• Sonuç bulunamadı

2.2 Maskenin Antik Ritüellerdeki Kullanımı Ve Antik Tiyatro Geleneklerindek

2.2.5 Asya'da ve Asya Tiyatrosu'nda Maske

2.2.5.1 Asya'da Geleneksel (Ritüel ve Antik) Maske Kullanımı

Asya kıtası geniş anlamda Batı'da Anadolu'dan başlayıp Doğu'da Japonya'ya, Güney'de Hint Okyanusu'ndan Kuzey'de Sibirya ve Kuzey Kutup Dairesi’ne kadar uzanan geniş bir coğrafyadır. Bu coğrafyada yaşayan sayısız etnik grup geleneksel hayatlarında maske kullanmışlardır. Ancak bunlardan bazıları belirgin olarak dramatik bir karakter arz ettiği gibi kullanımları kendi diyalektiği içinde gelişim göstermiştir. Bu örneklerden biri Hint dramasıdır. Hint geleneksel dramasının Budizmle ilişkili olarak M.S. 2. yüzyılda geliştiği kabul edilir. Hint dramasının bilinen en eski örnekleri Kanishka kraliyet sarayının şairi Avagosha'ya aittir. Buda'nın doğum günü kutlamalarında maskeli danslar yapıldığı da bilinmektedir. Bu türden dramatik gösteriler Hint ve Tibet Budist geleneğinde ortaktır ve maske bu gösterilerin en önemli öğelerinden biridir. Ancak Hint draması zamanla Hinduizm tarafından sahiplenilmiştir. Hinduist Hint dramasında maske, gözle görülür bir gelişme kaydetmiştir (Üstündağ, 2011: 21)

“Efsaneye göre, Hindistan'da dans ve dramanın kurallarını, tanrı Brahma, bilge Bharata yaymıştır insanlara. Geçmişi çok eskilere giden, ancak tarihi ve yazarı hakkında belirsizlikler olan Natyaçaştra, Hindistan’da dans, tiyatro ve müzik üzerine tüm en eski bilgileri bir araya getiren bir kitap olarak bilinir. Bu kitapta, maske yapımına dair kurallar anlatılmaktadır. Ritüeller içinde maskenin ne zaman kullanıldığı bilinmez; ama tarihleri eskilere dayanan ve günümüzde Kerala bölgesinde, maske ve makyaj-maske uygulaması görülen birçok geleneksel tiyatro bulunmaktadır” (Üstündağ, 2011: 123).

Hint tiyatrosunun daha gelişmiş bir modeli olan "Kathakali"nin kökeninde bulunan antik dramatik formlardan biri de "Teyyam"dır. Teyyam her ne kadar dini kökenleri bulunan bir form olsa da başlı başına kendi dramatik değeri de bulunmaktadır. Teyyam, esasen hastaları iyileştirmek; doğumu, ölümü ve evlilikleri kutsamak ve topluluğa bereket getirmek için yapılan dans formlarından oluşmaktadır. Teyyam oyuncuları belirli bir kasta mensup ailelerden oluşmaktadır Teyyam’da katı, aktörün yüzünden ayrı bir maske yoktur. Ancak oyuncunun yüzü tamamen makyajla kaplanmaktadır. Afrika ritüellerinde olduğu gibi Teyyam oyunlarında da oyuncular dans ederek trans haline geçerler. Buna karşın oynanılan Teyyamların belirli bir akış şeması ve koreografisi vardır. (Üstündağ, 2011: 44-46) Teyyam oyuncuları için önemli olan yüz makyajı ile duygu ve anlam yaratmaktır. Yüz makyajlı oyuncu zamanla mimiklerini kullanmaktan vazgeçerek vücut hareketleriyle oyunu anlatmaya başlamıştır. Ellerin "mudra" denilen simgesel bir dili vardır (Üstündağ, 2011: 128).

