• Sonuç bulunamadı

Bütçe Kapsamının Genişletilmesi ve Hazırlığının, Uygulamasının ve

3.2 Kamu Mali Reformu Kapsamında Yapılan Düzenlemeler

3.2.6. Bütçe Kapsamının Genişletilmesi ve Hazırlığının, Uygulamasının ve

5018 sayılı kanun öncesi, konsolide bütçeyi oluşturan genel ve katma bütçeli kuruluşların bütçelerinin yanı sıra; bunlara bağlı döner sermayeler ve fonlar ile mahalli idare bütçeleri ve kanunlarla kurulan kamu tüzel kişiliğine sahip idarelerin bütçeleri olmak üzere değişik bütçe türleri bulunmaktaydı. Bu bütçelerin uygulama usul ve esaslarında farklılıklar olmakla birlikte, sadece genel ve katma bütçeler TBMM tarafından kabul edilerek yürürlüğe konulmakta idi. İlgili kanunla bu konuda birçok yeni düzenleme getirilmiştir.

5018 sayılı kanun, bütçenin tanımını belirli bir dönemdeki gelir ve gider tahminleri ile bunların uygulanmasına ilişkin hususları gösteren ve usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan belge olarak vermiştir. Devletin gelirlerinin toplanması ve giderlerinin yapılmasına izin veren bütçeler, vatandaş ve hükümet arasında kaynak kullanımı ve edinimi hakkında bir sözleşmedir. Bütçe kapsamı ne kadar geniş olursa, devletin denetleyebildiği alan o kadar genişler. Bütçe kapsamı genişledikçe, mali saydamlık ve hesap verilebilirlik olguları artar ve gizli harcamalar o derece engellenmiş, bütçe hakkı en iyi şekilde kullanılmış olur.

5018 sayılı kanunun 5. Maddesinde de belirtildiği gibi, bütçe hakkı TBMM’ye aittir. Bu kanun ile, bütçe türleri uluslararası standartlara uygun olarak yeniden tanımlanmış ve sınıflandırılmıştır. Katma bütçe kaldırılarak, bu kapsamda yer alan kamu idareleri genel bütçeli ya da özel bütçeli idare haline getirilmiştir. İlgili kanunun 12. Maddesi şu şekildedir.

 Genel yönetim kapsamındaki idarelerin bütçeleri; merkezi yönetim bütçesi, sosyal güvenlik kurumları bütçeleri ve mahalli idareler bütçeleri olarak hazırlanır ve

uygulanır. Kamu idarelerince bunlar dışında herhangi bir ad altında bütçe oluşturulamaz.

 Merkezi Yönetim Bütçesi, bu Kanuna ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idarelerinin bütçelerinden oluşur.

 Genel bütçe, Devlet tüzel kişiliğine dâhil olan ve bu Kanuna ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kamu idarelerinin bütçesidir.

 Özel bütçe, bir bakanlığa bağlı veya ilgili olarak belirli bir kamu hizmetini yürütmek üzere kurulan, gelir tahsis edilen, bu gelirlerden harcama yapma yetkisi verilen, kuruluş ve çalışma esasları özel kanunla düzenlenen ve bu Kanuna ekli (II) sayılı cetvelde yer alan her bir kamu idaresinin bütçesidir.

 Düzenleyici ve denetleyici kurum bütçesi, özel kanunlarla kurul, kurum veya üst kurul şeklinde teşkilatlanan ve bu Kanuna ekli (III) sayılı cetvelde yer alan her bir düzenleyici ve denetleyici kurumun bütçesidir.

 Sosyal güvenlik kurumu bütçesi, sosyal güvenlik hizmeti sunmak üzere, kanunla kurulan ve bu Kanuna ekli (IV) sayılı cetvelde yer alan her bir kamu idaresinin bütçesidir.

 Mahalli idare bütçesi, mahalli idare kapsamındaki kamu idarelerinin bütçesidir.

