• Sonuç bulunamadı

konulara bakıldığında, bu Ģikâyetlerin en baĢında alınan kararlarda ve gerçekleĢtirilecek uygulamalarda doğrudan etkilenecek olan kendisinin fikrine baĢvurulmaması, görüĢlerine değer verilmemesi ve karar alma süreçlerine dâhil edilmemesi gelmektedir. Yine kent halkının yakındığı konulardan bir diğeri ise, belediye yönetiminin aldığı karar ve gerçekleĢtireceği uygulamalar konusunda halka yeterince bilgi verilmemesi ve kendisine hizmet sunan belediye personelinin donanım ve diyalog geliĢtirme bakımından yetersiz olduğu ifade edilmektedir (Tarhan ve Bakan, 2013: 45). Belediyelerin bu katı, geleneksel, halka kapalı ve iĢleyiĢi yavaĢlatan hantal yönetim anlayıĢından kurtularak demokratik ilkelere uygun, halka dönük, halkın katılımına ve denetimine açık bir yönetim anlayıĢını benimsemesi gerektiğine iĢaret edilmektedir (Saran, 1996: 19). Bu yönetim anlayıĢının değiĢtirilmesini gerçekleĢtirecek olan birim ise halkla iliĢkiler birimleridir. Belediyelerin modern ve katılımcı bir yapıya kavuĢmasında gereksinim duyduğu halkla iliĢkiler iĢlevleri aĢağıdaki baĢlıklar altında Ģöyle özetlenebilir (Tarhan ve Bakan, 2013: 45).

1.8.1. Belediyelerin Kent Halkıyla Doğrudan ĠletiĢim Kurmasını Sağlama ĠĢlevi Belediyelerde halkla iliĢkiler birimlerinin ve çalıĢmalarının amacı, kent halkının görüĢlerini, beklenti ve tavır alıĢlarını belirleyerek bunlardan; kamu yararı ve kent halkının ihtiyaçlarına uygun olanların alınarak belediye hizmet, politika ve uygulamalarına bu doğrultuda yön verilmesinin sağlanması, diğer yandan belediyeyi destekleyici nitelikte olan görüĢlerin pekiĢmesi ve süreklilik kazanmasının gerçekleĢtirilmesi, yanlıĢ ve karĢı olan görüĢlerin olumlu yönde değiĢtirilmesi için çaba harcanması Ģeklinde ifade edilebilir (Yalçındağ, 1996: 21).

Belediyenin halkın görüĢlerinin her birinin değerli olduğu bilincini taĢıyarak faaliyetlerine yön vermesi halk ile kurduğu iletiĢimde baĢarılı olmasını sağlayabilir. Bu açıdan belediyelerin halkın güvenini ve desteğini kazanması önemlidir. Çünkü belediyelerin halkın desteğini almadan faaliyetlerine devam edebilmeleri mümkün değildir (Ertekin, 2000: 202).

Tarhan ve Bakan'a göre, halkın gerçekleĢtirilen faaliyetler hakkında bilgilendirilmeleri ve alınacak kararlar konusunda istek ve beklentilerinin tespit edilerek belediye yönetimince bu beklentilere değer verilmesi belediyenin halkın desteğini, sempatisini ve güvenini kazanması açısından büyük önem taĢımaktadır. Bu yüzden belediyeler baĢta belediye baĢkanı olmak üzere tüm çalıĢanlarıyla, hedef kitlelerini oluĢturan halk ve kuruluĢlarla sürekli iletiĢim içerisinde olmalı; diyalog kanallarının her zaman açık olduğu bir halkla iliĢkiler anlayıĢının benimsendiği bu hedef kitlelere hissettirilmeli ve uygulamalarla da yaĢatılmalıdır (Tarhan ve Bakan, 2013: 47).

1.8.2. Belediyelerin Demokratik Yapısı ve Halkın Katılımını Sağlama ĠĢlevi Halkın belediye yönetimine katılması, belediyenin hizmetleri, kararları ve uygulamaları açısından etkilenmesi demektir. Halk çeĢitli biçimlerde yönetime katılabilir düĢünce, görüĢ bildirme ve oy kullanma yolları ile belediye kararlarının isabetli, verimli amaçlara yönelmesini sağlayabilir (Tortop, 1993: 107). Belediyelerin katılımcı bir yönetim anlayıĢı benimseyerek bu yolları açık tutması, kent halkının sürekli ve etkili bir biçimde katılımının sağlanması, yönetimde verimliliğin

attırılması, demokratik bir denetime olanak sağlanması ve iyi bir yönetim örneğinin sergilenmesi açısından uygun olacaktır. Katılımcı anlayıĢın yanı sıra belediyenin kentlilerin bilgi edinme ve denetleme haklarına dayalı saydam bir yönetim oluĢturması da büyük önem taĢımaktadır (Yalçındağ, 1992: 11).

