• Sonuç bulunamadı

Atasözleri ve Deyimler

BÖLÜM 2: İSTANBULLU EŞREF DİVANI’NIN İNCELEMESİ

2.4. Atasözleri ve Deyimler

Atasözleri; “zamanla çok defa gerçek anlamları yerine mecazlı bir mâna kazanarak sözlü gelenek içinde nesilden nesile aktarılan ve halk hâfızasında yaşayan, halka mal

olmuş, kalıplaşmış ifadelerdir.”141

Deyimler ise, “genellikle gerçek anlamından az çok

ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeği, tabir” 142

olarak tanımlanmaktadır.

Divanlarda atasözleri ve deyimler genel itibarla Kaya’nın derlediği gibi şu sekiz biçimde yer alır: a) Türkiye Türkçesindeki kullanımıyla hiçbir değişikliğe uğratılmadan; b) sözleri aynen; ancak vezne uydurularak; c) anlam olarak aynı; ancak lafzen farklı bir şekilde, ona telmihte bulunularak; d) “bu meseldür, bu mesel meşhurdur” vb. ifadelerle, sözkonusu edilen ibarenin atasözü olduğuna veya en azından o devirde yaygın olarak kullanıldığına işaret edilerek; e) vezne uydurmak için bazı kelimelerinin yerleri değiştirilerek, bazı kelimelerinin çıkartılarak veya farklı kelimeler eklenerek; f) atasözünün çekirdeği olan kelime ile kurulmuş deyimler de aynı beyitte toplanarak; g) bazı atasözlerinin ise bazen tamamen Arapça veya Farsça şekillerine, bazen de kimi kelimelerinin Arapça veya Farsça biçimlerine yer verilerek. Ayrıca son olarak; h) birtakım sözlerin ise atasözü olup olmadığını kestirmek, pekçok dîvân, hatta başta farklı Türk lehçe ve şîvelerindekiler olmak kaydıyla, bilhassa Arapça ve Farsça’da bir kısmı ortak olan atasözleri üzerinde, derinlemesine ve karşılaştırmalı çalışmalar yapılmadan, dîvânlarda geçen bazı ifadelerin yaygınlaşıp atasözü hüviyeti kazanıp kazanmadığı tespit edilmeden hayli zor görünmektedir. Zira bunlar veciz, hikmetli sözler olabileceği

141

Aydın Oy, “Atasözü”, DİA, Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 1991, C.IV, s.44.

142

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.57cbdc129b1817. 46362754 (erişim: 03.03.2016)

57

gibi, günümüzde unutulmuş atasözleri de olabilir.143

İstanbullu Eşref Divanı’nda çoğunlukla atasözleri ve deyimlere telmihte bulunularak o kalıp sözlerin çağrıştırıldığı ancak bire bir yer almadıkları görülür. Eşref’in kimi zaman deyişi vezne uydurmak için bire bir aldığı halde sözcükler arasında yer değişikliği yaptığı da vakidir.

Atasözleri

*Ârife işaret kafidir:

Çek Ǿinān-ı iħtiyārı bes dürür lāf u güźāf ǾĀrife kāfį işāret Eşref’im įķāna ben (G.236/7) *Bülbülü altın kafese koymuşlar, ah vatanım demiş:

Sen de bāġıñ özlemek bilmez misin ĥubbu’l-vaŧan144

Bülbüle zindān olurken gülsüzün altun ķafes (G.132/8) *Güzele bakmak sevaptır:

Mažhar-ı ecr-i cezįl eyleñ raķįbi bendeñi

Luŧf idüp ĥüsnüñ temāşāla muŝāb itmeñ niçün (G.241/5) Nā-kes ü bį-gāneden seyr-i cemāliñ śaķlamañ

ǾĀşıķ-ı āvāreñi sįr-i ŝevāb itmeñ niçün (G.241/2) *Hamama giren terler:

Eşref düşelden Ǿaşķına ķanlar töker gözüm

Ĥammāma dāħil olmada elbette derlenür (G.96/6)

143

Bayram Ali Kaya, “Atasözleri ve Deyimlerin Dîvân Şiirinde Kullanımı ile Dîvânların Bu Söz Varlıklarımız Bakımından Önemi”, Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, S. 6, İstanbul 2011, s.17-19. Divan Şiirinde Deyimler ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. M. Ali Tanyeri, Divan Şiirinde Deyimler, Ankara: Akçağ Yay., 1999.

