• Sonuç bulunamadı

Oyun, M.Ö 440 yıllarında Antik Yunan dönemi oyun yazarı Sofokles tarafından yazılmıştır. Tek perdelik bir oyun olarak sahneye konulmuştur. 3 Ocak 2012 yılında prömiyer yapan oyun, 8 erkek 5 kadın karakter ve 17 koro kişisi içermektedir. Oyun 1 saat 40 dakika sürmektedir. (Oyun broşürü, 2012)

Teiresias rolünde Ali Sürmeli, Kreon rolünde Atilla Olgaç, Antigone rolünde Gözde Okur daha sonra Taies Farzan, İsmene rolünde Selin Tekmen, Korobaşı rolünde Suna Selen, Muhafız rolünde Murat Sarı, Haimon rolünde Barış Bağcı, Haberci rolünde Kerem Gökçer, Eurydike rolünde Tuğçe Şartekin Karasu, Nedime rolünde Fatma İnan ve Korocular oynamaktadırlar. Dekoru ve Kostümü Elene İvanovna, Işık tasarımını Önder Arık üstlenmiştir. (Oyun broşürü, 2012) Oyunda anlatılan olaylar ise kısaca şöyledir: Antigone, Kral Oidipus’un kızıdır. Oidipus'un oğulları Eteocles ile Polyneikes, şehrin yönetilmesi konusunda anlaşmazlık yaşayarak birbirlerini öldürürler. Ardından dayıları Kreon kral olur. Kreon, iki kardeşten savaşta ülkesini savunan Eteocles’in kahraman sayılması ve bir törenle gömülmesini ister. Taht kavgası için yabancılardan aldığı yardımla yurduna saldırmış olan Polyneikes’in ise ölüsünün kurda kuşa yem olması için açıkta bırakılmasını emreder. Anlamsız bir gurur sonrası Kreon tarafından verilen bu emir, toplumun adetlerine aykırıdır. Bununla birlikte halkın memnuniyetsizliğini dillendirmeye ve Kreon’a karşı çıkmaya cesareti yoktur. Fakat Antigone, cezası ölüm bile olsa kardeşlik vazifesini yerine getirmekte kararlıdır. Çünkü o, "her ölünün gömülmeye hakkı olduğuna" inanır. Kız kardeşi İsmene’nin onu durdurmaya çalışmasına rağmen ağabeyini gömen Antigone, diri diri gömülerek öldürülme cezasına çarptırılır. Kreon’un oğlu olan nişanlısı Haimon, Angitone’u kurtarmaya çalışır ancak babasını ikna edemez. Kreon’un ölülere saygı göstermesi gerektiğini söylemek için Kâhin Teiresias gelir. Ancak Kreon devletin yasalarına uymadığı gerekçesiyle Polyneikes’i gömmeyeceğini tekrar söyler. Antigone, kendisini kapatıldığı kör mahzende

asar. Haimon haberi almıştır ve nişanlısının yanına gider. Habercilerin olayı Kreon’a anlatmasıyla o da mahzene koşar. Haimon’a yalvararak ölüleri gömeceğini söyler fakat Haimon, kılıcını indirdiği anda babasının eliyle kılıcı bağrına saplayarak intihar eder. Oğlunun acısına dayanamayan annesi Euridike de kendi canına kıyar. Oyunun sonunda Kreon sahnede yalnız kalır ve üzülerek her şey için pişman olduğunu söyler. Kreon’u götürürler. Koro şarkı söylemeye başlar.

Oyundaki en ağır makyaj Teiresias’ın yüzünde kullanılmıştır. Elinde baston üzerinde ise eskimiş uzun bir kostüm vardır. Bu makyaj bir maske karakteri taşımaktadır. Özellikle kendisinin şahit olduğu yıkımları vurgulamak için maske-makyajda kan ve toprak rengi kullanılmıştır. Tıpkı Kabuki tiyatrosunda olduğu gibi bu makyajın altında da beyaz baz renk bulunmaktadır. Yani kırmızı ve kahverengi makyaj beyaz zemin üzerine yapılmıştır. Bu bağlamda beyaz makyaj karakterin hayat ile ölüm arasında durduğu yeri imlemektedir.

