• Sonuç bulunamadı

Avrupa Birliği’nde Yeşil Tarım Uygulamalarına Verilen Tarımsal Destekler

2. AVRUPA BİRLİĞİ’NDE YEŞİL TARIM UYGULAMALARI

2.2. Çevre ile İlişkili Uygulamalar

2.2.6. Avrupa Birliği’nde Yeşil Tarım Uygulamalarına Verilen Tarımsal Destekler

Birlik içerisinde tarımı destekleme amacıyla oluşturulan politikaları içeren OTP’de en köklü değişiklik 2003 yılında gerçekleştirilmiş, bu reform kapsamında çiftçilere verilen desteğin büyük çoğunluğunun üretimle bağlantısı kesilmiş ve böylelikle çiftçilerin daha

15 EU LIFE+, Avrupa Birliği Çevre Programı kapsamında çevreye yapılan finansal yatırımlara ilişkin

kullanılan araçları içeren bir programdır.

16 AB-28’in 2020 yılına kadar sera gazları salınımını 1990 seviyelerine göre yüzde 20 oranında azaltması

42

piyasaya yönelik üretim yapmalarının teşvik edilmesi amaçlanmıştı. Ancak zaman içerisinde doğrudan ödemelerin dağıtımında, sadece Üye Devletler arasında değil Üye Devlet içerisinde çiftçiler arasında da adaletsizlik olduğu sıkça gündeme gelen ve eleştirilen bir konu haline gelmiştir. Bu doğrultuda Komisyon, doğrudan ödemelere ilişkin sunduğu reform önerilerinde (2013 sonrası reformlar) bu tür endişe ve eleştirileri giderme kaygısı gütmüş, reformun doğrudan ödemeler açısından yansıması, bir taraftan desteklerin daha adil, daha yeknesak, daha yeşil ve daha çiftçi odaklı hale getirilmesi, diğer yandan ise Üye Devletlerdeki farklı doğal koşullar ve üretim yapıları dikkate alınarak, daha fazla esneklik tanınması şeklinde ortaya çıkmıştır (GTHB 2014).

Reform ile birlikte, daha önceleri Tek Ödeme Planı ve belirli koşullar altında verilen üretimle bağlantılı destek ile sınırlı olan ödemeler, aralarında yeşil tarımı destekleyici ödeme kalemini de içeren yeni ödeme kalemleri şekilde genişletilmiştir. Bu ödeme planları içinde en önemlisi, “Temel Ödeme Planı”dır. Üye Devletler, diğer ödeme kalemlerine ayrılan oranlar düşüldükten sonra, kendilerine tahsis edilen mali bütçenin (ulusal zarf) yüzde 70’ini bu ödeme planına tahsis edecektir. Bir diğer ödeme planı olan “Yeşil Ödeme”, temel ödemeye ek olarak, doğrudan ödemelerin daha çevreci hale getirilmesi kapsamında önerilmiş olup, halihazırda doğrudan ödemeden faydalanmak isteyen çiftçilerin uymak zorunda olduğu çapraz uyum standartlarının ötesine geçen, ürün farklılaştırması17, kalıcı meraların muhafaza edilmesi, arazilerin yüzde 5’inin ekolojik

odaklı alanlara (çitler, ağaç, çayır, tampon bölge vs.) tahsis edilmesi gibi bazı çevresel uygulamaların yapılması karşılığında çiftçilere ödenecektir. Bu plan, Üye Devletler için zorunlu olup, ulusal zarflarının yüzde 30’u oranında finanse edilecektir. Diğer taraftan, hâlihazırda çevreye yararlı uygulamalar yapan (organik tarımla uğraşan veya tarım çevre tedbirlerini uygulayanlar gibi) çiftçiler, bu temel koşulları yerine getirmiş sayılacaktır (GTHB 2014, Hennessy 2014).

2013 sonrası OTP reformu ile getirilen Kırsal Kalkınma için Avrupa Tarımsal Fonu’nun Kırsal Kalkınma Desteğine İlişkin ve 1698/2005/EC sayılı Konsey Tüzüğünü Yürürlükten Kaldıran 17 Aralık 2013 tarihli ve 1305/2013/EU sayılı Avrupa Parlamentosu

17

Çiftçi bu kapsamda arazisinin büyüklüğüne göre ürün çeşitliliğini arttırmak zorundadır. Örneğin arazi 10 hektardan büyük ise çiftçi en az iki ürün yetiştirmek zorundadır.

43

ve Konsey Tüzüğü’ne göre yeşil tarım uygulamalarına verilen destekler Tablo 2.1’ de sunulmaktadır (EURLEX 2015b).

