• Sonuç bulunamadı

AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE

A. Almanya

Almanya’da Yaklaşık sekiz sömestr üzerinden yapılan hukuk eğitimi ancak iki kez girilebilen birinci devlet sınavı ile bitirildikten sonra tüm hukuk

tarihinden önce ilköğretim ve ortaöğretimde öğretmenlik görevi ile avukatlık mesleğini birlikte yapanlar ve aynı durumda olup, avukatlık stajını yapmakta olanlar” hakkında kazanılmış hak kuralı gereği olarak yasak getiren 11’inci maddenin uygulanmayacağı kabul edilmiştir.

109 Bazı Avrupa Birliği Ülkelerinde avukat sözcüğünün karşılığı şöyledir: Belçika: Avocat/Advocaat/ Rechtsanwalt; Almanya: Rechtsanwalt; İspanya: Abogado/Advocat/ Advogado/ Abokatu; Fransa: Avocat; İrlanda: Barrister/Solicitor; İtalya: Advocato; Lüksemburg: Avocat; Hollanda: Advocaat; Avusturya: Rechtsanwalt; Portekiz: Advogado; Finlandiya: Asianajaja/Advokat; İsveç: Advokat; Birleşik Krallık: Advocate/Barristor/Solicitor; Danimarka: Advokat (Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi’nin 98/5/EC Sayılı, 16 Şubat 1998 Tarihli Yönergesi Çevirisi: Çeviren GÜNDOĞDU, Yeşim; Yayına Hazırlayan: KÖSEYENER, Ayşe: ABD, 2002/4, s. 92).

94

meslekleri için, süresi iki yıl olan ortak bir uygulamalı eğitim programı uygulanmaktadır. Bu eğitim programını tamamlayan tüm hukukçular, devletin düzenlediği ikinci sınavı da başarmaları halinde hem hâkimlik, hem avukatlık mesleğini icra etme imkânına sahip olurlar. Eyaletten eyalete değişmekle beraber yaklaşık bir veya birbuçuk yıl staj yapmak için beklenmektedir. Staja başlayan stajyer devletten ücret aldığı için ant içer. Stajyere yaklaşık 1.000 Euro ücret ödenir. Staj kesintisiz yapılır ve her eyalet kendine göre bir staj eğitim programı uygular. Her biri üçer aylık ve dördü zorunlu olan yedi dönem halinde yapılan stajın sonunda ikinci defa devlet sınavına girilir. Sınavın yazılı bölümünde başarılı olan stajyerler her eyaletin Adalet Bakanlığında yapılan sözlü sınavlara girerler. Sınavda başarılı olanlar, yaklaşık 8 hafta sonra lisanslarını alarak, avukatlık yapabilirler110.

110 GÜNER, Avukatlık Hukuku, s. 133; BALCI, Ozan/BELGİN, Billur/ÇİĞDEMTEKİN, Gamze/ERGÜN, Vedia/ERSOY, Çiçek/KILIÇ, Osen/ÖZTÜRK, Burak/SİRMEN, Sedat/SÖYLEMEZOÖLU, İlknur/ DOĞANLAR, Canan:

95 B. Avusturya

Avusturya’da dört yıllık hukuk öğreniminden sonra hukuk fakültesinden mezun olan kişi avukat olmak istiyorsa, yedi yıl süren avukatlık stajı yapması gerekmektedir. Doktora yapan avukat adaylarının staj süresi altı yıldır. Stajın ilk dokuz ayı mahkemelerde, beş yılı avukat yanında ve kalan kısmı da noter, idare, vergi uzmanının yanında geçer.

Staj süresince Eyalet Yüksek Mahkemesi tarafından oluşturulan bir kurul tarafından adaylar sınavlara tâbi tutulurlar. İlk sınav 9 aylık mahkeme, birbuçuk yıl avukat ve altı ay süreyle diğer yerlerde yapılan staj tamamlanınca yapılır. Bu bir baraj sınavıdır. Bu sınavı başaranlar staja devam edip ikinci sınava girebilirler. Her iki sınav da yazılı ve sözlü olarak yapılmaktadır. Aday, sınavlara iki defadan fazla girememektedir111.

Bazı Avrupa Birliği Ülkelerinde Avukatlık ve Uygulaması, ABD, 1996/4, s. 594.

