• Sonuç bulunamadı

Bölgesel Kalkınma Ajanslarının Başarısını Etkileyen Faktörler

I. 3.4.1.4 Kültürel Nedenler

II.11. Bölgesel Kalkınma Ajanslarının Başarısını Etkileyen Faktörler

Bölgesel kalkınma ajanslarının başarısını etkileyen faktörlerin başında finansal faktörler gelmektedir. Kaynakların varlığı planlama, yönetim ve uygulama aşamalarında kalkınma ajanslarının etkinliğini belirlemektedir. Ajansların başarısını etkileyen bir diğer faktör ise personeldir. Vasıflı ve becerikli çalışanın varlığı kalkınma ajanslarının etkinliğini artıran faktörlerdendir. Bölgesel kalkınma ajanslarının etkin ve verimli olabilmesi için tabandan tavana yerel düzeyde ve tavandan tabana merkezi yönetimlerce desteklenmesi gerekmektedir (Hasanoğlu ve Aliyev, 2006: 95). Bir diğer faktör ise kalkınma ajanslarının üstlendikleri görevlerle ilgilidir. Ajanslar yerel ekonominin temelini oluşturan alanlarla alakalı çalışmalar yapmalıdırlar. Diğer faktör bölgesel tutarlılıkla ilgilidir. Yörede geçerli olan ortak hedef kalkınma ajansları tarafından benimsenmeli, böylece içinde bulundukları toplumun desteğini almaları gerekmektedir (Berber ve Çelepçi, 2005: 153).

Bölgesel kalkınma ajanslarının etkinliğini ve başarısını etkileyen faktörler aşağıdaki gibi sıralanabilir (Kayasü ve Yaşar, 2004: 351):

 Finansal kaynakların var oluşu,

 Yerel ve merkezi otorite tarafından ajansların desteklenmesi,

 Kalkınma ajanslarının görev ve sorumluluklarını yerine getirebilme yeteneği,

 Nitelik ve nicelik olarak gerekli çalışanın var olması,

 Yerel girişimcilerle işbirliğinin ve koordinasyonun var oluşu,

 Bölgesel tutarlılığının sağlanması ve bölgesel hedeflerin kalkınma ajansları tarafından benimsenmesi, böylelikle içinde bulundukları toplumun desteğini kazanmaları.

III. BÖLÜM

AVRUPA BİRLİĞİ’NDE VE DÜNYADA BÖLGESEL KALKINMA III.1. Avrupa Birliği’nin Bölgesel Kalkınmaya Bakışı

1957 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu’nu (AET) kuran Roma Antlaşması’yla üye devletlerin ekonomilerinin güçlendirilmesi, geri kalmış bölgelerin kalkındırılması ve bölgelerarası dengesizliklerin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için 1958 yılında Avrupa Sosyal Fonu ve Avrupa Tarımsal Yönverme ve Garanti Fonu, 1975 yılında ise Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu oluşturulmuştur (Sağbaş, 2003: 266).

Bölgesel politikaların güç kazanmasında ki bir diğer gelişme ise 1987 yılında ortaya çıkan Tek Avrupa Senedi’dir. 1992 yılında imzalanan Maastrich Antlaşmasıyla AT ekonomik bir birliğin yanında siyasi bir birlik olma hedefine ulaşmış ve AB adını almıştır. AB fonlarından yararlanmak için ülkeler bir takım örgütler kurmuş, bölge sınırlarını yeniden belirlemiş yasal ve kurumsal düzenlemelere gitmiştir. Bu kurumların en önemlilerinden birisi de Bölgesel Kalkınma Ajansları’dır (Kayasü ve Yaşar, 2007: 200- 201).

III.1.1. Avrupa Birliği Bölgesel Politikasının İlkeleri

Avrupa Birliği’nin bölgesel gelişme politikasının temel ilkeleri aşağıdaki gibi sıralanabilir (Keleş, Akt: Taştekin, 2007: 65- 66):

 Yoğunlaştırma ilkesi, yardım fonlarına en çok ihtiyaç duyulan bölgelerden başlayarak kullanmayı amaçlamaktadır. Fonların savurganca kullanılmasını önlemek amacıyla, Konsey kredilerinin %80’inin en çok ihtiyaç duyulan bölgelerde kullanılmasın karar vermiştir.

 Ortaklık ilkesi, belirli amaçları gerçekleştirmek adına Avrupa Komisyonu, üye devletler, bölgesel ve yerel yönetim kuruluşlarının ortak bir şekilde hareket etmelerini ifade etmektedir.

 Bütünleyicilik ilkesi, devletler ve bölgelerin kendi başlarına gerçekleştiremediği projelerin finansmanının Avrupa Birliğinin yapacağı yardımlarla gerçekleştirileceğini öngörmektedir.

