• Sonuç bulunamadı

2.2. Azınlıkların Korunmasında Tarihsel Süreç

2.2.5. Avrupa Konseyi ve Azınlıkların Korunması

Avrupa Konseyi sistemi içinde yaptırım bakımından en güçlü belge, Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi(AĠHS)’dir. Ancak bu belge azınlıkları korumaya iliĢkin özel bir hüküm barındırmamaktadır. Sadece SözleĢme’nin 14.maddesinde154

ulusal bir azınlığa mensup olma nedeniyle ayırımcılık yapılması yasaklanmaktadır. Ancak bu madde, tek baĢına uygulanabilme özelliği olan bir madde değildir. 14. maddenin ihlali, ancak SözleĢme’nin diğer hükümlerinin ihlal edilmesi halinde gündeme gelebilir.155

90’lı yıllardan önce insan haklarıyla ilgili aktif bir rol oynayan Avrupa Konseyi(AK) de, 90’lı yıllar itibariyle azınlık hakları konusuyla yakından ilgilenmiĢtir. Bu doğrultuda 1993 Viyana Zirvesi sonunda ortaya çıkan Viyana Bildirisi’nde azınlıkların korunmasında hukuksal taahhütlerin devletlerce üstlenilmesi kararlaĢtırılmıĢtır.156

Ayrıca AK Bakanlar Komitesi, ulusal azınlıklara mensup bireylerin kültürel alandaki haklarını korumak için Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi’ne ek bir protokolün hazırlanması görevini de üstlenmiĢtir.157

Bu zirvede alınan kararların uygulanması için Kasım 1993’de ‘Ulusal Azınlıkları Koruma Komitesi’ oluĢturulmuĢ ve bu komite tarafından hazırlanan sözleĢme taslağı, 10 Kasım 1994 tarihinde kabul edilip devletlerin imzasına sunulmuĢtur.158 Bunun bir sonucu olarak da 1994 yılında kabul edilip, 1998 yılında da yürürlüğe giren ‘Ulusal Azınlıkların Korunmasına iliĢkin Avrupa Çerçeve SözleĢmesi’ komite tarafından hayata geçirilmiĢtir.159

154

Madde 14: Bu SözleĢme ile tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa mensup olma, servet, doğum baĢta olmak üzere herhangi baĢka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır.

155

AyĢe Dicle Ergin, a.g.m., s. 10. 156

Yasemin Özdek, ‘Ġnsan Haklarında GeliĢmeler: AĠHS’ne ĠliĢkin 11 No’lu Protokol ve Ulusal Azınlıkların Korunması Üzerinde Çerçeve SözleĢme’, Ġnsan Hakları Yıllığı, Cilt 16, Sayı 1, 1994, s.145-146

157

Naz ÇavuĢoğlu, Azınlıkların Korunmasına…, s. 231. 158Yasemin Özdek, İnsan Haklarında Gelişmeler…, s.145-146. 159

Çerçeve SözleĢmesi, özel olarak azınlıkların korunması amacıyla ortaya konan ve hukuksal olarak bağlayıcılığı bulunan ilk çok taraflı belge niteliğindedir. Bu belge ile amaçlanan, azınlıkların güvence altına alınmasında devletlerin üstlenecekleri hukuksal ilkeleri ortaya koymaktır. Ancak sözleĢmede yer alan hükümlerin doğrudan uygulanabilmesi mümkün değildir. Devletlerin alacakları önlemler için kendilerine oldukça geniĢ bir takdir yetkisi bırakmıĢ ve böylelikle farklı durumlarda uygulanabilme olanağı sağlamıĢtır. SözleĢmede yer alan ilkelerin uygulanması ise hükümetlerin politikaları vasıtasıyla gerçekleĢecektir. Ġlave etmek gerekir ki, sözleĢmede herhangi bir azınlık tanımına yer verilmemiĢ ve kollektif haklar tanımak yerine asıl vurgulanan azınlık mensubu bireylerin korunması olmuĢtur.160

Konseyin azınlık haklarıyla ilgili ortaya koyduğu en önemli belge olan bu sözleĢme ile, Avrupa’da azınlıkların korunmasıyla ilgili bir temel kurulmuĢ ve önemli bir referans kaynağı haline gelmiĢtir. Bu sözleĢme hukuki olarak bağlayıcı olsa da uluslarüstü bir yürütme mekanizması kuramadığından yalnızca düzenli raporlar aracılığıyla bir denetim mekanizması oluĢturabilmiĢ ve sözleĢmenin uygulanmasını da imzacı devletlerin yetkisine bırakmıĢtır.161

