• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde araştırmada toplanan verilerin istatistiksel analizleri sonucu elde edilen bulgulara yer verilmiştir. Araştırmada bağımsız değişkenler olarak cinsiyet, kıdem, branş ve algılanan anne-baba tutumu ele alınmıştır. Merhamet düzeyinin bu değişkenlere göre incelenmesi ile ilgili bulgulara değinilmiştir. Bu bulgularla ilgili yapılan istatistiksel analiz sonuçları tablolarda verilmiştir.

Cinsiyete Göre Öğretmenlerin Merhamet Düzeyleri

Araştırmaya katılan kadın ve erkek öğretmenlerin sayıları, merhamet ölçeğinden aldıkları puanların aritmetik ortalamaları, standart sapmaları ve ortalamalar arası farkların analizine ilişkin t değeri Tablo 2’de verilmiştir.

Tablo 2

Öğretmenlerin Cinsiyete Göre Merhamet Düzeyleri Aritmetik Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t Değeri Cinsiyet n Ort Ss t p Kadın 394 101,71 10,01 5,61 ,000*** Erkek 206 96,62 11,50 ***:p<,001

36

Tablo 2’de yer alan verilere bakıldığında, kadın öğretmenlerin merhamet düzeyi puan ortalaması 101,71 iken, erkek öğretmenlerin merhamet düzeyi puan ortalaması 96,62 olduğu görülmektedir. Bu farkın anlamlı olup olmadığı bağımsız gruplarda t testi ile analiz edildiğinde p<,001 düzeyinde anlamlı olduğu bulunmuştur (p=,000).

Buna göre, kadın öğretmenler erkek öğretmenlerden daha merhametlidir. Bu durum, kadınlara yönelik olarak, annelik gibi toplumsal davranış beklentilerinden dolayı kadınlarda merhamet duygusunun daha yüksek olmasıyla ilişkili olabilir. Dolayısıyla merhametin kadınların cinsiyet rolü özelliği olduğu söylenebilir.

Kıdeme Göre Öğretmenlerin Merhamet Düzeyleri

Araştırmaya katılan öğretmenlerin kıdemlerine göre sayıları, merhamet ölçeğinden aldıkları puanların aritmetik ortalamaları, standart sapmaları, F değeri ve Tukey testi sonuçları Tablo 3’te verilmiştir.

Tablo 3

Öğretmenlerin Kıdeme Göre Merhamet Düzeyleri Aritmetik Ortalamaları, Standart Sapmaları ve F Değeri

Kıdem n Ort Ss F p Tukey Testi Grup 1: 1-5 yıl 63 98,63 11,53 2,981 ,011* (3-6) P=,005 Grup 2: 6-10 yıl 85 99,12 10,06 Grup 3: 11-15 yıl 86 103,46 8,88 Grup 4: 16-20 yıl 128 100,39 10,52 Grup 5: 21-25 yıl 126 100,19 10,93 Grup 6: 26 ve üzeri yıl 112 97,93 11,95

*:p<,05

Tablo 3 incelendiğinde, kıdemi “1-5 yıl” olan öğretmenlerin merhamet düzeyi ortalaması 98,63; “6-10 yıl” olanların 99,12; “11-15 yıl” olanların 103,46; “16-20 yıl” olanların

37

100,39; “21-25 yıl” olanların 100,19; “26 ve üzeri yıl” olanların 97,93 olduğu görülmüştür. Ortalamalar arası farkların anlamlı olup olmadığını test etmek için yapılan tek yönlü varyans analizi sonucunda elde edilen F değeri (2,981), öğretmenlerin kıdemlerine göre merhamet düzeylerinin anlamlı olarak farklılaştığını ortaya koymuştur (p<,05). Farkların hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için yapılan Tukey testi, bu farklılığın “11-15 yıl” ve “26 ve üzeri yıl” kıdem grupları arasında olduğunu göstermiştir. Buna göre, öğretmenliğin ilk yıllarında düşük olan merhamet düzeyinin 10’lu yıllarda arttığı ancak 25 yıldan sonra düştüğü görülmektedir.

