• Sonuç bulunamadı

Arge Faaliyetleri Vergi Reformları ve Ekonomik Kalkınma

Belgede TC DOKUZ EYLÜL ÜN (sayfa 29-32)

1.2. Ekonomik Gelişme Sürecinde Vergilendirme ve Ar-Ge Faaliyetleri

1.2.1. Arge Faaliyetleri Vergi Reformları ve Ekonomik Kalkınma

Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda 1980’li yıllarda vergi reformları yapılmıştır.

Söz konusu reformların çoğu ekonomik yapının değiştirilmesi yoluyla sanayileşme politikalarının teşvik edilmesine yönelik olmuştur. Söz konusu bu değişiklikler yatı-rımlar ve ticaret üzerindeki büyük vergi baskılarının azaltılmasına yönelik olarak engellerin ve önlemlerin azaltılması şeklindedir. Ekonomilerin çoğunda yapılan vergi reformları baskısı 1970’li yıllarda yaşanan durgunluğun aşılmasına yönelik olarak vergilerin indirilmesine yönelik liberal politikalar şeklinde olmuştur15. Bu yönü itiba-riyle vergi indirimlerine gidilmesi kamu maliyesine yönelik istikrar politikalarının en önemli yönünü oluşturmuştur. Gelişmekte olan ülkelerin birçoğundaki reformlar (Türkiye, Kore, Meksika, Kolombiya, Endonezya, Sri Lanka ve Malawi) kamu mali-yesindeki sorunların çözülmesine yönelik olmuştur16. Reform çabalarının yoğun ol-duğu bu ülkelerdeki vergilendirmeye ilişkin çözüm arayışları farklı boyutlarda olsa

14 Jeffrey D. SACHS; Developing Country Debt and Economic Performance, Vols.I-III. Chicago. University of Chicago Pres, 1989, s.712.

15 E.HUGHES, and D. G. McFetridge, “A Theoretical Analysis of Incremental Investment Incentives with and Application to the Case of Industrial R&D”, Journal of Public Economics Vol 27,1985, 311-29.

16 Vito TANZI; “Inflation Lags in Collection, and the Real Value of Tax refenue,” International Monetary Fund, Staff Paper, March 1977, 24, s.154-58; Vito TANZI; “Inflation, Real Tax Revenue, and the Case for Inflationary Finance: Theory with application to Argentina”, Staff Paper 1978/25, s.417-425.

bile birbirine benzerlikler taşımaktadır17. Vergi reformlarının genel çerçevesine ba-kıldığında yeni düzenlemeler büyük ölçüde vergi indirimleri içermekle birlikte, yatı-rımların teşvikine yönelik düzenlemeleri içermektedir. Vergi türlerine ilişkin yapılan düzenlemelerin yanında vergi idaresinin yeniden yapılandırılması, vergi tahsilatında etkinlik ve idarenin bilgisayar sistemiyle donanması gibi düzenlemeler de bulunmak-tadır. Örneğin Türkiye’de yapılan düzenlemeler içerisinde gelir vergisi oranlarının indirilmesi bunun yanında kurumlar vergisi oranlarının arttırılması gibi düzenlemeler bulunmaktadır. Dolaylı vergilerin çok dağınık ve verimlilikten uzak yapısı modern bir harcama vergisi olan KDV ile biraraya toplanmış genel % 12’lik oranla piyasaları etkilemeyecek bir genel olarak kabul edilmiştir.

Bütün bu reform çabalarının sonuçlarına bakıldığı zaman genel olarak vergi ge-lirlerinde düzelme sağlanmış olduğunu söylemek mümkündür. Ancak vergilerdeki düzenlemeler karşısında kamu harcamalarına yönelik reform çabalarının gecikmesi ve kamu müdahalelerinin azaltılamaması büyük ölçüde bütçe açıklarının ortaya çık-ması ve beraberinde borçlanmanın artçık-ması eğilimini beraberinde getirmiştir. Nitekim gelişmekte olan ülkelerdeki vergi reformlarının sonuçları değerlendirildiğinde bazı farklılıklar arz etmiş olsa bile vergilerin büyük ölçüde dolaylı vergilere doğru kaymış olduğu görülmektedir. Dolaysız vergilere yönelik reform çalışmaları özellikle piya-sanın etkinliğini arttırmaya yönelik belli teşvik unsurları içermiş olsa bile özellikle, oto kontrol mekanizması taşıyan, ihracat ve ithalat üzerinde düzenleyici fonksiyonla-rı olan KDV gibi geniş tabanlı vergilerin uygulanması vergi sisteminde görülen en önemli reform çabası olarak görülebilir. Öte yandan vergisel düzenlemelerin bireyler açısından açık ve anlaşılabilir olması vergi reform çalışmalarının toplumsallaştırıl-ması açısından önem taşımaktadır. Çünkü reform çabalarının başarısı büyük ölçüde ülkedeki farklı toplumsal kesimlerin bu çalışmalara olan uyumu ile yakından ilişkili-dir18.

