• Sonuç bulunamadı

Birinci Akıl Yürütme Biçimi Olan Tümdengelim (Kıyas)

1.1.2. Akıl Yürütme Biçimleri

1.1.2.1. Birinci Akıl Yürütme Biçimi Olan Tümdengelim (Kıyas)

Klasik mantık ders kitaplarında tümdengelim (dedüksiyon, ta’lil, dedüktif çıkarım, kıyas), zihnin tümel önermelerden (prensip olarak alınan öncüllerden) tikel önermelere doğru hareket ederek zorunlu olarak yeni bilgilere ulaşma süreci olarak tanımlanır.71 Bu akıl yürütmede öncüllerin doğruluğu sonucun da doğruluğunu gerektirir. Tümdengelim çıkarımlar (kıyas) yalnızca öncüller dikkate alındığı için kapalı dünya varsayımını öngörmektedir. Kapalı dünya varsayımı, mantık sistemlerinde bilgilerimiz doğru ya da yanlış değerleri alabilen önermeler biçiminde dile getirilir ve doğru olan bir ifadenin aynı zamanda doğru bilindiğini varsayar.72 Formel mantıkta doğru olduğu bilinmeyen önerme, yanlış varsayılır. Doğruluğunu bilmiyorsa önerme yanlış kabul edilir.73

Formel mantıkçılar doğru önermenin nasıl doğru olduğuyla ilgilenmez. Tümdengelim çıkarımında önermeler doğru olduğu kabul edildiğinde sonucun da zorunlu olarak doğru olacağı düşünülür. Örneğin aşağıdaki tümdengelim örneğinde 3. önerme zorunlu olarak doğru önerme olmaktadır. 1. şekil74 olan aşağıdaki tümdengelimli kıyas geçerli bir çıkarımdır.

(1) Bütün insanlar ölümlüdür. (2) İbnü’l Arabi insandır.

(3) O halde İbnü’l Arabi ölümlüdür. Niçin ölümlüdür? Çünkü insandır. Eğer öncüller sonuçtan daha kesin ve öncüllerle zorunlu olarak bir sonuca ulaşılıyorsa çıkarım geçerli olacaktır.75 Geçerli kavramı, önermeler için kullanılmaz, onun yerine doğru ya da yanlış ifadeleri kullanılır. Akıl yürütmelerin geçerli olması, öncüller ve sonuç önermesinin doğru olması ve kıyas kurallarına76 uygun olmasına bağlıdır. Orta terimin bulunduğu yere göre ve önermelerin özellikleri dikkate

71

Topçu, a.g.e., s. 13. 72

Vedat Kamer, İnformel Mantık Açısından Akılyürütme Kavramı Üzerine Bir Araştırma, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2014, s. 276.

73

a.g.t., s. 98. 74

Kıyas ve modlarıyla ilgili geniş bilgi için bkz. Bilal Kuşpınar, İbn Sina’s Theory of Logic, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 1987, ss. 57-58.

75

Çüçen, a.g.e., s. 16. 76

Formel mantıkçıların belirlediği kıyas kuralları sekiz tanedir. Dördü terimlerle diğer dördü de önermelerle ilgilidir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Öner, a.g.e., ss. 109-110.

alındığında 256 çıkarım yapılmakta ancak bu çıkarımlardan sadece 19 tanesi geçerli olabilmektedir.77

Aristoteles için asıl akıl yürütme biçimi tümdengelimli çıkarım şeklinde olan kıyaslardır. Kıyaslar orta terimin büyük terimdeki hükmü küçük terime iletmesidir. Bu yüzden illet olarak da isimlendirilen orta terim kıyastaki esas unsurdur.78 Birinci Analitik’lerde kıyasları ayrıntılı olarak birer ispat aracı olarak inceleyen Aristoteles, kıyas çıkarımını, formel mantıkçıların tanımına benzer bir şekilde şöyle tanımlamaktadır: “Kıyas bir sözdür ki kendisinde, bazı şeylerin konulmasıyle, bu verilerden başka bir şey, sadece bu veriler dolayısıyle gerekli olarak çıkar.”79 Bu tanımda kıyas teorisi ile zorunluluk kavramı arasında ilişki vardır.

