• Sonuç bulunamadı

Arkaik Dönem Sabit Sunaklar

Belgede Örneklerle Sunak tipolojisi (sayfa 33-36)

2. DÖNEMLER İÇİNDE SUNAK ÖRNEKLERİ

2.1. Sabit Sunaklar ve Örneklerle Tipolojis

2.1.2. Arkaik Dönem Sabit Sunaklar

Arkaik Dönem içinde, tanrıların başlı başına bir varlık olmaları ile tahta ve kerpiç tapınaklar taş yapılar şeklini almakta, bu yapıların plan bakımından düzensiz şekilleri bırakarak bu şekiller yerine özellikle dikdörtgen şeklini aldığı göze çarpmaktadır.48

Mimari açıdan başlıca özellikleri bu şekilde olan Arkaik Dönem içinde sunak mimarisine bakılacak olursa, sunakların aniden ortaya çıkan bazı durumlarda bir noktaya toprak ve taşların toplanmasıyla dahi oluşturulabilidiğini görmekteyiz. Arkaik Dönem’den itibaren ise daha kaliteli ve nitelikli mermer malzemenin toplanarak sunak yapımında kullanılması söz konusudur. Ancak çoğunlukla sunaklar, bu dönemde halen taş veya kerpiç malzeme dahilinde de inşa edilmekteydiler.49

47 Yavis, 1949, s.120 48 Mansel, 1984, s.227 49 Liman, 2005, s.6

Arkaik Dönem içinde, ticaretin yaygınlaşması ile artan gelirler, yeni yapıların gereksinimlerine ait finansmanın daha kolay karşılanmasını sağlamıştır. Özellikle kent tanrılarının tapınakları, siyasal ve ticari gelişmeden daha yüksek bir düzeyde ancak bu gelişmeden kesinlikle kopmadan sayıca çoğalarak çevreye yayılmıştır. Bununla kalmayıp, daha görkemli biçimler alan tapınak öğesi, Arkaik Dönem’in başından itibaren bir kentin sanat alanında en yetkin başarılarını somutlaştıracak ve en büyük özlemlerini dile getirecek elverişli bir araç olarak seçildi. Arkaik Dönem kentinde mimari görkem iddiasında olan tek yapı tapınaktı. Tapınaklar için giderek dayanıklı, güzel ve değerli malzemeler kullanıldı. Kerpiç ve tahtanın yerini taş aldı.50 Zaten Yunan toplumunda, kent aynı zamanda, dinsel bir topluluktu. Tapınaklar ve diğer kutsal alanlar kentsel çerçevenin bir parçasıydı. Kent içindeki kimi yerler doğal olarak kutsaldılar ve kültsel uygulamayı da beraberinde getirmekteydiler.51 Bu kutsallığın ve kültsel uygulamanın doğal olarak görüldüğü en önemli yerler de sunaklar olarak göze çarpar.

Mimaride görülen bu durumdan sunaklar da etkilenmiş ve oldukça büyük boyutlu yapılmalarının yanısıra, sayıca da çoğalarak önemlerini büyük ölçüde arttırmışlardır. Bu durumu görebileceğimiz en önemli sunaklar, 32 x 22 m. plan üzerinde bulunan ölçülerindeki Ephesos Artemis Arkaik Sunağı ( Katalog No: 8), 38.40 x 17.70 m ölçülerindeki Samos Heraionu Rhoikos Sunağı ( Katalog No:10a) olarak gösterilebilir. Bunların yanısıra daha az bilinen ama boyutlarıyla dikkat çeken diğer sunak örnekleri, 22 x 5 m. ölçülere sahip Kyrene Apollon ( Katalog No: 9), 18.20 x 7.40 m. ölçülere sahip Selinus D ( Katalog No: 23), 21.20 x 6.26 m. ölçülere sahip Paestum Poseidon ( Katalog No: 259, 29.50 x 10.57 m. ölçülere sahip Akragas Herakles, (Katalog No: 27), 25 x 8 m. ölçülere sahip Selinus B ( Katalog No: 29) ve 28.50 x 13.80 m. ölçülere sahip Aegina Aphaia 2 (bkz Katalog No: 30) sunaklarıdır.

