• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM II : KAVRAMSAL ÇERÇEVE / ALANYAZIN VE İLGİLİ

2.1. BEYNİN YAPISI VE ÖĞRENME

2.1.11. Bellek Türleri

Bazı kaynaklar belleği bilginin işleyiş tarzına göre sınıflandırırken bazıları ise öğrenme ile birlikte ele alarak bilginin türüne göre sınıflandırmaktadır. Bellekle öğrenmeyi bir arada gösteren bakış açısına göre bellek deklaratif ve refleksif olmak üzere ikiye ayrılır. Bu sınıflandırma kısa ve uzun süreli belleği tür olarak değil aşama olarak değerlendirmektedir. Bilginin alınma, işlenme ve depolanma süreci ise bellek olarak adlandırılmaktadır. (Onan, 2011). Belleği türlere ayırmada diğer görüş ise, duyusal kayıt, kısa süreli bellek ve uzun süreli bellek olmak üzere üç kısma

ayırmaktadır. Kodlama, depolama ve geriye getirme işlemleri ise her bir türde olan aşamalar olarak görülmektedir (Taylor, 1990, Akt., Onan, 2011).

Yukarıda ki ifadelerden aşağıdaki gibi bir sınıflandırma yapabiliriz.

1. Gelen bilginin türüne göre bellek türleri (Deklaratif Bellek, Refleksif Bellek)

2. Gelen bilginin işlenme tarzına göre bellek türleri (Duyusal Bellek, Kısa Süreli Bellek, Uzun Süreli Bellek)

1. Gelen Bilginin Türüne Göre Bellek Türleri

Deklaratif (Tanımlanabilir) Bellek: Deklaratif bellek dille ifade edebildiğimiz tanımlanabilir bilgileri ifade eder. Tanımlanabilir belleğin oluşmasında bilinçli süreçler olması gerekir. Tanımlanabilir bellekte karşılaştırma, bir araya getirme ve analiz etme gibi bilişsel işlemler kullanılmaktadır. Bu bellek kısaca kişisel yaratıcılıkla ilgilidir (Onan, 2011).

Refleksif (Tanımlanamayan) Bellek: Dışarıdan gelen bilgilerin fark etmeksizin tekrar sonucu oluşan bilgi türüdür. Bilinçli olarak düşünmeden oluştuğu için genel olarak kelimelerle ifade edilemez. Bu bellek hiçbir bilinçli davranışı gerektirmeyen faaliyetlerle tanımlanır (Duman, 2012).

2. Gelen Bilginin İşlenme Tarzına Göre Bellek Türleri

Duyusal Bellek: Duyusal kayıt çevreden gelen bilgileri bir veya birkaç saniye tutan başlangıç süresidir. Bu aşama bir filtre gibi düşünülebilir. Çevresel birçok faktör bu aşamada ayırt edilir (Madi, 2014). Görsel ve işitsel uyarıcılar biz farkında olmasak ta duyusal kayıt tarafından kodlanır.

Kısa Süreli Bellek: Tekrar edilmediği zaman bilginin unutulacağı kısa süreli depolama işleminin gerçekleştiği yere kısa süreli bellek denir. Duyusal kayıttan alınan bilgiler kısa süreli belleğe aktarılır. Duyusal kayıtta bilgi hiç durmazken kısa süreli kayıtta bilgi tekrar sonucu belli bir süre tutulabilir. Duyusal kayıtta bilgiler bilinçsizken, kısa süreli bellekte bilgiler bilinçli olarak elde edilir (Selçuk, 2012).

Kısa süreli bellek bilginin uzun süreli belleğe aktarılmasına hizmet eder.

Özellikle tekrar etmek bilginin kısa süreli bellekte daha uzun süre kalmasını sağlar.

Telefon numarası kısa süreli bellekte ne kadar çok tekrar edilirse uzun süreli bellekte hatırlamak o kadar kolay olur (Terry, 2012). Kısa süreli belleğin çalışma sistemi en iyi Alzheimer hastalığında görülür. Bu hastalar yeni bilgi öğrenemezler. Örneğin;

size adınızı sorarlar birkaç dakika sonra tekrar sorarlar. Yani duyusal kayıt dönemi gerçekleşir ve bilgi kısa süreli belleğe gider ancak uzun süreli belleğe geçemez (Madi, 2014). Kısa süreli belleğin iki önemli görevi bulunmaktadır. Birincisi, bilgiyi çok kısa bir süre içerisinde depolamak olurken ikincisi ise, zihinsel faaliyetlerde bulunmasıdır. Bu işlevlerinden ötürü çalışan bellek olarak ta adlandırılır (Sözen, 2006).

