epistemolojik inançlarının cinsiyet değişkenine göre farklılaştığını saptamıştır. Araştırma bulgularına göre; öğrenmenin çabaya bağlı olduğuna inanç ve tek bir doğrunun var olduğuna inanç boyutlarında, bayan katılımcıların erkeklerden daha gelişmiş epistemolojik inançlara sahip olduklarını saptamıştır. Öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna inanç boyutunda ise herhangi bir farklılık saptanmamıştır.

Özşaker vd. (2011)’nin beden eğitimi öğretmen adaylarının epistemolojik inançları ve benlik saygıları arasındaki ilişkiyi inceledikleri çalışmalarında ise, öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna inanç ve öğrenmenin çabaya bağlı olduğuna inanç alt boyutlarında araştırmaya katılan erkek beden eğitimi öğretmen adaylarının ortalama puanlarının bayanların ortalama puanlarından istatistiksel olarak daha yüksek olduğu görülmektedir. Bayrak vd. (2013)’nin çalışmasına göre, beden eğitimi öğretmen adaylarının cinsiyetleri ile bilimsel epistemolojik inanç düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olduğu görülmektedir.

57

Araştırma sonuçları, erkek öğretmen adaylarının inanç düzeylerinin bayanlardan yüksek olduğunu göstermektedir.

Bu çalışmada öğretmen adaylarının epistemolojik inançların, cinsiyet değişkeni ele alındığında farklılık göstermemesinin sebebinin; bayan ve erkek katılımcıların eğitim seviyelerinin aynı oluşu, alınan eğitimin benzer niteliklerde olması ve katılımcılar arasındaki kültürel özelliklerin benzer seviyelerde görülmesinin olduğu söylenebilir. Araştırma kapsamında alt problem 4a; ”Beden eğitimi öğretmen adaylarının liderlik özellikleri cinsiyet değişkenine göre farklılık göstermekte midir?”

Tablo 20. Katılımcıların Liderlik Yönelimleri Ölçeği Puanlarının Cinsiyete Göre T-Testi Sonuçları

Cinsiyet N S sd t p

Kadın 119 3,94 .49 252 .65 .51

Erkek 135 3,89 .53

Toplam 254

Kadın beden eğitimi öğretmen adaylarının liderlik özellikleri ( =3,94), erkek beden eğitimi öğretmen adaylarına ( =3,89) göre daha yüksektir. Ancak, beden eğitimi öğretmen adaylarının liderlik özelliklerinin cinsiyete göre anlamlı bir farklılık göstermediği saptanmıştır, t(252)=.65, p>.05.

Alan yazında çalışma bulguları ile paralellik gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Köleşoğlu (2009) ilköğretim öğretmenlerinin liderlik özelliklerini belirlemiştir. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, öğretmenlerin liderlik özelliklerinin cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık göstermediği söylenebilir. Çelik ve Sünbül (2008) üniversite öğrencileri üzerinde gerçekleştirdiği çalışmalarında, cinsiyet değişkeninin üniversite öğrencilerinin liderlik algılamalarında anlamlı bir farklılık yaratmadığını saptamışlardır. Özkan (2012) hemşirelik bölümünde öğrenim gören üniversite öğrencilerinin liderlik özelliklerinin cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermediğini belirlemiştir. Semiz (2011) ortaöğretim öğrencilerinin liderlik özelliklerinin cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermediğini saptamıştır.

Alan yazındaki çalışmalar arasında araştırma bulguları ile farklılaşan çalışmalar da bulunmaktadır. Özmutlu (2008) beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin liderlik

