• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

2.1. Nüfus Meselesi ve Evlilik Masrafları

2.1.2. Başlık Parasının Yasaklanması

1845-1846 yılları arasında çalışan İmar Meclisleri Tanzimat’ın uygulandığı bölgelerde Müslüman ahali için nikâh ve düğün masrafları ile ilgili tavsiye kararı almıştır. Meclislerin yaptığı çalışmaların nikâh ve düğün masraflarını kolaylaştırmaya yönelik toplum üzerinde etkisinin olmadığını gören merkezî hükümet, 1846 yılında Düğün Vergisi’ni kaldırmıştır.231 1850 yılına gelindiğinde ise evlilikleri kolaylaştırmak adına naiplerin ve kadıların bekâr ve dul kadınlara evlenmeleri için verdiği izinnamelerin ücretini düşürmüştür. Meclis-i Vâlâ tarafından ülkenin Halep, Ankara, Sivas, Aydın, Sinop vs. vilayetleri ile Meşihat’a gönderilen yazıya göre, taşrada evlenecek bekâr ve dul kadınların nikâh kıydırabilmek için gerekli olan ve naiplerden aldıkları izinnameler karşılığı verdikleri ücretin miktarı düşürülmüştür. Naiplerin izinnameler için fazla para aldığı belirtilerek bekâr kadınlar için üç kuruş ve dul kadınlar için miktar iki kuruşa çekilmiştir.232 Aynı emir Trablusgarp gibi uzak bir bölgeye 1851 yılında gönderildiği görülmüştür.233 1857 yılında Tırnova olaylarını yatıştırmak ve Vidin Valisi Muammer Paşa hakkında soruşturma yapmak üzere bölgeye gönderilen Meclis-i Vâlâ ikinci kâtibi Midhat Efendi’ye234 –sonradan Midhat Paşa olacak- gönderilen şukkada da bir önceki Tırnova Naibi Nazif Efendi’nin nikâh izinnameleri için zorla aldığı paraların kimden alınmış ise iade edilmesi istenmiştir.235

Farklı tedbirler alınmaya çalışılsa da daha sonraki tarihlerde taşradan gelen şikâyetlerde nikâh harcının farklı yollarla fazla alındığını ortaya koymaktadır. Gelen bu şikâyetlerde Tanzimat döneminin en kapsamlı teftişi kabul edilen 1863 yılındaki teftiş zikredilerek o dönemde nikâh izinnamesi için resmî görevlilere verilen harçların

231Bazı bölgelerde başlık parasının hâla alındığına dair bkz. Silistre Müşiri’nin yazısı için BOA, A.MKT, 89/3, 9 Temmuz 1847/25 Receb 1263 ve Musul Valisi’nin yazısı için bkz. BOA, A.MKT, 89/37, 12 Temmuz 1847/28 Receb 1263.

232Meşihat için bkz. BOA, A.MKT.NZD, 289/99, 22 Aralık 1849/6 Safer 1266; Şeyhülislam için bkz. BOA, A.MKT.MVL, 24/32, 19 Şubat 1850/6 Rebiülahir 1266; Alaiye için bkz. BOA, A.MKT.UM, 10/69, 12 Mart 1850/27 R 1266; Karahisar-ı Sahib için bkz. BOA, A.MKT.UM, 10/86, 14 Mart 1850/29 Rebiülahir 1266; Kastamonu vilayetine bağlı Viranşehir için bkz. BOA, A.MKT.UM, 10/89, 14 Mart 1850/29 Rebiülahir 1266; Sinop için bkz. BOA, A.MKT.UM, 11/24, 20 Mart 1850/6 Cemaziyelevvel 1266; Ankara için bkz. BOA, A.MKT.UM, 11/33, 20 Mart 1850/6 Cemaziyelevvel 1266; Girit için bkz. BOA, A.MKT.UM, 12/49, 10 Nisan 1850/27 Cemaziyelevvel 1266; Prizren için bkz. BOA, A.MKT.UM, 12/57, 10 Nisan 1850/27 Cemaziyelevvel 1266; Halep ve İskenderun için bkz. BOA, A.MKT.MVL, 30/54, 21 Eylül 1850/14 Zilkade 1266.

