• Sonuç bulunamadı

B. Halk Edebiyatı Kitaplarında Atasözü

G. 1. Atasözlerinde Gençlik Dönemi

Gençlik dönemi, çocukluk ile erişkinlik arasında yer almaktadır. Bu dönem bireyin gelişip bağımsız yaşama adım attığı süreci kapsamaktadır. Birey bu dönemde bedensel, ruhsal ve toplumsal olgunlaşma içerisine girmektedir (Özdemir ve Kavak, 2014: 1216).

Gençlik dönemi için “genç yetişkinliği” kavramını kullanan Erikson bu dönemi: “Toplumda görülen çeşitli baskılardan etkilenmeyen bağımsız roller deneyen bireylerin kendilerine toplumda uygun bir yer bulduğu zaman dilimi” şeklinde tanımlar (Atak ve Çok, 2010: 43).

Birey bu dönemde kendisini tanımaya ve toplumda yer edinmeye çalışmaktadır. Bu dönemde bireye iş ve aile sorumluluğu yüklenmektedir. Kırsal yerlerde gençler yirmili yaşlarda evliliğe adım atarken kentsel bölgelerde bu yaş otuzu bulabilmektedir. Nedeni ise kırsal yerlerde bulunan gencin iş olanaklarının sınırlı olmasıdır. Kentsel yerde bulunan genç ise iş

arayışına girdiğinde evlilik yaşını uzatabilmektedir. Aynı sebeplerden ötürü kentsel bölgede bulunan genç kırsal bölgelere göre daha geç yaşta çocuk sahibi olmayı tercih edebilmektedir.

Çocukluk ve ergenlik gibi ailesinin sorumluluğunda olan dönemleri atlatmış olan genç, artık kendi ayakları üzerine basmanın başlangıcı olan gençlik evresinde sorumluluk bilincini almaktadır. “Tay atatsa at tınur, ogul eredhse ata tınur (18)” (Tay atlaşsa at dinlenir, oğul erleşse ata dinlenir) (Birtek, 1944: 40) atasözü metninde oğulun büyüyüp kendi ayaklarının üzerinde durup sorumluluklar almaya başladığında babasının yükünü hafiflettiği söylenmektedir. Bu dönemde birey geleceğe yönelik kararlar almakta, planlar yapmakta, iş hayatıyla birlikte ekonomik özgürlüğe kavuşmakta ve kazancını nasıl idare etmesi gerektiğini de öğrenmektedir. İnsan hayatının her döneminde olduğu gibi gençlikte de belli sıkıntılar yaşanabilmektedir. Bu dönemde kendi başına alınan kararlar ve sorumluluklar, sorunları da beraberinde getirmektedir. “Dağ başında duman, yiğit başından boran eksik olmaz (7)” atasözünde de bu duruma değinilmiştir. “At arıklıkta, yiğit gariplikte (4)” atasözü metninde atın cılızken yiğidin ise garipken türlü dert ve sınavların içine düştüğü ve bu sınavları yolundan sapmadan atlatabilirse toplumun gözünde iyi intiba uyandıracağına inanılmaktadır.

“Yiğitlik vurmakla, zenginlik vermekle (20)” atasözünde geçen yiğit unvanı erkekler için kullanılan “cengâver, aslan, civan, delikanlı” gibi tabirleri karşılamakta ve onun yeteneğiyle de bağdaştırılmaktadır. Gençlik dönemi her ne kadar kişinin sorumluluklarını benimsediği bir dönem olsa da bu yıllarda genç aşırıya kaçan, fazla maceralı işler yapabilmektedir. “Gençlikte olur puştluk (13)” atasözü metni ise gençlikte bunların görülebildiği bir dönem olduğunu belirtir. Gençlik döneminde insanın sağlığının yerinde olmaması ve gençliğini gerektiği gibi yaşayamaması “Genliğin tadı dinçliktedir (11)” atasözüyle anlatılmaktadır.

