• Sonuç bulunamadı

1.4. Stres Kaynakları

1.4.1. Bireysel Stres Kaynakları

Bireyler üzerinde etkili olan stresin nedeni bazen onların kişilikleri, karakterleri, mizaçları olabilmektedir. Yani kişinin bizzat kendisi stres kaynağı olabilir. Bireyleri etkileyen stres, yaşadığı olay değil o olaydan çıkardığı yorumlardır. İnsanlar görmek istedikleri gibi görür anlamak istedikleri gibi anlarlar. Olumsuz bir durumu iyimser bir tutum ile fırsata dönüştürebilecekken karamsar bir tutum ile felakete dönüştürebiliriz. Önemli olan olaylar karşısında takındığımız tutumlardır. Bu bağlamda bireylerin bizzat kendileri, farkında olmasalar bile en önemli stres kaynağı olabilmektedir (Tutar, 2000: 222).

1.4.1.1. Kişilik Özellikleri

Kişilik, bireyi toplum içerisinde diğer bireylerden bedensel, ruhsal ve işlevsel özellikleri bakımından farklı kılan bir ilişki biçimi olarak tanımlanabilmektedir (Soysal, 2009: 27). Bireylerin kişiliği, onun çevresinde gerçekleşen olayları algılama yeteneğini ve çeşitli faaliyetlerde gösterdiği performanslarını etkileyebilmektedir (Sökmen, 2010: 230).

Stresin etkilemesi bakımından kişilik önemli bir öğedir ve bu etki kişilik düzeyine göre de değişim göstermektedir. Bazı kişiler strese karşı dayanıklı olurken bazıları ise kolay etkilenebilmektedir. Kişiliğin stres ile ilişkisinin incelenmesinde ilk önemli sayılacak çalışma 1974 yılında Rosenman ve Friedman tarafından yapılmıştır. Bu çalışmada kişilik, A ve B tipi olmak üzere iki gruba ayrılmış ve belirlenen tiplere göre bazı özellikler tanımlanmıştır (Sabuncuoğlu ve Tüz, 1995: 148).

A tipi kişilik özelliği taşıyan kişiler, görevde yükselme ve başarılı olma hırsı yüksek olan rekabetçi, heyecanlı, duygusal, aceleci, saldırgan, işleri çabuk bitirme eğilimli, iş doyumu yüksek, hızlı konuşan, hızlı hareket eden, sabırsız, dinlemeyi sevmeyen, sosyal ilişkilerine zaman ayırmayan, planlama yapmayan, sırada beklemekten sıkılan, başkası konuşurken sözünü kesen, yerinde duramayan, oturduğunda ise sürekli ayağını oynatmak gibi tipik özellikleri bulunan kişilerdir (Sabuncuoğlu ve Tüz, 1995: 148). A tipi kişilik özelliği taşıyan kişilerde kandaki kolesterol oranının yüksekliğinden dolayı kalp krizi geçirme riski daha yüksektir. A tipi kişilik özelliği taşıyan kişiler, uzun vadede çabuk yıpranmalarına karşın, iş verimliliklerinin yüksek oluşu, kamu kurumları ve özel işletmelerde sıklıkla tercih sebebi olmuştur (Aktaş, 2014: 31).

B tipi kişilik özelliği taşıyan kişiler ise işleriyle ilgili bir konuda oldukça rahatlardır. Bu tip kişiler, başarıya ve yaptığı işte kaliteye önem vermeyen, başkalarıyla rekabet içerisinde olmayan, kendinden emin olan, sağlığına önem veren, dostluk kurmaya önem veren, kendine ve sosyal çevresine vakit ayırabilen, çevresi tarafından sevilen bir özellik taşıyan yapıya sahiptirler (Sabuncuoğlu ve Tüz, 1995: 148). Bu tip kişilik özelliği taşıyan kişiler de sigara, alkol gibi kötü alışkanlıkları ve kalıtsal kalp hastalıkları olsa bile sağlıklı kişilerdir. Ayrıca stresin etkisinden rahatça kurtulabilmektedirler (Aktaş, 2014: 31).