Geleneksel Çin tiyatrosunun kökenine inildiğinde, birçok Asya tiyatrosunda görüldüğü gibi karşımıza dinsel ayinler çıkmaktadır. Bu ayinlerde maske önemli bir unsurdur. Öte yandan dinsel kaynaklı olan maske kullanımının kökeninde de Şamanist ritüellerin önemli bir yer tuttuğu izlenmektedir (Cioran, 2001: 40) Çin inanç sisteminde "dans eden Tanrı" figürü hep maskeli olarak tasvir edilmiştir. Dolayısıyla maskenin tarihi Çin'de oldukça eski dönemlere kadar uzanmaktadır. Örneğin Zhou Hanedanı döneminde (M.Ö. 1100 - 770) gerçekleştirilen "yeni yıl ve yeni mevsim" ritüellerinde; ayı postuna bürünerek, 4 yıldızlı maske takarak evleri gezen ve şeytanları kovan mızraklı karakterler bulunmaktadır. Han Hanedanı döneminde (M.Ö. 206 - M.S. 220) maske kullanımı oldukça yaygınlaşmış ve önem kazanmıştır. Yine bu dönemde de yeni yıl kutlamaları gibi dinsel olgularda maske kullanılmıştır. Felaketleri kovmak amacıyla

gerçekleştirilen "Ta-No" (Büyük No) ayini dönemin en önemli ayinleri arasındadır. "Ta-No" oyununun başkişisi 4 metal göze sahip bir maske takmaktadır. Oyunun başkişinin taktığı bu maskenin kötülükleri kovma işlevine sahip olduğu düşünülmektedir.

Kadim Çin metinlerinde maske "k'i" ya da "k'i t'eou" sözcükleri ile ifade edilmiştir. Bu iki kelimeden "k'i t'eou" tam olarak maske anlamına gelmektedir. Bu ifade aynı zamanda "hortlak kafası" demektir. Bu kelimenin içindeki "k'i" ifadesi hortlak anlamıyla beraber "kara yüzlü ve 4 gözlü" bir canavarı da ifade etmektedir. "Ta-No" ayinin başkişisinde de 4 gözlü bir maskenin bulunması bu kelimenin anlamıyla koşutluk arz etmektedir (Üstündağ, 2011: 95, 96).

Japonya'da bulunan ilk maske örnekleri neolitik çağa tarihlenmektedir. Ataka'da bulunan ve Orta Jomon dönemine (M.Ö. 3000-2000) ait olan ve istiridye kabuklarından yapılmış bir maske oldukça ilgi çekici bir örnektir. Son derece stilize bir karakter arz eden bu maske soyut bir üslupla tasarlanmıştır. Ağız ve gözleri sadece deliklerle ifade edilmiştir. Yüksek Jomon döneminde (M.Ö. 2000-1000) yapılan maskeler ise kil ve ahşaptan imal edilmiştir. Bu dönemde yapılan maskeler yüze takılmak amacıyla imal edilmiştir. Son Jomon döneminde (M.Ö. 1000 - 300) imal edilen maskelerde ise boyut küçülmüştür. Bu dönemde imal edilen maskeler ya alnın üst kısmına takılmış ya da tılsım olarak kişilerin üstünde taşınmıştır. Ancak bu dönemden sonra M.S. 7. yüzyılda Çin ve Kore etkisiyle Japonya'ya giren Kagura maskeleri ortaya çıkana değin Japon maske geleneği bir kesintiye uğramıştır (Üstündağ, 2011: 163, 164).

Şekil 2.9: Arkeolojik çalışmalarda gün yüzüne çıkarılan M.S. 2. yüzyıla ait, "Şemsiye Çamı" ağacından mamul bir Japon maskesi (Holloway, 2013) Asya halklarından olan Şamanist Altay Türklerinin av törenlerinde maskenin önemli bir işlevi vardı. Altay Türklerindeki avcılar, ava çıkmadan önce öldürecekleri hayvanların maskelerini takardı. Bu uygulama sadece pratik ve büyüsel bir anlam taşımıyordu. Avcı avıyla empati kurmak, onu anlamak ve ikinci aşamada onunla iletişime geçmek için avının kılığına giriyordu. Altay Türkleri; bu yolla avcının, tıpkı kendileri gibi bir kabile olduğuna inandıkları hayvanın kabilesini girdiğini düşünüyorlardı. Avcı, maske yoluyla avın kabilesine sızacak ve avlayacağı hayvanı "av olmaya ikna edecekti". Altay Türkleri, maske ritüeli gerçekleştirilmeksizin çıkılan avları özünde cinayet sayıyorlardı. Bir hayvanın ritüel ile "razı edilmeden" öldürülmesi onlar için hemen hemen bir insanın öldürülmesi ile eşdeğer bir suçtu. (Arıcı, 2009: s.89) Asya'nın zengin maske geleneğinin modern dramatik formlara dönüşmesi ha yli zaman alacaktır. Asya'nın mistik ritüellerinde yer alan maske ise Hindistan'da Kathakalli, Japonya'da Kabuki ve No, Çin'de Dixi gibi tiyatro formlarında oldukça önemli bir yer alacaktır.