• Sonuç bulunamadı

ARTRİTLİ / ANKİLOZAN SPONDİLİTLİ HASTALARIN TEDAVİ DEĞERLENDİRMELERİ

POSTER BİLDİRİLER

ARTRİTLİ / ANKİLOZAN SPONDİLİTLİ HASTALARIN TEDAVİ DEĞERLENDİRMELERİ

Rıdvan Mercan1, Abdurrahman Tufan2, Alparslan Altunoğlu3, Mustafa Ferhat Öksüz4, Meryem Can5, Yonca Çağatay6, Fatih Yıldız7, Ahmet Omma8, Bünyamin Kısacık9, Gözde Yıldırım Çetin10, Ayşe Balkarlı11, Levent Kılıç12, Cemal Bes13, Sema Yılmaz14, Berivan Bitik2, Berna Göker2, Şükran Erten15, Yavuz Pehlivan4, Rafi Haner Direskeneli5, Eren Erken7, Yaşar Karaaslan8, Ahmet Mesut Onat9, Mehmet Sayarlıoğlu16, Veli Çobankara11, Mehmet Akif Öztürk2

1Antakya Devlet Hastanesi, Romatoloji Ünitesi, Hatay, Türkiye

2Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji Bilim Dalı, Ankara, Türkiye

3Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nefroloji Bilim Dalı, Ankara, Türkiye

4Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji Bilim Dalı, Bursa, Türkiye

5Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji Bilim Dalı, İstanbul, Türkiye

6Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji Bilim Dalı, İstanbul, Türkiye

7Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji Bilim Dalı, Adana, Türkiye

8Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Romatoloji Bilim Dalı, Ankara, Türkiye

9Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji Bilim Dalı, Gaziantep, Türkiye

10Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji Bilim Dalı, Kahramanmaraş, Türkiye

11Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji Bilim Dalı, Denizli, Türkiye

12Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji Bilim Dalı, Ankara, Türkiye

13Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Romatoloji Bilim Dalı, İstanbul, Türkiye

14Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji Bilim Dalı Konya, Türkiye

15Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji Bilim Dalı, Ankara, Türkiye

16Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji Bilim Dalı, Samsun, Türkiye

Gerekçe: Kronik böbrek hastalığı olan (KBH) romatoid artrit (RA) ve ankilozan spondilit (AS) hastalarının ilaçlarının saptan-ması ve güvenilirliklerinin araştırılsaptan-ması amaçlandı.

Yöntem: Evre 3 (GFR 30-59 ml/dak), evre 4 (GFR 15-29 ml/dak) ve evre 5 (GFR 15 ml/dak’nın altında) KBH olan 88 RA hastası (61 K /26 E, yaş: 62,1±13,0) ve 59 AS hastası (18 K / 41 E, yaş: 51,7±11,2) çalışmaya alındı.

Sonuç ve Tartışma: RA’te en fazla kullanılan ilaç steroid olmuştur (% 90). 67 hasta düşük dozlarda (<7.5 mg/gün) almıştır. Bu hastalarda yan etki 25 (%31) hastada gelişmiş sadece 1 hastada GİS kanama nedeniyle hastaneye yatış gerekmiştir. AS hastalarının 21’i (%35) steroid kullanmış, 11 kişide (%52) hafif yan etkiler gözlenmiştir.

Hidroksiklorokin (HCQ) RA hastalarının 52’since (%59) kullanılmıştır. 6 hastada (%11) yan etki görülmüştür.

38 (%43) RA hastası metotreksat (MTX) almış, 19’unda (%50) yan etki görülmüştür (2 hastada ciddi hematolojik yan etki ve hastanede yatış). 11 AS hastası (%18) MTX kullanmış ve 2’sinde (%18) yan etki gözlenmiştir. Mtx 7.5-15 mg hafta doz aralıklarında kullanılmıştır.

31 RA hastası leflunomid kullanmıştır. 10 hastada yan etki gözlenmiş, 8 hastada ilaç kesilmiştir. Yan etki gelişen hastaların 9 tanesi 20 mg, 1 tanesi 10 mg almıştır.

40 RA hastası (%45) sulfasalazin (SSZ) kullanmış, 12 hastada (%30) yan etki görülmüş, 7 hastada ilaç kesilmiştir. 41 AS hastası (%69) SSZ kullanmış, yan etki 6 hastada (%14) gözlenmiş, 4 hastada ilaç kesilmiştir. 2 gr/gün kullanan 54 hastanın 12’sinde (%22) ve 1 gr kullanan 27 hastanın 5’inde (%18) yan etkiler gözükmüştür.