Uzun Süreli Bellek: Uzun süreli bellek eski bilgilerle yeni bilgilerin harmanlanarak daimi olarak saklandığı depodur. Tahminen otuz saniye geçtikten sonraki çağrılan her bilgi uzun süreli bellekten çağrıldığı düşünülmektedir (Selçuk, 2012). Kısa süreli bellek biyofizik, uzun süreli bellek biyokimyasal bir süreçtir. Bir bilginin uzun süreli bellekte kalıcı hale gelmesi protein sentezi sonucu meydana gelmektedir (Onan, 2011).

Uzun süreli bellekte aynı zamanda öğrenmede gerçekleşir. Bu kısımda beyinde yeni protein oluşumu ve sinir hücrelerinin bağlantılarının artması gibi beyinde kalıcı yapısal değişiklikler meydana gelir. Bu süreçte bilgilerin kalıcı olması için uyaranların devam etmesi gerekmektedir. Çünkü öğrenmeler tekrar sonucu oluşmaktadır ve öğrenilen bilgiler genellikle kelime olarak sözel formda kodlanmaktadır (Onan, 2011).

Uzun süreli bellekte bilgi üç şekilde kodlanır. Bunlar; Epizodik hafıza, Semantik hafıza, Prosedürel hafıza olarak adlandırılır.

Epizodik hafıza kişisel bellek sistemimizdir. Buradaki bilgiler otobiyografik hatıralarımızdır. Buradaki hatıralar ne zaman nerede meydana geldiğine dair bilgiler zamansal ve bağlamsal bilgiler içerir. Bu hafızada olayların yaklaşık hangi tarihte meydana geldiğini hatırlayabiliriz (Terry, 2012). Epizodik hafızada bilgiler beyinde imgeler halinde örgütlenirler. Bazı bilgiler bireyin zihninde silinmez izler bıraktığı için ömür boyu unutulmazlar. Bazı bilgiler ise dikkate alınmadığından unutulabilir (Selçuk, 2012). Semantik hafıza ise genel bilgilerimin deposudur. Bu açıdan sözlük ya da ansiklopediye benzetilebilir. Olayları, kelimeleri ve dilbilgisi kurallarını içerir

(Terry, 2012). Bu bellek uzun süreli belleğin kavramları, genellemeleri, şemaları ve problem çözme becerilerini saklayan kısmıdır. Semantik hafıza ilişkili fikirler ve şemalar şeklinde kendini gösterir (Selçuk, 2012).

Kısaca epizodik bellek kişisel hatıralarımızı içerirken sematik bellek genel bilgileri içermektedir. Ancak sematik bellek epizodik bellekten farklı olarak bilgilerin ne zaman ve nasıl öğrenildiğine dair bilgileri içermez. Örneğin; semantik bellekte köpeklerin sadık ve kurt soyundan geldikleri bilgisine sahip olabilirsiniz ancak bu bilginin zamanını hatırlamaya bilirsiniz. Eğer bir köpek tarafından ısırıldıysanız zamanını hatırlamanız daha kolay olacaktır. Gündelik hayatta konuşmalarımızda epizodik ve semantik bellek terimi yerine “hatırlıyorum” ve “ biliyorum” terimlerini kullanmayı tercih ederiz (Terry, 2012). Prosedürel bellek ise, özellikle fiziksel eylemlerin nasıl yapıldığı bilgisini depolayan kısımdır (Selçuk, 2012). Örneğin; bisiklet kullanma becerisi gibi...

Uzun Süreli Bellekle Kısa Süreli Belleğin Karşılaştırılması: Kısa süreli bellek biyofizik süreçler içerirken, uzun süreli bellek protein zincirlerinin oluşmasıyla gerçekleşen biyokimyasal bir süreçtir. Kısa süreli bellekte işitsel kod, uzun süreli bellekte anlamsal kod ön plandadır. Kısa süreli bellekte depolama kısıtlıyken uzun süreli belleğin kapasitesi sınırsızdır. Kısa süreli bellekte ara-bul-geriye getir işlemi hemen hemen hatasızken uzun süreli bellekte bu işlem hata yapmaya çok yatkındır (Onan, 2011).

Kısa süreli bellekte bilgiler etkindir ancak uzun süreli bellekte bilgiler edilgindir. Kısa süreli bellekte bilgiler unutulduğunda geri getirilemez, uzun süreli bellekte unutulan bilgiler uzun sürse de alsa geri getirilebilir veya azda olsa hatırlanabilir. Birey kısa süreli bellekte bilginin bilincinde iken, uzun süreli bellekte ise bilginin bilincinde değildir (Selçuk, 2012).