İktisadi gelişme sürecinde özellikle ekonomik rekabetin artması ülkeleri teşvik sistemlerini geliştirmeye itmektedir19. Nitekim gerek dünya ticaret örgütünün çalış-maları, gerek OECD’nin çalışmaları ve gerekse AB’ndeki çalışmalar dünya

17 Vito TANZI; Public Finance in Developing Countries, Aldershot:Edvard Elgar, 1991a, s.18-25.

18 Vito TANZI; Fiscal Policy in Open Developin g Countries, Washington DC:IMF, 1990, s.74-86.

19 Atilla KESİM; Sübvansiyon Teorisi, KTÜ, İİBF Yayını: 1, Trabzon 1981, s.3.

nin öngörülebilir bir şekilde gelişmesine yönelik çabaları içermektedir. Bu çabalar içerisinde vergisel reformlar içerisindeki vergi teşvikleri önem taşımaktadır. Nitekim AB ülkelerinde son zamanlarda özellikle vergi reformlarına bağlı olarak genel yatı-rım ve ihracat teşvik tedbirlerinde bir azalma görülmekle birlikte AR-GE yardımları, bölgesel kalkınma ve ihracatı teşvik araçlarında yoğunlaşma görülmektedir. Teşvik araçlarının genel kullanıma arz edilmesinden çok, belirli teknolojik alanlar, KOBİ’lerin desteklenmesi, çevre korunması gibi dala selektif teşvik sistemlerinin ağırlık kazanmaya başladığı görülmektedir.

Avrupa Birliği’nde devletler ekonomik, sosyal, bölgesel ve sanayi politikası hedeflerine yönelik olarak çeşitli şekil ve programlar altında işletmeler yardımlar sağlamaktadır. AB ülkeleri, bir yandan devlet yardımlarına rekabeti bozduğu gerek-çesiyle karşı çıkarlarken, diğer taraftan uluslararası pazarlardaki yerlerini korumak açısından bu tür uygulamalara imkan tanımaktadır. Ulusal devlet yardımı, birliğin işleyişine ve AB içi rekabet kurallarına zarar verdiği ölçüde yasaklanmakta, aksi hal-de serbestçe uygulanmaktadır.

AB’nde teşvikler konusunda belirli bir standart bulunmamaktadır. Ülkeye ve sektöre göre teşvik uygulama biçimleri farklılık göstermektedir. Ülkelere ve sektörle-re gösektörle-re teşvik anlayışı ve uygulama biçimleri farklılık göstermektedir. Bu nedenler-den dolayı birlik üye devletlerinde ortak bir standart teşvik politikasından söz etmek mümkün değildir. AB’nde teşvikler iki kaynaktan sağlanmaktadır. Bunlar; üye ülke-lerin kendi kaynakları ve AB bütçesidir. AB sanayini 1000-1200 çeşitli gizli sübvan-siyona tabi tutmaktadır.

Yunanistan, İspanya, Portekiz’e ekonomik gelişmelerini sürdürmeleri için AB bütçesinden, AB Sosyal Fonu’ndan, Avrupa Bölgesel Gelişme Fonu’ndan ve Avrupa Yatırım Bankası aracılığı ile hibe şeklinde mali yardım ve düşük faizli kredi destek-leri verilmektedir. AB üye devletdestek-lerinin yılda kullandırdığı ortalama teşvik 100 mil-yar dolar civarındadır. Bu teşviklerin yaklaşık % 40’ı imalat sanayine, diğer kısmı ise

demiryolları, kömür, tarım ve balıkçılık ve diğer alanlara ayrılmıştır. AB bütçesinden ise yılda ortalama olarak 25 milyar dolar yardım yapılmaktadır20.

1.2.2. Ekonomik Gelişme Sürecinde Ar-Ge Faaliyetleri ve Kamu

Belgede TC DOKUZ EYLÜL ÜN (sayfa 29-32)