• Sonuç bulunamadı

2.4 Bilişsel Farklılık ve Mekansal Deneyimin Mimari Tasarım Sürecine Etkileri

2.4.1 Bilişsel Farklılığı Oluşturan Bilişsel Süreçler

2.4.1.3 Bilişsel Farklılık

Kalıtımsal eğilimlerle birlikte her birey, yaşam boyunca çevresi ile ilişkisinde, algılarken, amaçlarına ulaşırken ve problem çözerken belirli kuramlar geliştirir. Bu süreçte birey; farklı yollarla veri toplar, bu verileri farklı şekillerde sınıflar, bunlardan farklı sonuçlara ulaşır, farklı kararlar verir ve bu kararları farklı biçimde uygular. Böylece her bireyde farklı bilgi işleme biçimleri ve bir iş yapılırken kullanılan farklı yöntemler gelişir.

Eğitim psikolojisi alanında farklılık, öğrenmede oluşan bireysel farklılıklarda kullanılmaktadır. Bu alanda üç değişik farklılık bulunmaktadır. Bunlar; öğrenme farklılığı,

bilişsel farklılık ve düşünme farklılığıdır. Farklı adlandırılan bu terimler bazen birbirinin yerine de kullanılmaktadır (Buluş, 2005).

Bilişsel farklılık, kişinin yeteneklerini kullanırken tercih ettiği yoldur. Kişinin sahip olduğu bilişsel farklılık iyi ya da kötü şeklinde değil sadece farklı olarak adlandırılır (Sünbül, 2004). Witkin vd. (1977), bilişsel farklılığı, bireylerin bilgiyi alma, düzenleme, kaydetme ve gerektiğinde geri getirmek için bellekte tutma sürecinde tercih ettikleri yol olarak tanımlamışlardır. Enwistle’e (1981) göre bilişsel farklılık ve öğrenme farklılığı aynıdır ve birbirlerinin yerine kullanılabilirler. Das’a (1988) göre ikisi farklı kavramlardır. 1970’lerde bilişsel farklılık yerine öğrenme farklılığı kullanılmıştır. Ayrıca, öğrenme farklılığı terimi daha çok uygulamaya yönelik alanlarda kullanılmış, teoride ve akademik tanımlarda bilişsel farklılık terimi tercih edilmiştir. Bilişsel farklılık ve öğrenme farklılığı arasındaki temel fark, dikkate alınan öge sayısıdır. Bilişsel farklılıkta iki öge varken (örneğin, analitik ya da bütünsel), öğrenme farklılığında ikiden fazla öge bulunmaktadır (Riding ve Cheema, 1991). Bilişsel farklılıklarla ilgili bir çok çalışma yapılmıştır. Riding ve Cheema (1991) bilişsel farklılık çalışmalarının 1960’lardan 1970’lerin sonlarına kadar ve 1980’lerden günümüze kadar olan dönem olarak iki bölümde yoğunlaştığını belirtmiştir. 1960- 1970’ler arasındaki dönemde bilişsel farklılıklara; Witkin’in (1962) alan bağımlı-alan bağımsız bilişsel farklılıkları, Kagan’ın (1965) atılganlık-dikkatlilik bilişsel farklılıkları, Pask’ın (1972) büünsel-sıra izleyen bilişsel farklılıkları, ve Hudson’ın (1966) ıraksak-yakınsak bilişsel farklılıkları örnek verilebilir. 1980’lerden günümüze kadar olan döneme baktığımızda üç çalışma dikkat çekmektedir.

Lynn Curry’nin üç katmanlı ampul-soğan modeli

Curry (1983) bilişsel farklılık ve öğrenme farklılığı ölçeklerini üç başlıkta incelemiş ve yaptığı bu sınıflandırmayı soğanın katmanlarına benzetmiştir (Şekil 2.8). 1. katman öğretim tercihidir. En dışta olduğu için kolaylıkla gözlemlenebilir. Çevresel etkiye açık olduğu için en az sağlam olan katmandır, değişime açıktır. Ana kuram, Dunn ve Dunn (1978) tarafından önerilen beş uyaran grubunun (çevresel, duygusal, fiziksel, psikolojik, sosyolojik) bireyin algılamasını etkilediğini savunduğu kuramdır. 2. katman bilgi işleme farklılığıdır. Orta katman olduğu için çevreyle olan ilgisi azdır. Bu nedenle öğretim tercihine göre daha istikrarlı ve daha değişmezdir. Bu katmana dahil kuramlar; Kolb’un yaşayarak öğrenme döngüsü (1984), Honey ve Mumford modeli (1992), MacCarthy’nin 4MAT sistemi (1982), Gregorc’un

zihinsel farklılıklar kuramı (1982) ve Gardner’ın çoklu zeka kuramı (1993) dır. 3. katman bilişsel kişilik farklılığıdır. Diğer boyutlara göre en sabit ve değişmezdir. Bu katmana dahil kuramlar; Felder ve Silverman’ın öğrenme farklılığı modeli (2000), Witkin’in alan bağımlı ve alan bağımsız bilişsel farklılıkları (1962), Myers-Briggs’in kişilik modeli (1961) ve Riding ve Rayner’ın bilişsel farklılık aileleri (1998) dir.