144 “نايملإا نم نطولا بح / Vatan sevgisi imandandır.” Ali el-Kârî, el-Masnû’ fî ma’rifeti’l-hadîsi’l-mevdû’, Kahire, 1984, s. 91.

58 *Hatasız kul olmaz:

Meŝeldir ķullar olmazlar ķuśūrsuz hem de ħünkārım Dükenmez pādişehlerden Ǿaŧālar yā Rasūla’llāh (K.9/6) *İzzet uzlettedir:

El-Ǿizzetu fi’l-Ǿuzle buyurmuşdur ekābir Ǿİzzetdir olan kāle-i dükkān-ı ferāġat (G.38/2) Eşrefā fırśat esįri varsun olsun düşmenān

Biz hemįşe kūşe-i Ǿuzletde Ǿizzet bekleriz (G.126/5) İħtilāŧ eyle rezālet ise ķaśdıñ ħalķla

Ǿİzzet isterseñ oŧur der-çeh-i Ǿuzlet maĥfūž (G.162/3) *Meyveli ağacı taşlarlar:

Bu ħalķıñ seng-i ŧaǾnı dem-be-dem atdıķları saña

Dıraħt-ı meyve-dāra [đarb-ı şöhret-nām]dan mįrāŝ (G.42/9) *Ölmek var dönmek yok:

Yoġiken Ǿahd ü emānıñda ölüm var dönmek Buña teǿvįl nedir söyle beni irşād it (G.40/4) *Tok açın hâlinden bilmez:

Ŧoķ acıñ ĥāliñi bilmez bu açıķ đarb-ı meŝel

Yār dil-āver ne bilir Ǿāşıķ-ı eżǾāf ne çeker (G.92/4)

Deyimler

*(Birinin) Ağzına bir parmak bal çalmak: Ŧıfl-ı cān sįne-i cānān dileyüp aġlar idi

59 *Aklı başından gitmek:

Vechuhā ke’l-bedri đāǿet ev tebessemet lenā

ǾAķl u hūşum gitdi serden ķalmadı tende binā (G.15/2) *Allah’a emanet:

ǾUmūmuñ ħayr-ı maķśūdı uzansun žıll-i memdūdı Vücūd-ı pāk-i mesǾūdı emānet Ĥaķ TeǾālā’ya (K.7/12) *Allah’tan korkmaz:

Çoķ zamāndır aġlarım raĥm itmeñ Eşref ĥālime

Ĥaķķ’dan ħavf eyleyüp ķuldan ĥicāb itmeñ niçün (G.241/7) *Başını ateşlere yakmak:

Dād ħˇāhem deriñe başıma āteş yaķdım Āteşim yine iderseñ sen idersin iŧfā (K.3/16) *(İşi veya durumu) Duman olmak:

Yed-i kāfirde esįr oldum ümįdim kesdim

Bildim ol vaķtin işim ġayrı dumāndır tenhā (K.3/11) *El arkası yerde:

Eşrefā derdim nigāhımdan bilir bilmezlenir

El-amān luŧf eyle şāhım yirdedir el arķası (G.286/5) *Elinden tutmak:

Kūr olsun yan baķan ol müstaķįm eŧvārıña ammā Elinden bir ŧutan da bulmasun derdi şedįd olsun (K.4/7) *Gönül vermek:

Aña virdik ezelį göñlümüz elden ne gelir

60 *Gözüne dizine dursun:

Görürken herkes ikrāmıñ ne ġam erbāb-ı inkārıñ Ķo ŧursun gözlerine niǾmet ü nānıñ ķadįd olsun (K.4/8) *Hakkını helal etmek:

