• Sonuç bulunamadı

3. PARİON NEKROPOL BULUNTULARI

3.1. METAL ESERLER

3.1.2. Bronz

Bakırın kalay ile alaşımından elde edilen bronz İ. Ö. 3500 yılından beri kullanılmaktadır. Anadolu’nun çok zengin bakır yataklarının olduğu bilinmektedir. Brozdan çeşitli araç ve gereç yapmak için, ihtiyaç duyulan kalay ise; Anadolu’ya dışarıdan ithal edilmiştir. Böylece, bronz üretimi de erken evrelerden itibaren başlamış olur. Diğer taraftan bronzun keşfi, madencilik sanatında çeşitli tekniklerin gelişmesini de sağlamıştır222.

Kat. No. 17 (Levha 19, Resim 42)’deki bronz ve camın birlikteliğinden oluşan, kozmetik kutusu (?) olarak tanımladığımız eser223 1 no’lu TSM’de bulunmuştur. Kadın iskeletinin sol yanında bel hizasında ele geçen bu eserin bronzdan yapılmış olan kapağı,

220 Akyay Meriçboyu 2001, 192.

221 2006 yılı kazıları sırasında Akropolün kuzeyinde yüzeyde ele geçen pişmiş topraktan yapılmış bir küçük altın figürin kalıbı; Parion altınlarının atölye sorununa ilk çözüm ışığını yakmıştır. C. Başaran’a göre olasılıkla Parion altınları Parion’un kendi ürünüdür ve dolayısıyla Parion’da oldukça kaliteli altın işleyebilen bir atölye bulunmaktadır.

222 Belli 2004, 3.

223 Başaran 2006, 188; Başaran - Tavukçu - Aydın Tavukçu -Ful - Temur 2006, 5, Res. 8.

11.8x12.2 cm; alttaki cam bölüm (Levha 19, Resim 43) ise, 10.9x11.5 cm. ölçülerindedir.

Hemen hemen kare diyebileceğimiz bir şekle sahip kutunun kapağının altındaki cam bölümün ortası hafifçe içe doğru çukurlaştırılarak yuvarlak bir hazne oluşturulmuştur.

Roma’da bir koleksiyonun parçası olan ve ayna olarak tanımlanmış Kat. No. 17’nin kapağına benzer bir obje224 İ.Ö. 4. yy. veya sonrasına tarihlenir. Kareye yakın olan bu parçanın Parion örneğindeki gibi cam bölümü yoktur.

Girit’te bulunan ve İ. Ö. geç 3. yy. erken 2. yy’a tarihlenen bir örneğin225, cam haznesi Parion kutusuyla yoğun benzerlik göstermektedir. Fakat “kozmetik kutusu” olarak tanımladığımız Parion eseri TSM 1’de diğer altın takılarla birlikte bulunduğu için, Girit örneğiyle aralarında zaman farkı vardır ve yukarıdaki Roma örneği gibi İ. Ö. 4. yy.

sonlarından olmalıdır.

Kat. No. 18 (Levha 20, Resim 44)’de, 17.5 cm. çapında bronz bir aynadır226. TSM 1’de iskeletin kalçası üzerinde ele geçmiştir. Üzerinde herhangi bir bezeme bulunmayan bronz bir disk şeklindedir.

Arkaik ve Klasik Dönem aynalarına bakılırsa, bronz bir disk ve elle tutmak için bir saptan oluştuğunu görürüz227. Disk kısımlarının bezemesiz olmasına rağmen, sapları tanrı-tanrıça, kutsal yaratık, insan ve hayvan figürleriyle süslüdür228. Hellenistik Dönem’e tarihlenen aynalarda ise, kazıma çizgilerle ya da kabartma olarak yapılmış günlük yaşamla ilgili sahneler veya mitolojik sahneler ayna ve muhafazası üzerinde yer alır229. Disk şeklinde olanların yanı sıra sap kısmını takmak için, altta sivri bir çıkıntı taşıyanlar da görülmektedir230.

Kıbrıs’tan ele geçen ve “Cesnola Kolleksiyonu”nda bulunan Erken Hellenistik Dönem’e tarihlenen bir disk231, formuyla ve bezemesiz oluşuyla Kat. No. 18’e benzerlik gösterir. Bu benzerlik nedeniyle Kat. No. 18’de Kıbrıs örneği ile aynı tarihten olmalıdır, bu tarih Kat. No. 17 ile de uyum içindedir.