96 C. Fransa

Fransa’da avukatlık yapabilmek için Fransız vatandaşı veya (karşılıklılık esasına bağlı olarak) diğer bir Avrupa Birliği üyesi ülke vatandaşı olmak

gerekir112. Fransa’da dört yıllık hukuk öğrenimini

tamamladıktan sonra avukatlık stajına başlayabilmek için “Avukatlık Mesleği Formasyonu Sertifikası (CFPA)” almak gerekmektedir. Bu belgenin alınabilmesi için de bir yıl eğitim almak ve eğitim sonunda yapılacak sınavda başarılı olmak gerekmektedir. En çok üç kez girilen ve kaç kişinin kazanacağı belli olan bu sınavı üniversiteler düzenlemektedir. Avukatlık Mesleği Formasyonu Sertifikası sınavında başarılı olanlar Baro Meslek Okullarında yapılan bir yıl süreli staj eğitimine başlarlar. Bu eğitimin sonunda yapılan sınavda başarılı olanlara “Avukatlık Mesleğine Yeterlilik Sertifikası (CAPA)” verilir. Sınav kurulu bir avukatın başkanlığında bir hukuk profesörü, bir hâkim, bir

112 BOZDOĞAN, Zeynep: Fransız Hukukunda Avukatlığa Bakışın sorgulanması, ABD, 1996/3, s. 426.

97

başkan ve iki avukattan oluşur. Her iki sınav yazılı ve sözlü olarak yapılmaktadır. CAPA sertifikası alındıktan sonra avukatlık bürosunda iki yıl süreyle avukatlık stajı yapılır113.

D. İtalya

İtalya’da avukatlar “avvocato” ve “procuratori” olarak iki gruba ayrılmaktadır. “Avvocato”lar hukukî konularda danışmanlık yaparlar. “Procuratori”ler ise İtalyan mahkemelerinde duruşma avukatı olarak hizmet verirler. “Procuratori” olabilmek için; İtalyan vatandaşı olmak, fiil ehliyetine sahip olmak, güvenilir ve iyi ahlâklı olmak, dört yıllık İtalyan hukuk fakültelerinden birisinden mezun olmak, mahkemenin bulunduğu bölgede ikametgâh sahibi olmak gerekmektedir. İki yıllık staj dönemi sonunda Adalet Bakanlığınca yılda üç kez yapılan Avrupa’nın en zor sınavı olarak kabul edilen yazılı sınava ve daha sonra

113 GÜNER, Avukatlık Hukuku, s. 134; BALCI/BELGİN/ ÇİĞDEMTEKİN/ERGÜN/ERSOY/KILIÇ/ÖZTÜRK/

98

da sözlü sınava girilir114. “Avvocato” olabilmek için ise ya en az altı yıl “procuratori” olarak görev yapmış olmak veya iki yıl “procuratori” olarak görev yapmanın yanı sıra bir devlet sınavını başarıyla kazanmış olmak gerekmektedir. Bu sınav yazılı ve sözlü olmaktadır115.

E. İngiltere

İngiltere’de avukatların eğitimlerine ve çalışma sistemlerine büyük önem verilmekte, hâkimliğin kaynağını avukatlık oluşturmaktadır. Hâkim olabilmek, en az 15 yıl sürekli ve kesintisiz avukatlık yapmayı gerektirmektedir. İngiltere’de avukatlık mesleği “solicitor” ve “barrister” olmak üzere, adları gibi, nitelikleri, mesleğe giriş yolları, staj biçim ve süreleri, eğitim kurumları ve nihayet bağlı oldukları meslek kuruluşları birbirlerinden bağımsız ve farklı iki

114 GÜNER, Avukatlık Hukuku, s. 135.

115 GÜNER, Avukatlık Hukuku, s. 135; BALCI/BELGİN/ÇİĞDEMTEKİN/ERGÜN/ERSOY/KILIÇ/

ÖZTÜRK/SİRMEN/SÖYLEMEZOĞLU/ DOĞANLAR, s. 598.