Cevriñle ne ķanlar yüderiz yanıña ķalmaz

Elbet diyeceksin baña bir gün ki ĥelāl it (G.41/5) *Halt etmek:

Ħaŧ gelüp ĥüsni ħalel buldı diyen ħalŧ itmiş

Taĥliye olduķda kitāba daħi ĥüsn ne saħŧ (G.157/2) *Hayır dua etmek:

Āferįn himmet-i vālāsına ol düstūruñ

Ħalķı hep ħayr duǾā itmege mecbūr itdi (Kt1/8) *Kaf çekmek:

İdegör ĥāśılı tecdįd-i berāt-ı aǾŧāf

Yoħsa Eşref çekerim ben de señin ismiñe ķāf (Mü.1/6) *(Birinin) Kanı kaynamak:

Sįne-i sįmįnine olsa muķābil Ǿayn-ı dil

Ķaynamaz mı oynamaz mı yoķsa ķanı şāǾiriñ (G.188/3) *Kaşlarını çatmak:

Her ne deñlü nāz idem ķoyma śarıl ġāyet diyü

61 *Kazaya rıza göstermek:

Bezm-i vuślatken yirim düşdüm diyār-ı ġurbete

Çāre-i mümkin ne-bāşed ber-ķażāhā cüz rıżā145 (N3/3)

*Korktuğu başına gelmek:

Esb ile girmege ķorķardı derūn-ı çaya

Ķorķdıġı başına geldi śuya irdi pāyı (G292/4) *Külahıma anlat:

Cevābı çıķmadı śad Ǿarż-ı ĥāl-i yār itdiñ

Sen imdi Eşref anı gel benim külāhıma śor (G.100/7) *Ser verip sır vermemek:

Ser virüp sırr-ı ġam-ı hicriñi fāş itmez idim

Ey gözüm ŧutsa sözüm dįde-i ħūn-tālārım (G.230/5) Sırr-ı Ǿaşķı cānda śaķla ser virüp sır virme yoķ

Böyle buyurmuş ekābir böyle naķl itmiş nüśūś (G.148/3) *Tekme yemek:

Gerçi pek cānımı yaķmışdı benim tepme yimek Ġayrı buldum yitigi olmaz imiş żāyiǾ emek (B1) *Tel kırmak:

Ĥaddi yoķ tel ķırmaġa devrinde ammā kimseniñ Şāne eylermiş şikeste tār-ı zülf-i dil-beri (K.5/11) Dil uzatmış zülfüñe tel ķırmaķ istermiş meger

Ol sebebden ġıbŧakār u hem baġįż-i şāneñim (G.228/6)

145

62 *Takatı tak olmak:

Āteş-i hicrān ile aĥvālim oldı pür-melāl

Ŧāķatim ŧaķ oldı ķılma iǾtirāż u infiǾāl (Mu.7/8) Çekerim dirse yalandır bu firāķıñ elemin

Ŧāķati ŧaķ olıcaķ bir kişiniñ Ǿār çekemez (G.125/3) *Ümit kesmek:

ĶaŧǾ-ı ümmįd eylemiş benden bugün aġyār yār Ey dil-i bį-çāre Ĥaķ dergāhına yalvar var (G.97/1) *Yan bakmak:

Kūr olsun yan baķan ol müstaķįm eŧvārıña ammā Elinden bir ŧutan da bulmasun derdi şedįd olsun (K.4/7) *Yanıp tutuşmak:

Derūn-ı ĥāsidiñ yansun ŧutuşsun reşk ü ĥayretden

Vücūdı ortadan ķalkup dumān-veş nā-bedįd olsun (K.4/5) *Yuh çekmek:

Gördiler aġlayu ķaçmaķda perįşān ĥālim Gülerek çaldı Ǿadūlar da verādan yūhā (K.3/14) *Yüzüne vurmak (çarpmak):

Luŧfuñ ile setr it yüzüme urma ķuśūrum Bābıñda beni eyleme şermende İlāhį (K.8/2)

63

Benzer Belgeler