58

ve yaratıcılık özelliklerini karşılaştırdığı çalışmasında, cinsiyet değişkenine göre insan kaynaklı liderlik ve yapısal liderlik alt boyutlarında anlamlı bir farklılığın bulunmadığını belirlemiştir. Ancak, politik liderlik ve sembolik liderlik alt boyutlarında farklılıklar bulunmuştur. Bu farklılıklar; politik liderlik alt boyutunda erkek öğrencilerin lehine, sembolik liderlik alt boyutunda ise kız öğrencilerin lehinedir. Arslan ve Uslu (2014) öğretmen adaylarının liderlik özelliklerinin cinsiyet değişkeni ele alındığında, sembolik liderlik alt boyutunda anlamlı bir farklılık gösterdiğini ve kadın öğretmen adaylarının liderlik özelliklerinin erkek adaylara göre daha gelişmiş olduğunu belirlemişlerdir. Bununla birlikte diğer alt boyutlarda cinsiyet değişkeni ile liderlik özellikleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmadığını saptamışlardır. Durmuş (2011) ilköğretim ve lise öğrencilerinin liderlik özelliklerini belirlediği çalışmasında, kız öğrencilerin liderlik özelliklerinin erkek öğrencilere göre yapısal liderlik ve insan kaynaklı liderlik alt boyutlarında daha gelişmiş düzeyde olduğunu belirlemiştir. Bununla beraber, politik liderlik ve sembolik liderlik alt boyutlarında ise kız ve erkek öğrencilerin liderlik özellikleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmadığı görülmektedir. Efekan (2007) Kara Harp Okulu öğrencilerinin liderlik özelliklerini incelediği çalışmasında ise, yapısal liderlik ve sembolik liderlik alt boyutlarında erkek öğrencilerin bayan öğrencilere göre liderlik özelliklerinin daha gelişmiş olduğunu saptamıştır. İnsan kaynaklı liderlik ve politik liderlik alt boyutlarında ise cinsiyet değişkeni açısından anlamlı bir farklılık elde edilememiştir. Araştırmalar incelendiğinde cinsiyet değişkeni açısından farklı sonuçların elde edilmesi dikkat çekicidir. Sonuçların çeşitlilik göstermesinin sebebi ise, araştırmalardaki çalışma gruplarının birbirlerinden ayrışması olarak ifade edilebilir.

Araştırma kapsamında alt problem 3b; ” Beden eğitimi öğretmen adaylarının epistemolojik inançları aktif olarak sporla ilgilenip/ilgilenmeme değişkenine göre farklılık göstermekte midir?”

Tablo 21. Katılımcıların Epistemolojik İnanç Ölçeği Puanlarının Aktif Olarak Sporla İlgilenip/İlgilenmeme Durumuna Göre T-Testi Sonuçları

Sporla İlgilenme Durumu N S sd t p Aktif 115 3,42 .37 252 .84 .402 Aktif Değil 139 3,38 .31 Toplam 254

59

Aktif olarak sporla ilgilenen 115 beden eğitimi öğretmen adayının epistemolojik inançları ( =3,42), aktif olarak ilgilenmeyen 139 öğretmen adayından ( =3,38) ortalama puan olarak daha yüksek çıkmıştır. Buna göre aktif olarak sporla ilgilenen beden eğitimi öğretmen adaylarının epistemolojik inanç düzeyinin, aktif olarak sporla ilgilenmeyen öğretmen adaylarına göre daha düşük olduğu söylenebilir. Fakat, analiz sonuçları incelendiğinde, beden eğitimi öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının aktif olarak sporla ilgilenip ilgilenmeme durumuna göre anlamlı bir farklılık göstermediği görülmektedir, t(252)=.84, p>.05.

Alan yazın incelendiğinde, epistemolojik inançları konu alan ve bu değişkenin incelendiği bir çalışmaya rastlanmamıştır. Çalışma sonucuna göre epistemolojik inançlar ile ele alınan değişken arasında farklılık oluşmamasının sebebi, öğretmen adaylarının hayatlarının belli bir kısmında sporla ne düzeyde olursa olsun ilgilenmeleri ve dolayısı ile sporun kazandıracağı bakış açısını, çeşitli yetileri zaten kazanmış olmaları olabilir.

Araştırma kapsamında alt problem 4b; “Beden eğitimi öğretmen adaylarının liderlik özellikleri aktif olarak sporla ilgilenip/ilgilenmeme değişkenine göre farklılık göstermekte midir?”

Tablo 22. Katılımcıların Liderlik Yönelimleri Ölçeği Puanlarının Aktif Olarak Sporla İlgilenip/İlgilenmeme Durumuna Göre T-Testi Sonuçları

Sporla İlgilenme Durumu N S sd t p Aktif 115 3,93 .51 252 .56 .571 Aktif Değil 139 3,90 .51 Toplam 254

Aktif olarak sporla ilgilenen 115 beden eğitimi öğretmen adayının liderlik özelliklerinin ( =3,93), aktif olarak ilgilenmeyen 139 öğretmen adayına ( =3,90) göre az da olsa yüksek düzeyde olduğu ifade edilebilir. Ancak, beden eğitimi öğretmen adaylarının liderlik özellikleri aktif olarak sporla ilgilenip ilgilenmeme durumuna göre istatistiksel anlamda bir farklılık göstermemektedir, t(252)=.56, p>.05.