X V. U L U SA L R O M ATO LO J İ KO N G R E S İ

B İ L D İ R İ K İ TA B I 1 7 2

Spondiloartropatiler

Abstract:0354 PP-196 ANKİLOZAN SPONDİLİT HASTALARINDA MEVALONAT KİNAZ GEN POLİMORFİZMLERİNİN ARAŞTIRILMASI Fatih Yıldız1, Eren Erken1, Suzan Dinkçi1, Ertan Kara2, Didem Arslan Taş1

1Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi,Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı,Adana

2Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi,Halk Sağlığı Anabilim Dalı,Adana

Amaç: Ankilozan spondilit (AS), sıklıkla aksiyel iskelet siste-mini tutan, kronik, progresif bir inflamatuar hastalıktır. Genetik faktörler, AS gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Mevalonat kinaz (MVK) enzimi, kolesterol biyosentezinde yer alan bir enzim-dir. MVK geni mutasyonları, HİDS patogenezinden sorumlu tutulmaktadır. Biz bu çalışmada, AS hastalarında MVK gen poli-morfizmleri araştırarak, patogeneze katkısını ve klinik bulgulara etkisini bildirmeyi amaçladık. Gereç-Yöntem: Bu kesitsel çalışmaya 18 yaş üstü, 1984 Modifiye New York kriterlerini karşılayan, 32 erkek ve 19 kadın olmak üzere toplam 51 AS hastası alındı. Kontrol olarak, SpA bulguları, sistemik otoimmün ve otoinflamatuar has-talık öyküsü olmayan, yaş ve cinsiyet uyumlu 31 erkek ve 21 kadın toplam 52 sağlıklı gönüllü birey alındı. Periyodik ateş semptomları sorgulandı. AS hastalarının spinal mobilite ölçümleri ve fizik mua-yenesi yapıldı. Hastaların eş zamanlı bakılan ESR ve CRP düzey-leri kaydedildi. Hastalar, BASDAI ve BASFI formunu doldurdu. AS hastalarının IgD düzeyi radial immünodifüzyon yöntemi ile çalışıldı. MVK gen analizi, periferik kan örneklerinden DNA’ları elde edilip PCR/sekans yöntemi ile çalışıldı. Kontrol ile AS has-taları arasında bu polimorfizmler açısından farklılıklar araştırıldı. Bulunan MVK geni polimorfizmlerinin, AS’in klinik bulguları ve tutulum şekillerine etkisi incelendi.Bulgular: 51 AS’li hastanın yaş ortalaması 37,31±10,297 yıl idi. 32’si (% 62,7) erkek ve 19’u (% 37,3) kadındı. Kontrol grubunun yaş ortalaması 33,81±12,367 yıldı. Birinci grup semptomatik olarak adlandırılan tek nükleotid polimorfizmlerinden, c.769-38 C>T heterozigot, c.769-7 T>G heterozigot, c.769-38 C>T homozigot, hasta ve kontrol grubunda sıklığı benzer bulundu (p=0,646). İkinci grup semptomatik olma-yan tek nükleotid polimorfizmleri, AS hastalarında kontrole göre daha fazla bulundu (83/58), ancak bu sonuç istatistiksel olarak anlamlı değildi (p>0,05). Yeni bulunan tek nükleotid polimorfizm-leri, AS hastalarından dördünde, I56V A>G heterozigot, E281D G>D heterozigot, V80I G>A heterozigot, C173Y G>A hetero-zigot olarak tespit edildi. Bu polimorfizmlere literatür taraması ve Infevers web sitesinde rastlanmadı. Tüm MVK gen polimorfizmleri değerlendirildiğinde, 36 (% 70,6) AS hastasında ve 33 (% 63,4) kontrol grubunda tek nükleotid polimorfizmleri vardı. Her iki grup arasında sıklık farkı anlamlı değildi (p>0,05). AS hastalarında MVK geni polimorfizmleri taşıyanlarla taşımayanlar arasında klinik bulgularda fark bulunmadı.Sonuç: AS hastalarında toplam MVK gen polimorfizm sıklığı sağlıklı kontrollerden daha fazla bulundu. Ancak, klinik bulgulara etkisi saptanmadı. Sağlıklı bireylerde de bulunan bu polimorfizmlerin, AS’de daha sık görülmelerin nedeni-ni araştırmak ve klinedeni-nik bulgulara etkisinedeni-ni incelemek için daha genedeni-niş çaplı hasta gruplarında ve farklı popülasyonlarda benzer çalışmalar tekrar edilmelidir. Bu çalışmada daha önce bildirilmeyen dört adet yeni tek nükleotid polimorfizmi bulunmuştur.