1.4.1.2. İş Tecrübesi

Bir işte tecrübe sahibi olmak stresi önemli ölçüde azaltmaktadır. İşe veya okula ilk başladığımız gün ki o belirsizlik ve yeniliğin oluşturduğu stres tecrübenin ne kadar stres azaltıcı faktör olduğunu anlamak için önemli örnek olarak verilebilir. İş tecrübesinin stresi azaltması iki türlüdür. Birincisi bir işte daha fazla kalan birey strese karşı dayanabilme özelliğini elde eder. İkincisi bir işte daha fazla kalan bireylerin, stres yaratan etkilerle başa çıkabilme yetisinin gelişmesiyle alakalıdır (Can, 2011: 369).

1.4.1.3. Yaş

Kişi yaşlandıkça strese karşı direnme gücü zayıflamaktadır. Yaş ilerledikçe beynin ve bedensel kapasitenin dışarıdan gelen tehdit unsurlarına karşı dayanabilme gücü azalmaktadır. İlerleyen yaşlarda görülen kadınlarda menopoz, erkeklerde ise andropoz dönemlerinde bir takım hormonsal değerlerin değişimi nedeniyle vücudun dengesi bozulur ve kişinin daha fazla gerilim altında kalmasına neden olan psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir (Eren, 2008: 295).

1.4.1.4. Cinsiyet

Cinsiyet, strese neden olan bir diğer etkendir. Erkek hegemonyasının etkin olduğu kurumlarda çalışan bayanların, erkeklere göre daha fazla stres yaşadığı görülmektedir. Kadın erkek ayrımı, taciz, kadının aile yaşamında hem anne hem de bir eş olması, çalıştığı işin gerekleri ile çatışması gibi bazı durumlar kadın çalışanların, iş ortamında karşılaştıkları stres unsurlarıdır (Soysal, 2009: 27). Yapılan bir araştırmaya göre cinsiyete göre stres unsurundan etkilenme düzeyinde farklılıklar olduğu tespit edilmiştir (Atılgan ve Dengizler, 2007: 79-80).

1.4.1.5. Yaşam Tarzı

Birey, bir takım saplantılara yönelir ve doğal yaşam tarzından ne kadar uzaklaşırsa o kadar stres düzeyini artar. Doğal yaşam tarzından uzaklaşmaya örnek olarak içki, sigara, madde bağımlılığı gibi kötü alışkanlıklar vücut üzerinde olumsuz etkiler meydana getirerek yaşam kalitesini düşürmektedir. Ayrıca hızlı yaşam tarzı veya kumar gibi maddi ve manevi olarak insanı olumsuz etkileyen alışkanlıkların bulunması da vücudun direncini kırarak organizmada olumsuz etkilere yol açabilmektedir (Eren, 2008: 294- 295). Son olarak da monoton bir yaşam tarzından bıkkınlık duyan ve hayattan umduğunu bulamayan kişilerde oluşan bunalım, kişilerin vücut direnci kırılmakta ve strese açık hale getirebilmektedir (Esen ve diğerleri, 2008: 141).

1.4.1.6. Aile Hayatı

Aile, toplumun temel yapı taşını oluşturması sebebiyle ve bireylerin kişilik yapısı dahil gelişmesinde öncelikli bir yapı olması sebebiyle önem arz etmektedir. Her aile içinde bir takım sorunlar yaşanabilir. Sorunsuz aile yoktur. En ideal aile olarak gösterilen aileler de bile bir takım sorunlar yaşanabilmektedir. Önemli olan bu sorunların aşılabilmesi ve fertler üzerinde olumsuz etkiler bırakmamasıdır.

Ailenin birey üzerinde bu derece etkili olmasından dolayı kişinin aile dışında yaşadığı bir stresörün etkisinden minimum veya maksimum düzeyde etkilenmesi aile hayatına bağlıdır. Aile üyeleri arasında ki o sevgi bağı, fertlerde mutluluk ve korunma hissi uyandırmaktadır. Bu da stres düzeyini azaltıcı yönde etki göstermektedir. Bunun tam tersi durumlarda yani ailevi sorunlar kişiler üzerinde gerilimi artırmakta ve stres düzeyini yükseltmektedir. Aile hayatı, kişiler üzerinde oluşan stres düzeyini azaltıcı ve artırıcı etki göstermekle birlikte bizzat kendiside stres kaynağı olabilmektedir (Artan, 1986: 93).

Benzer Belgeler