Arkaik Dönem’deki yapıların büyük bir kısmı ya ölen kişinin hatırası için anıt olarak dikilmişler ya da kutsal alanlara hem sunu hem de süsleme amacıyla bırakılmışlardır. Mezar anıtlarına ve kutsal alanlara yapılan bu tür sunular, tarımı ya

50 Whycherley, 1993, s.7 51 Owens, 2000, s.4

da ticari yaşamı kendilerine bağlı gruplar ve köleler sayesinde büyük çapta kontrol altında tutan zengin ailelerin güçlü olduğu toplumlarda kolaylıkla anlaşılacağı üzere, kişilerin ya da belli sülalelerin zenginliğinin de göstergesi olmuşlardır. Yapılan sunuların niteliği kısmen içinde yer aldıkları kutsal alanda bulunan diğer anıtlar ile de doğrudan ilişkilidir. Ünü bütün Yunan dünyasına yayılmış bu kutsal alanlardaki büyük mimari anıtlar, Delphi ( Katalog No: 22) ya da Olympia’da (bkz Katalog No: 31) olduğu gibi ancak bireylerin ya da kent devletlerinin yaptıkları bağışlar ile karşılanabilmiştir.52

Döneme damgasını vuran en önemli sunaklar olan Ephesos Artemis ve Samos Hera Kutsal Alanlarındaki sunaklar, tapınakları ile beraber Arkaik Dönem sunak mimarisi içinde oldukça önemli bir yere sahiptirler ve birçok sunağa öncülük etmişlerdir. Katalog No: 8’de aktarılan Ephesos Artemis Kutsal Alanı’ndan sunak yapısı, dikdörtgen biçimli (ya da atnalı veya U biçimli) bir yapıdır ve maviye yakın beyaz mermerden yapılmıştır. 15 cm. kalınlığında mermer plakalarla kaplı sunağın kabartma ve heykellerle süslü olduğu tahmin edilmekte, meander motifli mermer frize sahip oluşu ve yakınında bulunan heykel parçalarının çokluğu bu görüşü desteklemektedir. M.Ö 570 yılına verilen tapınak sayesinde tarihlenebilmektedir.53

Bir diğer önemli yapı da Samos Heraionu Rhoikos Sunağı (Katalog No: 10a, Levha:4C) olarak bilinen Tapınaktır.54 Rhoikos ve Theodoros, Samos'un Naukratis kolonisiyle birlikte Mısır ve yurt dışındaki işlerinin iyice arttığı bir dönemde etkin olmuşlardır. İşte tam bu evrede Rhoikos’ dan Hera adına bir tapınak yapılması istenmiştir. Anıtsal formuna, M.Ö 560 yılında, anıtsal tapınağın izinde ilerleyen büyüklükte ve aynı aks üzerinde yeniden düzenlenmesiyle kavuşmuştur. Rhoikos’un Yeni Sunağı adı verilen bu sunak, 38.40 x 18.70 metre boyutlarındadır ve bir “Thrinkos” ile 3 taraftan çevrelenmiş durumdadır. Tapınağa bakan uzun kenar ise açık bırakılmıştır. Duvarların iç kısmında, savaşan hayvanların ve sfenkslerin bulunduğu friz ve etkileyici bir kymation işlenmiştir. Roma İmparatorluk Dönemi’nde sunak, yeniden, bu kez, mermer malzemeden inşa edilmiş ve Arkaik

52 Boardman, 2001, s.69 53 Gruben, 1979, s.329 54 Tsakos, 2003, s.21

mimari dekorasyonu aynen kullanılmıştır. Sunağın etrafında kentin kült aktiviteleriyle ilgili ipucu olabilecek pek çok figürin (özellikle kadın ve hayvan figürinleri) ele geçmiştir Kurbanların kül yığınları, sunağın önünde kümelenmiş ve belli bir dönem sonrasında “Kül Sunağı” olarak da anılmaya başlanmıştır. Hatta Pausanias bu sunağı, Olympia Zeus sunağı ile bir tutmuş ve ikisini de “Kül Sunağı” olarak tanımlamıştır. Düşüncelere göre kutsal alanı önemli kılan içinde bulunan bu büyük sunaktı. Tapınağın önünde yer alır ve yalnızca tapınağın değil tüm kutsal alanın kült aktivitelerini barındırırdı. Bu sunak temel olarak basamaklı değil ama sadece bir basamaktan oluşmuş bir sunaktı ve rahip bu sunağa görevini yapmak için çıkarken hiçbir zaman kutsal küllere basmak zorunda kalmazdı.55

Genel çerçevede bakıldığında, değişen dönem özellikleri ile de beraber her tür alanda görülen genişlemenin sunak konusunda da görüldüğü anlaşılır ve Arkaik Dönem sabit sunaklarında bir genel özellik olarak daha önceki dönemlere oranla daha büyük boyutlu ve daha süslü yapılar olduğu görülür.

Belgede Örneklerle Sunak tipolojisi (sayfa 33-36)