• Sonuç bulunamadı

Banka sigortacılığının birçok tanımı mevcuttur, tanımlarına değinecek olursak; banka sigortacılığı bankaların şubelerinde, anlaşmalı oldukları sigorta şirketlerinin ürünlerini bireysel veya kurumsal olarak talep eden müşterilerinin ihtiyaçlarını belirleyip tanıtan, satan ve satış sonrasında da hizmete devam eden dağıtım kanalıdır (Krabetyan, 2010, s. 3). Banka sigortacılığı, bankaların ve sigorta şirketlerinin ürünlerinin, üretiminin ve

32

dağıtımında daha yakın işbirliği veya birlikteliği anlamına gelmektedir. Bankaların dağıtım ve müşteri ağından faydalanarak, sigorta şirketinin ürünlerinin tüketicilere sunmasıdır. Bu her çeşit sigortada uygulanabilir (Kasapoğlu, 2007, s. 28). Başka bir tanımlamada ise banka sigortacılığı, bankaların ve sigorta şirketlerinin ürün, üretim ve dağıtımında daha yakın işbirliği ve bazen de birlikteliği anlamına gelmektedir. Banka sigortacılığı kavramının gelişmesinde tasarruflardaki artış ve değişmeler ile sosyal ve demografik gelişmelerin yanında, mali piyasalarda yaşanan rekabetçi ortamın artmasının da çok büyük etkisi olmuştur. Bankalar sigortacılık faaliyetlerine ilk olarak 1980’den sonra başlamıştır. Banka sigortacılığı, Fransa’da bankaların dağıtım kanalları boyunca sigorta ürünlerinin satışını tanımlayan bir terim olarak ortaya çıkmıştır (Selmanoğlu, 2010, s. 25-26).

Bankalar ile özel kanunla kurulmuş ve kendisine sigorta acenteliği yapma yetkisi tanınan kurumlar, sözleşme yapmaya veya prim tahsiline yetkilidir. Hayat sigortaları veya zorunlu sigortalarla sınırlı olarak yetki verilen sigorta acenteleri hariç olmak üzere, kendilerine sözleşme yapma veya prim tahsil etme yetkisi verilen sigorta acenteleri, bireysel emeklilik işlemleriyle ilgili acentelik faaliyeti dışında başka bir ticarî faaliyette bulunamaz. Bankalar mevcut faaliyetlerinin yanında sigortacılık yapma yetkisine kanunlarla sahiptir. Fakat kanunla belirtilen kurumlar dışında hiçbir sigorta şirketi sigortacılık dışında bir faaliyette bulunma yetkisine sahip değildir (Günel, 2012, s. 7).

Kişisel tasarrufların, tasarruf sandıkları sayılan bankalar, hayat sigorta şirketleri, bireysel emeklilik şirketleri ve diğer benzeri aracı kurumlar, yatırımların finansmanlarında kullanılmak için hazır bir kaynak haline gelmektedirler. İnsanların gelir düzeyi arttıkça sigorta talebi de artmaktadır. Reel gelir artışı kişileri gıda barınma gibi temel olan mallardan, temel olmayan lüks mallara yöneltmekte ve yükselen yaşam standardının korunabilmesi amacıyla artan tasarruf gücünün de etkisiyle hayat sigortası, bireysel emeklilik tarzı yatırım araçlarına yönlendirmekte, bununla birlikte ekonomik gelişmenin yol açtığı risklerden korunmak amacıyla zorunlu sigortalara ya da hayat dışı branşı sigortaları olan yangın, kaza, deprem gibi sigortalara yöneltmektedir. Bu sebeplerden kaynaklı tasarruf sahipleri sigortacılığa yönelmiştir, tasarrufun en ideal korunma yeri olarak görülen bankalarda, pazarın kaymağını almak amacıyla, sigortacılık dalında da faaliyet göstermeye başlamışlardır (Çetiner, 2010, s. 36).