99

ayrı meslek grubuna bölünmüştür. Kural olarak barristerlar “duruşma avukatları”, solicitorlar da “danışma avukatları” olarak nitelendirilse de bu, solicitorların hiçbir şekilde duruşmada görev almadıkları anlamına gelmemektedir. “Solicitors” müvekkillerle ilk bağlantı kurma tekeline sahip olan, farklı konularda hukuksal yardımda bulunup öneri ve görüşlerini bildiren danışma avukatlarıdır. Solicitorlar, davayla ilgili yasal hazırlıkların yapılmasından sorumlu olup, yaptıkları bu çalışmayı barristerlara sunarlar. “Barristers” duruşma avukatları bizdeki avukat kavramına daha yakın hukukçulardır. Barristerlar, müvekkilerle doğrudan ilişki içinde değildirler. Müvekki ile barrister arasındaki bağlantı solicitorlarca kurulur. Barristerlar, kendi dallarında uzmanlaşmış, bilgilerine güvenilen ve solicitorlara göre daha değerli olduklarına inanılan hukukçulardır. Barristerlar, önünde hukuk davaları görülen Crown Court’ta (bir hâkim ve jüriden oluşan mahkeme) ve temyiz mahkemeleri niteliğindeki Court of Appeal ve House of Lords’da çalışma tekeline sahiptirler. Ancak solicitorların da danışmanlık dışında sulh ve bölge

100

idare mahkemeleri gibi alt dereceli mahkemeler, diğer mahkemelerdeki iflâs davaları ve başlangıçta katıldıkları sulh mahkemesinin verdiği görevsizlik kararı üzerine kraliyet mahkemesinde görülen davaların mahkemelerdeki duruşmalarında müvekkili temsil etmek yetkileri vardır116. Solicitorlar, 1974 tarihli Solicitorlar Kanunu’na (Solicitors Act) tâbidir. 1990 tarihli Mahkemeler ve Hukukî Hizmetler Kanunu’nda (Courts and Legal Services Act 1990) ise her iki uygulayıcı hakkında hükümler bulunmaktadır. Solicitorların meslekî örgütü Hukuk Derneği (The Law Society)’dir; barristerlar ise baro’ya

bağlıdırlar117. İngiltere avukatlık yapabilmek için

ikametgâh veya vatandaşlık konusunda herhangi bir kısıtlama yoktur. Avrupa Birliğine üye ülkelerin vatandaşları, İngiltere’de oturma ve çalışma hakkına sahiptirler, Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerin vatandaşları ise ikâmet ve çalışma izinleri almak

116 YALÇINKAYA, N. Kemal: İngiliz Hukuku, Ankara 1981, s. 145.

117 ŞEHİRALİ, Feyzan H.: İngiltere’de Avukatlık Mesleği, ABD, 1996/3, s. 427 vd.

101

zorundadırlar. Avrupa Birliği ülkelerinin hukukçuları basit bir yolla İngiltere’de solicitor olarak çalışabilirler. Avrupa Birliği ülkelerinin avukatlarına barrister olma konusunda da bazı kolaylıklar tanınmıştır118.

Hukuk dışında bir üniversite bölümünden mezun olan bir kişinin de "Genel Meslekî Sınav" (Common Professional Examination) adı verilen sınavı başarması şartıyla solicitor olması mümkündür. Bu sınava girilebilmek için sözleşmeler (contract), haksız fiil (tort), vakıflar (trusts), ceza (criminal), kurumlar (constitutional) ve gayrimenkul (land) hukuklarından oluşan altı ana dersten oluşan bir yıl süreli tam gün eğitim görülmesi gerekir119.

Hukuk mezunu olan veya olmayıp da yukarıdaki sınav aşamalarını geçiren kişi bir yıl süreyle Hukuk Derneği (Law Society) tarafından onaylanan hukuk

118 BALCI/BELGİN/ÇİĞDEMTEKİN/ERGÜN/ERSOY/ KILIÇ/ ÖZTÜRK/SİRMEN/SÖYLEMEZOĞLU/DOĞANLAR, s. 593.

119 AKİPEK, Şebnem: İngiltere’de Hukuk Öğretimi, Hukuk Öğretimi Sempozyumu, Ankara 1993, s. 47.

102

okullarında meslekî eğitim derslerine katılarak yıl sonunda bir tür bitirme sınavına girecektir. Bu dersler ve sınav “Legal Practice Course” adını almaktadır. Sınavı başaranların deneyimli bir avukatın yanında iki yıl süreyle çalışmalarının ardından Hukuk Derneği’nce kendilerine sertifika verilecek, bu sertifika ile solictor olarak çalışabileceklerdir120. Bu sertifika, bir yıllık çalışma sertifikası (Annual Practising Certificate) olup, solictor olmak isteyen kişi bu sertifika olmadan çalışmaya başlayamaz. Sertifika için Hukuk Demeği’ne önemli bir yıllık ücret ödenmektedir121.