Kat. No. 18’e benzer bir ayna da TSM 3’de ele geçmiştir232. 12. 5 cm. çapında olan Kat. No. 19 (Levha 20, Resim 45), bir önceki örneğimiz Kat. No. 18 ve Kıbrıs233 örneğiyle

224 Comstock -Vermeule 1971, 260, Res. 375.

225 Weinberg 1992, 96, Res. 45.

226 Başaran 2006, 188; Başaran - Tavukçu - Aydın Tavukçu – Ful - Temur 2006, 5, Res. 8.

227 Comstock - Vermeule 1971, 240; Richter 1984,181, 184; Rolley 1984, 96.

228 Otto 1950, Lev. 33, Res. 3-4; Rolley 1984, 96.

229 Comstock - Vermeule 1971, 256 vd.

230 Comstock - Vermeule 1971, 261 vd.

231 Comstock - Vermeule 1971, 260, Res. 374.

232 Başaran 2006, 188; Başaran - Tavukçu - Aydın Tavukçu - Ful - Temur 2006, 6.

233 Comstock - Vermeule 1971, 260, Res. 374.

kenarlarının yukarıya doğru çıkıntı yapması açısından benzerlik gösterir. Kenarlarının yukarıya doğru yükselmesi içine (cam,?) bir başka parça yerleştirilmiş olabileceğini düşündürür, ancak; mezarda bu nesneye dair hiçbir kalıntı bulunmadığından belki de kalıp nedeniyle bu izleri taşımaktadır.

Kat. No. 18 ve 19’daki aynaların benzerlerine Lampsakos’ta234 ve Dardanos Tümülüsü’nde235 rastlanmıştır. Oldukça korozyonlu olduğu görülen, parçalar halinde ele geçmiş bu aynalar, Parion insanının bölgenin diğer kentlerindeki halk ile ne derece uyumlu yaşadığını göstermektedir. Bütün bu örnekler ışığında TSM 1 ve 3 buluntusu olan Kat. No. 18 ve Kat. No. 19’un İ. Ö. 4. yy. sonlarına tarihlenmesi uygundur.

Kat. No. 20 (Çizim 7, Levha 21, Resim 46)’deki bronz amphora 2 no’lu taş sandık mezar içerisinde, iskeletin ayak ucunda devrik bir halde bulunmuştur236. Kaidesi, kulpları ve dış kapağı ayrı, yerde parçalanmış şekilde ele geçen amphoranın içinden, Kat. No. 2, Kat. No.

3 ve Kat. No. 4’deki altın çelenkler çıkmıştır. Bu çelenkler amphora içerisine yakıldıktan sonra kırılarak doldurulmuş kemiklerin üzerinde ele geçmiştir. Buradan yola çıkarak, mezara urne olarak konulduğunu düşündüğümüz bronz vazonun içerisinde, bir de Kat. No. 12’deki

“impression sikke” bulunmuştur. Amphoranın mezar tabanına gelen yan yatmış yüzü zaman içerisinde aşırı nemden erimiştir. Diğer taş sandık mezarlardan çıkan buluntular düşünüldüğünde, üzerindeki yoğun korozyona rağmen, arkeoloji literatüründe erken Hellenistik Dönem’e tarihlenen belki de en güzel vazodur.

16 dilimli bir çiçek rozetin üzerinde halka zincir tutamaklı bir dış, bir de iç kapağı (Levha 24, Resim 55) bulunan kalıba döküm tekniğinde237 yapılmış amphoranın dışa meyilli dudak kenarında nokta dizileri, yumurta ve aralarında ok uçları yer almaktadır. İçe kavisli olan boynun hemen altında profilli bir geçiş vardır, dil motifleriyle süslü omuz profilleri hafif yumuşatılmıştır. Kaideye doğru inildikçe daralan bir gövdeye sahip vazonun bir yüzü büyük oranda eridiği için figürlerden biri yok olmuştur ancak, üzerinde kabartma olarak yapılmış parmak uçlarında uçar gibi danseden 5 figürden gördüğümüz kadarıyla, muhtemelen Dionysos’la ilgili Bakhik bir törene ait sahne taşımaktadır (Levha 22, Resim 47). Çılgınca danseden figürlerin giysilerinde hareketten dolayı uçuşan kıvrımlar vazonun kaideye yakın kısmını dolduracak şekilde yüzeyi kaplamıştır. Hellenistik Dönem heykeltıraşlık eserlerinin giysilerine baktığımızda238, belli bir hareketten dolayı, giysilerin uçuşurcasına gösterildiğini

