• Sonuç bulunamadı

Avrupa’ya Göçün İlk Evresi: Misafir İşçiler (1945-1973)

2.2. Ab’nin Göç/Mülteci Politikasının Tarihsel Gelişimi

2.2.1. Soğuk Savaş Dönemi AB’nin Göç/Mülteci Politikası

2.2.1.1. Avrupa’ya Göçün İlk Evresi: Misafir İşçiler (1945-1973)

İkinci dünya savaşından sonraki süreçle başlayıp 1973 yılında yaşanan petrol kriziyle Avrupa’da meydana gelen durgunluk dönemine kadar devam eden evre olarak nitelendirilmektedir. 1948’den sonra uygulanan para politikası ile büyük bir iyileşme gösteren Alman ekonomisi ve diğer Avrupa ülkeleri1950’lerin ortalarında ihtiyaç duydukları işgücünü iç pazardan sağlayamaz hale geldi. Bu açık ülkelerin işgücünü dışardan talep etmelerine neden olurken, hedef ülkelerin (Fransa, Almanya, İngiltere, Belçika, İsviçre ve Hollanda) kaynak ülkelerden (İtalya, Yunanistan, Türkiye, Fas, Cezayir, Hindistan, Tunus gibi) ikili anlaşma yolu ile veya sömürgelerden doğrudan işçi alımı yoluna gitmelerine neden olmuştur. Talep edilen bu işçilerin ise misafir işçiler olarak adlandırılmalarına neden olmuştur. ‘Avrupalı devletler’82 bu açığı kapatmak için savaştan hemen sonra ‘ikili anlaşmalarla’ ‘Avrupa’nın güneyinden ve 3. Dünya ülkelerinden’83 misafir işçi alımına başladılar.

Almanya, daha çabuk uyum sağlayabileceği düşüncesiyle ilk olarak Avrupa Kıtasının Güneyinden ikili anlaşmalar ile misafir işçi alımına başladı. Daha sonra bunu 1961 yılında Türkiye ve en sonunda da Kuzey Afrika ülkeleri takip etti. İngiltere, Fransa, Hollanda ve Belçika gibi sömürgecilik geçmişi olan devletler ise işgücü açığını daha çok 3. Dünya ülkeleri olarak adlandırılan sömürgelerinden karşılamaya çalışmışlardır. Genel olarak bakıldığında göçmenler bu dönemde Avrupalı devletler için herhangi bir sorun oluşturmamıştır. Bunun bir nedeni, “gelen göçmenlerin kıtanın yeniden inşası için gerekli görülmesi iken bir diğer nedeni ise bu göçmenlerin misafir olarak adlandırılması ve istenildiğinde onların dönüşünün sağlanabileceğinin düşünülmesidir.”84 Bu dönemde gelen işçilerin çalışmaya gereksinim duyması, göç alan ülkelerinde işçilerden faydalanması, yani karşılıklı rıza esasına dayanması, göçmenlere yönelik olumsuz politikaların üretilmesine yani göçün politikleştirilmesini engellediği söylenebilir.

82 Fransa, Almanya, İsviçre, Belçika, Hollanda İngiltere gibi ülkeler hedef ülke konumunda göç alan ülkelerdi.

83 İtalya, Portekiz, Yunanistan, İspanya, Türkiye, Fas ve Tunus gibi ülkeler daha çok kaynak ülkeler olarak göç vermiştir.

84 Randsall Hansen, “Migration To Europe Since 1945: Its History and Its Lessons”, The Political Quarterly, Cilt 74, Sayı 1, Ağustos 2004, Ss 25-38, http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/j.1467-923X.2003.00579.x/full, 02.12.2017

Nitekim bu dönemde politikleşmeyen göç meselesi devlet bazlı kalırken her devlet kendi sistemi içerisinde birtakım uygulamalar hayata geçirmiştir.

