• Sonuç bulunamadı

B. AYIP ÇEŞİTLERİ VE AYIP SAYILMAYAN DURUMLAR

3. Ayıp Sayılmayan Durumlar

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4 ve 4/A maddeleri, açıkça “…niteliğini etkileyen niceliğine (miktarına) aykırı olan..” eksikliklerin de ayıp olarak kabul edileceğini belirtmiştir. Borçlar Kanunu’nda ise buna ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır245. Aslında miktarıyla belli bir malın ifasında miktar eksikliği “ayıplı ifa” değil “kısmi ifa” oluşturur. Alıcının kabul etmek zorunda olmadığı kısmi ifa her nasılsa gerçekleşmiş ise, ifa edilmeyen kısım için temerrüt söz konusu olur246. Ancak malın mahiyeti gereği miktar eksiklikleri malın vasfını etkiliyorsa o zaman “miktar eksiklikleri” ayıp olarak kabul edilecektir. Örneğin, bir kumaşın ya da halının santimetrekaresinde bulunması gereken ilmek sayısının daha az olması, yün işinde kararlaştırılan miktarda örgü bulunmaması, kumaşların dar olması247, satılan elektrik enerjisinin voltajının düşük olması halinde mal ayıplı sayılacaktır248.

Miktar eksiklikleri, malın ağırlık, hacim, yüzölçümü gibi hususlardaki eksiklikleridir249. TKHK 4 ve 4/A maddelerine göre, satıcı/sağlayıcı veya üretici tarafından belirtilen veya söz verilen niteliğe veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı olan mal veya hizmetler ayıplı sayılır. Her iki hükmün de ikinci kısmında yer alan lüzumlu nitelikleri etkileyen nicelik eksiklikleri de ayıp sayılacaktır250. Kural olarak miktar eksikliği dışındaki nitelik eksiklikleri ayıp sayılmakta, nicelik (miktar) eksikliği ise ayıp sayılmamaktadır. Ancak nicelik eksikliği, malın ya da hizmetin niteliğini etkilediği, başka bir ifadeyle kullanılabilirliğini etkilediği oranda ayıp sayılacaktır. Örneğin,

245

Türk-İsviçre hukuk sistemlerine göre, teslim edilen şeyin miktarı kararlaştırılandan fazla ise, bu fazla kısmın alıcı tarafından satıcıya iade edilmesi gerekir. Bunun için ayrıca ayıba karşı tekeffül hükümlerine gitmeye ihtiyaç yoktur. Keza satın alınan mal, kararlaştırılandan eksik miktarda teslim edilmiş ise, eksik ifa sebebiyle, alıcı, geri kalan kısmın teslimini istemekte serbesttir. Bu halde sadece eksik ifa söz konusu olur. Ancak İspanya, Latin Amerika ve İskandinav ülkelerinde miktar eksiklikleri ayıp olarak kabul edilmektedir. EDİS, s. 9.

246

Bu kısım için BK’nun 101-108’inci maddeleri uygulanır.

247

ARSLANLI, s. 322.

248

Belirtilen satılanın mahiyetinden kaynaklanan ayıp olarak belirtilen miktar eksiklikleridir. Ayrıca BK’un 215’inci maddesinde de kanundan doğan bir istisna bulunmaktadır. Buna göre, satın alınan taşınmazın yüzölçümünün senette yazılı miktardan az olması durumunda satıcı eksikliği tazmin etmek durumundadır. Bu durum da taşınmazlarda sadece yüzölçümü açısından geçerlidir. EDİS, s.10; TANDOĞAN, C/I, s. 170.

249

EDİS, s 9.

250

yemekli olarak yapılan ve dört çeşit yemek verileceği belirtilen düğünde, yemeği verecek olan işletmenin taahhüdünü üç çeşit yemek vermek suretiyle yerine getirmemiş olması; bir makinenin çalıştırılabilmesi için en az on kilogram yakıt gerekiyor fakat beş kilogram yakıt teslim edilmiş olması ya da odanın bir duvarının tümüyle kaplayacak bir dolap sipariş edilmiş, fakat bu boyuttan küçük ve duvarın bir kısmını açıkta bırakan bir dolabın teslim edilmiş olması251 hallerinde bu durum, niteliği etkileyen nicelik eksikliği olarak kabul edilecektir252.

b. Başka Şeyin Teslimi (Aliud İfa)

Satıcının, alıcıya (tüketiciye), kararlaştırılandan başka bir şey teslim etmesi durumunda aliud’un tesliminden söz edilir253. Satılandan başka bir şey teslimi, satılanın dahil olduğu cins ve kategoriden başka cins ve kategoride mal teslimi demektir254. Örneğin, koşum atı yerine binek atı teslimi, Van Gogh’un bir portresi yerine başkası tarafından yapılmış kopyasının teslimi255 birer aliud teslimdir.

Bu durumun ayıplı mal teslimi olarak kabul edilip edilemeyeceği önemli bir sorun teşkil etmektedir. Türk-İsviçre hukukundaki hakim görüşe göre, kararlaştırılan şeyden başka bir şeyin teslim edilmiş olması, ayıplı teslim değildir256

. Bir ademi ifadır (hiç ifa etmemedir)257 ve bu nedenle genel temerrüt hükümlerinin uygulanması

251

ZEVKLİLER/AYDOĞDU, s. 107.