234 Körpe 1997, 190, Res. 17.

235 Sevinç - Treister 2003, 232, Lev. 9, Res. 81-82.

236 Başaran 2006, 188; Başaran - Tavukçu - Aydın Tavukçu - Ful - Temur 2006, 5, Res. 7.

237 Raven-Hart 1958, 87 vd.

238 Smith 2002, Res. 140-141.

ve kumaşın bacak üzerine yapıştırılarak ıslak bir yapıda verildiğini görürüz (Levha 23, Resim 50,51). Parion bronz amphorası üzerinde de aynı yapı görülmektedir. Sarhoşluktan dolayı figürler kendini bilmez bir şekilde saçları dağınık, kimisinde başlar öne eğik, gösterilmiştir.

Dudak omuz arası ters “S” kulplu amphoranın yüzeyinde kabartma figürlerden başka, dekoratif amaçlı oldukça yüzeysel sarmallar veya volütler de göze çarpmaktadır. Aplik olarak yerleştirilmiş iki bölümden oluşan kulpların üzeri oldukça süslüdür. Her iki kulpta, iki adet uzun dil motiflerinin altında bir sıra nokta dizisi ve ionik kyma ve onun altında ayrıntılı işçilikleriyle Eros figürleri dikkati çekmektedir. Erosların göğsünde Kat. No. 7’deki eroslu küpelerde olduğu gibi, çapraz çizgiler bulunmaktadır. Ayrıca her iki eros figürü de “S”

duruşlarıyla yürür şekilde verilmişler, sağ ayak geride, sol ayak önde gösterilmişlerdir. Genel duruş şekli dışında birbirlerinden küçük farklarla ayrılan Eroslardan biri, dirsekten hafif bükülerek yukarı kaldırılmış sağ elinde çelenk tutarken; sol elindeki obje yoğun tahribattan dolayı seçilememektedir (Çizim 10, Levha 23, Resim 48). Diğer kulptakinde ise eros; sağ elinde yonca ağızlı oinochoe tutmaktadır, sol elde tuttuğu nesne de diğerinde olduğu gibi anlaşılamamaktadır (Çizim 11, Levha 23, Resim 49). Erosların etrafını kıvrık dallar ve aralarından çıkan palmetler çevirmektedir.

Salonica B mezarında ele geçen bronz bir krater239, onun çağdaşı olan Salonica A mezarında ele geçen en erken Grek papirusu nedeniyle, İ. Ö. 4. yy.’ın 2. yarısına tarihlenmiştir. Parion bronz amphorasıyla omuzda yer alan dil motifleri ve figürlerdeki giysi kıvrımları açısından büyük bir benzerlik içerisinde olan bu kraterin üzerinde Dionysos ve Ariadne kabartma olarak işlenmiştir.

Yine Derveni’den ele geçen ve İ. Ö. 4. yy. sonlarına tarihlenen gümüş aplikli bronz krater240 üzerinde Dionysos’la ilgili kabartma bir sahnenin yanında 12 hayvan figürünü de içermektedir. Bahsettiğimiz her iki örnek de, Parion’daki gibi içinde bulunduğu mezara urne olarak konulmuştu241.

Richter’in yaptığı çalışmada242 Newyork Metropolitan , Berlin Staatliche, Chantilly Conde, Paris Louvre, British ve İstanbul Müzeleri’nde bulunan, İ. Ö. 4. yy.’ın 2. yarısına verilen bronz hydriaların kulplarını çeşitli eros figürlerinin süslediği görülmektedir. Bunlar arasında Eros ve Kore, Eros ve Psyche grupları olduğu gibi yalnız Eros figürleri de izlenmektedir. Bu değişik tipler arasında şu anda Newyork Metropolitan Müzesi’nde bulunan

239 Vanderpool 1962, 390, Res. Lev. 107. 2.

240 Ninou 1979, 62, Res. 184; Richter 1984, 188; Rolley 1984, 172; Pedley 2002, 286, Res. 9.1; Boardman 2005, 185, Res. 180.