Belediyeler yerel yönetimler içinde halka en yakın ve halkın içinde olan kurumlar olarak değerlendirildiğinde yönetenlerle yönetilenler arasındaki toplumsal ve mekânsal mesafe en aza indiğinden, yönetilenler yönetenleri daha etkili ve doğrudan denetleyebilir. En yalın tanımıyla halkın kendi kendini yönetme biçimi olarak ifade edilen demokrasi, yerel yönetimlerde tabandan tavana yayılarak halkın bu imkânı bulabileceği ve kullanabileceği kuruluĢlar olarak ön plana çıkmaktadır (Pustu, 2005: 124). Belediyelerde halkın karar süreçlerine çeĢitli yol ve yöntemlerle katılması, demokratik değerlerin ve yerel demokrasinin geçerli kılınması açısından gereklidir (Pustu, 2005: 128).

Halkın belediye yönetimine katılmasının gerekli olduğunu Tortop Ģu maddeler altında değerlendirmektedir (Tortop: 1993: 110-111):

 Belediye yönetiminin demokratik denetiminin gerçekleĢtirilmesinde sadece seçimlerin varlığı, tam etkin ve yeterli bir araç olarak görülmemektedir. Bu durumda halk ile belediye arasında politik iktidar aracılığı olmaksızın doğrudan doğruya bir katılım anlayıĢı zorunlu kılınmaktadır.

 Belediye yönetimleri vatandaĢların katılımını sağlamada çoğu kez onların isteği üzerine ve yasal bir takım nedenlerle bunu gerçekleĢtirmektedir. Bununla birlikte belediye karar ve çalıĢmalarından doğrudan etkilenen halkın görüĢlerini belirtmek için yönetimin iĢine karıĢması çok doğaldır.

 Halkın katılımını sağlama iĢlevinin yanı sıra kendilerini ilgilendiren ve uygulayacakları kararlarda belediye personelinin de yönetime katılması demokratik bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır.

Belediyelerde halkın katılımı sağlanarak, halk pasif konumundan çıkmalı, yönetimin her aĢamasında sorumluluğa ortak olan ve onu denetleyen aktif bir konuma gelmelidir. Demokratik bir ortamın oluĢmasında sağlıklı bir halkla iliĢkiler, duyarlı bir kamuoyu ve etkin bir halk denetimi gereklidir (Sezgin, 2011: 100). Halkın

yönetim kararları ve uygulamalarına katılma olanağının sistematik ve eĢit biçimde sağlanması, bir baĢka anlatımla bu niteliğin kurumsallaĢtırılması önündeki yapısal engellerin bugün önemli ölçüde azalmıĢ olduğu görülmektedir (Yayınoğlu, 2007: 72). Halkın sadece alınacak kararlarda değil, belediyeyi ve halkı ilgilendiren tüm konularda söz sahibi olması ve belediyenin bu görüĢlere önem vermesi, belediyenin daha demokratik bir katılımı sağlaması, hizmetlerinin kalite ve baĢarısını arttırması açısından da çeĢitli olumlu sonuçlar doğurabilecektir.

Halkın söz sahibi olduğu demokratik bir yönetim anlayıĢının oluĢturulmasında; halkın doğrudan katılabildiği, istek, ihtiyaç ve Ģikâyetlerini doğrudan belediye yönetimine aktarabildiği ve bu sorunlara çözüm bulabildiği, belediye için de halka bilgi aktarmada yardımcı olan demokratik bir yapı oluĢturulması gereklidir (Yalçındağ, 1992: 12). Kısaca özetlemek gerekirse belediyelerde halkın katılımı, sorunların daha sağlıklı bir Ģekilde belirlenmesini sağlamanın yanında, çözümlerin de daha etkili ve tutarlı olmasını sağlayacaktır (Pustu, 2005: 129).

1.8.3. Belediye ÇalıĢanlarında Aidiyet Duygusu OluĢturma ĠĢlevi

Belediye ile halk arasındaki iliĢkilerin iyileĢtirilmesi, halkla iliĢkiler birimlerinin yanı sıra baĢta belediye yöneticileri ve tüm belediye çalıĢanlarının görevidir. Ancak halkla iliĢkiler çalıĢmalarının planlı, düzenli bir biçimde yürütülmesi, bu faaliyetten beklenilen olumlu sonuçların alınması, halkla iliĢkiler faaliyetlerini yürütecek düzenli bir örgütlenmeden geçmektedir (Ertekin, 1995: 11).

Halkın belediye bürokrasisinden baĢlıca yakınma (Ģikâyet) konuları aĢağıdaki maddeler halinde sıralanabilir (Ertekin, 1995: 9-10):

 Yapılan hizmetlerin nitelik ve nicelik bakımından yeterli olmayıĢı,

 ĠĢlemlere iliĢkin aĢırı kırtasiyecilik ve formaliteler nedeniyle vatandaĢa güçlükler çıkarılması,

 Ġlgili görevlilerin yeterli yetki veya bilgiye sahip olmayıĢı ya da yetkinin kullanılabileceği halde çoğu zaman görevlilerin yetkilerini kullanmaktan kaçınması nedeniyle sonuç almada yaĢanan gecikmeler,

 Görevlilerin halka karĢı ilgisiz tavır ve davranıĢları, iĢlemlerde kolaylık gösterilmemesi,

 Belediyede iĢi olan vatandaĢın nereye, kime ve nasıl baĢvuracağını bilmemesi, onlara yol gösteren bir görevlinin bulunmayıĢı,

 Halkla diyalog kuran ve hizmet sunan personelin nezaket kuralları dıĢında davranıĢı ve güler yüzlü olmayıĢı olarak sıralanabilir.