Serbest piyasa koşulları içerisinde özellikle rekabetin en üst noktaya ulaştığı bankacılık sektöründe, bankalar içinde zamanla rekabet edebilmek, ayrı bir meziyet haline gelmiştir işte bu nedenle bankalar gelenekleşmiş mal ve hizmetlerin yerine modern dünyanın

33

gerektirdiği, fark ve değer yaratabilecekleri, mal ve hizmetlere yönelmeye başlamışlardır. Buradaki amaç; bankaların mevcut fonksiyonlarının dışında gelir elde edebilecekleri ürünler yaratabilmek ve müşteriye almış oldukları hizmetlerin neticesinde ortaya çıkan diğer tüm ihtiyaçlarını da tek elden sağlayabilmektir. Her iki amacı da kapsayan banka sigortacılığı uygulaması 1980’li yıllarda İngiltere’de bankaların sigorta ürünlerini de satmalarıyla başlamıştır. Bankalar sigorta ile hem yeni bir hizmet olarak sigortacılık faaliyetlerinde bulunmuş bununla birlikte yeni bir değer yaratma ve farklı bir gelir kalemi oluşturmayı başarmışlardır. Hem de yürüttükleri faaliyetler neticesinde ortaya çıkan müşterilerin sigorta ihtiyacını tek bir kuruluş içinde karşılayabilme imkanına sahip olmuşlardır (Karabetyan, 2010, s. 3).

Bu uygulamalarla birlikte iki sektör arasındaki mali ilişkiler giderek daha da hızlanmıştır ve birçok ülke belirtildiği gibi öncü olan İngiltere’ den sonra banka sigortacılığı kavramına olumlu bakarak banka sigortacılığına başlanmıştır.

Banka sigortacılığının uygulanma nedenleri bankalar için de, sigorta şirketleri içinde ayrı nedenlere sahiptir. Ancak ortak nedenleri de mevcuttur. Bunlar (Pamukçu,1996, s. 15):  Artan rekabet dolayısıyla maliyetlerin artması,

 Büyümeden dolayı gerekli olan sermaye ihtiyacı,

 Standartların değişmesi veya batık borçların ve şikayetlerin artması,

 Müşterilerin devamlı talepleri doğrultusunda satış kanalları vasıtasıyla satış ve servis kalitesinin arttırılması,

 Uzman kadro ihtiyacı,

 Yatırım olanaklarını iyileştirmesi,

 Uygulanan faaliyetlerde etkinliği geliştirmesidir.

Banka sigortacılığının hem bankalar hem de sigorta şirketleri için karşılıklı önem kazanmasındaki en büyük etken yeni müşterilerin kazandırılmasıdır. Özellikle, konut, otomobil, ihtiyaç ve kobi kredileri nedeni ile yüz yüze iletişimin çok sık yapıldığı bankalarda, bu krediler sonucunda kredi kullanıcıların sahip oldukları değerlerin de sigortası, banka kanalı ile yapılmaktadır. Bu da banka kanallı üretimi, hem şirketler için bir cazibe merkezi haline getirmekte hem de bankaları, mevcut gelir kaynağına ek bir gelir kaynağı olması sebebi ile sigorta faaliyetlerine yönelik yatırıma teşvik etmektedir (Karabetyan, 2010, s. 23).

34

Bankaların yapısına baktığımızda şube bankacılığının geliştiği görülmektedir. Bu da çok geniş ve güçlü bir dağıtım kanalı demektir. İşte sigortalar bu dağıtım kanalından yüksek kazançla faydalanabilir. Değerlendirme yaptığımızda her iki tarafa da ciddi faydaları olacaktır. Çünkü çapraz satış söz konusudur, çapraz satışla, birden fazla ürün satmak ve müşteri bağımlılığı yaratmak mümkündür bunun sonucunda da fazlasıyla verim elde edilecektir. Bu strateji ile birlikte, hayat ve hayat dışı sigortaları bankalar mevcut ve olası tüketicilerine sunabilecek. Bu da bankalara ürün çeşitliliği sağlayacaktır. Ayrıca bankalar yapmış oldukları bu sigorta acenteliği faaliyetlerinden komisyon geliri elde edebilecektir. Yani bankalara likit kaynağı sağlayacaktır. Sigorta şirketleri açısından değerlendirdiğimizde, şirketler birçok müşteriye bankaların dağıtım kanalıyla daha az maliyetle ulaşabilecektir. Bununla birlikte acente olarak banka devreye girdiği için sigorta şirketleri ödemeler açısından daha rahat edecek ve ayrıca sigorta şirketlerinin personel açısından da maliyetleri ciddi derecede düşecektir (Kasapoğlu, 2010, s. 45).

Benzer Belgeler