233BOA, A.MKT.UM, 48/19, 5 Şubat 1851/3 Rebiülahir 1267.

234 Gökhan Çetinsaya-Ş. Tufan Buzpınar, “Midhat Paşa”, DİA, C. 30, 2015, s. 8. 235BOA, A.MKT.UM, 289/84, 19 Ağustos 1857/28 Zilhicce 1273.

düşürüldüğü yazmaktadır. Ayrıca merkez tarafından yasaklanan uygulamaları devam ettirenlerin yine devlet görevlileri olduğu bu örneklerde görülmektedir. Şûrâ-yı Devlet’e bağlı Tanzimat Dairesi’nde tutulan bir kayda göre bazı bölgelerde naiplerin fazla harç aldığını belirtmektedir. Düğün sahiplerinin birtakım fazladan masraf yaptıkları ve bunun evlilikleri geciktirdiği, fakat evliliklerin asıl gecikmesinin sebebi olarak düğün sahiplerinden rıza parası alan bölgelerdeki ileri gelenler ve bu ileri gelenlerden çekinen muhtarlar ile izinname ismiyle fazla akçe alan naiplerin olduğu yazmaktadır. Bu sebeplerden dolayı evliliklerin geciktiği ve nüfusun artmadığı belirtilmiştir.236

Evliliği zorlaştıran engelleri aşmaya yönelik tavsiye kararları alan, vergileri kaldıran devlet, evliliğe maddi açıdan engel bir gelenek olan başlık parası meselesiyle de ilgilenmiştir. Esasında başlık parası Tanzimat öncesinde de tartışılan bir konudur. Bu sebeple 1831 yılında II. Mahmud (hd. 1808-1839) tarafından Sivas’ta başlık parasının yasaklandığına dair bir ferman gönderilmiştir.237 Fermanda başlık parasının evlenmeye engel teşkil ettiği yazılmış fakat kız kaçırmaya sebebiyet verdiği ile ilgili bir ifade geçmemiştir.238 Fermanın ilanının ardından ise konu Tanzimat’ın getirdiği yeniliklere bağlanarak kaldırılmak istenmiştir. Tanzimat reformlarını hayata geçirmek için görev yapan Meclis-i Vâlâ’da başlık parası meselesi konuşulmuş ve durum Meclis-i Umûmi’ye havale edilmiştir. Meclis-i Vâlâ’daki kayda göre Karaman vilayetine bağlı Ermenek kazasında başlık parasının alınmasının âdet olduğu ve tutarın 300 ile 500 kuruş arası miktarda değiştiği belirtilmektedir. Bunun Tanzimat Fermanı’na göre alınmasının izin gerektiren bir şey olup olmadığıyla ilgili Maliye Nazırı Saib Paşa bir takrirle durumu Meclis-i Ahkâm-ı Adliye’ye bildirmiştir. Meclis-i Vâlâ’dan Meclis-i Umûmi’ye sevk edilen mazbatanın devamında başlık parasının taşradaki bazı mahallerde alındığı fakat bunun bir tür kabahat olduğu ve kaldırılmasıyla fukaranın korunacağı belirtilerek, başlık parasının Tanzimat’a aykırı olduğu ve başlığı almakta ısrar edenlerin şerʿ-i şerîfe yani mahkemeye gönderileceği yazılmıştır.239

Başlık parasını alanların mahkemeye sevk edileceğine dair geçen ifadeye rağmen bu âdetin ülke genelinde yasaklanması çok sonraları olmuştur. Başlık parası

236 BOA, Sadaret Mektubî Kalemi, Mühimme Evrakı (A.MKT.MHM), 531/13, 3 Kasım 1893/23 Rebiülahir 1311, lef.4.

237Ercoşkun, “19. Yüzyılda Evlilik ve Nikâha Dair Düzenlemeler”, s. 66. 238 BOA, C.ADL, 2/93, 22 Ekim 1831/15 Cemaziyelevvel 1247.