Akademik hukuk eğitimi üniversitelerde 3 yıldır. İngiltere’de hukuk eğitiminde meslek mensubu yetiştirmek yerine, genel hukuk kültürü, hukuk fikrinin ve hukuk ilkelerinin nasıl oluştuğu, ne şekilde ve nereden kaynaklandığı öğretildiği için hukuk öğrenimi görmemiş olanlar da İngiltere’de avukat olabilmektedir. Bunlar çeşitli kuruluşlar tarafından

120 GÜNER, Avukatlık Hukuku, s. 136. 121 GÜNER, Avukatlık Hukuku, s. 136.

103

yapılan kursları izlerler, sınavları verirlerse hukukçu olarak çalışma şansına ulaşırlar.

Hukuk fakültesi mezunları solicitor olmak istiyorsa bir yıl süreyle “Law Society” tarafından onaylanan hukuk okullarındaki meslekî eğitim derslerine katılırlar. Bir yıl sonunda “Legal Practice Course” olarak adlandırılan bitirme sınavına girerler. Başarı kazananlar, iki yıl süreyle deneyimli bir avukatın yanında staj yaparlar. Staj sonunda “Annual Practicing Certificate” alma hakkını kazanırlar. Solicitor olma hakkını kazanan bu kişinin kendi adına büro açabilmesi için bir büroda aktif olarak üç yıl daha çalışması gerekir. Hukuk öğrenimi yapmamış üniversite mezunları, bir yıl süreyle çeşitli hukuk konularından oluşan eğitim çalışmasına katıldıktan sonra “Genel Meslekî Sınav” adı verilen sınavda başarılı olmaları halinde hukuk fakültesi mezunlarıyla birlikte 1 yıllık meslekî eğitim alırlar, bitirme sınavına girip avukat yanında yapılan iki yıllık staja başlarlar.

104

Barrister olmak isteyen kişi ise, Londra’da bulunan Inns of Court Law School’da bir yıl süreyle akademik, meslekî ve uygulamalı olmak üzere üç bölümden oluşan eğitim alması gereklidir. Barrister olmak için hukuk fakültesi mezunu olmak zorunlu değildir. Solicitorlarda olduğu gibi hukuk fakültesi mezunu olmayanların bir yıllık eğitim sonunda “Genel Meslekî Sınav”da başarı kazanmaları gerekir.

Barrister olmak isteyenler bir yıllık eğitimin sonunda girdikleri sınavda başarı kazanırlarsa oniki aşamadan oluşan staja başlarlar. Bir yıl süreyle "Baro Meslekî Eğitim Kursu"na devam ederler. Başarı kazananlar baroda “papillage” adı verilen 12 aylık staj yaparlar. Sonraki bir yıllık dönemin altı ayı uygulamalı olarak firmalarda ve altı ayı uygulamasız olarak firmalarda veya alternatif imkânlar içinde farklı yerlerde yapılarak staj tamamlanır. Bu aşamada barrister adayı “pupil” adıyla büroda çalışır. Bütün bu

105

faaliyetlerin sonunda kazanılan sınavdan sonra aday, barrister olarak çalışma hakkına sahip olur122.

F. Hollanda

Hollanda’da stajyer avukatlar barodaki eğitimlerine deneyimli bir avukatın gözetimi altında çalışarak başlarlar. Bu kurstan sonra Genel Konseyin zorunlu kıldığı iki ileri düzey meslekî eğitim kursunu görürler. Bunlara ek olarak her yargı bölgesi, davalarda yer alma, derslere katılma, ek kurslara katılma gibi farklı istekler ileri sürebilir. Genel olarak her stajyer, dört ileri kursu meslek öncesi eğitiminin üçüncü yılının ikinci yarısında takip zorundadır. Üç yıllık süre içinde sınavlardan, meslekî eğitimden ve ileri düzey kurslardan sonra stajyer eğitimi bitirdiğine dair bir belge alır ve yetkili avukat olur123.