Kıdemli öğretmenlerin, yaş ve tecrübe bakımından merhamet düzeylerinin yüksek olması beklenirken, aksine diğerlerine göre düşük bulunmuştur. Bu sonuç, öğretmenlerin mesleki doyumları yıllara bağlı olarak giderek azaldığı için merhamet düzeylerinin daha düşük olduğu şeklinde yorumlanabilir. Ayrıca, öğretmenlerin diğer mesleklerde olduğu gibi çalışma sürelerine bağlı olarak yaşadıkları mesleki deformasyondan etkilendikleri tahmin edilmektedir.

38

Branşa Göre Öğretmenlerin Merhamet Düzeyleri

Araştırmaya katılan öğretmenlerin branşlarına göre sayıları, merhamet ölçeğinden aldıkları puanların aritmetik ortalamaları, standart sapmaları, F değeri ve Tukey testi sonuçları Tablo 4’te verilmiştir.

Tablo 4

Öğretmenlerin Branşa Göre Merhamet Düzeyleri Aritmetik Ortalamaları, Standart Sapmaları ve F Değeri

Branş n Ort Ss F p Tukey

Testi 1. Matematik Öğretmenleri 64 98,25 9,42 1,824 ,032* (4-10) P=,050 (5-10) P=,044 (10-14) P=,048 (10-15) P=,023 2. Fen Bilimleri Dersleri Öğrt. 81 98,39 11,36 3. Felsefe Grubu Öğretmenleri 16 99,56 13,92 4. Edebiyat Öğretmenleri 45 101,91 8,75 5. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Öğrt. 27 103,14 9,69 6. Yabancı Dil Dersleri Öğrt. 55 100,03 10,68 7. Güzel Sanatlar Dersleri Öğrt. 26 98,69 10,31 8. Beden Eğitimi Öğretmenleri 7 101,42 5,50 9. Kız Meslek Lisesi Alan Dersleri Öğrt. 25 100,00 8,84 10. Erkek Meslek Lisesi

Alan Dersleri Öğrt. 36 93,75 15,10 11. İmam Hatip Lisesi

Meslek Dersleri Öğrt. 46 99,93 10,81 12. Türkçe Öğretmenleri 22 103,13 10,23 13. Teknoloji ve Tasarım Öğrt. 13 101,61 7,90 14. Sosyal Bilgiler Dersleri Öğrt. 38 102,26 8,62 15. Sınıf Öğretmenleri 99 101,35 11,35 *:p<,05

39

Tablo 4’te öğretmenlerin branşlarına göre merhamet düzeylerine ilişkin bulgular verilmiştir. Branşı matematik olan öğretmenlerin merhamet düzeyi ortalaması 98,25; fen bilimleri dersleri öğretmenlerinin 98,39; felsefe grubu öğretmenlerinin 99,56; edebiyat öğretmenlerinin 101,91; psikolojik danışmanlık ve rehberlik öğretmenlerinin 103,14; yabancı dil dersleri öğretmenlerinin 100,03; güzel sanatlar dersleri öğretmenlerinin 98,69; beden eğitimi öğretmenlerinin 101,42; kız meslek lisesi alan dersleri öğretmenlerinin 100,00; erkek meslek lisesi alan dersleri öğretmenlerinin 93,75; imam hatip lisesi meslek dersleri öğretmenlerinin 99,93; türkçe öğretmenlerinin 103,13; teknoloji ve tasarım öğretmenlerinin 101,61; sosyal bilgiler dersleri öğretmenlerinin 102,26; sınıf öğretmenlerinin 101,35 olduğu görülmüştür. Bu farkın anlamlı olup olmadığını test etmek için yapılan tek yönlü varyans analizi sonucunda elde edilen F değeri (1,824), öğretmenlerin branşları ile merhamet düzeyleri arasında anlamlı bir faklılık olduğunu ortaya koymaktadır (p<,050). Yapılan Tukey testi, bu farklılıkların edebiyat öğretmenleri ile erkek meslek lisesi alan dersleri öğretmenleri arasında, psikolojik danışmanlık ve rehberlik öğretmenleri ile erkek meslek lisesi alan dersleri öğretmenleri arasında, erkek meslek lisesi alan dersleri öğretmenleri ile sosyal bilgiler dersleri öğretmenleri arasında, erkek meslek lisesi alan dersleri öğretmenleri ile sınıf öğretmenleri arasında olduğunu göstermektedir. Bu verilere göre, edebiyat öğretmenleri, psikolojik danışmanlık ve rehberlik öğretmenleri, sosyal bilgiler dersleri öğretmenleri ve sınıf öğretmenleri erkek meslek lisesi alan dersleri öğretmenlerinden daha merhametlidir.