252

ASLAN, Tüketici Hukuku, s. 112.

253

YAVUZ, Sorumluluk, s.46; Aliud’un teslimi söz konusu olduğunda, çeşit satımı ile parça satımının birbirinden ayırt edilmesi gerekir. Parça satımında, borçlanılan satılandan başka belirli bir şey alıcıya teslim edilmektedir. Çeşit satımında ise, tamamıyla bir başka cins emtianın alıcıya ifa olarak verilmesi durumunda bir aliud teslim gerçekleşir. Ayrıntılı bilgi için bkz. YAVUZ, Sorumluluk, s. 46-52.

254

EDİS, s. 11.

255

EDİS, s. 11 ve dpn. 20. Bir tablonun, kararlaştırılandan farklı olarak sahtesinin teslimi halinde İsviçre Federal Mahkemesi, bu durumu aliud teslim ve ayıplı mal teslimi olarak kabul etmemekte bunu lüzumlu vasıflarda hata olarak kabul etmektedir. Bkz. BURCUOĞLU Haluk, “İsviçre Federal Mahkemesi’nin Satım Sözleşmesinde Alıcının Ayıp Hükümlerine Ya Da Hata Hükümlerine Başvurma Yollarından Birini Seçebileceğine İlişkin 7 Haziran 1988 Tarihli Kararının Değerlendirilmesi” İstanbul Üniversitesi Mukayeseli Hukuk Araştırma Dergisi No:18, İstanbul 1990 s. 92 vd.

256

Federal Mahkeme Parça satımlarında özellikle sanat eserleri bakımından aliud’u reddetmiştir. TİRYAKİ, s. 71.

257

Fransız ve İtalyan hukuklarında da Türk-İsviçre hukuk sistemlerinde olduğu gibi bu durum bir ademi ifa olarak kabul edilmektedir. Ancak, Alman hukukunda kararlaştırılandan başka bir mal teslimi durumunda ayıba karşı tekeffül hükümleri uygulanır. EDİS, s. 11-12.

gerekir258. Satılanın ayıplı ifası ile sözleşme konusu şeyden başka bir şey teslim edilmesi durumu birbirinden tamamen farklıdır. Ayıplı ifa durumunda, söz verilen ve ısmarlanan şey teslim edilmektedir, fakat teslim konusu şey ayıplıdır. Alıcı ayıba karşı tekeffül hükümleri çerçevesinde taleplerde bulunabilir. Aliud teslim durumunda ise, alıcıya sözleşme konusu şeyden başka bir şey teslim edilmektedir, ayıplı bir satılanın değil, kararlaştırılandan başka bir şeyin teslimi söz konusudur. Bu durumda alıcı ayıba karşı tekeffül hükümlerine değil, borcun ifa edilmemesi hükümlerine (BK m.96) başvuracaktır259.

Yargıtay260, bu konuya ilişkin bir kararında, trafik kaydında benzinli gözükmesine rağmen, satılan aracın mazotlu olmasının ya da 1987 model otomobil yerine aynı markadan 1986 model otomobil tescil edilmesinin ayıp sayılmayacağını bunun yanlış (aliud) ifa olduğunu belirtmiştir. Buna karşılık Yargıtay bir başka kararında, koyun sütü yerine aynı miktarda düşük dereceli inek sütü teslim edilmesini ayıplı mal teslimi saymıştır261.

Kanaatimizce, satılanın ayıplı teslim mi aliud teslim mi olduğu, ticarette yaygın olan görüşe göre tespit edilecektir. Buna göre, satılıp teslim edilen maldaki eksikliklerin, işlemlerdeki cari telakkilere göre, o malın başka çeşidi ve cinsten bir mal olduğunu zannettirecek derecede değerini veya öngörülen fazlasını azaltıyorsa, teslim edilen malın kararlaştırılandan farklı olduğu kabul edilecektir262. Yargıtay da, yukarıda belirtilen kararlarında olduğu gibi, işlerde yaygın olan görüşe göre objektif bir değerlendirme yaparak ifanın ayıplı ifa veya yanlış ifa olduğuna karar vermiştir.

Ayrıca, bu değerlendirmede meydana gelecek bir şüphe halinde öncelikle tüketicinin tercihine yer verilmesi yerinde olacaktır. Ayrıca tüketici kararlaştırılandan başka bir şeyin teslim edildiğini yani aliud ifayı bilerek kabul etmiş ise bu durumda “ifa

258

EDİS, s. 11; TANDOĞAN, Genel Hükümler, s. 64; ARSLANLI, s. 315; TANDOĞAN, C/I, s. 171.

259

YAVUZ, Sorumluluk, s.47.

260

Yarg. 11.HD, E.949, K.2708, T. 5.5.1987., KARAHASAN, s. 176.

261

ZEVKLİLER/AYDOĞDU, s.107. Ayrıca anılan kararlar için bkz. KARAHASAN, s.176.

262

yerini tutan edim” söz konusu olacaktır263. Bu durumda da teslim edilen mal ayıplı çıkmış ise, ayıba karşı tekeffül hükümleri uygulanacaktır.

C. AYIBIN NORMATİF ÖLÇÜTLERİ - KRİTERLERİ