• Sonuç bulunamadı

Büyük Selçuklu Devleti, Tuğrul Bey, Malazgirt, Alparslan, Anadolu Selçuklu Devleti, Büveyhiler

6.1. Büyük Selçuklular (1040-1157)

Dandanakan savaşının galibiyetle tamamlanmasından sonra Tuğrul Bey, Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun ilk hükümdarı olarak tahta çıktı (1040-1063). Bu büyük zafer ve Selçuklu devletinin tarih sahnesine çıkışını komşu devletlere fetihnameler gönderilerek ilan edildi. Ebû İshak el-Fukkâî, Tuğrul Bey’in adına elçi olarak Halife’ye gönderildi. Tuğrul Bey mektubunda emîrü'l-mü'minîn olarak halifeyi tanıdığını ve Horasan'da adaleti esas alarak idare edeceğini ve halifeye sadâkatten ayrılmayacağını bildirdi. Türk devlet geleneği esasları doğrultusunda ülke toprakları hanedana mensup kimselere paylaştırıldı. Serahs ve Belh ve Ceyhun bölgesiyle Gazne arasında kalan topraklar merkezi Merv olmak üzere Çağrı Bey’e, merkez Herat olmak üzere Büst ve Sîstan yöresini Amcası Mûsâ Yabgu'ya verildi. Tuğrul Bey Başkent Nîşâbur’da kalarak Irak ve batı topraklarını kendi idaresine ekledi.

İbrahim Yinal’a Kuhistan, Arslan Yabgu’nun oğlu Kutalmış Cürcân ve Damgan, Çağrı Bey'in oğlu Kavurd Bey’e Kirman toprakları pay olarak ayrıldı. Fakat hepsi Tuğrul Bey'e bağlı olacaktı. Tuğrul Bey'in kendi soyundan bir çocuğu olmamasının da etkisiyle Çağrı Bey’le aralarında devlet idaresinde hiçbir ihtilaf yaşanmadı. Çağrı Bey Gazneliler'le olan savaşını sürdürerek topraklarına Belh, Tohâristan, Tirmiz, Velvâliç, Kubâdiyan, Vahş şehirlerini dahil etti. 1059 tarihinde Gazneli Sultanı İbrahim ile yaptığı sulh antlaşmasına göre her iki taraf o güne kadar ellerinde tuttukları yerleri muhafaza edecekler birbirlerinin topraklarına saldırmayacaktı. Gazne Sultanı Mevdûd'un kışkırtmasıyla Tirmiz'i zapteden ve Belh’i almak maksadıyla Ceyhun nehrini geçen Karahanlı Hükümdarı Arslan Han’n ordusu Alparslan

114 komutasındaki Selçuklu ordusuna yenilerek geri çekilmek zorunda kaldı.

Altuntaş’ın oğlu İsmail, Hârizm bölgesini Emîr Şah Melik’in elinden Çağrı ve Tuğrul beylerin yardımıyla kurtardı (1042). Mağlup olan Şah Melik, bağlı olduğu Gaznelilerin yanına giderken yolda yakalanarak Çağrı Bey’e getirildi ve öldürüldü. Hârizm bölgesinden bir türlü elini çekmeyen Gazneli Sultanı Mevdûd buraların idaresini Kıpçaklara bıraktı. Fazla direniş göstermeyen Kıpçaklar buraları Selçuklulara terk ettiler. Askerî dehası yanında iyi bir devlet adamı olan Çağrı Bey yetmiş yaşlarında iken vefat etti( 1060).

Öte taraftan Tuğrul Bey Dandakan zaferinden sonra sırasıyla 1042-43 de Cürcân'ı arkasından Hârizm'i fethederek Rey’i devletin başkenti yaptı. Daha sonra Hemedan’ı fethedip İsfahan’ı vergiye bağladı. Halifenin hamisi olan Büveyhilerle iyi ilişkiler kurmaya özen gösterdi. Yeğeni Hasan’ın intikamını almak isteyen İbrahim Yinal, Pasinler ovasında Bizans ordusunu yenerek yüklü bir ganimetle geri döndü. 1051’de İsfahan'ı topraklarına dahil eden Tuğrul Bey 1054 tarihinde Azerbaycan ve civarını kendine bağladıktan sonra Anadolu’ya girerek Malazgirt Kalesi'ni kuşattıysa da fethedemedi.

