• Sonuç bulunamadı

Buğra (Erkek Deve) Buğur (Erkek Deve)

1.1.2. Deve (Köşek, Torum, Maya)

1.1.2.2. Buğra (Erkek Deve) Buğur (Erkek Deve)

Buğra; “erkek deve, iki hörgüçlü, buğur” anlamlarına gelmektedir.85

Dede Korkut Hikāyeleri’nde buğra erkek deve anlamında olup, 23 kere geçmektedir. Bunların 22’si gerçek anlamda kullanılırken, 1’i mecaz anlamda kullanılmıştır. Buğur sözcüğü ise 1 kere geçmektedir ve gerçek anlamdadır. Buğra ve buğur ikisi de erkek deve anlamında olup kelime toplam 24 kere geçmektedir.

Clauson, sözcüğü Eski Türkçe ʺbuğraʺ olarak verir ʺbir deve aygırıʺ (a camel

stallion) olarak anlamlandırır.86 Tietze, sözcüğü Eski Osmanlıca buğra ʻerkek deveʼ

olarak ifade eder.87 Kaçalin, sözcüğün ˝< buğur+a˝ şeklinde olup -u sesinin düştüğünü

gösterir ve kelimenin damızlık erkek deve anlamına geldiğini ifade eder.88

Gülensoy, kelimeyi ʻerkek deveʼ olarak ifade eder ve Orta Türkçede buġra olarak kullanıldığını belirtir.

Gökyay, buğra için, ˝Buğra deve aygırıdır. Kimi yerde bir ikileme olarak, erkek anlamına gelen ˝ner˝ ile birlikte buğra ner diye geçmekteyse de bu bir bakıma Orta

85

TDK, Türkçe Sözlük, Ankara, 2011, s. 404.

86 Sir Gerard Clauson, An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Oxford University Press, Oxford, 1972, s. 317.

87 Andreas Tietze, Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugati, Ankara, 2016, C. I, s. 797. 88

Asya’da az bulunan ˝tek hörgüçlü deve˝ye verilen ad olsa gerek˝ ifadesini kullanır.89

Dede Korkut Hikâyeleri’nde buğra da bir güç unsuru olarak yer almıştır. Kanlı Koca Oğlu Kan Turalı Destanı’nda Kan Turalı, aslan ve boğanın yanında erkek deve ile de mücadele etmek durumunda kalmıştır.

Buğur sözcüğü ˝buğra˝ demektir.90

Tietze buğur sözcüğünü bohur, puhur olarak da ifade edip ʻerkek deveʼ anlamını verir. Ayrıca Clauson’un buğur sözcüğünün buğra

ile aynı manada olduğunu ifade ettiğini belirtir.91

Eren, buğur sözcüğünü ˝damızlık erkek deve˝ olarak tanımlar. Eski sözlüklerde buğur (ve puğur) biçiminin kullanıldığını, Anadolu ağızlarında puğur (ve puhur) olarak da geçtiğini ve dilimizde buğra biçiminin de kullanıldığını ifade eder. Eski Türkçeden beri buğra olarak kullanıldığını belirterek Kâşgarlı Mahmud’a göre, Orta Türkçede buğranın ʻdeve aygırıʼ olarak geçip Eski

Kıpçakçada da buğra ʻerkek deveʼ olarak kullanılmış olduğunu söyler.92

Çoruhlu’nun belirttiğine göre, Altaylı kamlar tarafından, savaş ilahı kırmızı yularlı erkek deve sırtında çağrılır. Buğra, savaşı ve dolayısıyla da alplığı sembolize etmektedir.93

Buğra sözcüğü, hikâyelerde isim çekim eklerinden iyelik eki ve hâl ekleri ile kullanılmış olup, tamlama ekleri ile de yer almıştır.

İyelik Ekleri:

3. tekil şahıs iyelik eki: 2 kez yer almıştır. buğra+sı (1.91.), kaytabanuñ buğra+sı (10.141.)

Hâl Eki:

Yalın hâl: 17 kez yer almıştır. buğra. (1.5., 1.74., 1.81., 3.233., 3.249., 3.259., 4.209., 5.131., 6.35., 6.236., 6.243., 6.465., 8.287., 10.108., 10.285., 12.43.)

Tamlayan durum eki /+In, +nIn/: 2 kez yer almıştır. kara buğra+nuñ (6.37., 6.89.)

89 Orhan Şaik Gökyay, Dedem Korkudun Kitabı, İstanbul, 2006, s. 1157. 90 TDK, Türkçe Sözlük, Ankara, 2011, s. 405.

91 Andreas Tietze, Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugati, Ankara, 2016, C. I, s. 797; Ayrıntılı bilgi için bk. Sir Gerard Clauson, An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Oxford University Press, Oxford, 1972, s. 318.

92 Hasan Eren, Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü, Ankara, 1999, s. 62, 63.

93 Ceyda Adıyaman, Kutadgu Bilig’in Adbilim Bakımından İncelenmesi, (Basılmamış Doktora Tezi), Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Denizli, 2018, s.765.

Belirtme durum eki /+I/: 1 kez yer almıştır. buğra+y+ı (1.92.) Ayrılma durum eki /+DAn/: 1 kez yer almıştır. buğra+dan (6.262.) Tamlama Ekleri:

Tamlayan Eki: 2 kez yer almıştır. buğra+nuñ yüzin (6.37.), buğra+nuñ göksi (6.89.)

Buğur sözcüğü, hikâyelerde isim çekim eklerinden hâl durum eki ile çekimlenmiştir.