Geçici/Misafir işçilerin kalıcı hale gelmesi Avrupalı devletler tarafından beklenilen ve istenilen bir durum olmamasından dolayı bütünleşmeye dair politikalarda yetersiz ve gecikmeli olmuştur. “Misafir işçilerin temelinde yatan fikir basitti: işçiler, iş olduğu sürece kalacak, ekonomide bir sarsıntı yaşandığı zamanda geri döneceklerdi.”85 Nitekim 1970’lerde Almanya’daki ekonomik durgunluk nedeniyle çoğu işçi geri döneceklerini bilerek evlerine döndü. Ancak dönemin Alman Hükümeti göçleri tamamen durdurma kararı almasından sonra ülkedeki göçmenler kalmak ve geri dönmek için büyük bir mücadele içine girdi. Bu mücadelenin neticesinde göçmenler kalmayı garantilerken bu tarihten sonra pek çok Avrupa devleti işçi göçünü ya tamamen sonlandırdı ya da keskin bir şekilde azalttı.86 AB çatısı altında göç ile ilgili ilk uygulama ise Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun (AET) kurucu anlaşması olan 1957 Roma Antlaşmasında yer verilen, sermayenin hizmetlerin ve ‘kişilerin serbest’87 dolaşımıdır.

Avrupa’da 1970’lere kadar politikleşmeyen göçmenler, İngiltere’de yaşanan bir takım ırkçı hareketler nedeniyle diğer ülkelere oranla politikleşme süreci daha önce başlamıştır. Hansen’nin aktarımıyla, 1958 yılında Londra’da bir grup beyaz hayduttun Batı Hintlilere saldırması sonucu yaşanan ırkçı saldırılar kamuoyunda büyük şok etkisi yaratmış, göç ve ırk meselesi politikanın da gündemi haline gelmiştir. Daha sonra yapılan kamuoyu anketleri ve göçün kontrol altına alınması yönündeki baskılar, İngiltere’nin 1962 yılında açık kapı politikasını terk etmesine neden olmuştur. Bu süreçten sonra İngiltere, göçün ilgilenilmesi gereken çok çok önemli bir konu olduğunu savunmaya başlamıştır.

İlk olarak İngiltere’de politikleşen göç, bu evrede Avrupa kıtasına açık kapı politikası ile maksimum sayıda göçmenin geldiği görülmektedir. Aşağıdaki grafik 5 incelendiğinde bu sonuca daha açık şekilde varılabilir.

85Hansen, a.g.m, Ss 25-38. 86 Hansen, a.g.m, Ss 25-38.

Grafik 5:

Batı Avrupa Ülkelerinde 1950 ve 1970 yıllarındaki Yabancı Yerleşik Nüfus Sayısı

Kaynak: Denis Maillat, “Long-term Aspects of International MigrationFlows: The Experience of European Receiving Countries”, In The future of Migration, Ed. OECD, Paris, 1987, s.40

İkinci dünya savaşından sonra izlenilen açık kapı politikası neticesinde Batı Almanya’ya gelen yabancı sayısı 500 binin üzerindedir ancak 1970 yılında burada bulunan toplam yabancı yerleşik sayısı üç kat artarak üç milyona yaklaştığı görülmektedir. Batı Almanya’daki bu durum diğer Batı Avrupa ülkeleri içinde hemen hemen aynı şekilde seyretmiştir. Burada Batı Avrupa ülkelerinin göçmenlerin geri dönmeleri için uyguladığı teşvik politikasının çok fazla işe yaramadığı görülmektedir. 1970 yılında; “Batı Almanya’da 3 milyona yakın göçmen (yabancı yerleşik) varken bunun 2,1 milyonu işçi olarak çalıştırılmaktaydı. Fransa’da ise 2,6 milyon yabancı yerleşiğin sadece 1,6’sı işçi konumundaydı. Bu durum diğer ülkeler içinde hemen hemen aynı sonucu doğurmuştur.”88

Politikleşme sürecine girmeyen göç, 1970’lere doğru gelindiğinde ilk olarak İngiltere’de başlayan ve daha sonra diğer Avrupa ülkelerine de yansıyan bu politikleşme ile Avrupa 2. Evre olarak adlandırılan döneme girmiştir.

88 Yazan, a.g.e, s.79-80. 0 500000 1000000 1500000 2000000 2500000 3000000 3500000

Batı Almanya Fransa Belçika İsveç İsviçre

K

işi

S

ay

ısı

2.2.1.2. Avrupa’ya Göçün İkinci Evresi: Ailelerin Birleşmesi ve Politikleşen Göç