Diğer taraftan, AĠHS’ne ek protokol çabaları ise olumlu sonuçlanamamıĢtır. Bakanlar Komitesi, AĠHS’ne yeni haklar eklemenin olanak dahilinde bulunmadığını belirterek Ocak 1996’da bu giriĢiminin ileri bir tarihe erteleme kararı almıĢtır. Ancak 2000 yılına gelindiğinde Bakanlar Komitesi, AĠHS’ne ek olarak genel ayrımcılığı yasaklayan 12. Protokol’ü kabul etmiĢ ve bu Protokol 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe girmiĢtir. Bu Protokol’ün ilk maddesinde162

yasa ile tanınan herhangi bir haktan yararlanma konusunda ayrımcılığa neden olmaması gereken kriterler arasında bir ulusal azınlığa mensup bulunma kriteri de sayılmıĢtır. Bu Protokol ile ‘herhangi

160

Yasemin Özdek, İnsan Haklarında Gelişmeler…, s.146-147. 161

Gözde Yılmaz, a.g.m., s.116. 162

Madde 1: 1. Hukuken temin edilmiĢ olan tüm haklardan yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya diğer kanaatler, ulusal ve sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensup olma, servet, doğum veya herhangi bir diğer statü bakımından hiçbir ayrımcılık yapılmadan sağlanır.

2. Hiç kimse, 1. paragrafta belirtildiği Ģekilde hiçbir gerekçeyle, hiçbir kamu makamı tarafından ayrımcılığa maruz bırakılamaz.

bir hak’ ifadesi kullanılarak koruma alanının kapsamı geniĢletilmiĢtir.163

Çünkü AĠHS’nin 14. Maddesinde bahsi geçen haklar ile kastedilen, sadece bu sözleĢmede yer alan haklar ile sınırlı idi.

Konsey tarafından hazırlanan bir diğer önemli belge de, 1992 yılında kabul edilip 1998 yılında yürürlüğe giren ‘Bölgesel veya Azınlık Dilleri Avrupa ġartı’dır. Bu Ģarta taraf olan devletler, azınlık dilleriyle ilgili olarak yükümlülükleri hangi seviyede gerçekleĢtirdiklerini detaylı bir raporla konseye sunmakla mükelleftirler. Burada belirtilmesi gerekir ki bu Ģart, bölgesel ve azınlık dillerini koruyup, teĢvik etmektedir; ancak bu dilleri konuĢan bireylerin ne bireysel ne de kolektif haklarına değinmemiĢtir.164

Bu belge ile eğitim, basın-yayın, kültür, toplumsal ve ekonomik alanlarda bölgesel ve azınlık dillerinin kullanılmasında hangi yükümlülüklerin uygulanacağı ve karĢılaĢılacak sorunlarda neler yapılacağı ile ilgili konular vurgulanmıĢtır. Ayrıca bu belge ile taraf olan devletlere rapor sunma yükümlülüğü getirmiĢ olsa da, yargısal bir denetim sistemi kurulmamıĢtır.165

AK de yukarıda bahsi geçen diğer örgütler gibi azınlık kavramının tanımlanması konusunda somut bir adım atmamıĢtır. AK de azınlık haklarından faydalanılması noktasında bireysel bir görüĢ yansıtmıĢtır. Her ne kadar Çerçeve SözleĢmesi, azınlık hakları konusunda bağlayıcı bir nitelik taĢısa da, bu sözleĢmenin uygulanabilmesi için devletlerin kendi iç hukukunda uygun değiĢiklikleri yapması gerekmektedir. Diğer taraftan yargısal bir denetim mekanizmasının da kurulamamıĢ olması, AK’nin azınlık haklarının korunmasına iliĢkin önemli bir eksikliği olarak karĢımıza çıkmaktadır. Her ne kadar azınlık haklarıyla ilgili ortaya koyduğu belgelerin uygulanmasının denetlenmesi konusunda eksiklikler olsa da, bu belgeler AB’nin azınlık haklarının korunmasına iliĢkin çalıĢmalarının Ģekillenmesinde önemli referans kaynağı olmaya devam etmektedir.

163

Naz ÇavuĢoğlu, Azınlıkların Korunmasında…, s. 232-233. 164

Gözde Yılmaz, a.g.m., s.117. 165

Berna Aksoy, ‘Uluslararası AntlaĢmalarda Azınlık Hakları ve Avrupa Birliği Üyesi Ülkelerin YaklaĢımları’, ABMYO Dergisi, Sayı 11, 2008, s. 132.