• Sonuç bulunamadı

AVRUPA BİRLİĞİ’NDE BÖLGESEL KALKINMA POLİTİKALARI

AB’ye üye ülkeler arasında ve bu ülkelerin kendi içerisinde ekonomik ve sosyal eşitsizliklerin yanı sıra, büyüme ve istihdamı destekleme düşüncesi, rekabet edilebilirliğin artırılması, küreselleşme, iklim değişikliği ve yaşlanma gibi sorunların varlığı AB bölgesel politikaların oluşturulmasını zorunlu hale getirmiştir.78

1950 sonlarında Avrupa Entegrasyon Süreci ile ortaya çıkan bölgesel dengesizlikleri azaltma hedefi, 1988 yılında yapılan düzenlemeyle finansal araçların AB Uyum Politikasına entegre edilmesi sonucu AB bölgesel politikası bugünkü şeklini almıştır.79

1980 sonlarında AB için kesin bir hedef hâline gelen uyum politikası ile az gelişmiş ülke ve bölgelerin tek pazara uyumu, bu bölgelerin büyüme ve istihdam konusunda desteklenmesi amaçlanmış, 1993 yılında imzalanan Avrupa Birliği Antlaşması ile de uyum politikası AB’nin hedefi olarak resmiyet kazanmıştır.

1 Kasım 1993 tarihinde yürürlüğe giren Maastricht Antlaşması’nda “Topluluk, farklı bölgelerin kalkınmışlık düzeyleri arasındaki dengesizlikleri ve azgelişmiş bölgelerin geri kalmışlığını azaltmayı hedefleyecektir” hükmü yer almıştır. Böylece AB bütünleşmesinde bölgesel politikanın önemi pekiştirilmiştir.

Öte yandan genişleme politikası ile Birliğe katılan yeni üyeler söz konusu farklılıkların daha da artmasına sebep olmuştur. 2004 Mayıs’ında gerçekleşen ve Merkez ve Doğu Avrupa ülkeleri ile Güney Kıbrıs ve Malta’yı Birliğe dâhil eden

78 OECD; 2010,s. 310.

beşinci genişlemeden sonra bölgeler arası dengesizlik iki katına çıkmıştır.80

2013 yılında Hırvatistan’ın da katılımıyla AB; 28 ülke, 273 bölge ve toplam 505,7 milyon nüfusa sahip yapısı ile, bölgeler arası farklılıkların ve bölgesel politikalara duyulan ihtiyacın daha da arttığı bir yapıya dönüşmüştür. Nitekim Dünyanın en zengin bölgelerinden birini oluşturan AB’de, refah seviyesi en yüksek ülke olan Lüksemburg, AB’ye yakın zaman evvel üye olan Romanya ve Bulgaristan gibi Birliğin en fakir ülkelerine göre yedi kat daha zengindir.81

Bugünkü hali ile AB bölgesel politikası, Lizbon Stratejisi temelinde büyüme odaklı bir yaklaşımı hedef almaktadır. Öte yandan, AB Mevzuatının yaklaşık dörtte üçü yerel ve bölgesel düzeyde uygulanmaktadır.82

AB’nin bölgesel politikaya verdiği önem ayrılan kaynak miktarından da anlaşılmaktadır. Hâlihazırda devam eden ve 2007-2013 yıllarını kapsayan dönemde ekonomik ve sosyal uyum için bölgelerin yukarıda ifade edilen hedeflere ulaşması için 347.410 milyon Avro kaynak ayrılmıştır. 2014-2020 döneminde ise 325 Milyar Avro yani AB Bütçesinin yüzde 34'ü Uyum Politikası için ayrılmıştır. Yeni dönemde Avrupa 2020 hedeflerine Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu ve Avrupa Sosyal Fonu aracılığıyla ulaşılması hedeflenmektedir.83

Bu finansmanın kullanılacağı alanlar kapsayıcı bir nitelik taşımaktadır. Örneğin uzak bölgelere ulaşım ve internet erişimi, dezavantajlı bölgelerde küçük ve orta ölçekli işletmeleri artırmak, temiz çevre, eğitimin ve becerilerin artırılması, yenilikçilik, yeni üretim metodları, enerji verimliliği, iklim değişikliği gibi bir dizi konu fonların kullanıldığı çalışma alanlarını ifade etmektedir.