Merhamet düzeyinin, öğretmenlerin branşlarına göre gösterdiği bu farklılıklar öğretmenlerin yetkin olduğu branşların gerektirdiği sosyal iletişimle ilişkili olabilir. Örneğin; erkek meslek lisesi alan derslerine giren öğretmenlerin öğrencilerin dikkatini canlı tutacak derecede öğrencilerle iletişime geçmesi yeterlidir. Ancak edebiyat dersine giren öğretmenlerin sadece öğrencilerle bu biçimde iletişime geçmesi yeterli olmayıp, edebi eserlerde bulunan sosyal ve toplumsal konuları içeriğe bağlı olarak sınıf ortamına aktarması gerekir. Bu aktarıma bağlı olarak sosyal iletişim daha yüksek düzeyde gerçekleşir. Dolayısıyla öğrencilerle oluşan iletişim, öğretmenin öğrencilere yönelik olarak gösterdiği davranışlarda, merhamet gibi duyguları yansıtmasını kolaylaştırır. Sınıf öğretmenliği, psikolojik danışmanlık ve rehberlik öğretmenliği gibi branşlardaki öğretmenlerin öğrencilerle ders dışı iletişimleri ve onların sorunlarıyla doğrudan etkileşim içinde olmaları bu farklılıkların oluşmasını açıklayan bir başka neden olabilir.

40

Algılanan Anne-Baba Tutumlarına Göre Öğretmenlerin Merhamet Düzeyleri

Araştırmaya katılan öğretmenlerin algılanan anne-baba tutumlarına göre sayıları, merhamet ölçeğinden aldıkları puanların aritmetik ortalamaları, standart sapmaları ve ortalamalar arası farkların analizine ilişkin t değeri Tablo 5 ve Tablo 6’da verilmiştir.

Tablo 5

Öğretmenlerin Algılanan Anne Tutumlarına Göre Merhamet Düzeyleri Aritmetik Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t Değeri

Algılanan Anne Tutumu Görüş n Ort Ss t p Duyarlı Evet 364 100,44 11,31 1,34 ,179 Hayır 236 99,23 9,97 Merhametli Evet 425 100,38 10,97 1,47 ,140 Hayır 175 98,95 10,38 Destekleyici Evet 324 100,65 10,46 1,68 ,092 Hayır 276 99,16 11,17 Hoşgörüsüz Evet 37 100,70 11,06 ,425 ,671 Hayır 563 99,92 10,80 Otoriter Evet 178 100,83 10,07 1,276 ,202 Hayır 422 99,60 11,10 Cezalandırıcı Evet 41 98,12 10,19 1,134 ,257 Hayır 559 100,10 10,85

Tablo 5 incelendiğinde, algılanan anne tutumlarına göre “duyarlı” nitelemesine evet diyenlerin merhamet düzeyi ortalaması 100,44 iken, hayır diyenlerin ortalamasının 99,23 olduğu görülmüştür. “Merhametli” nitelemesine evet diyenlerin merhamet düzeyi ortalaması 100,38 iken, hayır diyenlerin ortalaması 98,95 olarak bulunmuştur. “Destekleyici” nitelemesine evet diyenlerin merhamet düzeyi ortalaması 100,65 iken, hayır diyenlerin ortalaması 99,16’dır. “Hoşgörüsüz” nitelemesine evet diyenlerin merhamet

41

düzeyi ortalaması 100,70 iken, hayır diyenlerin ortalamasının 99,92 olduğu görülmüştür. “Otoriter” nitelemesine evet diyenlerin merhamet düzeyi ortalaması 100,83 iken, hayır diyenlerin ortalaması 99,60’dır. “Cezalandırıcı” nitelemesine evet diyenlerin merhamet düzeyi ortalaması 98,12 iken, hayır diyenlerin ortalaması 100,10 olarak bulunmuştur. Bu farkların anlamlı olup olmadığı bağımsız gruplarda t testi ile analiz edildiğinde elde edilen t değerleri, katılımcıların annelerinin tutumlarını algılamalarına göre merhamet düzeyleri arasında anlamlı fark olmadığını ortaya koymuştur.