Genel bütçeli idareler; devlet tüzel kişiliğine dâhil olan, aynı nakit yönetimi kapsamında, bulunan, kendilerine ait mal varlığı ve geliri olmayan, hazine birliği ilkesi kapsamında yer alan idarelerdir. Devletin yüklendiği temel kamu hizmetlerini yerine getiren ve bu hizmetlerin maliyetleri, vergi gelirleri ile karşılanan kurumlardır. 1050 sayılı kanun döneminde, katma bütçeli kuruluşlar kapsamında bulunan; Karayolları Genel Müdürlüğü, DSİ Genel Müdürlüğü, SHÇEK, Köy Hizmetleri, Orman Genel Müdürlüğü gibi bazı kuruluşlar, 5018 sayılı kanun döneminde genel bütçe kapsamına alınarak; katma bütçe kaldırılmıştır. Başta yüksek Öğretim Kurumları olmak üzere, diğer katma bütçeli kurumlar ile eski sistemde genel ve katma bütçeye dâhil edilmeyen kuruluşlar, II cetvele dâhil edilmişlerdir.

1050 sayılı kanun döneminde, kanuna tabi olmayan; TODAİE, TÜBİTAK, TDK, TRT, TSE, MTA, TOKİ, MPİ, RTÜK, SPK, KİK, BDDK, Rekabet Kurumu, Emekli Sandığı, SSK, BAĞ-KUR, gibi kuruluşlar mali yönetim ve denetim bakımından 5018 sayılı kanun hükümlerine tabi olacaktır.

Genel bütçe kapsamındaki daireler, hizmet sunarken ürettikleri mal ve hizmetlerden özel gelir elde edebilmektedir. Bu kapsamda genellik ilkesine aykırılık teşkil etse de, 5018 sayılı kanunun özel gelirler başlıklı 39. Maddesine göre; Özel gelirler karşılığında idarelere tahsis edilen özel ödenek miktarları, ilgili idarelerin bütçelerinde gösterilir. Mali yıl içinde kullanılabilecek özel ödenek miktarı, tahsil edilen özel gelir tutarını geçemez. Tahsil edilen özel gelirlerin ödenek tutarını aşması halinde, ödenek eklenemez.

Özel gelirlere ilişkin olarak ilgili kanunlarında belirtilen fiyatlandırılabilir mal ve hizmetlerin tarifeleri ile uygulamaya yönelik usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı’nın görüşü alınarak, ilgili kamu idarelerince belirlenir. Özel gelirlerin ödenek kaydına, gelecek yıla devrine, iptaline ilişkin yetki ve işlemler merkezi yönetim bütçe kanununda gösterilir.

Özel bütçe; bir bakanlığa bağlı veya ilgili olarak, belirli bir kamu hizmetini yürütmek üzere kurulan, gelir tahsis edilen, bu gelirlerden harcama yapma yetkisi verilen, kuruluş ve çalışma esasları özel kanunla düzenlenen, kendi tüzel kişilikleri bulunan, belli bir özerkliğe sahip, kendi mal varlıkları ve gelir kaynakları olan, kendi nakit yönetimleri bulunan, ürettikleri mal ve hizmetlerin faydası kısmen ya da tamamen bölünerek fiyatlandırılabilen ve kanuna ekli II sayılı cetvelde yer alan her bir kamu idaresinin bütçesidir.

Düzenleyici ve Denetleyici Kurum Bütçeleri; özel kanunlarla kurul, kurum veya üst kurul şeklinde teşkilatlanan; III sayılı cetvelde yer alan; bankacılık, sermaye piyasası gibi sektörleri düzenlemek ve denetlemek ile bu sektörlerdeki kurumları siyasi müdahalelerden uzak tutmak, idari ve mali özerkliklerini teminat altına almak amacıyla kurulan kurumların bütçeleridir. Bu kurumlar, bütçe tasarılarını doğrudan TBMM’ye sunarlar. 5018’de tabi tutuldukları belirli maddeler dışında mali kontrol sistemlerini kendi özel mevzuatlarına göre düzenleyeceklerdir.

Mahalli İdare Bütçeleri; il özel idaresi, belediye, bağlı idare ve birliklerin bütçesi, mali yıl içindeki gelir ve gider tahminlerini gösteren, gelirlerin toplanmasına ve harcamaların yapılmasına izin veren, verimlilik, tutumluluk, ilkelerine ve uluslararası standartlara uygun olarak fayda maliyet analiziyle hazırlanan bir meclis kararıdır. Stratejik plan ve performans programları dikkate alınarak, izleyen iki yılın gelir ve gider tahminleri ile birlikte görüşülerek değerlendirilir.