Alan yazındaki araştırmalar incelendiğinde, liderlik özelliklerini konu alan ve aktif olarak sporla ilgilenip ilgilenmeme durumunu değişken olarak ele alan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Çalışma sonucuna göre liderlik özellikleri ile ele alınan değişken

60

açısından farklılaşma olmamasının sebebinin, epistemolojik inançlar ile yine bu değişken arasındaki farklılık göstermemesinin sebebi ile aynı olduğu düşünülmektedir.

Araştırma kapsamında alt problem 3c;” Beden eğitimi öğretmen adaylarının epistemolojik inançları yapmış/yapmakta oldukları spor branşı değişkenine göre farklılık göstermekte midir?”

Tablo 23. Katılımcıların Epistemolojik İnanç Ölçeği Puanlarının Yapmış/Yapmakta Oldukları Spor Branşına Göre T-Testi Sonuçları

Branş N S sd t p

Takım Sporları 136 3,36 .341 252 1,80 .072

Bireysel Sporlar 118 3,44 .342

Toplam 254

Tablo 23’deki veriler incelendiğinde takım sporları yapmış/yapmakta olan 136 beden eğitimi öğretmen adayının epistemolojik inanç ölçeğinden aldıkları puan ortalamasının ( 3,36) olduğu görülmektedir. Bireysel sporları yapmış/yapmakta olan 118 öğretmen adayının epistemolojik inanç ölçeğinden aldıkları puan ortalaması ( 3,44) olarak belirlenmiştir. Buna göre takım sporları ile ilgilenen öğretmen adaylarının epistemolojik inanç düzeyinin, bireysel sporlarla ilgilenen öğretmen adaylarına göre daha gelişmiş olduğu ifade edilebilir. Ancak analiz sonuçlarına göre, beden eğitimi öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının yapmış/yapmakta oldukları spor branşına göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermediği saptanmıştır, t(252)=1,80, p>.05.

Alan yazın incelendiğinde, epistemolojik inançları konu alan ve bu değişkenin incelendiği bir çalışmaya rastlanmamıştır. Araştırma sonucuna göre; takım sporları ile ilgilenen öğretmen adayları ile bireysel sporlarla ilgilenen öğretmen adaylarının epistemolojik inanç düzeyleri arasında farklılaşma oluşmamasının sebebinin, her iki grubunda sporun temelinde olan ve spora özgü kazanımları elde etmiş olmalarından kaynaklandığı düşünülebilir.

61

Araştırma kapsamında alt problem 4c; “Beden eğitimi öğretmen adaylarının liderlik özellikleri yapmış/yapmakta oldukları spor branşı değişkenine göre farklılık göstermekte midir?”

Tablo 24. Katılımcıların Liderlik Yönelimleri Ölçeği Puanlarının Yapmış/Yapmakta Oldukları Spor Branşına Göre T-Testi Sonuçları

Branş N S sd t p

Takım Sporları 136 3,88 .52 252 1,09 .273

Bireysel Sporlar 118 3,95 .49

Toplam 254

Tablo 24’e bakıldığında, takım sporları yapmış/yapmakta olan 136 beden eğitimi öğretmen adayının liderlik yönelimleri ölçeğinden aldıkları puan ortalamasının ( 3,88) olduğu görülmektedir. Bireysel sporları yapmış/yapmakta olan 118 öğretmen adayının ise puan ortalaması ( 3,95)’dir. Tablo incelendiğinde, bireysel sporlarla ilgilenen beden eğitimi öğretmen adaylarının liderlik özelliklerinin, takım sporları ile ilgilenen öğretmen adaylarına göre daha yüksek olduğu görülebilir. Fakat analiz sonuçlarına bakıldığında, beden eğitimi öğretmen adaylarının liderlik özelliklerinin yapmış/yapmakta oldukları spor branşına göre anlamlı bir farklılık göstermediği ortaya çıkmıştır, t(252)=1,09, p>.05. Alan yazında liderlik özelliklerinin incelendiği ve ilgili değişkeni ele alan tek bir araştırmaya rastlanmıştır. Bu araştırmanın sonucu da bizim araştırma bulgularımızı destekler niteliktedir. Efekan (2007) Kara Harp Okulu öğrencilerinin liderlik özelliklerinin yapmış/yapmakta oldukları spor branşı değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılık göstermediğini saptamıştır.

Bireysel sporlar, yapıları gereğince bireyin kendi kararlarını kendilerinin aldıkları ve uyguladıkları spor branşları olarak bilinmektedirler. Takım sporları ise, takımda bulunan

Benzer Belgeler