Anahtar Kelimeler: Ankilozan spondilit, Mevalonat kinaz geni, Periyodik ateş

Sistemik Lupus Eritematozus, Anti-fosfolipid Sendromu, Skleroderma, Sjögren Sendromu,

Miyozitler, Diğer Bağ Dokusu Hastalıkları

Abstract:0353 PP-195 SİSTEMİK LUPUS ERİTEMATOZUS HASTALARINDA HASTALIK AKTİVASYONU İLE MEAN PLATELET VOLUM ARASINDAKİ İLİŞKİ

Hamit Küçük1, Berivan Bitik1, Rıdvan Mercan1, Duygu Tecer2, Arif Kaya3, Berna Göker1, Şemminur Haznedaroğlu1, Mehmet Akif Öztürk1, Abdurrahman Tufan1

1Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Romatoloji Bilim Dalı, Ankara

2Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı, Ankara

3Denizli Devlet Hastanesi, Romatoloji, Denizli

Giriş: Sistemik lupus eritematozus (SLE) kronik multisis-temik otoimmun bir hastalıktır. Birçok sistemi etkilemektdedir, bunlardan biride hematopoetik sistemdir. Trombositopeni ve hemolitik anemi sık karşılaşılan hematolojik tutulumlardır. Son yıllarda yapılan çalışmaların sonucunda kronik hastalıklarda trom-bositler ile ilgili bir çok değişikliğin olduğu gösterilmiştir. Yapılan çalışmalar trombosit sayısı kadar ortalama trombosit hacminin de (MPV) hastalıkların tesbiti açısından bir belirteç olarak kullanı-labileceğini göstermiştir, bununla birlikte MPV’ nin inflamatuvar hastalıklardan etkilendiği bulunmuştur. SLE li çocuk hastalarda, MPV ile hastalık aktivitesi arasında ilişki bulunmuştur (1). Erişkin SLE hastaları ile MPV ilişkisi arasında yeterli çalışma yoktur. Bu çalışmada MPV ile SLE aktivasyonu arasında bir ilişki olup olma-dığı araştırılmıştır.

Yöntem: SLE hastalarının rutin kontrolleri esnasında kay-dedilen verileri retrospektif olarak tarandı. Hastalık alevlenmesi kriteri olarak SLEDAI kriterleri kullanıldı. SLEDAI indeksleri herbir hasta için hesaplandı. SLEDAI indeksi 3’den büyük olan-lar atak kabul edildi (2). Atak geçiren hastaolan-ların atak anındaki MPV değerleri kaydedildi. Romatoloji polikliniğine başvuran ve herhangi bir hastalık tesbit edilemeyen 62 hasta kontrol grubu olarak alındı. Remisyondaki SLE hastaları, kontrol grubu ve SLE alevlenme halindeki hastalar karşılaştırıldı.

Sonuçlar: Çalışmaya 96 kadın 6 erkek olmak üzere toplam 102 SLE hastası alındı. Yaş ortalaması 39,07 idi. SLE hastalarında MPV kontrol grubuna göre artmış olmakla birlikte, atak ile MPV arasında bir korelasyon izlenmedi. MPV ile CRP arasında bir korelasyon izlenmedi (p:0.437 ). MPV ile SLEDAI skoru arasında bir ilişki bulunamadı (p:0.705). CRP ile SLEDAI skoru arasında bir ilişki bulunamadı (p:0.323). CRP 6›nın üzerinde olanlar ve 6›nın altında olan gruplara ayrıldığında da SLEDAI skoru ile CRP arasında bir ilişki bulunamadı (p:0.393).

Tantışma: Bu çalışmada MPV’nin SLE hastalarında sağlıklı kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Fakat SLEDAI indeksi ile MPV arasında bir ilişki bulunamamıştır. SLE hastalarında hastalık aktivasyonu ile MPV arasında bir ilişki bulunamadı. Bunun nedeni MPV’nin birçok farklı durumdan etkilenmesi olabilir.

B İ L D İ R İ K İ TA B I 1 7 3

2 9 E k i m - 2 K a s ı m 2 0 1 4 • B e l e k , A n t a l ya

Tartışma: Malignensi gelişimi AS hastalarında, romatoid artrit, psöriyatik artrit ve crohn hastalırının aksine oldukça azdır. Anti TNF tedaviler sırasında AS hastalarında lenfoproliferatif hastalık gelişimi için belirgin bir risk artırımı bildirilmemiştir. Yine de tedavi öncesinde hastaya bu tür hastalık riskini bil-diren onam formu doldurulması geri ödeme kurumları tarafından zorunlu tutulmuştur. Ayrıca bu ilaçları alırken lenfoma geliştiren, ilaç kesilince de spontan remisyona giren vakalar vardır. Bu durumda hastaların rutin takiplerinde malignensi açısından dik-katli bir anemnez ve fizik bakı son derece önem arz etmektedir. Bizim hastamızın ilginç yönü kendisinin primer hastalık ile karışabilecek bir semptom olan bel ağrısı ile hastanın malignensis-inin prezente olmasıdır. Ancak şikayetmalignensis-inin eski semptomlarından daha farklı olması, başlangıçta iyi cevap almış olduğu tedavinin devam edilmesine rağmen akut faz yüksekliğinin artması, direkt grafide asimetrik skleroz gelişmesi bizim için ikaz edici olmuştur. Dolayısıyla hasta takibinde yolunda gitmeyen ve ani değişimlerden şüphelenip her seferinde hastanın yeniden değerlendirilmesi ger-ektiği kanısındayız.