5018 sayılı kanun ile bütçe kavramı, kanun kapsamına giren tüm kamu idarelerini kapsayacak şekilde yeniden tanımlanmıştır. Kurum ve harcamalar bakımından genişletilerek; genel ve katma bütçe dışında kalan kamu idareleri de bütçe kapsamına dâhil edilmiştir. 5018 sayılı kanun ile genel bütçe, katma bütçe, özel bütçe, özerk bütçe, bağımsız idare bütçesi, döner sermaye, fon gibi ayrımcı tanımlamalara son verilmiştir.

Döner sermaye işletmeleri ve fonların bütçelerinin ilgili idarelerin bütçeleri içinde yer alacağı ve kanun kapsamındaki kamu idarelerinde kurulmuş döner sermaye işletmeleri ile fonların belirli bir geçiş süreci içinde yeniden yapılandırılıp daha sonra tasfiye edileceği öngörülmüştür. Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından bir ‘Döner Sermayeli İşletmeler Muhasebe Yönetmeliği’ hazırlanmış ve yürürlüğe konulmuştur. Her ne kadar 31.12.2007 tarihine kadar tasfiye edileceği hükme bağlansa da 5436 sayılı kanun ile yeniden yapılandırılmalarına yönelik düzenleme yapılmıştır. Kamu idarelerinin gelir ve giderlerinin bütçelerinde yer alması sağlanarak, bütçe dışı gelir elde edilmesi ve gider yapılması önlenmiştir.

Genel idareye dâhil kamu idarelerinin son iki yıla ait bütçe gerçekleşmeleri ile izleyen iki yıla ait gelir ve gider tahminlerinin, Merkezi İdare Bütçe Kanunu ekinde yer alması ve mahalli idareler ile sosyal güvenlik kurumlarının bütçe büyüklüklerinin TBMM bilgisine sunulması şart koyulmuştur. Bütçe hazırlama çalışmalarına daha erken başlanarak; kamu idarelerinin, bütçeleri üzerinde daha ayrıntılı hazırlık ve tahmin yapması sağlanacaktır. Merkezi yönetime dâhil olan kurumların bütçeleri, TBMM’de onaylanarak kanunlaşmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumları’nın bütçeleri ise; genel yönetim içinde yer alsalar da kendi yönetim kurullarında onaylanmakta, faaliyet sonuçları TBMM’ye rapor verilmektedir.

Mahalli idarelerde de Faaliyet hedef ve sonuçları, bütçe ekinde TBMM’ye sunulmaktadır. Bu kurumların mali yönetim ve kontrolü, genel hükümler bakımından, 5018 sayılı KMYK Kanununa; özel hükümler bakımından da, özel mevzuatlardaki hükümlere tabi olacaklardır. Merkezi yönetim bütçe kanununda; ilgili yıl ve izleyen iki yılın gelir ve gider tahminleri, varsa bütçe açığının veya fazlasının tutarı, açığın nasıl kapatılacağı, vergi muafiyeti, istisnası ve indirimleri vb uygulamalar nedeniyle vazgeçilen vergi gelirleri, borçlanma ve garanti sınırları, bütçelerin uygulanmasında tanınacak yetkiler ile bağlı cetveller yer alır. Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin her birinin gelir-gider tahminleri, merkezi yönetim bütçe kanununda ayrı bölüm ve cetvellerde gösterilebilir. 5018 sayılı kanunun 15. Maddesine

göre; Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir ve gider tahminlerini gösteren, bunların uygulanmasına ve yürütülmesine yetki ve izin veren kanundur.