 Yerellik ilkesi, çeşitli alanlardaki bir takım işlerin daha iyi görülmesi amacıyla ulusal sınırları aşan konularda birliğin müdahalesini ifade etmektedir.

 İkincilik ilkesi, Avrupa Komisyonu’nun yapacağı finansal yardımlar üye devletlerin bölgelere yapacağı yardımların yerini almamasını ifade etmektedir.

 Programlama ilkesi, devletler tarafından yapılan proje başvurularının bölgesel gelişmeye ilişkin hedefleri de kapsayacak şekilde Avrupa Komisyonu’na sunulmasını ifade etmektedir.

 Uyum ilkesi, üye devletler tarafından birliğe sunulan bölgesel gelişme planlarının, kendi ülkelerinin ekonomik ve toplumsal gelişme politikalarıyla uyum sağlaması gerektiğidir.

III.1.2. Avrupa Birliği’nin Bölgesel Politika Araçları

1975 yılından sonra önem kazanmaya başlayan bölgesel politikalar, bölgesel eşitsizlikleri gidermeye yönelik kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasını amaçlamaktadır. Bölgesel politika araçları yapısal fonlar, uyum fonu, Avrupa yatırım bankası ve topluluk girişimleri diye dörde ayrılmaktadır.

III.1.2.1. Yapısal Fonlar

Yapısal fonlar, AB’ye üye devletlerin iktisadi kalkınmasını gerçekleştirmek, yaşam kalitesini yükseltmek, istihdam farklılıkları oranlarını gidererek dengeli ve eşit bir refah düzeyine ulaşmayı amaçlamaktadır. Geri kalmış bölgelerde iktisadi kalkınmayı

gerçekleştirmeye yönelik başvurulan bu fonlar bütçenin %37,5’ini oluşturmaktadır (Yıldız ve Yardımcıoğlu, 2005: 81).

Yapısal fonlardan yararlanmaya ilişkin esas ve usuller, 21 Temmuz 1999 tarihinde belirlenmiştir. Bu kapsamda yapısal fonlardan yararlanma, Avrupa Yatırım Bankası ve mevcut diğer kaynakların aşağıda belirtilen hedefleri gerçekleştirmeye yönelik faaliyetlerin desteklenmesine karar verilmiştir (Ildırar, 2004: 150- 151).

 Hedef 1, bölgeleri kişi başı ortalama Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’sı (GSYİH) Avrupa Birliği ortalamasının %75’inden düşük olan bölgelerdir. Bu hedef aynı zamanda en uzak bölgeleri de kapsamaktadır. Yapısal fonların üçte ikisi Genişlemeden önce, Hedef 1 bölgeleri üzerine yoğunlaşmış ve Birliğin toplam nüfusunun %20’sini kapsamaktadır (Reeves, 2006: 41).

 Hedef 2, yapısal krizdeki bölgeler olarak kabul edilen Hedef 2 bölgeleri Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu ve Avrupa Sosyal Fonu tarafından finanse edilmekte olup, sosyal ve iktisadi değişim geçiren yapısal güçlük çeken bölgeler olarak ifade edilmektedir. Bu bölgelerde, sanayi ve hizmet sektöründe ilerleme gösteremeyen kırsal, kentsel alanlarda ve geçimini balıkçılıkla sağlayan sorunlu alanlarda yaşanan sosyo-ekonomik değişimler dikkate alınmaktadır. Yapısal fonlar bütçesinin %11,51’i Hedef 2 bölgelerine tahsis edilmektedir. Hedef 2 bölgelerinde yapılan, işletmelere yönelik yatırımlar toplam maliyetin %15’i, altyapı yatırımlarında %25’i AB fonlarından finansman edilmektedir. Bu bölgelerdeki toplam nüfus, AB nüfusunun %18’ini geçmemesi gerekmektedir. Bu bölgelerde gösterge olarak kabul edilen işsizlik oranının son üç yılda AB ortalamasının üzerinde olmamalıdır (Koçak, 2009: 330).

 Hedef 3, eğitim, mesleki eğitim ve istihdam politika ve sistemlerinin modernizasyonu ve adaptasyonunun desteklenmesi olarak da ifade edilmektedir. Hedef 1 bölgeleri dışında kalan alanlarda uygulanmaktadır. Yapısal fonların %12,3’lük bölümü bu bölgelerdeki projelerin finansmanına tahsis edilmiştir (Ildırar, 2004: 152).

Yapısal Fonlar, Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu, Avrupa Sosyal Fonu, Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu, Balıkçılık Yönlendirme Mali Aracı diye dörde ayrılmaktadır.

Benzer Belgeler