• Sonuç bulunamadı

3. Bilimsel Araştırma Yöntemi Olarak Göz İzleme Sistemi

3.2. Bilimsel Araştırmalarda Göz İzleme Sistemleri

Her geçen gün biraz daha gelişerek günümüze kadar gelen göz izleme sistemlerinin kullanıldığı bilimsel ve ticari araştırmalar sonucunda çok geniş kapsamlı bir literatür oluşmuştur.

Göz izleme sistemlerinin kullanıldığı araştırmalardan oluşan literatürde hemen hemen her bilim dalına ait araştırmalar bulunmakla birlikte, bu yöntemin eğitim ve iletişim alanlarında pek kullanılmadığı görülmektedir. Bu çalışma kapsamında yapılan literatür taraması sonucunda da, göz izleme sistemlerini veri toplama yöntemi olarak kullanarak öğretmenlerin göz hareketlerini özellikle sözsüz iletişim becerileri, sınıf yönetimi ve öğrenme stilleri açılarından inceleyen araştırmaya rastlanılmamıştır.

Dolayısıyla öğretmenlerin göz teması kurma davranışlarını; öğretmenlerin meslekî kıdem, cinsiyet ve öğrenme stilleri, öğrencilerin cinsiyet ve akademik başarıları açılarından, çeşitli değişkenlere göre inceleyen bu araştırmada göz izleme sisteminin kullanılıyor olmasının literatürde bir ilk olma özelliğini taşıdığı söylenebilir.

Öğretmenlerin Göz Teması Kurma Davranışlarının Göz İzleme Sistemleriyle Ölçümlenmesi

Literatürde göz izleme sistemlerinin pazarlamadan kullanışlılık testlerine kadar çeşitli bilimsel ve ticari araştırmalarda, insanların davranış şekillerini anlamak, bilişsel işlem

67

süreçlerini tespit etmek ve insanların karar verme süreçleri hakkında bilgiler elde etmek amacıyla kullanıldığı görülmektedir (Zambarbieri v.d., 2008; Boucheix ve Lowe, 2010; Hyona, 2010; Lin ve Lin, 2013; Barkana ve Açık, 2014).

Ancak araştırma kapsamında yapılan literatür taraması sonucunda gerek ulusal gerekse uluslararası literatürde, ne göz izleme yönteminin kullanıldığı sözlü veya sözsüz iletişim becerisi geliştirme çalışmasına, ne de öğretmenlerin sınıf yönetimi ve algısal öğrenme stilleri açısından göz hareketlerini değerlendiren çalışmalara rastlanmamıştır.

Oysa günümüzde sistematik öğrenme faaliyetlerinin yegâne üreticisi olan öğretmenlerin ders anlatırken bakış ve gözlerini, görsel bir girdi aracı olarak kullanmasının hem eğitimin kalitesini arttırmak, hem de öğrencilerle etkili iletişim kurmak açısından oldukça önemli olduğu söylenebilir (Yıldırım, 2012). Bu kapsamda ders anlatırken sürekli öğrencilerle iletişim ve etkileşim halinde olan öğretmenlerin göz hareketlerinin analiz edilmesi ve ölçülmesinin ancak göz izleme sistemleriyle mümkün olabileceği değerlendirilmiştir (Tonbuloğlu, 2010).

Ayrıca literatürde geçen göz izleme sistemlerinin kullanıldığı araştırmaların sonuçlarına bakıldığında, böyle bir araştırmanın göz izleme yöntemiyle yapılmasının mümkün olduğu kanaatine varılmıştır. Bu kanaat sonucunda farklı bilimsel alanlarda yapılan göz izleme araştırmalarının sonuçlarına bakılmış ve böylece göz izleme yönteminin bu çalışmanın hedefleri açısından etkili olabilecek bir veri toplama yöntem olup olmadığını anlamak amacıyla literatür taraması yapılmıştır.