5018 sayılı kanunun 16. Maddesine göre; Maliye Bakanlığı, Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı’nın hazırlanmasından ve bu amaçla ilgili kamu idareleri arasında koordinasyonun sağlanmasından sorumludur. Merkezi yönetim bütçesi, Bakanlar Kurulu’nun, mayıs ayının sonuna kadar toplanarak; kalkınma planları, stratejik planlar ve genel ekonomik koşulların gerekleri doğrultusunda; makro politikaları, ilkeleri, hedef ve gösterge niteliğindeki temel ekonomik büyüklükleri de kapsayacak şekilde; Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca hazırlanan, orta vadeli programı kabul etmesiyle başlar. Orta Vadeli Program, aynı süre içinde Resmi Gazetede yayımlanır.

Orta Vadeli Mali Plan, Orta Vadeli Program ile uyumlu olmalıdır. Bu planda, gelecek üç yıla ilişkin toplam gelir ve gider tahminleri, hedef açık ve borçlanma durumu, kamu idarelerinin ödenek teklif tavanları bulunur. Plan, Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanır. Haziran ayının on beşine kadar, Yüksek Planlama Kurulu tarafından karara bağlanır. Resmi Gazetede yayımlanır. Bu doğrultuda, kamu idarelerinin bütçe tekliflerini ve yatırım programını hazırlama sürecini yönlendirmek üzere; Bütçe Çağrısı ve eki ile Bütçe Hazırlama Rehberi, Maliye Bakanlığınca; Yatırım Genelgesi ve eki ile Yatırım Programı Hazırlama Rehberi ise; Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca hazırlanarak, haziran ayının sonuna kadar Resmi Gazetede yayımlanır.

Bütçe Hazırlama Rehberi ile Yatırım Programı Hazırlama Rehberi, kamu idarelerince uyulması gereken genel ilkeleri, nesnel ve ölçülebilir standartları, hesaplama yöntemlerini, bunlara ilişkin olarak kullanılacak cetvel ve tablo örneklerini ve diğer bilgileri içerir.

Merkezi yönetim bütçe kanunun hazırlanma süreci ile ilgili 5018 sayılı kanunun 17. Maddesine göre;Gelir ve gidertekliflerinin hazırlanmasında;

 Orta vadeli program ve mali planda belirlenen temel büyüklükler ile ilke ve esaslar,

 Kalkınma planı ve yıllık program öncelikleri ile kurumun stratejik planları çerçevesinde belirlenmiş ödenek tavanları,

 Kamu idarelerinin stratejik planları ile uyumlu çok yıllı bütçeleme anlayışı,

 İdarenin performans hedefleri, dikkate alınır.

Kamu idareleri, merkez ve merkez dışı birimlerinin ödenek taleplerini dikkate alarak; gider tekliflerini hazırlar. Genel bütçe gelir teklifi, Maliye Bakanlığınca, diğer bütçelerin gelir teklifleri, ilgili idarelerce hazırlanır. Gider ve gelir teklifleri, ekonomik ve malî analiz yapılmasına imkân verecek, hesap verilebilirliği ve saydamlığı sağlayacak şekilde, Maliye Bakanlığınca, uluslararası standartlara uyumlu olarak belirlenen sınıflandırma sistemine göre hazırlanır. Kamu idareleri, stratejik planları ile Bütçe Hazırlama Rehberinde yer alan esaslar çerçevesinde, bütçe gelir ve gider tekliflerini gerekçeli olarak hazırlar ve yetkilileri tarafından imzalanmış olarak Temmuz ayı sonuna kadar Maliye Bakanlığına gönderir. Kamu idarelerinin yatırım teklifleri, değerlendirilmek üzere aynı süre içinde Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına verilir.

Bütçe teklifleri Maliye Bakanlığına verildikten sonra, kamu idarelerinin yetkilileriyle gider ve gelir teklifleri hakkında görüşmeler yapılabilir.

Düzenleyici ve denetleyici kurumlar, bütçelerini üç yıllık bütçeleme anlayışı, stratejik planları ve performans hedefleri ile kurumsal, işlevsel ve ekonomik sınıflandırma sistemine göre hazırlarlar.

5018 sayılı kanunun 18. Maddesine göre; Makro ekonomik göstergeler ve bütçe büyüklüklerinin en geç Ekim ayının ilk haftası içinde Yüksek Planlama Kurulunda görüşülmesi gerekir. Maliye Bakanlığınca hazırlanan merkezi yönetim bütçe kanun tasarısı ile milli bütçe tahmin raporu, mali yılbaşından en az yetmiş beş gün önce, Bakanlar Kurulu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.