Tablo 6

Öğretmenlerin Algılanan Baba Tutumlarına Göre Merhamet Düzeyleri Aritmetik Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t Değeri

Algılanan Baba Tutumu Görüş n Ort Ss t p Duyarlı Evet 320 100,80 10,76 2,02 ,044* Hayır 280 99,01 10,81 Merhametli Evet 348 100,98 10,57 2,71 ,007** Hayır 252 98,56 10,99 Destekleyici Evet 303 101,41 10,35 3,34 ,001*** Hayır 297 98,49 11,08 Hoşgörüsüz Evet 47 98,48 10,19 ,978 ,329 Hayır 553 100,09 10,86 Otoriter Evet 242 98,57 10,77 2,61 ,009** Hayır 358 100,91 10,75 Cezalandırıcı Evet 58 97,08 10,42 2,14 ,033* Hayır 542 100,27 10,81 *:p<,05, **:p<,01, ***:p<,001

42

Tablo 6’da yer alan verilere bakıldığında, algılanan baba tutumlarına göre “duyarlı” nitelemesine evet diyenlerin merhamet düzeyi ortalaması 100,80 iken, hayır diyenlerin ortalamasının 99,01 olduğu görülmüştür. Bu farkın anlamlı olup olmadığı bağımsız gruplarda t testi ile analiz edildiğinde p<,05 düzeyinde anlamlı olduğu bulunmuştur (p=,044). “Merhametli” nitelemesine evet diyenlerin merhamet düzeyi ortalaması 100,98 iken, hayır diyenlerin ortalaması 98,56 olarak bulunmuştur. Bu farkın anlamlı olup olmadığı bağımsız gruplarda t testi ile analiz edildiğinde p<,01 düzeyinde anlamlı olduğu bulunmuştur (p=,007). “Destekleyici” nitelemesine evet diyenlerin merhamet düzeyi ortalaması 101,41 iken, hayır diyenlerin ortalaması 98,49’dur. Bu farkın anlamlı olup olmadığı bağımsız gruplarda t testi ile analiz edildiğinde p<,001 düzeyinde anlamlı olduğu bulunmuştur (p=,001). “Hoşgörüsüz” nitelemesine evet diyenlerin merhamet düzeyi ortalaması 98,48 iken, hayır diyenlerin ortalamasının 100,09 olduğu görülmüştür. Bu farkın anlamlı olup olmadığı bağımsız gruplarda t testi ile analiz edildiğinde, anlamlı fark bulunmamıştır. “Otoriter” nitelemesine evet diyenlerin merhamet düzeyi ortalaması 98,57 iken, hayır diyenlerin ortalaması 100,91’dir. Bu farkın anlamlı olup olmadığı bağımsız gruplarda t testi ile analiz edildiğinde p<,01 düzeyinde anlamlı olduğu bulunmuştur (p=,009). “Cezalandırıcı” nitelemesine evet diyenlerin merhamet düzeyi ortalaması 97,08 iken, hayır diyenlerin ortalaması 100,27 olarak bulunmuştur. Bu farkın anlamlı olup olmadığı bağımsız gruplarda t testi ile analiz edildiğinde p<,05 düzeyinde anlamlı olduğu bulunmuştur (p=,033).

Bu verilere göre, babasını duyarlı olarak algılayan öğretmenlerin merhamet düzeyi, duyarlı olarak algılamayanlara göre daha yüksektir. Ortaya çıkan bu sonucun, duyarlılık ile merhamet arasındaki bağdan kaynaklandığı düşünülmektedir. Duyarlı bireyler, karşısındaki bireylere olan davranışlarında hassasiyet gösterirler, onların hissettiklerini anlamaya çalışırlar, onların iyi olmasını önemserler. Merhamet duygusu da karşısındakini anlamaya çalışmayı ve onun iyi olmasını önemsemeyi içerir. Duyarlılık ve merhamet arasındaki bu paralellik nedeniyle, babasını duyarlı olarak algılayan bireylerin, babasını rol model alarak çevresindekilere duyarlı olarak yaklaştıkları ve merhametli davrandıkları düşünülmektedir.