Şekil 2.8 Lynn Curry’nin soğan modeli (Kaynak: Curry, 1983)

Riding ve Cheema’nın iki boyutlu bilişsel farklılık modeli

Riding ve Cheema (1991) bilişsel farklılık alanında yapılmış tüm çalışmaları incelemiş ve bunları iki grupta toplamışlardır. Bunlar; Bütünsel-Analitik ve Sözel-İmgesel’dir. Bütünsel- Analitik bilişsel farklılıkları, bireyin bilgiyi bütün olarak ya da parçalara ayırarak işleme yönelimine göre adlandırılmaktadır. Bu alandaki kuramlar; Holzman ve Klein’ın ingirgemeci- güçlendirici (1954), Witkin’in alan bağımlı-alan bağımsız (1962), Kagan’ın atılganlık- dikkatlilik (1964), Pask’ın bütünsel-sıra izleyen (1972), Das’ın eş zamanlı-sıralı (1988), Guilford (1967) ve Hudson’ın (1966) ıraksak-yakınsak, Gardner’ın tahammüllü-tahammülsüz (1959), Kaufman’ın benzetici-keşfedici (1989) ve Kirton’un uyarlayıcı-yenilikçi (1994) modelidir.

Sözel-İmgesel bilişsel farklılıkları, bireyin düşünürken bilgiyi nasıl temsil ettiğine göre adlandırılmaktadır. Sözel bilişsel farklılığa sahip kişiler bilgileri sözcükler halinde işlerken, imgesel bilişsel farklılığa sahip kişiler zihinsel resimlere dönüştürerek işlerler. Bu alandaki kuramlar; Bartlett’in duyusal tercihler (1932), Riding ve Taylor’ın sözel-imgesel (1976), Richardson’ın sözel-görsel (1977) modelidir (Riding ve Cheema, 1991).

Öğretim tercihi Bilgi işleme farklılığı Bilişsel kişilik farklılığı

Sternberg’in zihinsel özyönetim kuramı

Bilişsel farklılıklarla ilgili yapılmış kapsamlı çalışmalardan biri Sternberg’in (1988) Zihinsel Özyönetim kuramıdır. Sternberg, insanların düşünürken, problem çözerken, algılarken, kullandıkları yolları açıklamada zihinsel özyönetim kuramını kullanmış ve beş boyutta bir araya getirdiği 13 farklılığa düşünme farklılıkları adını vermiştir. Sternberg’e göre bilişsel farklılık, düşünürken tercih edilen yoldur. Yetenek değildir. Bireyde var olan yetenekleri kullanırken tercih ettiği yöntemdir. Bu önemli bir ayrımdır. Yetenek bir şeyi ne kadar iyi yaptığımızla ilgili iken, bilişsel farklılık, bir şeyi yaparken yaptığımız tercihtir.

Sternberg (1997), bir ülkeyi idare etmek için hükümetlerin farklı işlevlerinin (yasa koyucu, yürütücü, yargılayıcı), yönetme şekillerinin (monarşik, hiyerarşik, oligarşik, anarşik), yönetme düzeylerinin (küresel, yerel), kapsamının (içe dönük, dışa dönük) ve eğilimlerinin (liberal, tutucu) olduğu gibi insanlarında hayatlarını sürdürmelerinde kullandığı farklı yollar olduğunu savunmuştur. Bu yolları düşünme farklılıkları olarak adlandırmıştır.

Sternberg ve Wagner (1992) düşünme farklılıklarını ölçmek için Düşünme Farklılıkları Envanterini (DFE) geliştirmiştir. Buluş (2003) ve Fer (2005) tarafından envanter Türkçe’ye çevirilmiştir. Bu tezde Sternberg ve Wagner tarafından geliştirilen DFE’nin Bilişsel Farklılık Ölçeği bölümü kullanılmıştır. Geçerlik-güvenirlik çalışmaları ve puanların hesaplanması konusunda 3. bölümde, Bilişsel Farklılık Ölçeği başlığı altında daha detaylı bilgi verilmiştir.