• Sonuç bulunamadı

3.4. ABD’nin Irak’tan Çekilmesinden Sonra Türkiye İle Irak Arasındaki İlişkilerde

3.4.2. Arap Baharı Bağlamında Suriye Krizi

Haşimi sorunundan dolayı zaten gergin olan Türkiye-Irak ilişkileri bu sefer iki ülke Suriye Krizi bağlamında karşı karşıya gelmişti. Suriye Krizi’nin Türkiye-Irak ilişkilerine etkisi bu iki ülkenin söz konusu krize yönelik benimsedikleri farklı politikalardan

270 Balcı, 2012: 123.

271 Erkmen, 2013: 92.

272http://www.mynet.com/haber/politika/hasimiyi-iade-etmeyiz-629824-1 (erişim tarihi: 07.04.2018).

kaynaklanıyordu. 17 Aralık 2010 tarihinden itibaren Arap dünyasında Tunus ve Mısır’daki baskıcı rejimleri deviren, Libya’da iç savaş ve uluslararası müdahaleye sebebiyet veren isyan dalgası Mart 2011 yıllından itibaren günümüze dek Suriye’yi de etkisi altına almıştır.274Arap Baharı olarak bilinen bu süreç başlarda Suriye’de barışçıl protestolarla başlamış ancak daha sonra kanlı bir iç savaşa doğru sürüklenmiştir. Arap Baharı süreci Suriye’de özellikle İran’ın müdahil olmasından sonra tamamen bir mezhep çatışmasına dönmüştür. Suriye krizinin çözümüne yönelik Türkiye ile Irak birbirine zıt iki farklı politika izlemişlerdir. Türkiye ile Irak Suriye Krizi sürecinde tam tersi kutuplarda yer aldıklarını görmek mümkündür.275 Suriye’de çatışmaların başladığı ilk aylarda Türkiye sorunların barışçıl yollarla çözümü için Esad Rejimi ile Muhalifler arasında arabuluculuk görevini üstlenmiştir. Fakat Esad Rejimi’nin kendi halkına karşı şiddet kullanmasından dolayı Türkiye 2011 yılının ortalarından itibaren Esad karşıtlarının yanında saf tutmaya başlamıştır. Bu tarihten itibaren Türkiye bütün uluslararası platformlarda Esad’sız bir Suriye isteğini açıkça dile getirmiş ve dış politikasını bu yönde belirlemiştir.276 Ayrıca Türkiye Esad’a karşı savaşan muhalif gruplara özellikle Özgür Suriye Ordusuna askeri yönden destek vermiştir. Türkiye’nin Suriye krizine yönelik bu politikasına Irak’taki Maliki Yönetimi İran’ın yönlendirmesi ile çatışmaların patlak verdiği ilk günden itibaren Esad Rejimi yanında olduğunu açıklamıştır. Ayrıca Maliki Türkiye’nin Suriye olaylarına karışmasının mezhep siyaseti olduğunu söylemiştir. Buna ek olarak Türkiye’nin Suriye Krizine yönelik izlediği politikaları eleştiren Maliki şu ifadeleri kullanmıştır; “ Etnik ve Mezhep farklıkları kışkırtan her ülke bilmelidir ki bu politika bir gün kendisinde dönecektir ”. Maliki’nin bu sözlerine yanıt dönemin Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’ndan gelmiştir. Davutoğlu “ Türkiye asla etnik ve mezhep temelinde bir politika izlememiştir, her zaman Irak’ta ve bilgede huzur içinde birlikte yaşamak için çaba sarf etmiştir. Bunu da aslında en iyi Irak Başbakanı Nuri-el Maliki bilir ” şeklinde bir ifade kullanmıştır.277

Suriye’de çatışmaların başladığı ilk günden beri Maliki Yönetimi Türkiye’nin gitmek istediği Esad Rejimine açık bir şekilde destek vermeye başlamıştır. Maliki Yönetimi Arap Birliği’nin Suriye’ye yönelik aldığı yaptırım kararlarını eleştirmiş ve kendi nezdinde uygulamaya sokmamıştır. Buna ilaveten Maliki Hükümeti Esad Rejimine askeri malzeme taşıyan İran uçaklarına Irak hava sahasını açmıştır. Esad Rejimi’nin ayakta kalmasında Maliki Yönetimi’nin sağladığı destek önemli bir yer tutmuştur. Maliki Yönetimi’nin Suriye Krizi’ne

274 Yeşilyurt, 2013: 420.

275 Özkan, 2016: 44.