Aristoteles, Birinci Analitikler’de aşağıdaki örneği vermektedir.80 Tüm akıl yürütmeler orta terime göre yapıldığından orta terimler altı çizilmiş olarak gösterilmiştir.

Tümdengelim örneği:

(1) Bütün safrası olmayan hayvanlar uzun ömürlüdür. (Bilinen bilgi) (2) İnsan, at, katır safrası olmayan hayvandır. (Bilinen bilgi) (3) O halde insan, at ve katır uzun ömürlüdür. (Yeni bilgi)

Niçin at ve katır uzun ömürlüdür? Çünkü kapalı dünya varsayımına göre safrası olmayan hayvanlar uzun ömürlüdürler. Öncüllerde yer alan orta terim sonucun gerekçesidir. Zihin, bütünden özele doğru düşünmüştür.

Zorunluluk (kader, ananke) kavramı81 Aristoteles’in ontolojisinde önemli bir yer işgal etmektedir. O’na göre zorunlu bir şeyden söz etmek, onun sebebiyle bir

77

Ayrıntılı bilgi için bkz. Öner, a.g.e., ss. 110-126. 78

İbrahim Emiroğlu, Klasik Mantığa Giriş, 3. Baskı, Elis Yayıncılık, Ankara, 2005, s. 36. 79

Aristoteles, Organon III, Birinci Analitikler, çev. Hamdi Ragıp Atademir, 2. Baskı, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1966, s. 1; Aristoteles, Organon V, Topikler, çev. Hamdi Ragıp Atademir, MEB Yayınları, İstanbul, 1996, s. 12.

80

Tümdengelim ve tümevarım örneklerindeki terimler Aristoteles’e aittir. Bkz. Aristoteles, Organon III, Birinci Analitikler, çev. Hamdi Ragıp Atademir, 2. Baskı, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1966, s. 24; Aristoteles, Organon III, Birinci Analitikler, çev. Hamdi Ragıp Atademir, 2. Baskı, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1996, s. 81.

şeyin başka türlü olmasının imkânsız olduğunu söylemek demektir. Bu anlamda bir şeyin meydana gelmesini sağlayan sebep de bir tür zorunluluk anlamı taşımaktadır.82

İlhan Kutluer, Aristoteles’in zorunluluk anlayışını amaçlılık ile çelişmediğini “duvar” örneği ile şöyle açıklamaktadır:

Aristoteles’e göre mesela bir duvarın duvar oluşunu zorunlu kılan şeyin, sadece önce ağır olan temel taşların zorunlu olarak en altta bulunuşu, daha sonra hafif olan toprak malzemesinin gelişi ve nihayet en hafif olan tahta malzemesinin en üstte bulunuşu olduğundan emin olamayız. Elbette duvarın var olması için taş, toprak ve tahtanın olması zorunludur. Ancak duvarı duvar kılan şey bunlardan ibaret değildir. Onu duvar kılan şey, örtmek korunmak gibi yapıldığı gayedir. Her ne kadar anılan malzemeler olmadan duvar meydana gelmez ise de bizim duvar dediğimiz şey sadece malzemesinden dolayı meydana gelmiş değildir. Evet, duvar formun gerçekleşmesi için maddenin olması zorunludur. Ancak duvarı duvar kılan şeyin de onun formu dolayısıyla bu formu öngören gaye olduğu açıktır. Kısacası bir cismin var olması için zorunlu olan maddi sebepler yanında gaye sebebin de var olduğunu söylemek fiziki zorunluluk fikriyle çatışan bir durum değildir.83

Aristoteles için madde-form ilişksinde bulunan zorunluluk fikri mantık alanında karşımıza tümdengelim olarak olarak anlam kazanmaktadır. Varlık felsefesinde rastlantılara yer vermeyen Aristoteles için rastlantılar bilinmeyen sebeplerdir. Rastlantılar zorunluluğa irca edilebilir, ancak zorunlu durumlar rastlantılara dönüşemez.84