AB bölgesel politikası Avrupa Komisyonu bünyesinde olan Bölgesel Politika Genel Müdürlüğü tarafından yönetilmektedir. Bölgesel Politikanın uygulanması kapsamında nispeten dezavantajlı konumda bulunan bölgelere istihdam ve ekonomik kalkınmada yardım etmek için Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu, Avrupa Sosyal Fonu,

80 Cihangir Damla; “Sorularla AB Politikaları ve Türkiye Serisi; Bölgesel Politika”, İktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları, Yayın No:247, İstanbul 2011, s.3.

http://www.ikv.org.tr/images/upload/data/files/bolgesel.pdf (21.12.2013)

81 European Union; Regional Policy. http://europa.eu/pol/reg/index_en.htm (28.12.2013)

82 http://www.ab.gov.tr/index.php?p=87&l=1 (17.12.2013)

Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu ile Balıkçılığı Yönlendirme Finans Aracı olmak üzere dört Yapısal Fon kullanılmaktadır.84

Öte yandan AB bölge ve şehir odaklı projeler, yeni işler yaratma, rekabet edebilirlik, ekonomik büyüme, sürdürülebilir kalkınma ve yaşam kalitesinin artırılması gibi 2020 stratejisinin de temel hedefleri arasında yer alan konularda finansal destekler sunmaktadır.

Avrupa Birliği, üye ülkeleri bölgeler ve şehirler itibarıyla sosyal, ekonomik ve çevresel alanlarda birbirlerine yakınlaştırmayı amaçlayan uyum politikasına önem vermektedir.

Lizbon Stratejisinin devamı niteliğinde olan ve Avrupa Konseyi tarafından Temmuz 2010’da kabul edilen ve önümüzdeki on yıl için Avrupa Birliği’nin vizyonunu belirleyen Avrupa 2020 Stratejisi akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomik büyüme, Avrupa’nın ekonomik yapısındaki zayıflıkların rekabet edilebilirlik ve verimliliği artırarak üstesinden gelmeyi amaçlayan bir yol ve sürdürülebilir bir sosyal piyasa ekonomisi konularını kapsamaktadır.

Stratejinin kilit alanları istihdam, eğitim, yenilik, sosyal içerme ve iklim/enerji olmak üzere beş başlık altında toplanmış, bu konularda 2020 yılına kadar bir dizi hedefe ulaşma amaçlanmaktadır. Bu hedefler her üye devletin özel durumu da göz önünde bulundurularak ulusal hedeflere çevrilmiştir.

İstihdam, Ar-Ge, iklim değişikliği, eğitim ve yoksulluk gibi alanlarda belirlenen hedeflere ulaşmayı sağlayacak politikaları desteklemek için kullanılacak fonlar genel bütçenin üçte birinden fazla bir yekûnunu oluşturmaktadır. Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu, Sosyal Fon ve Uyum Fonu aracılığı ile kullanılan bu bütçe, Komisyon ile üye ülke otoriteleri işbirliği içinde yürütülmektedir.

2020 Stratejik hedeflerine ulaşmak için AB’nin bütün bölgelerinin aktif katılımı gerekmektedir. Bu gereklilik doğrultusunda Bölgeler Komitesi ve Komisyon tarafından

84 Uyanık, Faik; “Regional Development Policy in Turkey: Perception and Implementation”, Katholieke Universiteit Leuven Master of Arts in European Studies, 2004

kurulan online platformlarda bölge aktörlerine tartışarak, iyi ülke uygulamalarını paylaşma ve bölgesel dinamikleri harekete geçirme imkanı sağlanmıştır.

AB’nin bölgesel politikası gelişmişlik bakımından daha az gelişmiş ülkeler ve bölgeler ile gelişmiş ülkeler ve bölgeler arasındaki gelişmişlik farkının değişim yaratabilecek alan ve sektörlerde fon kullanımına olanak vermektedir. Bu bakımdan AB bölgesel politikası bir dayanışma ifadesidir.85

Bölgesel politikalar ile AB bölgeleri arasındaki ekonomik, sosyal ve bölgesel farklılıkların giderilememesi hâlinde, bu farklılıklar AB’nin temel taşlarından olan ve kurumsallaşma anlamında önemli bir yer işgal eden “Euro” ve “tek pazar” sisteminin zayıflamasına neden olabilecektir.

3.3 SEÇİLMİŞ ÜLKELERDE BÖLGESEL KALKINMA POLİTİKALARI