239BOA, İ.MVL, 8/124, 7 Eylül 1840/10 Receb 1256 ve BOA, MVL.d, no. 570, s. 47, 7 Eylül 1840/10 Receb 1256.

ancak 1850 senesindeki ferman ile yasaklanmıştır. Ankara, Harput, Halep, Sivas ve Sayda eyaletleri ile Karesi, Niğde, Canik, Kudüs, Saruhan ve Maraş sancaklarından gelen mazbatalarda, idareciler kendi bölgelerinde başlık parasının gelen emirle kaldırıldığını bildirmişlerdir.240 Sayılan bu bölgeler arasında Rumeli bölgesinin olmaması bu bölgede başlık parasının alınmadığına dair bir bilgi olarak görülebilir.

Bu bölgelerden gelen mazbatalarda başlık parasının kaldırılmasının sebebi olarak gösterilen bütün gelişmeler Meclis-i Vâlâ tarafından Canik sancağına gönderilen bir mazbatada özetlenmiştir. Buna göre, başlık parası ve mehrin toplum arasında birbirine karıştığı görülmektedir. Devlet sosyal olan başlığı kaldırdığını ilan ederken, hukukî olan mehri ise belli bir miktara düşürmüştür. Başlığın kaldırılma nedeni olarak nüfus artışına engel olması ve kız kaçırmalara sebep vermesi olarak gösterilmiştir. Belgenin içeriğine bakıldığında devlet, başlık parasının Anadolu’da problem oluşturduğunu belirtmekte ve Balkanları zikretmemektedir. Başlık parasını almaya devam edenlerin rüşvet almış gibi değerlendirileceği ifade edilerek -zira bu tarihte devlet memuru olmayan kişiler rüşvet aldığı takdirde üç sene kürek cezasına çarptırılacaklarına dair düzenleme çıkmıştır –toplumu ve memurları bundan caydırmak istemiştir.241

Başlık parası masrafı yüzünden sadece erkeklerin kız kaçırmadığı kadınların da erkekle anlaşarak kaçtıkları Ankara Valisi Mehmed Vehbi’nin sadarete yazdığı takrirden anlaşılmaktadır. Vali, kendi eyaletinde yaşanan kız kaçırma vakalarının birkaçının sorgu kayıtlarında kadının, “… oğlanı ben aldım kaçtım, onun ne haddi var ki beni götürsün” diyerek bohçasını alıp erkeğin evine gittiklerini belirtmiştir. Valinin ifadesine göre, çiftler daha önceden aralarında anlaşmaktadırlar. Fakat erkek, kadını ailesinden istediğinde velisi, yasaklanmış olan başlık parasının yerine erkek ve erkek

240 Canik için bkz. BOA, A.MKT.MVL, 25/17, 14 Mart 1850/29 Rebiülahir 1266; Harput için bkz. BOA, A.MKT.UM, 12/29, 6 Nisan 1850/23 Cemaziyelevvel 1266; Niğde, Sivas, Alaiye, Halep ve Karesi için bkz. BOA, A.MKT.UM, 13/14, 8 Nisan 1850/25 Cemaziyelevvel 1266, lef, 6,7,8,11,12; Sayda için bkz. BOA, A.MKT.UM, 12/40, 9 Nisan 1850/26 Cemaziyelevvel 1266; Ankara için bkz. BOA, A.MKT.UM, 12/47, 10 Nisan 1850/27 Cemaziyelevvel 1266; Kudüs için bkz. BOA, A.MKT.UM, 12/51, 10 Nisan 1850/27 Cemaziyelevvel 1266; Saruhan için bkz. BOA, A.MKT.UM, 12/72, 12 Nisan 1850/29 Cemaziyelevvel 1266; Kayseri için bkz. BOA, A.MKT.UM, 13/21, 21 Nisan 1850/8 Cemaziyelahir 1266; Maraş için bkz. BOA, A.MKT.UM, 15/9, 12 Mayıs 1850/29 Cemaziyelahir 1266: İlber Ortaylı ise 1844’te kadınların evlenememesi ile ilgili çıkan fermanda “teklifât-ı zaide” ifadesinin başlık parası olarak değerlendirilmesini gerektiğini söyler. Bkz. İlber Ortaylı, Osmanlı