122 OĞUZ, Arzu: Karşılaştırmalı Hukuk, Gazimağusa 2001, s. 125-126.

123 ERGUT, Arda: Hollanda Barolar Birliğinde Yapılan Meslekî Eğitim, çeviri, ABD, 2002-1, s. 280; GÜNER, Avukatlık Hukuku, s. 138.

106 G. Bulgaristan

Bulgaristan’da avukat olabilmek için, kanunla düzenlenen bir yıl süreli stajı başarı ile tamamlamış olmak (Bulgaristan Av. K. m. 3/2) gerekmektedir. Staj mahkemede ve en az on yıllık meslek deneyimi olan bir avukatın yanında yapılmaktadır. Stajyerin çalışmaları staj bitiminde baro yönetim kurulunca oluşturulan üç avukattan kurulu bir komisyon tarafından değerlendirilir. Komisyon, stajın başarılı geçtiğine karar vermesi halinde staj tamamlanmış sayılır. Aksi halde staj altı aya kadar uzatılır. Bu süre sonunda da stajın başarısız geçtiği kanısına varılırsa stajyer avukatın barodaki kaydı silinir. Stajını başarı ile tamamlayan stajyer, ayrıca Adalet Bakanlığının oluşturduğu komisyon önünde teorik ve pratik sınava girer. Komisyon üyeleri, Adalet Bakanlığı temsilcisinin başkanlığında, Barolar Birliği Başkanı, Yargıtay’dan bir hâkim ve savcıdan oluşur. Sınavda

107

başarılı olan stajyer avukata, Adalet Bakanlığı avukatlık ruhsatı verir124.

Stajyerlerin sayısı, stajın yapılacağı şartlar, sınava ilişkin usul ve stajyerlere yapılacak yardım Barolar Birliği Yönetim Kurulunca belirlenir125.

124 GÜNER, Avukatlık Hukuku, s. 138-139.

125 Bulgaristan Avukatlık Yasası, Bursa Barosu Dergisi, 2003- 71, s. 64.

İKİNCİ BÖLÜM

AVUKATLIK MESLEĞİNİN BİRLİKTE YÜRÜTÜLMESİ ve AVUKATLIK

ORTAKLIĞININ HUKUKİ NİTELİĞİ

§ 3. GENEL OLARAK AVUKATLIK MESLEĞİNİN BİRLİKTE YÜRÜTÜLMESİ

Avukatların mesleklerini birlikte yürütmek üzere şirketleşmeleri konusunu genel olarak incelerken, öncelikle avukatların şirketleşmelerinin lehinde ve aleyhinde ortaya konulan görüşleri belirtmek yararlı olacaktır. Bundan sonra da mesleğin birlikte yürütülme biçimleri üzerinde durulacaktır.

I. ŞİRKETLEŞME KONUSUNDA OLUMLU ve OLUMSUZ GÖRÜŞLER

Avukatların örgütlenerek, mesleklerini oluşturacakları bir şirket bünyesinde icra etmeleri ile

ilgili olarak olumlu ve olumsuz çeşitli görüşler ortaya konmuştur.

109

A. Şirketleşme Konusunda Olumsuz görüşler

Olumsuz görüşler126 şu şekilde özetlenebilir: — Avukatlık mesleğinin özelliği, avukatın kişisel kimliğinin ön planda tutulmasını gerektirir. Oysa şirketleşmede tüzel kişiliği ön plana çıkarılarak avukatın kimliği ikinci plana atılmaktadır. Müvekkil şirket tüzel kişiliğini vekil kılarak öncelikli olarak tüzel kişilikle muhatap olacağından, müvekkilin avukatla dolaylı şekilde ilişki kurması mesleğin niteliğiyle bağdaşmaz.

— Avukatlıkta şirketleşme avukatlık hizmetinin teknik bir faaliyet haline dönüşmesine yol açar. Oysa sosyal olaylar hiç biri diğerinin aynısı olmayan farklı özellikler gösterir. Bu durum avukatı mesleğine yabancılaştırır.