‘‘Kâhin Teiresias’ın kostümü modernize edilmemesi ve makyajlarla kişilerin soyutlanması; Teiresias’ın sırtındaki kartal ölüsü lanetin süreğenliliğini simgeler. Tragedyaların felsefi alt yapısını simgelerle sahneye yansıtan bu usta çalışmaya ışık tasarımıyla eşlik eden Önder Arık’ın çalışması ise geçmiş ile şimdiki zaman arasındaki lanetli bir devri gölgelerle, doygun kızıl renklerle besleyip adeta bir başka zaman diliminin kapısını aralamış.’’ (Emre, 2012)

Oyunda 2500 yıllık bir trajedi anlatılmaktadır. İnsanların topraktan geldiği, oyuncuların saçlarına serpiştirilen kil vasıtasıyla imlenmektedir. Antik Yunan tiyatrosu döneminde kilden maskelerin kullanıldığı ve maskelere iliştirilen saçlara da kil tozu serpiştirildiği bilinmektedir. Bu bağlamda iki uygulama arasında bir koşutluk söz konusudur. Oyundaki tüm oyuncularda makyaj bulunmaktadır. Tüm kostümlerde de "topraktan gelme" olgusunun vurgusu olarak kil kalıntıları bulunmaktadır. Oyunda makyaj ve kostümler arasında bir bütünlük bulunmaktadır. Makyaj ve kostüm adeta bir maske teşkil etmektedir. Zira bu ikisi, tıpkı bir maske gibi tiyatral ifadeyi oluşturmaktadır. Makyaj ve kostüm uyumu dramatik olarak imlenenin seyirciye aktarımında "olmazsa olmaz" bir araç olarak ele alınmıştır. Eurekles’in yüzündeki makyaj onun yaşlılığını anımsatmaktadır. Bu karakterde uygun bir makyaj kullanılarak antik efekt de elde edilmiştir. Diğer yandan da modern bir görünüm oluşmuştur. Makyajın oyuncular için herhangi bir zorluk yaratmadığı görülmektedir. Son

sahnedeki muhafız karakterlerinde ise makyaj yoktur. Üstelik bu karakterler modern takım elbiseler giymekte ve kravat takmaktadırlar. Oyun ekibi ile yapılan röportajda bunun muhafız karakterleri üzerinden günümüzle bir bağ kurma, muhafızları modern seyirci ile ortak bir nokta olarak makyajsız olarak sahneye sunma maksadı taşıdığı anlaşılmıştır. Kostüm seçimi de bu bağlantıyı somutlaştırmaktadır. Bu uygulama sürekli olarak geçmiş ve günümüzü birbiriyle karşılaştırmak ve bir bağ oluşturmak amaçlı yapılmıştır. Diğer karakterlerde beyaz ve mavi ağırlıklı makyaj kullanılmasındaki amaç ise bu iki rengin antik kazılarda sıkça rastlanılan iki renk olmasından ileri gelmektedir.. Genel olarak ise makyaj kullanımında sentez yapıldığı anlaşılmaktadır. Korobaşı halkı temsil etmektedir ve halkın sözcüsüdür. Bu yüzden onun makyajı daha sade tutulmuştur.

Şekil 3.5: Antigone'den Maske-Makyaj Örneği

Sahne karakterlerini öne çıkarmak ve anlaşılabilir olmayı arttırmak için antik Yunan tiyatrosunda kullanılan maske yerine modern çağımızın maskesi olan makyajın kullanıldığı oyun ekibince ifade edilmiştir. Oyunun dekoru da modern ve antikle iç içe geçmiştir. Makyaj kullanımının hikâyenin günümüzde de gerçekliğini koruduğunu anlatmak ve seyirciye bunu hayal ettirmekte kolaylık

sağladığı görülmektedir. Genel olarak makyaj, kostüm, dekor ve afişte; toprak çamur kireç ve kan renkleri kullanılmıştır. Yüzyıllarca yaşadığı söylenen bir karakter hayatın her rengini, acısını, mutluluğunu yaşamıştır. Yüzünden artık yaşlı bir ağacın her bir kabuğu gibi yaşanmışlık akmaktadır. Oyunun ana karakterlerini, günümüz ile ilişkilendirilmek için, ifadelerini olabildiğince belli etmek maksadıyla ve saray içerisinde yaşananlarla dışarıdaki halkı ayırt etmek amacıyla makyaj farkları kullanılmıştır. Saray ahalisinden Eurydike bu anlamda standart dışı bir makyaja sahiptir. O da zaten oğlunun ölümü ile toprakla ilişkilendirmiş ve saraydan ayrılmıştır. Oyundaki Koro halkla ilişkilendirilmiştir. Halkın hala toprakla ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak Antigone oyununda yönetmen Kenan Işık, Kral Kreon dışında Antigone, İsmene ve Haimon’un yüzünde az; Teiresias’ın, Eurydike’nin ve Koronun yüzlerinde ise daha ağır makyaj kullanmıştır. Kullanılan makyaj, saray halkından ayrı olarak toplumu temsil ettiği için dramatik alanda makyaj kişileştirmeye hizmet etmektedir. Oyunda makyaj bir çeşit maske olarak kullanılmıştır. Görüldüğü üzere oyunu yöneten Kenan Işık, karakterlerin ve halkın yüzünde, topraktan, kilden geldikleri şeklinde vurgu yaparak, antikle ve moderni sentezleyip kişileştirme amaçlı beyaz makyaj kullanmıştır.