• Sonuç bulunamadı

1.4 Bireysel Başvuruların İncelenmesi

1.4.2 Kabul Edilebilirlik İncelemesi

1.4.2.10 Bireysel Başvuruda Başvuru Yollarının Tüketilmesi

Başvuru yollarının tüketilmesi kuralı, genel olarak, temel hak ve özgürlüklere ilişkin ihlal iddialarını inceleme ve ihlalin nedenlerini ortadan kaldırma yetki ve görevi ile donatılmış, olağan başvuru mekanizmalarının bireysel başvuru yapılmadan önce usulüne uygun olarak tüketilmesi, ilk elden ihlalin sonuçlarını ortadan kaldırabilecek veya ihlali önleyecek bu mekanizmalardan sonuç alınamadığı durumlarda bireysel başvuru yoluna başvurulabilmesidir.

Şüphesiz başvuru yollarının tüketilmesi kuralını, uluslararası bir mahkeme olan AİHM için iç hukuk yollarının tüketilmesi kuralını, ulusal fakat insan hakları

95 Örnek olarak bkz. Municipal Section Antiily/Fransa, B. No: 45129/98, 23/11/1999.

96 Mykhaylenky ve Diğerleri/Ukrayna, B. No: 35091/02, 35196/02, 35201/02, 35204/02, 35945/02,

35949/02, 35953/02, 36800/02, 38296/02, ve 42814/02, 6/6/2005, §§43-45.

97 GÖREN, s. 306. 98 GÖZTEPE, s. 52-53.

yargılaması görevini üstlenmesi sebebiyle olağan yargı kurumlarından ayrılan Anayasa Mahkemesi için başvuru yollarının tüketilmesi kuralı olarak anlamak gerekir. Bununla birlikte, kavram farkına rağmen her iki kural da insan hakları yargılaması yapmakla görevli Mahkemenin (gerek AİHM gerek Anayasa Mahkemesi) bireysel başvuruları inceleme yetkisinin kural olarak ulusal hukukta öngörülen olağan kanun yollarının tüketilmesi ile başlayacağını anlatır.

AİHS’in 35. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre: “Mahkeme’ye ancak,

uluslararası hukukun genel olarak kabul edilen ilkeleri uyarınca iç hukuk yollarının tüketilmesinden sonra ve iç hukuktaki kesin karar tarihinden itibaren altı aylık bir süre içinde başvurulabilir.”

İç hukuk yollarını tüketme yükümlülüğü, Uluslararası Adalet Divanının 21 Mart 1959 tarihli Interhandel kararında (İsviçre v. Amerika Birleşik Devletleri) belirtildiği gibi, uluslararası örf ve adet hukukunun bir parçasıdır. Bu kural, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi (madde 41(1)(c)) ve Seçmeli Protokolü (madde 2 ve 5(2)(b)), İnsan Hakları Amerikan Sözleşmesi (madde 46) ve İnsan ve Halkların Hakları Şartı (madde 50 ve 56(5)) gibi, diğer uluslararası insan hakları andlaşmalarında da yer alır.

Söz konusu insan hakları olduğunda dahi uluslararası sözleşmeler öncelikle devletlerin egemenlik hakkına atıf yapmakta, ihlalin öncelikle devletin kendisi tarafından giderilmesi için gerekli önlemlerin alınması beklenmektedir.

Dolayısıyla madde metninden çıkarılabilecek en önemli sonuç diğer uluslararası Sözleşmelerde olduğu gibi AİHS tarafından kurulan temel hak ve özgürlükleri koruma sisteminin, ikincillik ilkesine dayandığıdır. Bu itibarla Sözleşme’nin uygulanmasını sağlama görevinin, öncelikle Sözleşme’ye Taraf Devletlere ait olduğu; AİHM’in sadece devletlerin yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde devreye gireceği temel hak ve özgürlükleri koruma mekanizmasının temel prensibidir.100

AİHM kendisine yapılan bireysel başvurularda insan haklarını koruyan ulusal sistemlere ikincil bir koruma sistemi rolünü üstlenmeyi amaçladığını sıklıkla vurgulamış, ulusal hukukun Sözleşme’ye uygunluğu konusundaki sorunları karara bağlama fırsatına ilk olarak ulusal mahkemelerin sahip olmasının daha uygun olduğunu belirtmiştir.101

Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasına göre: "…Başvuruda

bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır."