Toplumu’nda Aile, İstanbul: Pan Yayıncılık, 2000, s. 127 ve ondan naklen Ercoşkun, “19. Yüzyılda

Evlilik ve Nikâha Dair Düzenlemeler”, s. 74-75.

tarafından bir şeyler almak için inatla kadını vermemektedir. Ayrıca velinin kızını vermemesinin sebeplerinden biri de ev işlerini yaptıracak bir işgücü olarak görmesidir. “Kocaya varamayan” kadınlar zamanla yaşlarının geçtiğini görmekte ve bohçalarını alıp erkek tarafına kaçmaktadır. Kadının velisinin şikâyeti sonucu erkek sorgulansa bile, on beş-yirmi gün hapiste geçirip sonra serbest bırakılmaktadır.242

Başlık parasının devlet tarafından yasaklanmasından sonra şer’i mahkemelerde başlık parası sebebiyle erkek tarafının şikâyeti sonucu ortaya çıkan davalara da rastlanmaktadır. Bunların bazıları kişisel anlaşmazlıklardan çıksa bile bu sebeple dava açılabilmesi açısından ilginç örneklerdir. Başlık parasını evlenmeden önce veren erkek tarafı evlendikten bir süre sonra karşı tarafı dava ettiği görülmektedir. Örneğin, 1878 yılında Antep’te Kocaoğlan mahallesinde Deveci Hacı Ömer, evlendikten on iki sene sonra mahkemeye başvurarak evlilik aşamasında eşi Zeynep’in ağabeyi Apo’nun kendisinden 1200 kuruş talep ettiğini ve eğer vermezse kız kardeşini vermeyeceğini söylediği ifade etmiştir. Hacı Ömer evlenmek için bu parayı vermiştir. Apo’nun ölümüyle beraber Hacı Ömer bu parayı geri alabilmek için mahkemeye başvurmuştur. Hacı Ömer, mahkemede bu parayı verdiğine dair şahitler gösterince Apo’nun terekesinden 1200 kuruş kendisine iade edilmiştir.243

Bir başka olay da Burdur’da yaşanmıştır. Bu dava başlık parasının farklı bölgelerde literatürde yer almayan isimler kullanıldığını göstermesi bakımından da ilginçtir. 1891 yılında Burdur’da Hasan’la Vesile evlendikten bir süre sonra Hasan’ın babası Ahmet, Vesile’nin babası Hüseyin’i ağalık ismiyle aldığı 735 kuruş başlık parasını şeriata aykırı gerekçesiyle iade etmesini mahkemeden talep etmiştir. Mahkeme paranın geri verilmesine karar vermiştir.244

Başlık parasının şer’i mahkemelerde konu olması açısından yine Antep’te yaşanan bir olayda erkeğin babası kadının abisinden şikâyetçi olmuştur. Antep’in Şeker isimli köyünden Ahmed, oğlu Mehmed için Dahni köyünden Veli’nin kızı Fatma’yı istemiştir. Mahkeme kaydından dokuz sene önce yani 1882 senesinde yaşanan bu

242BOA, MVL, 96/103, 17 Kasım 1850/12 Muharrem 1267.

243Murat Eryetgin, “149 Numaralı Ayntab Şer’iyye Sicili’nin Transkripsiyonu ve Değerlendirmesi (H. 1294-1295/M. 1877-1878, s. 1-150),” (Yüksek Lisans Tezi, Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstiitüsü, 2011), s. 286-287.