“Gençlik uçar kuştur, ihtiyarlık nâçâr iştir (12)” atasözü metninde olduğu gibi gençlik dönemi ihtiyarlığa göre daha kısa ve daha çabuk gelip geçen bir evredir. Çabuk gelip geçen gençlik döneminde yakalanan fırsatlar imkânlar dâhilinde değerlendirilmelidir. Bu durumda ise bazı fırsatlar ikinci kez yakalanamayabilir. “Yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer (19)” atasözünde bu hususa değinilmektedir. Birey gençlik döneminde yapabildikleri sayesinde ileriki yaşlarında bulunacağı konumu belirler. Aklını ne yönde ve nasıl kullanması gerektiği genç için önemlidir. Gençlik insan hayatının şekil almaya başladığı ve kararları üzerinde hayatının bazı dönemlerinin inşa edildiği evredir. “Akıl yiğidin sermayesidir (2)” atasözünde insanın girişimlerde bulunarak para kazanmasının gençlik yıllarında daha mümkün olduğu söylenmektedir. Bunun için aklını kullanarak hareket edilmesi gerektiğine dikkat çekilmektedir.

Gençlik dönemi kişinin kendisinin farkında olduğu dönemdir. Bu dönemde insanın gücü, güzelliği, sağlığı yerindedir ve yaşı hayatıyla ilgili uzun planlar yapabilmesine müsaittir. “Arslan, yatağında; yiğit, çağında (güzeldir) (3)” atasözünde gücüyle ve görkemiyle bilinen aslanın yatağında, egemenlik kurabildiği yerde, kendini daha iyi gösterdiği; yiğit çağında derken ise delikanlı hareketlerin zamanında, gençken, yapılabildiği söylenmektedir. İnsan her ne kadar yaşlanmayı kabul etmeyip gençmiş gibi hareketler yapsa bile gençliğe özgü olan davranışlar bu dönemi geçirmiş olan kişiye yakışmamaktadır.

Atasözü metinlerinde gençlik döneminin kıymetinin bilinmesi hususu daha çok yaşlılıkla kıyaslanarak ele alınmıştır. İnsanlar gençlik çağındayken bir gün yaşlanacaklarını unutabilmektedirler. Yaşlılıkla birlikte ne tür zorlukların geleceğini tahmin edemeyebilirler bununla beraber yaşlandıklarında dolu dolu geçirilen gençlik yıllarına özlem duyabilmektedirler. “Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir (10)” atasözü örneği bu durumu anlatmaktadır. “Gençliğin kıymeti bilinse kocalığın şikâyeti az olur (9)”, “Gençlikten kocalığa sağlık saklamalı (17)” metinlerindeyse ihtiyarlıkta karşılaşılan sağlık problemlerinin birçoğunun temelinin gençlik dönemine dayandığı söylenmektedir. Gençliğin verdiği heyecanla ve gençlikteki sağlığa güvenilerek yeme, içme, uyku gibi yaşamın temel ihtiyaçlarında yapılan düzensizlikler hastalıkların başlama sebebi olabilmektedir.

Gençliğinde birikim yapan kişi yaşlandığında geçimini kolayca sağlayabilmektedir. “Gençlikte para kazan (taş taşı), kocalıkta kur kazan (ye aşı) (15)” atasözü metninde nasıl ki kışın yakılacak odun ve tüketilecek erzaklar yaz mevsiminde hazırlandığında kış daha rahat geçiriliyorsa gençlikte yapılan birikimlerin de yaşlılıkta sağlayacağı rahatlık ve kolaylığa değinilmiştir.

Gençliğin güzel ve faydalı yönlerinin yanı sıra bu dönemde yaşanabilen üzücü ve talihsiz durumlarla da karşılaşılabilmektedir. “Gençlikte ölüm, kocalıkta açlık güç (14)” örneğinde hayatının henüz baharındaki gencin ölümünün zorluğu dile getirilmiştir. Gençlik dönemi insan hayatının ilk safhaları arasında yer almaktadır ve bu yaşta yaşanabilecek talihsizliklerin başında yer alan ölümü Yunus Emre şu dizelerle anlatır: “Bu dünyada bir nesneye yanar içim göynür özüm, yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi” (Uslu, 2001: 103). Sonuç olarak incelenen atasözü kitapları arasında gençlik dönemiyle ilgili 20 metne rastlanmıştır. Bu dönemle ilgili atasözlerine bakıldığında; gençliğin çabuk geçen bir zaman dilimi olması nedeniyle kıymetinin bilinmesi gerektiği, gençlikten yaşlılığa birikim ve hazırlıkların yapılması üzerine tavsiyeler, gençliğin güzel ve faydalı yönlerine dair konuların yer aldığı görülmüştür.

Benzer Belgeler