Öncelikle literatürde göz hareketlerinin nasıl oluştuğu ve bu hareketleri tespit ederek ne tür bilgiler elde edilebildiğine bakılmıştır. Bu kapsamda göz hareketlerini tespit eden araştırmaların, insanların neye dikkat ettiği, bakarken hangi noktayı göz ardı ettiği ve en fazla neden rahatsız olduğu hakkında bazı ipuçları verdiği görülmüştür (Russell, 2005; Duchowski, 2002). Özellikle insanların anlık bilişsel işlem süreçlerinin tanımlanabildiği ve bu tür bilişsel süreçler arasında dil, kavrama, hafıza, anlık betimleme ve karar verme süreçleri gibi temel yaşamsal fonksiyonların yer aldığı görülmüştür (Jacob ve Karn, 2003). Daha açık bir ifadeyle gözler, dikkatin oluştuğu noktaya baktığı için göz hareketlerinin ölçümü insanların görsel dikkatleri hakkında daha güvenilir bilgiler vermektedir (Hyona, 2010, s.174). Bundan dolayı göz hareketlerini ölçümledikten sonra yorumlayarak beyinde gerçekleşen iletişim ve öğrenim işlemleri hakkında da bilgi edinmenin mümkün olabileceği

68

görülmüştür (Zambarbieri v.d., 2008; Biedert vd. 2009; Boucheix ve Lowe, 2010; Hyona, 2010; Lin ve Lin, 2013; Barkana ve Açık, 2014).

Literatürde yer alan bazı araştırmaların sonuçlarına göre göz bebeğinin uyarılma seviyesinin, insanların anlık zihinsel çabasıyla pozitif ilişkili olduğu ve bu nedenle insanların psikolojik ve fizyolojik tepkilerini anlamanın mümkün olduğu tespit edilmiştir (Mayer, 2010, s.168). Ayrıca göz hareketleri insanın görsel dikkatinin en açık belirleyicileridir ve bu yüzden göz izleme teknolojileri kullanılarak elde edilen ölçüm sonuçları insanların görsel dikkatlerinin odaklandığı noktalara bakılarak yorumlanabilmektedir (Wedel ve Pieters, 2000, s.122). Görüldüğü üzere literatürde yer alan araştırmaların sonuçlarına göre görsel dikkat en etkili ve en doğru şekilde göz izleme sistemleri kullanılarak tespit edilmekte ve ölçümlenmektedir (Mayer, 2010; Hyona, 2010). Dolayısıyla öğretmenlerin sınıf ortamında öğrencileriyle göz teması kurma davranışının, göz izleme sistemleri kullanılarak ölçülebileceği ve onlara yarı yapılandırılmış mülakat tekniğiyle sorular sorarak göz teması kurma nedenlerini anlamanın mümkün olduğu görülmektedi. ( Lin ve Lin, 2013; Barkana ve Açık, 2014).

Literatürde yer alan, öğrenmedeki kaybolma ve görsel dikkat dağılımını gösterme üzerine yapılan çalışmalarda, insan gözünün pozitif ya da negatif duygu oluşturan imajlara daha dikkatli baktığı, ancak bu durumun neden kaynaklandığı konusunda kesin yanıtlanmamış bazı sorular bulunduğu görülmüştür (Rayner, 1998; Lohse ve Johnson, 1996;). Özellikle bu amaçla yapılan bazı araştırmalar sonucunda, resimde görülen bir figüre ya da fotoğrafa deneğin odaklanması durumunun, ya odaklanılan nesnenin çekiciliğinden ya da deneğin yaşı, cinsiyeti, kişilik tipi gibi kişisel özelliklerinden kaynaklandığı tespit edilmiştir (Maughan vd., 2007, s.336).

İnsanın hangi noktaya, hangi sıklıkla ve hangi sürede odaklandığına ilişkin verilere bakarak görsel bir canlı ya da nesneyle etkileşimi hakkında değerlendirmeler yapmak mümkündür (Çağıltay vd., 2006).

Yapılan literatür taraması sonucunda, temel amacı öğretmenlerin sınıf ortamında öğrencilerle göz teması kurarken sahip oldukları cinsiyet, meslekî deneyim ve algısal öğrenme stillerinin onların göz teması kurma davranışlarını nasıl ve hangi yönde etkilediğini tespit etmek olan bu araştırmada göz izleme sistemlerinin kullanılmasının mümkün olabileceği anlaşılmıştır.

69

BÖLÜM III

YÖNTEM

Sınıf öğretmenlerinin öğrencileriyle kurdukları göz teması davranışlarını ve bu davranışlarıyla ilgili görüşlerini bazı değişkenlere göre inceleyen araştırmanın bu bölümünde, araştırmanın modeli, evreni, kısıtlılıkları, veri toplama ve analiz yöntemleri aşağıdaki başlıklar altında kısaca sunulmuştur.