126 HAKİMOĞLU, Kemal: Avukatlıkta Ortak Çalışma ve Uzmanlaşma, Ankara Barosu Hukuk Kurultayı 2000, s. 246- 247.

110

— Şirketleşmede amaç tamamen kâr elde etmeye yönelir. Bu da avukatlık mesleğinin amacı ve niteliğine uygun düşmez.

—Avukat şirket bünyesinde mesleğini bağımsız bir şekilde icra edemez, bağımsızlığı zedelenir.

— Ticaret şirketlerine ilişkin iflâs, tasfiye, konkordato, pay senedi, tahvil, miras, imtiyazlı paylar gibi konularda sorunlar çıkabilir.

— Toplumsal düzenini tam olarak kuramamış gelişmekte olan ülkelerde, avukatlık mesleğinde şirketleşme, hukuk ve adalet hizmetlerinde mafya tipi faaliyetlere zemin hazırlayabilir.

— Avukatlık şirketleri amaçları dışında mal varlığı edinebilirler ve bunun denetlenememesi ve engellenmesi mümkün olmayabilir.

— Avukatlık şirketleri normal olarak büyümeyi amaçlar. Bunlar zamanla dolaylı şekilde de olsa sermayenin eline geçerek bir yatırım aracı haline

111

dönüşüp tekel oluşturabilir. Avukatlık mesleği patronlar ve hizmetli avukatlar şeklinde iki sınıfa ayrılır. Bu da meslekte rekabeti doğurur. Özellikle mesleğe yeni giren avukatların mesleği icra etmeleri zorlaşır. Müvekkiller de tekelciliğin doğuracağı sorunlardan olumsuz etkilenebilirler.

B. Şirketleşme Konusunda Olumlu görüşler

Şirketleşmeyle ilgili olumlu görüşler127 de özetle şöyle ifade edilebilir:

— Günümüzde avukat bürolarının tutulması, donanımı ve alt yapısını kurmak için büyük sermaye gereklidir. Bu sermayeyi tek başına bir avukatın bulması zordur.

— Avukatlık ortaklığı, bazı masrafların gider kaydedilebilmesine imkân sağlayabilir ve vergi bakımından avantajlı olabilir.

112

— Ortaklar arasında ortaya çıkması muhtemel

sorunların şirket sözleşmesinde öngörülerek

düzenlenmesi mümkündür. Vefat, emeklilik gibi sebeplerle mesleği sona eren avukatın müşteri çevresi ve arşivi, malvarlığı olarak değerlendirilebilir.

— Avukatların şirket şeklinde örgütlenmesi, şirketleşen malî müşavir karşısında danışmanlık hizmet alanının avukatlar lehine genişlemesini sağlar.

— Çeşitli konularda uzman personel çalıştırılması kolaylaşır.

— Avukatlar, şirketleşmek suretiyle yabancı danışmanlık şirketleri karşısında daha iyi rekabet etme imkânı bulabilirler.

— Şirketleşme ile avukatlık mesleğinde uzmanlaşma sağlanabilir ve böylece avukatlar mesleğin ve hukukun gelişimine daha fazla katkıda bulunabilirler.

113

— Avukatlığın örgütlenmiş bir kurumsal bir yapıda şeffaf bir çalışma ortamında ifası, müvekkile daha fazla güven verir ve suiistimalleri azaltır.

— Şirketleşen avukatların elde ettikleri geliri belli ilkeler dâhilinde paylaşması, onların ekonomik sıkıntılarını azaltır ve mesleklerini daha güvenli ve verimli bir ortamda icra edeceklerinden daha az yıpranmasına sebep olur.

— Müvekkillerin haklarının aranmasında ve elde edilmesinde hız kazandırır ve kolaylık sağlar.

II. AYNI BÜROYU KULLANMAK ve BAZI

MASRAFLARI KARŞILAMAK ÜZERE BİR ARADA BULUNMA

1136 Sayılı Avukatlık Kanunu, avukatlık mesleğinin yürütülmesinde temelde münferit avukatı esas alarak düzenleme yapmış, 44’üncü maddesinde, birden çok avukatın çalışmalarını bir ortak avukat

bürosu şeklinde birleştirebileceklerini hükme

114

2001 tarihli ve 4667 sayılı Kanunla 44’üncü maddede

yapılan değişiklikle kanuna girmiştir128. Esasen

avukatlık ortaklığında da avukatlık mesleğini fiilen icra eden yine bir avukat olup, ortaklık halinde yine avukatlık mesleğinin ifası sözkonusudur.