276 Miş vd. , 2014: 216.

yönelik takındığı bu tavır Ankara’yı oldukça rahatsız etmiştir. Bu durum da hiç kuşkusuz Türkiye-Irak arasındaki ilişkileri olumsuz yönde etkilemiştir. Bu dönemde Suriye Krizi’nin çözümüne yönelik iki ülke birbirlerini mezhepçi politikalara benimsemekle suçlamışlardır.278

ABD askerleri Irak’ı terk etikten sonra Maliki Hükümeti’nin hem Suriye konusunda hem Irak iç siyaseti bakımından izlediği mezhepçi politikalardan Türkiye’nin yanı sıra Iraklı Kürt ve Sünni siyasetçilerde rahatsızlık duymuştur. Maliki Yönetiminin iktidardan uzaklaştırılması yönünde Irak içinde karşıt bir cephe oluşturulmuştur. Eski Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Sünni kökenli dönemin Irak Parlamento Başkanı Usame El Nuceyfı ve İyad İllavi’den oluşan bu cephe 2012 yılında Erbil’de bir toplantı gerçekleştirmiştir. Toplantıda taraflar Maliki Hükümetine verilen güvenoyunun çekilmesine yönelik bir süreç başlatmıştır.279 Maliki Hükümeti aleyhine başlatılan bu süreci Türkiye önemli bir destek vermiş ve süreci başlatan Iraklı liderlerini Ankara’ya davet etmiştir.

Söz konusu süreç doğrultusunda Nisan 2012’de Irak Parlamentosunda Milletvekilleri arasında Maliki’den güvenoyunun çekilmesine yönelik bir imza kampanyası başlatılmıştır. Fakat Maliki Yönetiminin iktidardan uzaklaştırmasına yönelik başlatılan süreç parlamentoda yeterli imza toplanmamasından dolayı başarısız olmuştur.280 Kendisi aleyhine başlatılan süreçten yara almadan kurtulan Nuri el Maliki özellikle sürece destek veren Türkiye’ye karşı sert tavır göstermeye başlamıştır. Sürecin ardından Al Hurra televizyonuna bir röportaj veren Maliki şu ifadeleri kullanmıştır:

” Türkiye’nin son dönemde yaptığı girişimler düpedüz Irak’ın iç işlerine müdahaledir ve buna kesinlikle izin vermeyiz. Türkiye bölgeye felaket ve iç savaş getirebilecek bir rol oynuyor. Bundan da Zaralık çıkacak olan Türkiye’dir. Çünkü kendisi birçok farklı mezhep ve etniklere mensup gruplar içinde barındırıyor ”.281

Bu açıklamalar gölgesinde Temmuz 2012’de Ahmet Davutoğlu Suriye’nin Kuzeyinde bazı Kürt yerleşim yerleri Demokratik Birlik Partisi (PYD) terör örgütü tarafında kontrol edilmesi konusunu görüşmek üzere Erbil’i ziyaret etmiştir. Davutoğlu ziyaret sırasında Erbil’den Kerkük’e geçmesi Maliki Hükümeti tarafından sert tepkiyle karşılanmıştır. Bunun nedeni ise ziyaret öncesi Başbakan Maliki kabine toplantısını Kerkük’te yapacağını açıklamıştır. Maliki’nin bu kararı sonrası Davutoğlu’nun Kerkük’ü ziyaret etmesi Irak Merkezi Hükümeti iç işlerine müdahale şeklinde yorumlamış hata meseleyi egemenlik

278http://www.bilgesam.org/incele/1107/-iran'in-suriye-krizindeki-tutumu/#.Wskbqi5ubIV (erişim tarihi: 07. 04. 2018).

279 Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Raporu, 2013: 16.

280 ORSAM raporu, 2013: 8.

boyutuna taşımıştır. Bunun dışında Ramazan Bayramı’nı Kerkük’te geçirmek isteyen MHP Başkanı Devlet Bahçeli’ye Maliki Yönetimi vize vermemiştir. Ayrıca Erbil’de düzenlenen enerji konferansına katılmak üzere Erbil’e gelen Türkiye’nin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın uçağının inişi Irak Hükümeti tarafından engellenmiştir. Maliki’nin Türkiye’ye karşı takındığı bu tavır iki ülke arasındaki ilişkileri geri dönüşü kolay olmayacak bir çıkmaza sokmuştur.282