244 Güngör Göçer, “220 ve 221 Numaralı Şeriyye Sicillerine Göre Burdur’un Sosyo-Ekonomik Tarihi (1889-1893)”, (Yüksek Lisans Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta: 2010), s. 44.

olayda, Fatma’nın erkek kardeşi Molla Ali, nikâha engel olmamak şartıyla kalın ismi adı altında Ahmed’den 1000 kuruş almış ve Ahmed bunun makbuzunu mahkemeye sunmuştur. Molla Ali ise bu parayı kardeşinin çeyiz masraflarına harcadığını mahkemede ifade etse de Mehmed’in elinde olan makbuz ve Mehmed’in lehine tanıklık yapan şahitlerin ifadeleri sonucu verilen paranın Molla Ali’den alınmasına karar verilmiştir.245

1877-78 Osmanlı-Rus harbi öncesi Anadolu’ya geziye çıkan İngiliz gezgin Fred Burnaby’nin Beyazıt sancağında Ermeni bir adamla sohbet ederken konu başlık parasına gelmiştir. Ermenilerde başlık parası erkek tarafına verilmesine rağmen adam, bazı fakir Ermeni ailelerinde bunun tam tersinin yaşandığını söylemiştir. Adama göre başlık parasının erkekten alınmasının çeşitli gerekçeleri vardır. Bu sebepleri şöyle sıralamıştır; Ermeni kadınları evinin hizmetçileridir. Evlendikten sonra kızlarının hizmetlerinden mahrum kalacakları için bunun damat adayı tarafından karşılanması gerekmektedir. Avrupa kadınlarıyla Ermeni kadınlarıyla karşılaştırarak Avrupa’dakilerin evlendikten sonra babalarının artık onlara para harcamayacakları için kazançlı bile sayılabilir. Hatta "işe yaramaz bir yük yüklenen" damada bir şeylerin (drahomanın) verilmesini yerinde gören Ermeni adam, Avrupalıların Ermenilerin âdetlerinde kusur bulmak hakkı olmadığını söyler.246

1899 tarihinde Diyarbakır’da Ermeni milleti arasında yaşanan bir miras davasında ise başlık parasının erkeğe verildiği miras paylaşımından anlaşılmaktadır. Ayrıca belirtilen miktar Müslümanlarınkiyle karşılaştırıldığında çok daha düşük olduğu göze çarpmaktadır. Yaşanan bu miras davasında Eten’in babası Muso, kızını evlendirebilmek için Manuk’un oğlu Malko’ya 95 kuruş verdiği şahitlerin ifadeleriyle ispatlanmıştır. Davada miras söz konusu olduğundan paranın geri istenmesi gibi bir ifade geçmemektedir. Muso kızı Eten’in ölümü sonrası mahkemede bu parayı damadı Malko’ya verdiğini söylemiş ama geri istememiştir.247

245 Yüksel Babanınoğlu, “155 No’lu (H. 1308-1310) Gaziantep Şeriyye Sicili’nin Transkripsiyonu ve Değerlendirmesi” (Yüksek Lisans Tezi, Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2004: Gaziantep), s. 176-177 ve s. 181-182.

246

Fred Burnaby, At Sırtında Anadolu, çev. Fatma Taşkent, 4.Baskı, İstanbul: İletişim Yayınları, 2005, s. 294.

247 Recep Kaya, “400 ve 401 No’lu Çermik Şeriyye Sicillerinin Transkripsiyonu ve Değerlendirmesi” (Yüksek Lisans Tezi, Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Diyarbakır: 2015), s. 160-164.

Tanzimat uygulamalarını taşra bölgelerine daha iyi anlatabilmek ve yayabilmek adına kurulan İmar Meclisleri’nin evliliklerle ilgili bazı düzenlemeler getirmek istediği yukarıda anlatılmıştı. Devletin yaptığı bu düzenlemelerin yeterli olmadığı evlilik süreci ile ilgili bazı vergilerin kaldırılması ve toplumun kendi geleneklerine dayanan başlık parasının yasaklanmasıyla anlaşılmıştır. Osmanlı Devleti, nüfus nazarından bakarak 1846 yılında düğün vergisini kaldırmış, 1850 yılında ise nikâh izinnamelerinin ücretini düşürmüştür. Aynı yıl birçok eyalete gönderdiği fermanla da başlık parasını kaldırdığını ilan etmiştir. Fakat daha sonraki tarihlere ait şer’i mahkeme kayıtlarından anlaşıldığı kadarıyla hem Müslüman hem de gayrimüslim toplumda başlık parasının alınmasına devam edildiği görülmektedir.