Merkezi yönetim bütçe kanun tasarısına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmesi sırasında dikkate alınmak üzere;

 Orta vadeli mali planı da içeren bütçe gerekçesi,

 Vergi muafiyeti, istisnası ve indirimleri ile benzeri uygulamalar nedeniyle vazgeçilen kamu gelirleri cetveli,

 Kamu borç yönetimi raporu,

 Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin son iki yıla ait bütçe gerçekleşmeleri ile izleyen iki yıla ait gelir ve gider tahminleri,

 Mahalli idareler ve sosyal güvenlik kurumlarının bütçe tahminleri,

 Merkezi yönetim kapsamında olmayıp, merkezi yönetim bütçesinden yardım alan kamu idareleri ile diğer kurum ve kuruluşların listesi eklenir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Sayıştay ile Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar, bütçelerini Eylül ayı sonuna kadar doğrudan Türkiye Büyük Millet Meclisine, bir örneğini de Maliye Bakanlığına gönderirler.

İlgili kanunun Merkezi Yönetim Bütçe Kanun tasarısının görüşülmesiyle ilgili 19. Maddesine göre; Türkiye Büyük Millet Meclisi, merkezi yönetim bütçe kanun tasarısının metnini görüşür. Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu mali yılbaşından önce Resmi Gazetede yayımlanır.

Kamu yatırım programı, merkezi yönetim bütçe kanununa uygun olarak, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından hazırlanır. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on beş gün içinde, Bakanlar Kurulu Kararıyla Resmi Gazetede yayımlanır.

Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması halinde, geçici bütçe kanunu çıkarılır. Geçici bütçe ödenekleri, bir önceki yıl bütçe başlangıç ödeneklerinin belirli bir oranı esas alınarak belirlenir. Geçici bütçe uygulaması altı ayı geçemez. Cari yıl bütçesinin yürürlüğe girmesiyle geçici bütçe uygulaması sona erer ve o tarihe kadar yapılan harcamalar ve girişilen yüklenmeler ile tahsil olunan gelirler cari yıl bütçesine dâhil edilir.

Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerindeki ödeneklerin yetersiz kalması halinde veya öngörülmeyen hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, karşılığı gelir gösterilmek kaydıyla, kanunla ek bütçe yapılabilir.

5018 sayılı kanun ile beraber bütçe ilkeleri çağdaş kılınmıştır. Doğruluk samimiyet, denklik, önceden izin alma, yıllık olma, giderlerin bölümler itibariyle onanması, açıklık

ilkeleri uygulanmaya çalışılmıştır. İlgili kanunun 13. Maddesinde de belirtildiği gibi, genellik ilkesi; bütçede devletin bütün gelir ve giderlerinin mahsup yapılmadan, yani gayri safi olarak ayrı ayrı gösterilmesi, belirli gelirlerin belirli giderlere tahsis edilmemesi115olarak tanımlanır. İlgili maddede yer alan diğer ilkeler şunlardır.

 Bütçelerin hazırlanması ve uygulanmasında, makro ekonomik istikrarla birlikte sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak esastır.

 Kamu idarelerine bütçeyle verilen harcama yetkisi, kanunlarla düzenlenen görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla kullanılır.

 Bütçeler, kalkınma planı ve programlarda yer alan politika, hedef ve önceliklere uygun şekilde, idarelerin stratejik planları ile performans ölçütlerine ve fayda-maliyet analizine göre hazırlanır, uygulanır ve kontrol edilir.

 Bütçeler, stratejik planlar dikkate alınarak izleyen iki yılın bütçe tahminleriyle birlikte görüşülür ve değerlendirilir.

 Bütçe, kamu malî işlemlerinin kapsamlı ve saydam bir şekilde görünmesini sağlar.

 Tüm gelir ve giderler gayri safi olarak bütçelerde gösterilir.

 Belirli gelirlerin belirli giderlere tahsis edilmemesi esastır.

 Bütçelerde gelir ve gider denkliğinin sağlanması esastır.