30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre de: "İhlale

neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir."

Anılan Anayasa ve Kanun maddelerinden de anlaşılacağı üzere bireysel başvuru, ikincil nitelikte bir kanun yolu olarak kabul edilmiş, Anayasa Mahkemesi de kabul edilebilirlik incelemesi yaparken bireysel başvuru yolunun ikincil niteliğini göz önünde bulundurarak, temel hak ihlallerini gidermede öncelikli görevin derece mahkemelerinde olduğunu belirtmiş ve başvurucuya kanun yollarının tüketilmesi koşulunu zorunlu kılmıştır.102

Mahkeme, temel hak ve özgürlüklere saygının, devletin tüm organlarının uyması gereken bir ilke olduğunu, bu ilkeye uygun davranılmadığı takdirde, ortaya çıkan ihlale karşı öncelikle yetkili idari mercilere ve derece mahkemelerine başvurulması gerektiğini, verdiği kararlarda oldukça net bir biçimde ortaya koymuştur.103

Uluslararası alanda devletlerin egemenlik haklarına saygı ilkesi nedeniyle iç hukuk yollarının tüketilmesi gerektiği yönündeki kural pratikte AİHM önünde esas

101 A, B ve C/İrlanda, B.No:25579/05, 16/12/2010, §142.

102 Necati Gündüz ve Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, §§ 19, 20; Güher Ergun ve

diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 26.

103 Örnek olarak; Doğan Kasadolu, B. No: 2012/670, 26/3/2013, § 18; Ayşe Zıraman ve Cennet

incelemesi yapılabilecek başvuru sayısını azaltarak iş yükü ile mücadeleyi de sürdürülebilir kılmaktadır.

AİHM önünde incelenmeyi bekleyen dosya sayısı son yıllarda ek protokollerin kabul edilmesi ve AİHS’nin koruma sisteminin genişlemesi nedeniyle önemli ölçüde artmıştır.10431 Ağustos 2010 tarihi itibarıyla Mahkeme’nin önünde 130,000’den fazla

başvuru bulunmaktadır. Ancak bu başvuruların çok büyük bir bölümü (%95’ten fazlası), Sözleşme’de yer alan kabul edilebilirlik kriterlerinden birini yerine getirmediği gerekçesiyle, esastan incelenmeksizin reddedilmektedir.105 Kabul

edilemez bulunan başvuruların önemli bir kısmının reddedilme gerekçesi ise iç hukuk yollarının tüketilmesi kuralına uyulmamasıdır.

Anayasa Mahkemesi de bireysel başvuru sürecinin başladığı 23/9/2012 tarihinden itibaren giderek artan başvuru dosyası ile karşı karşıya kalmıştır. 23/9/2012 tarihinden 23/12/2014 tarihine kadar geçen iki yıl içinde Mahkemeye yapılan toplam başvuru sayısı 26641’dir. Mahkeme bu süre içinde 11146 başvuruyu karara bağlamış, bu başvurulardan 6460 tanesi kabul edilebilirlik kriterlerinden birini yerine getirmediği gerekçesiyle, esastan incelenmeksizin reddedilmiştir.106 Mahkemenin web

sayfasında kabul edilemezlik kararlarının, kabul edilebilirlik kriterleri yönünden istatistiki dağılımı bulunmamaktadır. Bununla birlikte, Anayasa Mahkemesinin yayımlanan kararları göz önünde bulundurulduğunda, AİHM’de olduğu gibi kabul edilemez bulunan başvuruların önemli bir kısmının reddedilme gerekçesinin başvuru yollarının tüketilmesi kuralına riayet edilmemesi olduğu düşünülmektedir.

Dolayısıyla AİHM’de olduğu gibi Anayasa Mahkemesinde de başvuru yollarının tüketilmesi kuralının önemi açık olarak gözükmekte ve bu kuralın anlamı, uygulanması, tüketilmesi gerekli yargı koluna göre ortaya çıkan farklılıklar vb., her iki Mahkemenin de bu konudaki içtihatlarının incelenmesini gerektirmektedir.

104 REID Karen; A Practitoner’s Guide To The European Convention On The Human Rights, Thomson,

Sweet and Maxwell, London, 2008, s.2.

105AİHM, … Rehberi, s.7.