241 Vanderpool 1962, 390, Res. Lev. 107. 2; Ninou 1979, 62, Res. 184; Boardman 2005, 185, Res. 180.

242 Richter 1946, Lev. 22-28.

örnek tek duran Eros’un hareketi ve sağ elinde oinochoe tutmasıyla Parion bronz amphorasıyla benzerdir. Ayrıca yukarıda saydığımız bütün örneklerin dudak kenarlarını dil motifleri, kaidelerini lesbos kymationu süslemektedir.

Virginia, Güzel Sanatlar Müzesi’nde bulunan hydrianın243 da dudak kenarını dil motifleri çevrelerken, kaidesini lesbos kymationu süsler. Smyrna’dan satın alma yoluyla Warren Kolleksiyonu’na kazandırılan ve İ. Ö. 4. yy.’a verilen bir başka hydrianın244 kaidesini lesbos kymationu süslemektedir. Buradan anladığımız kadarıyla bir genelleme yapacak olursak, Hellenistik Dönem’e tarihlenen bronz vazoların karakteristik özelliklerinin Parion amphorasında da görüldüğünü söyleyebiliriz.

Kat. No. 21 (Levha 25, Resim 56)’deki iki halka yüzük ve Kat. No. 22 (Levha 25, Resim 57)’deki tek taş bronz yüzük, E4 b açmasında 5 numaralı mezarda bulunmuştur245. Kullanımları çok geniş bir zaman dilimine yayılan bu yüzüklerin yapım tekniği açısından benzerlerini Argos Heraionu246, Samothrake Nekropolü247 ve Assos248’da bulmak mümkündür. Kat. No. 21 ve Kat. No. 22’nin aynı açmada yaklaşık olarak benzer seviyelerde ortaya çıkarılan M 12 mezarı ve buluntuları yardımıyla, İ. Ö. geç 1. yy. ve İ. S. erken 1. yy.’a yani Augustus Çağına verilmesi uygun olmalıdır.

Kat. No. 23 (Levha 25, Resim 58)’de 3.4 cm. boyutunda bronz bir erkek büstü görülmektedir249. Oldukça yüzeysel ve gelişi güzel işlenen yüzünde derin çizgiler ile ayrıntılar verilmeye çalışılmıştır. Başında ucu sivri sonlanan külah şekilli bir başlık ve omuzlarında ‘V’

yakalı bir giysi ya da pelerin taşımaktadır. Üzeri kazıma bezeli ‘V’ yakalı giysinin ucundan yuvarlak bir kabartı aşağıya doğru sarkmaktadır. Başında şapkası ve giysi ayrıntılarıyla

“doğulu” bir tipi anımsatmaktadır.

Bazı araştırmacılar250 bu şekildeki büstleri el kantarlarının dengede durmasını sağlamak için kullanıldıklarını düşünürler. Ancak ağır olmaması, içinin boş olması nedeniyle bu fikir akla yatkın gelmemektedir. Arka yüzünün sanki bir yere monte edilecekmiş gibi kesik olarak bırakılması aplik olarak kullanılabileceğini düşündürmektedir.

Nitekim Delos Müzesi’nde korunan ve İ. S. 1. yy. sonlarına tarihlenmiş bronz bir Silen büstü251, gösterdiği duruş şekli nedeniyle aplik olarak nitelendirilmiştir.

243 Mitten - Doeringer 1968, 113.

244 Comstock - Vermeule 1971, 301, Res. 427.

245 Başaran - Tavukçu - Aydın Tavukçu - Ful - Temur 2006, 4.

246 Comstock - Vermeule 1971, 211-212, Res. 281-282.

247 Dusenbery 1998, 469, Res. H 25-2.

248 Comstock - Vermeule 1971, 216, Res. 293.

249 Başaran 2006, 188, 197, Res. 10; Başaran - Tavukçu - Aydın Tavukçu - Ful - Temur 2006, 5.

250 Comstock - Vermeule 1971, 437-439, Res. 641-643.

251 Rolley 1984, 185.

Yüz özellikleri oldukça yüzeysel olan Parion örneğinin tam olarak benzerini bulamasak da eserimize benzer bronz büstler, antik çağ boyunca ahşap sandıklar yada mobilyalar üzerinde aplik olarak kullanım görmüştür252. Bu nedenle M 32 içinden çıkan diğer buluntular Kat. No. 111, Kat. No. 112, Kat. No. 128, Kat. No. 129, Kat. No. 170, Kat. No.

194, Kat. No. 195, Kat. No. 196, Kat. No. 197, Kat. No. 226 yardımıyla İ. S. 2. yy. tarihine vermek uygun olacaktır.