Tablo 2.1. AB’de Yeşil Tarım Uygulamalarına Verilen Destek Oranları ve Tutarlar

Konu

AVRO Cinsinden Azami Tutar veya

Oran

Tarım – Çevre - İklim

600(*) Yıllık ürünler için hektar başına 900(*) Özel çok yıllık ürünler için hektar başına 450(*) Diğer arazi kullanımları için hektar başına 200(*) Çiftçiler için kayıp oluşturma tehlikesi altında olan yıllık yerel çiftlik hayvanları cinsi başına

Organik Tarım

600(*) Yıllık ürünler için hektar başına 900(*) Özel çok yıllık ürünler için hektar başına 450(*) Diğer arazi kullanımları için hektar başına

Natura 2000 ve Su Çerçeve Direktifi Ödemeleri

500(*) Başlangıç döneminde beş yılı aşmayacak şekilde hektar başına yıllık azami tutar 200(*) Hektar başına yıllık azami tutar

50(**) Su Çerçeve Direktifi Ödemeleri için yıllık asgari tutar

Orman – Çevre ve İklim Değişikliğine Yönelik Hizmetler ile Ormanların

Korunması 200(*) Hektar başına yıllık

Olumsuz İklimsel Etkiler, Hayvan ve Bitki Hastalıkları, Haşere İstilası ve Çevresel Olaylar için Yatırım Fonu

%65 Onaylanan masraflar üzerinden

(*) Bu tutarlar, tarımsal kalkınma programları kapsamında gerekçelendirilecek belirli şartları da göz önünde bulundurarak usulen doğrulanmış hallerde arttırılabilir.

(**) Bu tutarlar, tarımsal kalkınma programları kapsamında gerekçelendirilecek belirli şartları da göz önünde bulundurarak usulen doğrulanmış hallerde düşürülebilir.

Kaynak: (EURLEX 2015b)

Söz konusu ödeme kalemleri arasında öne çıkan organik tarıma yönelik verilen devlet desteklerine ilişkin çeşitli AB ülkelerindeki uygulamalar aşağıda sunulan şekildedir:

İngiltere: En büyük önceliği çevresel olarak hassas bölgelere vermiştir. Arazinin yapısına

44

Almanya: 1989’dan 1992 yılına kadar organik tarımın gelişimi kimyasalların

yasaklanması şeklinde desteklenmiştir. Bu destekleme 1994 yılından itibaren tarımsal- çevre programı çerçevesinde fon aktarımı şeklinde devam etmiştir. 2002 yılından itibaren organik tarıma ekilebilir hektar başına destekte bulunulmuştur. Almanya’da organik tarıma verilen destek konusunda federal yapıdan kaynaklanan pek çok farklı uygulama bulunmaktadır. Her bir eyalette organik tarımla uğraşan çiftçileri desteklemek için farklı programlar uygulanmakta olup, bu programlara katılım şartları da farklılık göstermektedir.

Belçika: Hükümet tarafından organik tarımla uğraşan çiftçilere, sebze üretiminde hektar

başına yıllık sübvansiyon verilmekte ve organik tarım için kurulmuş iki araştırma merkezinin finansmanı sağlanmaktadır.

Danimarka: Hükümet organik tarım projelerini desteklemekte ve hektar başına

sübvansiyonlar vermektedir. Danimarkalı çiftçiler organik tarıma geçmek konusunda isteksiz olmakla beraber, hükümet politikalarının ve pazar baskılarının sonucu organik tarıma önemli oranda geçiş gerçekleşmiştir. Ayrıca Danimarka’da organik ürün üretimi ve pazarlama projeleri de desteklenmektedir.

İtalya: Organik tarıma verilen destekler bazı bölgelerde doğrudan gelir desteği gibi

kullanılmaktadır. Organik pazarın gelişmesinde kullanılmak üzere mali kaynak yaratmak için zararlılarla mücadele ilaçlarına vergi uygulamasına başlanmıştır. Ayrıca halkı bilinçlendirme kampanyaları yürütülmektedir.

Hollanda: 2000 yılında duyurulan “Kazanmak İçin Organik Pazar” adlı politikaya göre

organik tarım üretim ve tüketimini arttırmak için çeşitli önlemler alınmıştır. Hollanda’da organik üretim yapan çiftçilere yönelik yasal düzenlemenin amacı, tarımda sürdürülebilir yatırımları arttırmaktır. Çiftçiye faiz ve likidite avantajları sağlamak, yatırımların daha uygun fiyatla yapılmasını sağlamaktadır. Hollanda’da organik tarıma geçen çiftçilerin geçiş maliyetlerine katkı amacıyla geçiş dönemlerinde çiftçilere finansal destek sağlanmaktadır. 2000 yılından sonra yıllık gelirinin en az % 70’ini organik ürün satarak elde ettiğini ispatlayan üreticiler gelir vergisinden 6.818 Euro’yu düşebilmektedir.

45

Macaristan: Organik tarımsal üretim yüksek ihracat potansiyeli nedeniyle

desteklenmektedir. Sertifikasyon sisteminin kurulmasına ve pazarlamaya yönelik yardım ve teşvikler verilmektedir.

Polonya: 1993 yılından itibaren Tarım Bakanlığı vasıtasıyla toprak ve su analizleri için

destek sağlamaya başlamıştır. 1998’de Tarım Bakanlığı bünyesinde çalışan Organik Tarım Çalışma Grubu tarafından bir teşvik sistemi hazırlanmıştır. Bu teşvik sistemi çerçevesinde; 1998’den itibaren kontrol kuruluşlarının, organik çiftliklerin kontrol ve sertifikalandırma bedelleri devlet tarafından karşılanmaktadır.

Slovenya: Hükümetlerin organik tarıma mali destekleri; geçiş dönemi destekleri, sertifika

maliyeti destekleri, kredi programlarıyla desteklemeler ve sigorta destekleri şeklinde olabilmektedir. Çevre politikalarında amaçlanan konular çevre, bitki, insan ve hayvan sağlığının korunmasıdır ve bütünleyicilik, yüksek seviyede koruma, ihtiyat, önleme, kaynakta önleme ve kirleten öder ilkeleri mevcuttur (Anonim 2015a).