Yalın hâl: 1 kez yer almıştır. buğur. (M.67.)

Biz burada Dede Korkut Hikāyeleri’nde kelimenin geçtiği 5 cümleyi ele alacağız.

Dirse Han Oğlu Buğaç Han Destanı;

1. Gine ṭoy idip atdan aygır deveden buğra ḳoyundan ḳoç ḳırdırmuş-idi. (Ergin, 1994: 78)

[Gene ziyafet tertip edip attan aygır, deveden erkek deve, koyundan koç kestirmişti. (Ergin, 2009: 21)]

Cümleye baktığımız zaman Oğuz beylerinin bir ziyafet tertip ettiğini görüyoruz. Bu cümle hikâyelerin çoğunda karşımıza çıkmaktadır. Yeme içme, ziyafet tertip etme Oğuzlarda önemli yer tutar. Ziyafetlerde ikram edilen hayvanların Oğuzlarda önemli yer tutan hayvanlar olduğunu görüyoruz. Bakıldığında kesilip ikram edilen hayvanların erkek olduğu dikkatimizi çekmektedir. Buğra da bu hayvanlar arasına girmiştir. Sözcük hayvan adı anlamıyla yer almıştır ve gerçek anlamlıdır.

2. Bir yazın bir güzin buğa-y-ile buğrayı ṣavaşdururlar-idi, Bayındır Ḫan ḳalın Oğuz bigleri-y-ile ṭamaşaya baḳar-idi, teferrüç ider-idi. (Ergin, 1994: 81)

[Bir yazın bir güzün boğa ile erkek deveyi savaştırırlardı. Bayındır Han kudretli Oğuz beyleri ile temaşa ederdi, seyreder eğlenirdi. (Ergin, 2009: 24)]

Bu cümlede gücün temsilcisi olan boğa ve buğranın savaştırıldığını görüyoruz. Oğuz beylerinin de bu durumu izleyip, bu durumdan keyif aldıkları ifade ediliyor. Hikâyelerde bunu neden yaptıklarına dair herhangi bir ifade ile karşılaşmıyoruz. Fakat bu olayı yılda iki defa yapmaları dikkati çekiyor. Bu durum Oğuzların bir geleneği

hâline gelmiştir. Boğanın ve buğranın erkek olması, özellikle erkek cinslerinin kullanıldığını gösteriyor. Buğra gerçek anlamıyla yer almıştır.

Basat’ın Depegöz’ü Öldürdüğü Destan;

3. Basaṭ ḳaḳıyup yirinden ṭurı geldi. Buğra kibi Depegözi dizi üzerine çökerdi, Depegözüñ kendü ḳılıcı-y-ile boynını urdu. (Ergin, 1994: 215)

[Basat kızıp yerinden kalkıverdi, Erkek deve gibi Tepegöz’ü dizi üzerine çökeltti. (Ergin, 2009: 163)]

Hikâyede geçen bu cümlede yer alan buğra sözcüğü benzetme unsuru olarak kullanılmıştır. Buğranın diz üstü çökmesi ile Tepegöz’ün dizinin üzerine çökmesi benzetilmiştir. Tepegöz’ün o an ki durumu buğrayı akla getirmiştir. Kelime cümleye mecaz bir anlam katmıştır.

Uşun Koca Oğlu Segrek’in Destanı;

4. Kaytabanuñ buğrası ürkdi gider. (Ergin, 1994: 229) [Develerin erkeği ürktü gider. (Ergin, 2009: 183)]

Kaytaban develerin yattığı yerdir.94

Develer burada bir sürü hâlindedirler. Kaytabandan bir buğra ayrılması erkek deveyi işaret ediyor. Hikâyeye baktığımız zaman bu cümlenin bir soylamada geçtiğini görüyoruz. Segrek esir olan kardeşi Egrek’i kurtarmak için kimseyi dinlemeden yola düşer. Karısı gitmesine engel olamaz. Kadın, kayınvalidesi ve kayınbabasına giderek Segrek’in kardeşini kurtarmaya gittiği haberini verir. Haberi verirken de Segrek için ˝kaytabanın buğrası˝ ifadesini kullanır. Yani buğra sözcüğü bir benzetme unsuru olarak karşımıza çıkmış olup, Segrek için kullanılmıştır. Bu sebeple kelime mecaz anlamlıdır.

Kañlı Koca Oğlu Kan Turalı Destanı;

5. Ol üç canavaruñ biri ḳagan aṣlan-idi, biri ḳara buğa-y-idi, biri daḫı ḳara buğra idi. (Ergin, 1994: 185)

[O üç canavarın biri kükremiş aslan idi, biri kara boğa idi, biri de kara erkek deve idi. (Ergin, 2009: 125)]

94

Buğra sözcüğünün kara sıfatıyla kullanıldığını görüyoruz. Kara renginin kullanılması buğranın ürkütücülüğünü ortaya koymaktadır. Ayrıca buğra diğer iki hayvanla beraber canavar olarak nitelendirilmiştir. Canavar korkutuculuğu ve güçlü olmasıyla bilinir. Kara buğranın da korkunç ve güçlü olduğunu anlıyoruz. Buğranın güç ve ürkütücülük yönünden canavara benzetildiğini söyleyebiliriz. Hikâyeye baktığımızda Kan Turalı’nın bu üç hayvan ile mücadele ettiğini görüyoruz. Buğra sözcüğü hayvan adı anlamının dışına çıkmayarak gerçek anlamda yer almıştır.

Benzer Belgeler