• Sonuç bulunamadı

2.2 İŞ TATMİNİNİN TANIMI

2.2.4. İş Tatminsizliğinin Sonuçları

2.2.4.1. Bireysel açıdan sonuçları

Çalışan, isinden ve is ortamından beklentilerinin yeterince karşılanmadığı algısına sahip olduğu takdirde, iş doyumsuzluğu ortaya çıkmaktadır. İş doyumsuzluğu, çalışanın işgücü verimliliğinin olumsuz etkilenmesine, ise bağlılığının azalmasına ve isteğe bağlı işgücü devir hızının artmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda çalışanın sağlık durumu da olumsuz etkilenmektedir. İş tatmini düşük çalışanlarda sinirsel (uykusuzluk, bas ağrısı vb.) ve duygusal çöküntülerin (stres, hayal kırıklığı vb.) oluştuğu ve is doyumsuzluğu ile aralarında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır (Akıncı, 2002, s.3).

Günlük zaman diliminin büyük bir bölümünü işyerinde geçiren çalışanların iş tatmin durumları kişinin hem özel yaşantısını hem sağlığını hem de kendi ruhsal durumunu olumlu ya da olumsuz yönde etkilemektedir. İş tatmininin yüksek olması kişinin hem genel sağlığına hem sosyal yaşamına olumlu etki yaptığı, düşük olmasının ise kişinin işine yabancılaşmasına, ilgisizliğine ve verimliliğinin düşmesini sebep olur.

48

İş tatminsizliği bireylerde psikolojik tatminsizlik, saldırganlık, direnme, uzlaşma tepkilerinin gelişmesine sebep olur. Bunları kısaca inceleyerek iş tatminsizliğinin bireysel açıdan ne gibi sonuçlar doğurduğunu ele alalım.

2.2.4.1.1.1. Psikolojik tatminsizlik

Ulaşılmak istenen bir amacın veya arzunun gerçekleştirilememesi sonucunda ortaya çıkan ruhsal durumlar, beşeri anlaşmazlıklara ve bunun sonucunda çalışma düzenini bozan çatışmalara yol açarlar. Sebebi ne olursa olsun psikolojik tatminsizliğe uğrayan bir kimse, bununla ilgili belli bir davranışsal bozukluk içine girer ve bu hareketini herkese karşı gösterir. Psikolojik tatminsizlik sonucu bireyin ortaya koyduğu tepkiler saldırganlık, çekilme, direnme ve uzlaşma olarak dört temel başlık altında toplanabilir (Eren, 2000,s.233-234).

2.2.4.1.1.2. Saldırganlık

Çok yaygın bir savunma davranışıdır. Fiziksel ya da fiziksel olmayan saldırı şeklinde iki farklı türde kendini gösterir. Amaç saldırılan objeye zarar vermektir. Birey saldırıyı bazen hayal kırıklığının temeli olarak algıladığı kişiye yöneltirken, bazen de diğer kişi ya da objelere yöneltir( Gül,2010,s.12).

Birey önünü tıkayan engelleri normal yollardan halli gereken bir sorun olarak değil, zor kullanma ile ortadan kaldırılacak bir engel olarak gördüğü durumlarda saldırgan davranışlara yönelir. Bu tür zor ve şiddet hareketleri bireyin önünü tıkayan nesnenin bizzat kendisine yapıldığı gibi, olaylarla hiç ilişkisi bulunmayan nesnelere de yöneldiği görülebilir (Eren, 2000,s.235).

Silahlı olarak görev yapan emniyet personeli iş tatminsizliği sonucu hem kendisine hem ailesine hem de çevresine zarar verebileceği ihtimali göz önüne alınarak değerlendirilmeli olumsuzluklar yaşayan personelin rehabilite edilmesi için olanaklar sağlanması gerekmektedir.