Tuğrul Bey, 1055 yılında Halife Kâim-Biemrillâh'ın davetine uyarak Bağdat'a gitti. Tuğrul bey’in maiyetinde gelen askerlere kötü muamelede dahli düşünülen Büveyhî Sultanı Hüsrev Fîrûz yakalatılarak önce bir kaleye kapatılarak ardından cezası verilmek üzere Rey'e götürüldü.

el-Hüsrev Fîrûz’un Rey şehrinde ölümüyle Büveyhî hanedanının dönemi sona erdi. Bir dostluk nişanesi olarak 1056 yılında halife Çağrı Bey'in kızı Hatice'yi nikâhladı. 1058 tarihinde Bağdat’ta Halife tarafından Tuğrul bey’e yedi cihan hâkimi anlamına gelen yedi siyah hil’at giydirildi ve kendisine "melikü'1-meşrik ve'l-mağrib" unvanı verildi. İbrahim Yinal’ın ayaklanmasını Tuğrul Bey yeğenleri Alparslan ve Kavurd Bey’in yardımlarıyla bastırabildi. Eski bir Türk geleneğine uyularak İbrahim Yinal yayının kirişi ile boğuldu (1059). Aynı tarihlerde Büveyhî kumandanı Arslan Besâsîrî Musul Emîri Kureyş b. Bedrân ile ortak hareket ederek Bağdat’ı işgal ettiler. Halife azledilerek Hadîse şehrine gönderildi. Bağdat'ta Fâtımî halifesi adına hutbe okutulmasına başlandı. Bu durum karşısında Tuğrul Bey hemen harekete geçip halifey Bağdat'a geri getirdi, olayın tertipçileri Arslan Besâsîrî’yi yakalayıp öldürdü (1060).

Tuğrul Bey, Halife Kâim-Billâh'ın kızı Seyyide Hatun ile Şaban 454'te (Ağustos 1062) nikâhları kıyıldı, fakat düğün ertesi yıla kaldı. 1063 yılında vefat eden Tuğrul bey adaletli, şefkatli, doğru, eli açık ve samimi Müslüman bir devlet adamıydı.

Arkasından çocuk bırakmayan Tuğrul Bey, Çağrı Bey'in oğlu Süleyman'ı kendisine veliaht

115 tayin etmişti. Ağabeyi Süleyman'ın hükümdarlığını kabul etmeyen Alparslan Merv’den ayrılarak Kazvin’de kendisini sultan ilân etti ve hutbeleri kendi adına okuttu. Ağabeyi Süleyman Kutalmış'ı Damgan civarında yenerek Rey’deki devletin merkezine gelerek tahta çıktı. Nizâmülmülk’ü kendisine vezir olarak atadı. Alparslan, Çağrı Bey'in hâkimiyet alanı olan toprakları amcası Tuğrul Bey'in hâkimiyetindekilerle birleştirerek Ceyhun ve Dicle arasındaki devasa bir devletin Sultanı oldu. Halife tarafından Alparslan da Tuğrul Bey gibi sultan ilân edildi (1064).

Alparslan Gürcistan bölgesinde ve Bizans hâkimiyetindeki Ani şehrini fethedip Gürcüleri yıllık vergiye bağladı. Ertesi yıl Bizans elinde olan Kars zapt olundu ve Gürcü Kralı Selçuklulara tabi olmayı kabul etti. Anadolu’ya yapılan ardı arkası kesilmeyen akınları durdurmak ve gerekirse tekrar geldikleri topraklara sürmek için Bizans imparatorluğuna Romanos Diogenes seçildi.

1070 yılında Mısır’ı teslim almak için yola çıkan Alparslan, Halep önlerinde Romanos Diogenes’in kalabalık bir orduyla İstanbul’dan yola çıktığını öğrenerek geri döndü. Bizans ordusunu Malazgirt ovasında 26 Ağustos 1071 yılında hezimete uğrattı. Bu savaşla Anadolu’nun kapıları bir daha kapanmamak üzere Türklere açıldı. Alparslan 1072 yılında Ceyhun taraflarında Yusuf isminde bir kale komutanının hançeriyle yaralanarak vefat etti.

Alparslan'ın ölümü üzerine yerine veliahtı olan oğlu Melikşah geçti. Melikşah'ın genç oluşundan yararlanarak kaybettiği toprakları almak isteyen Karahanlılar ve Gazneliler, bir taraftan Selçuklu topraklarına saldırırken öte taraftan Kavurd olmak üzere bazı Selçuklu hanedanına mensup beyler başa geçmek için isyana kalkıştılar. Ayaklanmaları bastıran Melikşah’a Halife Kâim-Biemrillâh hükümdarlık alameti bir menşur ve sancak gönderdi (1073). Sultan Melikşah, Hasan Sabbah ve Bâtınîlerle mücadeleyi bir devlet politikası haline getirmesine rağmen nihai olarak Alamut Kalesi'ni zaptedip Bâtınî faaliyetlerini durduramadı.