Anahtar Kelimeler: Anti-tnf, Ankilozan Spondilit, Hodgkin lenfoma

Şekil 1. Hastaya ait direkt grafide sağda sola göre daha belirgin skleroz artışı Tablo 1. AS Hastaların MVK Geni Polimorfizmlerine Göre Klinik ve

Laboratuvar Özellikleri

Spondiloartropatiler

Abstract:0356 PP-197 ANTİ TÜMÖR NEKROZİS FAKTÖR KULLANAN BİR HASTADA GELİŞEN ATİPİK YERLEŞİMLİ HODGKİN LENFOMA

Rıdvan Mercan1, Berivan Bitik2, Hamit Küçük2, Duygu Tecer3, Abdurrahman Tufan2, Mehmet Akif Öztürk2, Şeminur Haznedaroğlu2, Berna Göker2

1Antakya Devlet Hastanesi, Romatoloji Ünitesi, Hatay, Türkiye

2Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji Bilim Dalı, Ankara, Türkiye

3Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı, Romatoloji Bilim dalı, Ankara, Türkiye

Gerekçe: Ankilozan spondilit (AS) aksiyel iskelet ve sakro-iliak eklemlerin inflamasyonu ile karakterize omurganın kronik inflamatuar hastalığıdır. Anti-tnf tedaviler AS tedavisine yeni bir boyut kazandırmakla beraber, korkulan yan etkilerinden bir tanesi malignensi gelişmesidir. Hodgin lenfoma, sıklıkla servikal ve supraklaviküler lenf nodlarından kaynaklanan lenfoproliferatif hastalıktır. Biz burada anti-tnf tedavinin 2. yılında atipik yerleşim-le ortaya çıkan bir yerleşim-lenfoma olgusunu sunduk.

Olgu: 49 yaşında erkek hasta, 12 yıl önce kalça ağrısı, sabah tutukluğu ile başvurduğu doktor tarafından AS tanısı konmuş. Daha önce Sulfasalazin 2 gr/ gün, metotreksat 15 mg / hafta ve birden fazla nonsteroid kullanmasına rağmen ağrılarının devam etmesi üzerine polikliniğimize başvurdu. Yapılan değerlendirme-sinde, sedimantasyon (Sed) 63 mm/h, c-reaktif protein (CRP) 41.6 mg/L ve BASDAİ 7.1 olması üzerine hastaya 2 yıl önce adalimumab başlandı. Anti-tnf sonrası ağrıları geçti, akut fazları düştü. Hasta tedavinin 18. ayında bel-kalça ve kalçadan dize kadar yayılan ağrı olması nedeniyle başvurdu. Hastanın yapılan tetkik-lerinde Sed 73 mm/h, CRP 71.1 mg/L olarak bulundu. Direkt grafide sağda sola göre daha belirgin skleroz artışı dikkati çekti. İstenen MR’da sağda sakroiliak eklemi oluşturan kemik yapılarda süperiorda iliak kanada da uzanım gösteren kemik yapıda belirgin ekspansiyona ve kortikal destrüksiyona yol açan, gluteal kas plan-larında ve anteriorda iliak fossada yumuşak doku komponentide bulunan medüller heterojen patolojik sinyal değişikliği, her iki iliak zincirde ve paraaortik-perikaval alanlarda en büyüğü 3x2 cm boyutlarında multipl lenfadenopati izlendi. Yapılan iğne biyop-sisinde klasik Hodgkin lenfoma, mikst sellüler tip tanısı kondu. Hasta halen kemoterapi sürecinde olup tedavisi devam etmektedir.

X V. U L U SA L R O M ATO LO J İ KO N G R E S İ

B İ L D İ R İ K İ TA B I 1 7 4

Ailevi Akdeniz Ateşi ve Diğer Oto-İnflamatuar Hastalıklar, Pediatrik Romatoloji

Abstract:0358 PP-199 AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ HASTALARINDA

ANTİNÜKLEER ANTİKOR SIKLIĞI VE SAĞLIKLI

Benzer Belgeler