Yukarıda değinilen Ģikâyetlerin bir bölümü belediye personelinin kiĢilik özellikleriyle, bir bölümü de belediyenin örgütlenmesinden kaynaklanan nedenlerden oluĢmaktadır. Belediye personelinin kiĢiliği, geçimsiz, kötümser, baĢkalarıyla iliĢkiler kuramayacak bir yapıda olması kuĢkusuz vatandaĢla kurduğu diyaloga ve iĢlerine yansıyacaktır (Yalçındağ, 1988: 147). Bu nedenle kamu kurumlarında, olumlu faaliyetlerin sağlanması açısından en güçlü konuma sahip birim, halkla iliĢkiler birimleridir. Bu olumsuzlukların giderilmesi ve hizmet kalitesinin arttırılması açısından yerel yönetimlerde ve devlet düzeyinde halkla iliĢkiler birimleri önemli bir konuma gelmiĢtir. Kısacası yerel yönetimler ve kar amacı gütmeyen kuruluĢlarda halk ile iletiĢimin etkin ve sağlıklı bir yapıya kavuĢturulmasında bu birimler zorunluluk haline gelmiĢtir (Seitel, 2004:337). Belediye vatandaĢ etkileĢiminde ortaya çıkan veya çıkabilecek sorunların giderilmesinde, personele gerekli bilgilerin verilmesi ve vatandaĢa güler yüzlü hizmetin sağlanmasında, halkla iliĢkiler birimleri önemli bir iĢlev sağlayabilir. Bu birimler iki yönlü etkileĢimi sağlayarak halktan gelen geribildirimlerin belediye personeli, örgütlenmesi ve hizmetlerine yansıtılmasını ve bu yönde sorunlu alanlarla ilgili düzenlemeler yapılmasını sağlayarak ortaya çıkabilecek sorunların en aza düĢürülmesini sağlayabilir.

Halkla doğrudan iletiĢim içerisinde bulunan belediye personeline, belediyeleri adına olumlu imaj yaratacak Ģekilde davranıĢ geliĢtirmelerini sağlamak amacıyla sürekli ve sistemli hizmet içi eğitim programları uygulanmalıdır. Halka kurmuĢ

oldukları iletiĢimde duyarlı, saygılı ve sorumlu bir tutum sergilenmesinin demokratik değerlerin ve toplumun belediyeden beklentisinin bir gereği olduğu, bu eğitim programlarında vurgulanmalıdır (Yalçındağ, 1996: 156). Bu eğitim programlarının yanı sıra, diğer kuruluĢlarda olduğu gibi çalıĢanlar hakkında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Belediye personelini ilgilendiren konularda ilk olarak çalıĢanlarını bilgilendirmelidir. Kendilerini ilgilendiren veya önemli konularda oluĢan bu bilgilerin dıĢ kaynaklardan öğrenilmesi belediye personelinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu açıdan personele verilen iyi haberlerin yanı sıra kötü haberler de saklanmadan verilmeli, ilgili tüm konularda personel doğru bilgilendirilmelidir. Ayrıca bilgilerin doğru Ģekilde verilmesi personelle yönetim arasında diyalog geliĢtirerek, güven oluĢturulmasına da yardımcı olur (Center ve Jackson, 2003: 39).

Halkla iliĢkiler bilinci ve sorumluluğu sadece halkla iliĢkiler birimine ait olarak değerlendirilmemeli; belediyenin en alt kademede çalıĢanından en üst düzey yöneticisine kadar bütün kademelerde bu sorumluluk ve bilincin taĢınması gereklidir (Ertekin, 1995: 6). Belediyenin personeline ait görüĢ, düĢünce ve önerilerine değer vermesi, onlardan yararlanması, hizmetlerin hızlı ve nitelikli yürütülmesinde etkili olacak, alınan kararların doğru ve isabetli olma olasılıkları artacaktır. Belediyelerde böyle bir yöntem ve davranıĢ modelinin benimsenmesi demokrasinin ve demokratik yönetim anlayıĢının bir gereğini oluĢturmaktadır (Tortop, 2005: 13). Ayrıca bu yaklaĢım, personelin kurumu sahiplenmesini ve aidiyet duygusunun geliĢtirilmesine katkıda bulunabileceği gibi vatandaĢa hizmet sunma noktasında yukarıda ifade edilen bir takım sorunların da önüne geçmesinde yardımcı olacaktır (Tarhan ve Bakan, 2013: 54).