Hatta veziri Nizâmülmülk Bâtinîler tarafından yapılan bir suikastla öldürüldü (1092). Melikşah da vezirinin ölümünden yaklaşık bir ay sonra Bağdat'ta vefat etti (1092). Melikşah dönemi Selçuklu İmparatorluğu'nun en parlak dönemi olup devletin sınırlarının Kâşgar'dan Ege adalarına, Aral gölü ve Kafkasya'dan Yemen’e kadar uzandığı bir zirve dönemi olarak kabul edilir.

Melikşah'ın vefatından sonra hanedan mensupları arasında taht kavgası başladı. Melikşah'ın en büyük oğlu Berkyaruk, Rey'de hükümdarlığını ilân etti (1092). Berkyaruk Terken Hatun’un küçük yaştaki oğlu Mahmud’u sultan yapma planlarını bozarak onu barışa zorladı. Varılan anlaşmayla İsfahan ve Fars eyaletleri Terken Hatun ile oğlu Mahmud’a bırakılacak ve

116 Berkyaruk geri kalan diğer eyaletlerde sultan olarak kabul edilecek ve tanınacaktı (1093).

Berkyaruk kendine karşı ayaklanmış olan dayısı Azerbaycan Meliki İsmail b. Yâkütî’yi öldürttü (1093). Bu zaferinden dolayı Berkyaruk, Halife Muktedî-Biemrillâh tarafından "Rükneddin"

lakabıyla sultan ilân edildi (1094). Berkyaruk, Suriye Selçuklu sultanı amcası Tutuş’u Rey yakınlarında yapılan savaşta mağlup etti. Tutuş muharebe sırasında öldürüldü (1095). Bir taraftan isyanlarla boğuşurken öte taraftan Kılıçarslan’ı mağlup eden Haçlılar Kudüs’ü ele geçirdiler. Arrân meliki olan kardeşi Muhammed Tapar’la beş kez yapılan savaş sonunda Muhammed Tapar mağlup olup (1103), Ahlat'a çekildi. Ertesi yıl taraflar arasında barış imzalandı. Buna göre Hârizm, Horasan Muhammed Tapar’ın öz kardeşi Sencer'in, Irâk-ı Arab ve Irâk-ı Acem, Fars, Hûzistan bölgeleri Berkyaruk'un, Arrân, Azerbaycan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, el-Cezîre ve Suriye Muhammed Tapar'm hükümranlığına bırakıldı. On iki yıl süren bu saltanat mücadelesi yüzünden yıpranan Selçukluların zafiyeti Haçlıların kolayca Kudüs ve civarını ele geçirmelerine ve Bâtinîlerin güçlenmelerine yol açtığı gibi Anadolu Selçuklu Devletinin de büyük oranlarda toprak kaybetmesine sebep olmuştur.

1104 tarihinde vefat eden Berkyaruk'un küçük yaştaki oğlu Sultan Melikşah’ı tahttan indirerek tahta geçen Muhammed Tapar, Selçuklu İmparatorluğu’nu yeniden bir araya getirmeyi başardı.

Muhammed Tapar 1107 yılında Bâtınîler’i ele geçirdiği yerlerde öldürttü. Döneminde hem Karahanlılar hem Gazneliler kendisine tabi olmak zorunda kaldı. Sultan Muhammed Tapar 1118 yılında vefat etti.

Muhammed Tapar’ın ölümü üzerine yerine geçen oğlu Mahmud, (1118) Abbasî Halifesi Müs-tazhir-Billâh tarafından sultan ilân edildi ve hutbeler onun okundu. Fakat Horasan meliki olan amcası Sencer onun hükümdarlığını tanımayarak Haziran 1118'de Sultan Sencer, Gazneli Devleti'ni tekrar Büyük Selçuklulara bağladı. Altmış yıla yakın melik ve Sultan olarak yönetimde kalan Sencer, hükümdarlığının son yıllarında Oğuzlarla yapılan bir savaşta esir düştü (1153). Üç yıl esaretin ardından öldü (1157). Sultan Sencer’in ölümüyle Büyük Selçuklu Devleti tarih sahnesinden silinerek sona erdi. Büyük Selçuklu devlet teşkilâtı onun zamanında zirveye çıkmıştı. O bakımdan Sencer, teşkilatçılığı nedeniyle Sultan Melikşah ile birlikte örnek hükümdar olarak kabul edilir. Devlet teşkilâtına dair resmî yazışmalarının yer aldığı münşeat kayıtları pek çoğu Sencer döneminden kalmadır.

Tuğrul Bey zamanında eski Türk geleneklerine göre paylaşılan Selçuklu toprakları üzerinde çok sayıda Selçuklu hanedanı devlet kurmuşlardır. Bunlardan bazıları Kirman, Suriye, Irak ve Anadolu Selçuklularıdır

117