49 2.2.4.1.1.3. Çekilme

Engelleme karşısında bireyin başvuracağı olumsuz savunma mekanizmalarından biridir. Bu reaksiyon başkaları ile anlaşmazlığa düşmekten kaçınan ve bu yüzden herkese ve her şeye evet diyen, çekingen ve içine kapanık kimselerde görülür. Çocuksu davranışlar, başkalarının arkasından dedikodu yapmak, kadınların ağlaması, erkeklerin surat asması şeklinde kendini gösterir. Çalışma hayatında ise aşırı devamsızlık, işe geç kalma ya da yüksek işçi devri tatminsiz iş görenlerin gösterdiği tepkilerden bazılarıdır ( Gül,2010,s.12).

Engel karsısında yılgınlığı, fiziksel çekilmeyi ya da içine kapanmayı ifade eden, saldırganlıktan sonra ikinci olumsuz savunma mekanizması görünümündedir. Çekilmenin, engelin şiddetine, süresine ve tehdit ediciliğine bağlı olarak bireyde bir takım kişilik bozukluklarına yol açması da söz konusudur ( Şahal,2005,s.74).

Geriye dönüş davranışları, engellenme karşısında bireyin başvuracağı olumsuz savunma mekanizmalarından biridir. Bu reaksiyon, başkaları ile anlaşmazlığa düşmekten kaçınan ve bu yüzden herkese ve her şeye evet diyen, çekingen ve içene kapanık kimselerde görülür. Çocuksu davranışlar, başkalarının arkasından dedikodu yapmak, başkalarıyla alay etmek, zoraki yaptırılan bir iş karşısında kadınların ağlaması ve erkeklerin surat asıp somurtmaları şeklinde kendini gösterir (Eren, 2000,s.235). Bunların yanı sıra bu tepki iş görende aşırı devamsızlık ve işe geç kalma şeklinde davranışlara dönüşebilmektedir (Kılınç, 2000,s.245).

Sürekli olayların içerisinde olan polisler iş ile ilgili olumsuzluk yaşıyorsa bir süre sonra bunun kişide işe adapte olamama kendini işe ait hissetmeme gibi olumsuz düşüncelere girmesine sebep olur. Birey kafasındaki bu olumsuzlukları silmek için mutlaka kendisini mutlu eden eğilimlere yönelmeli, ruhsal ve bedensel yorgunluğunu egzersiz yaparak rahatlatmalıdır. Bu kişinin işine daha bağlı olmasına ve verimliliğinin daha da artmasına olanak sağlayacaktır.

2.2.4.1.1.4. Direnme

Direnme, saldırganlık ve çekilme tepkilerine göre nispeten daha olumlu bir tepkidir. Kendi davranışlarının sonuçları ile tatmin olamayan birey, çabasını artırarak, daha fazla cesaret göstererek kendisini hayal kırklığına uğratan unsura karsı direnir. Örneğin; başarı

50

ihtiyacı yüksek bir iş gören, iyi yapabileceği bir işile ilgili hayal kırıklığına uğradığında engeli ortadan kaldırmak için daha çok çalışma yolunu seçebilir (Kılınç, 2000,s.245).

Engeli aşmak için ısrar etme ve çabaları bu yönde arttırma olarak düşünülür. İstediği bir sonuca ulaşması yöneticisi tarafından engellenen bir birey bu engeli asmak için çabasını arttırıp, performansını yükselterek olumlu sonuçlar elde etmeyi isteyecektir( Şahal,2005,s.74).

Spor yapan bireyler önüne çıkan engelleri aşmak için daha da isteklilerdir. Çünkü spor sağlık, oyun, performans, rekor demektir. Rekor demek varılmış olan bir yeri daha ileri bir seviyeye getirme onu egale etmek demektir. İşte bu ruh spor yapan tüm bireylerde vardır. Sporun bu özelliği sebebiyle spor yapan personelin engelleri aşmak için kendini yenileyeceği uğraşacağı bununda verimliliğin artmasına sebep olacağı düşünülmektedir.