Araştırmada babasını merhametli olarak algılayan öğretmenlerin merhamet düzeyi ile merhametli olarak algılamayan öğretmenlerin merhamet düzeyi arasındaki fark incelenmiş ve babasını merhametli olarak algılayanlar ile merhametli olarak algılamayanlar arasında

43

anlamlı fark bulunmuştur. Buna göre, babasını merhametli olarak algılayan öğretmenlerin merhamet düzeyi, merhametli olarak algılamayan öğretmenlerin merhamet düzeyinden daha yüksektir. Babasının merhametli olduğunu düşünen bireyler bu kanıya babalarının merhametli davranışlarını gözlemleyerek varmışlardır. Babalarının merhametli davranışlarını çocukluk döneminden itibaren gözlemleyen bireyler babalarının bu merhametli davranışlarını taklit ederler. Bu davranışların doğru olduğunu kabul ederler ve bilinçli olarak yapmaya başlarlar. Böylece ilk etapta sadece babayı taklit etmek amacıyla yapılan merhametli davranışlar zamanla kişiliğin bir parçası haline gelir. Babasını merhametli olarak algılayan öğretmenlerin merhamet düzeyinin yüksek olmasının bu duruma bağlı olduğu düşünülmektedir.

Bulgulara göre, babasını destekleyici olarak algılayan öğretmenlerin merhamet düzeyi, destekleyici olarak algılamayanlara göre daha yüksektir. Destekleyici bir tutuma sahip olan ebeveynler, hoşgörülü ve merhametli davranırlar, çocuklarının hata ile sonuçlanan davranışlarında hatalarını düzeltmelerinde onlara yardımcı olurlar ve başarılarında onları takdir ederler. Bu destekleyici tutumla yetişen bireyler, bu tutumu çevresindeki insanlara yansıtırlar. Babasını destekleyici olarak algılayan öğretmenlerin merhamet düzeyinin yüksek olmasının bu durumla ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Elde edilen değerler, babasını hoşgörüsüz olarak algılayan öğretmenler ile hoşgörüsüz olarak algılamayan öğretmenler arasında merhamet düzeyi bakımından anlamlı bir fark olmadığını göstermektedir.

Verilere göre babasını otoriter olarak algılayan öğretmenlerin merhamet düzeyi, otoriter olarak algılamayanlara göre daha düşüktür. Bu sonucun nedeninin, otoriter ebeveynlerin çocuğu yetiştirme biçimi olduğu düşünülmektedir. Otoriter ebeveynler katı, sert, kontrolcü ve kuralcı davranırlar. Bu durum, böyle ebeveynler tarafından yetiştirilmiş bireylerin çevresindekilere karşı öfkeli ve merhametsiz davranabilen bireyler olmasıyla sonuçlanabilir. Babasını otoriter olarak algılayan öğretmenlerin merhamet düzeylerinin düşük olmasının buna bağlı olduğu düşünülmektedir.

Araştırma sonucunda babasını cezalandırıcı olarak algılayan öğretmenler ile cezalandırıcı olarak algılamayan öğretmenlerin merhamet düzeyleri arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Buna göre babasını cezalandırıcı olarak algılayan öğretmenlerin merhamet düzeyi daha düşüktür. Cezalandırılan insanlar ceza veren kişiye karşı öfke duyarlar. Bu öfke zamanla kin ve nefret duygularına dönüşür. Kin ve nefret duyguları zamanla sadece

44

ceza veren kişiye karşı değil, bireye küçük ya da büyük zarar veren kişilere karşı da hissedilmeye başlar. Bu durumun da bireylerin merhamet düzeylerinin düşük olmasına neden olduğu düşünülmektedir.

45

BÖLÜM 5

Benzer Belgeler