4667 sayılı Kanunla tüzel kişiliği haiz avukatlık ortaklığı modelinin kabulü öncesi dönemde, Avukatlık Kanununun 44’üncü maddesinin, birden çok avukatın çalışmalarını ortak avukatlık bürosu şeklinde birleştirebileceklerine ilişkin hükmü uyarınca, avukatların aynı büroda bir araya gelerek faaliyet

128 Avukatlık mevzuatımızda avukatlıkta ortak çalışmayı çağrıştıran ilk hüküm, 1882 T.li Doğu Rumeli Dava Vekilleri Hakkındaki Kanunun 16’ncı maddesindeki, avukatın bir başka avukatın yardımından yararlanmasına ilişkin bir düzenlemedir.

3 Nisan 1340 (1924) T.li 460 Sayılı Muhamat Kanununda avukatların ortak çalışabileceklerine ilişkin bir düzenleme yoktur.

27 Haziran 1938 T.li ve 3499 S.lı Avukatlık Kanununda avukatın ortaklarından bahseden iki madde vardır. Bunlardan 27’nci madde “Bu mecburiyet avukatların ortaklarını da kapsar” şeklinde, 32’nci madde ise “Müşterek çalışan avukatlar için ayrı büro edinmek mecburiyeti yoktur” şeklindedir.

115

göstermesi oldukça yaygın uygulama şekli olarak kendini göstermiştir.

Ortak avukatlık bürolarının, avukatların çalışmalarını birleştirebilmeleri için önemli bir çözüm yolu olduğu söylenebilir. En az iki avukatın bir araya gelerek aralarında yapacakları bir sözleşme ile bir büroyu müştereken kullanmaları halinde, bir ortak avukatlık bürosunun varlığından söz edilebilir. Ortak avukatlık bürosunda birarada çalışan avukatlar, büro giderlerini azaltmak amacıyla ortak bir büroya sahip olmakla birlikte, burada meslekî faaliyetlerini münferit avukat olarak yürüttükleri için gerçek anlamda bir ortaklık söz konusu değildir. Müşterek mektup başlıkları, basılı kâğıtlar ve mühür kullanımı, üçüncü kişilerde bir avukatlık ortaklığı ile muhatap olunduğu izlenimini oluşturabileceğinden kabul edilmemektedir129.

129 Ortak büroda çalışan avukatlar veya ücretli olarak istihdam olunmuş avukatlar, şirketleşmiş avukatlar gibi müşterek büro levhası, mektup başlığı, mühür kullanarak hukukî işlemlerde şirket intibaı bırakırlarsa, ortaya koymuş oldukları bu hukukî görünümün sonuçlarına katlanmak zorunda kalır. Dolayısıyla

116

Ortak avukatlık bürosu için ücretli olarak istihdam olunmuş kişiler, ortak avukatlık bürosu şeklinde birlikte çalışan tüm avukatların dosyaları hakkında bilgi sahibi olduklarından ve bu avukatlardan her biri diğerinin vekâletlerine konu teşkil eden olayları öğrenebileceğinden, bunlar bakımından özel ağırlığı olan bir sır saklama yükümlülüğü söz konusudur. Ayrıca bunlar hasım durumundaki müvekkillerin davalarını yürütemezler (Av. K. m. 38/II).

Ortak avukatlık bürosu şeklinde çalışma, avukat bağımsızlığı bakımından uygun bir çalışma şekli olmakla ve aynı büronun paylaşılması, avukatların masraflarında belli ölçüde azalma da sağlamakla

birlikte, sonuçta mesleğin münferiden yürütülmesindeki zorlukların aşılabilmesi için yeterli

bir faaliyet şekli olduğu söylenemez. Aynı büronun müştereken kullanılmasından öteye gitmeyen birlikte çalışma şekli, büroda ileri teknik iletişim imkânlarıyla

şirket şeklinde bir araya gelmiş avukatlar gibi sorumlu olurlar (SUNGURTEKİN ÖZKAN, Avukatlık Mesleği, s. 131).

117

donanmış modern bir alt yapının kurulmasını, işbölümü ve uzmanlaşma ile hukukî sorunun birden

Benzer Belgeler