2.2.4.1.1.5. Uzlaşma

Engellenen hedefin yerine koyma ya da hedefe engelin çevresinden dolaşarak ulaşma seklinde tanımlanabilir ( Şahal,2005,s.74).

Uzlaşma Adams'ın Eşitlik Kuramında bahsettiği gibi tatminsizliğe uğrayan bireyin karşılaştırma yaparken daha mantıklı kıstaslar seçmesi davranışıdır. Engellenme sonucu belirlediği amacına ulaşamayan birey, amacını yeniden yorumlayarak daha alt düzeyde yeni amaçlar saptayabilir. Amaçların değiştirilmesi ile tatminsizlik ve hayal kırıklığı hafiflediğinden uzlaşma, yapıcı savunma mekanizmalar arasında yer alır ( Gül,2010,s.12).

Uzlaşma, tatminsizliğe uğrayan bireyin karşılaştırma yaparken daha mantıklı kıstaslar seçme davranışını ifade eder. Hayal kırıklığı sonucu belirlediği amacına ulaşamayan birey, amacını yeniden yorumlayarak daha alt düzeyde yeni amaçlar saptayabilir. Amaçların değiştirilmesi ile tatminsizlik ve hayal kırıklığı hafiflediğinden uzlaşma, yapıcı savunma mekanizmaları arasında yer alır (Kılınç, 2000,s.245).

Amacına ulaşması engellenen birey saldırganlık ve geri çekilme gibi olumsuz davranışları gösterirken, direnme ve uzlaşma gibi olumlu davranışları da göstererek sorunu ortadan kaldırma yolunu seçebilir.

51

2.2.4.1.1.6. Kişilik bozuklukları, nevroz ve psikozlar

İş tatminsizliği sonucu kendini güçsüz ve yeteneksiz hisseden birey bu durumdan normal savunma mekanizmaları yardımı ile kurtulamıyorsa, ikinci sırada yer alan nevrozu, daha ileri safhada ise üçüncü sıradaki psikozu seçer. Bu savunma mekanizmaları aslında bir takım kişilik bozukluklarıdır. Nevrozlu birey kendi hareketlerinin mantıksız olduğunu bilirken (sık sık el yıkamak gibi), psikozlu birey kendisinde bulunan hatalı durumun varlığından haberdar değildir ( Gül,2010,s.12). Heyecan, korku, devamlı endişe ve çöküntü genellikle nevrozlu kişilerde görülen hislerdir. Nevrozu kişiler, yüksek yerlerden, farelerden, yılanlardan, penceresiz binalardan karanlık gibi birçok sebepsiz şeylerden korku duyarlar. Bu huzursuzluk hali; mide bozukluğu, çarpıntı, soluk kesilmesi gibi fizyolojik rahatsızlıklara neden olur. Endişe, hastalık hastalığı, sinir yorgunluğu gibi mekanizmaların ortaya çıkmasına neden olur. Nevrozlu kişilerdeki endişe bireyin başarımını etkileyebilir, fakat kişi gerçek ile ilişkisini kesmez. Gerçekten uzaklaşma daha ileri safhada, akıl hastalığı olan psikoz durumunda görülür (Kolasa, 1979,s.300).

Görüldüğü üzere iş tatminsizliği durumunda birey farklı savunma mekanizmaları geliştirerek sorunu kendince ortadan kaldırmaya çalışır. Sorunu ortadan kaldıramayan bireyde bir süre sonra kişilik bozuklukları görülmeye başlanır. Bu sonucun hem birey hem de örgüt açısından olumsuzlukları vardır. Emniyet Teşkilatı bu konuya önem vermekte ve her ilin büyüklüğüne göre bir veya birkaç tane rehberlik ve psikolojik danışmanı görevlendirerek sorun yaşayan personellerin sorunlarını çözüp, onları tekrar sorunsuz bir şekilde teşkilata, topluma kazandırmak için uğraşırlar.

Benzer Belgeler