 Bütçeler, ait olduğu yıl başlamadan önce Türkiye Büyük Millet Meclisi veya yetkili organlarca kabul edilmedikçe veya onaylanmadıkça uygulanamaz.

 Bütçelerde, bütçeyi ilgilendirmeyen hususlara yer verilmez.

 Bütçeler kurumsal, işlevsel ve ekonomik sonuçların görülmesini sağlayacak şekilde Maliye Bakanlığınca uluslararası standartlara uygun olarak belirlenen bir sınıflandırmaya tabi tutularak hazırlanır ve uygulanır.

 Bütçe gelir ve gider tahminleri ile uygulama sonuçlarının raporlanmasında açıklık, doğruluk ve mali saydamlık esas alınır.

 Kamu idarelerinin tüm gelir ve giderleri bütçelerinde gösterilir.

 Kamu hizmetleri, bütçelere konulacak ödeneklerle, mevzuatla belirlenmiş yöntem, ilke ve amaçlara uygun olarak gerçekleştirilir.

 Bütçelerde, ödenekler belirli amaçları gerçekleştirmek üzere tahsis edilir.

Kanunda genellik ilkesinin üzerinde önemle durulmasına rağmen, genellik ilkesinden sapmalarda mevcuttur. İlgili kanunun özel gelirler başlıklı 39. Maddesine göre; Özel gelirler karşılığında idarelere tahsis edilen özel ödenek miktarları, ilgili idarelerin bütçelerinde gösterilir. Mali yıl içinde kullanılabilecek özel ödenek miktarı, tahsil edilen özel gelir tutarını geçemez. Tahsil edilen özel gelirlerin ödenek tutarını aşması halinde, ödenek eklenemez. Bu madde genellik ilkesinden sapma örneğidir.

Ayrıca genellik ilkesinden bir sapma örneği olarak bağış ve yardımlar başlıklı 40. Maddeye baktığımızda;Herhangi bir gerçek veya tüzel kişi tarafından, kamu hizmetinin karşılığı olarak veya kamu hizmetleriyle ilişkilendirilerek bağış veya yardım toplanamaz, benzeri adlar altında tahsilât yapılamaz.

Kamu idarelerine yapılan her türlü bağış ve yardımlar gelir kaydedilir. Nakdi olmayan bağış ve yardımlar, ilgili mevzuatına göre değerlemeye tâbi tutularak, kayıtlara alınır. Dış finansman kaynağından sağlanan yardımlarda, hizmeti yapacak idarenin üst yöneticisi tarafından uygun görülmesi halinde, bütçede açılacak bir tertibe gelir ve şart kılındığı amaca harcanmak üzere açılacak bir tertibe ödenek kaydedilir. Bu ödenekten amaç dışında başka bir tertibe aktarma yapılamaz. Bu ödeneklerden mali yılsonuna kadar harcanmamış olan tutarlar, bağış ve yardımın amacı gerçekleşinceye kadar, ertesi yıl bütçesine devir olunarak ödenek kaydedilir.

Bağış ve yardımlar, kullanılmadığı veya amaç dışı kullanıldığı için geri istenildiği takdirde, bütçeye gider kaydıyla ilgilisine geri verilir. Şartlı bağış ve yardımın zamanında kullanılmaması nedeniyle doğacak zararlar ile amaç dışı kullanım nedeniyle yapılan harcamalar sorumluluğu tespit edilenlere ödettirilir. Ayrıca bu maddeye göre; Özel kişi ya da kuruluşların kamu yararını ilgilendiren hizmetlerde kullanılmak üzere yaptıkları bağış ve yardımlar kabul edilmektedir.

Birlik ilkesine değindiğimizde ise; kamu hizmetlerinin tek elden planlanıp, kaynak tahsisinin tek elden yapılabilmesi için; devlete ait tüm gelir ve giderlerinin tek bir bütçede toplanması gerekmektedir. 5018 sayılı kanun ile genel bütçe, özel bütçe, SGK bütçesi,

düzenleyici ve denetleyici kurum bütçesi olarak farklı bütçeler oluşturulması, bu ilkenin uygulanmadığının bir göstergesidir.