• Sonuç bulunamadı

Bu projede kullanılan yöntemler, bölümlerin ele alınışındaki amaçlara bağlı olarak farklılıklar gösterdiğinden, her alt bölümün inceleme alanında özet ve özel yaklaşımlar metodoloji çerçevesinde sunulmuştur. Genelde bu analizlerde, istatistiksel yöntemlere ve ekonometrik modellemelere başvurulmuştur.

BİRİNCİ BÖLÜM

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ

GİRİŞ*

Dünyada OSB uygulaması ilk kez, 19. yüzyılın ilk yarısında, ABD'de kendiliğinden ortaya çıkan bir düzenlemeyle görülmektedir. Tekstil imalathaneleri fiziksel yerleşmelerle bir araya toplanmıştır. Yine ABD'de 1885 yılında hazırlanan bir raporda, ekonominin geliştirilmesiyle bağlantılı olarak 'sanayi bölgesi' fikri ortaya atılmıştır; sanayi bölgelerinin oluşturulmasının sanayinin geliştirilmesi için önemli bir araç olacağına dikkat çekilmiştir (Eyüboğlu, 3).

1896 yılında bir girişimci tarafından İngiltere'nin Manchester kenti yakınlarında kurulan 'Trafford Park' uygulaması OSB’yle ilgili ilk bilinçli uygulama girişimidir. Bu girişim Mersey Nehri üzerinden dünyaya açılmayı, hammadde ithali ve ticari malların ihracını mümkün kılan, Manchester Gemi Kanalı’nın inşasına bağlı olarak kurulmuştur (www.manchester2002-uk.com/busness/trafford-park.html).

ABD'de, örneklerin yaygın hale gelmesi uzun zaman almış; fakat bu uygulamalar ileri bir anlayışla gerçekleştirilmiş ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. 1905 ve 1909 yıllarında, özel girişimciler Chicago kentinde 'Central Manufacturing' ve 'Clearing' ismini verdikleri iki sanayi bölgesi kurmuşlardır. Bunlar aynı zamanda, modern anlamda sanayi bölgelerinin ilk örneklerini oluşturmuştur. Bu uygulamaların amacı, sanayicilerin altyapılı sanayi arsası gereksinmelerinin karşılandığı bölgeleri inşa eden özel firmaların kâr elde etmeleridir. Yani, ABD'deki ilk OSB uygulamaları, özel sektör tarafından kâr elde etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir (Türko, 2006: 6).

İkinci Dünya Savaşı ile birlikte başlayan dönem, OSB'lerin uygulanması açısından bir milat kabul edilebilir. Çünkü bu dönemle birlikte uygulama tüm dünyada yaygınlaşmış ve başlangıç amacından oldukça farklı bir biçimde geliştirilmeye başlanmıştır (DPT, 2000: 98). OSB’ler gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bir devlet yatırımı olarak görülmeye başlamış, az gelişmiş ülkelerde ise KOBİ’lerin geliştirilmesine hizmet eder bir biçimde düzenlenmiştir. Ancak, geç sanayileşen ülkelerde OSB uygulamalarını görmek için 1950’li yılları beklemek gerekmiştir (Eyüboğlu, 4).

*

Bu kısım ağırlıklı olarak proje sonuçlarını tartışmaya yönelik Organize Sanayi Bölgelerinin Sorunları ve Çözüm Önerileri Sempozyumu’nda M. Ersungur ve M. Berber tarafından sunulan “Bölgesel Kalkınmada Organize Sanayi Bölgelerinin Yeri ve Önemi” Başlıklı çalışmadan rapor edilmiştir.

Türkiye’de ise ilk uygulaması 1962’de görülen, daha sonra yasal düzenlemelerle belirlenen özellikli yatırım bölgelerini üç grupta toplamak mümkündür: Bunlar, büyük ölçekli yatırımlar için tasarlanan Endüstri Bölgeleri; ileri teknoloji yatırımları için oluşturulan

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile diğer yatırımlar için tahsis edilen Organize Sanayi Bölgeleri ve Küçük Sanayi Siteleridir (Türkiye Yatırım Danışma Konseyi, 2005: 36).

Türkiye'de OSB'ler, gelişmelerin bölgeler açısından dengeli olması bakımından özel sektör yatırımlarının belirli yörelere yönlendirilmesi veya mevcut yatırımların desteklenerek teşvik edilmesi için parasal ve fiziksel teşviklerin verilmesinin bir aracıdır. Diğer bir ifadeyle, OSB’lerin kurulmasının desteklenmesi, sanayinin yer seçimi kararlarını etkileyerek ve dolaylı olarak bölgesel kalkınmaya da katkı sağlayacaktır (Arslan, 2005: 1).

Türkiye'deki OSB uygulaması, gelişmiş batı ülkelerindeki uygulamalara birçok açıdan benzemekle birlikte; bazı farklılıklar da taşımaktadır. Batılı ülkelerdeki OSB'lerde, genelde, yarı-kentsel alanlarda, uzmanlaşmış yani belli bir sanayi dalını içeren, standart fabrika binaları ve altyapı tesislerinden oluşurken; ülkemizde OSB’ler kentsel alanlarda, karma yapıda, standart olmayan fabrika binaları ve altyapı tesisleriyle onlardan ayrılmaktadır (Türko, 2006: 26). Ayrıca, batılı ülkelerde bazı OSB yönetimleri kâr amacı güderken; bizdekiler kâr amacı gütmeyen kuruluşlardır. Yine batıdakilerde sadece KOBİ’ler yer alırken; bizdeki OSB'lerde büyük işletmeler de yer almaktadır. (Eyüboğlu, 5).

Ülkemizde, OSB'lerin tarihsel gelişimine gelince, dünyadaki diğer örneklerde olduğu gibi, Türkiye'de de sanayi etkinliklerinin gelişmesi; gelişme potansiyeline sahip büyük kentlerin çevresinde olmuştur. Bu bakımdan, sanayileşme her ne kadar istenen bir durum olsa da; gelişmelerin, zaman içinde, bazı bölgeleri ve kentleri zorladığı gözlemlenmiştir. Öte yandan, Türk sanayisinin planlı bir şekilde geliştirilmesi çabaları ile birlikte; OSB’lerin oluşturulması düşüncesi de güç kazanmıştır. Bu yönde çalışmalar yapılmış; hazırlanan bir raporda, OSB’lerin sanayiciye sağlayacağı yararlar belirlenmiştir (Eyüboğlu, 6).

Bu gelişmelerin ışığında 1964 yılından itibaren birkısım OSB’lerinin planları yapılmış; 1983 yılı sonuna kadar, aşağı yukarı yirmi yıllık bir süreçte, altı adet bölge (Bursa, Gaziantep, Eskişehir, Konya, Erzurum, Manisa) tamamlanmıştır. 1988 yılında bunlara Bilecik, Bursa (İnegöl), Tekirdağ (Çerkezköy), Eskişehir bölgeleri eklenmiştir (Özdemir, 1990: 15).

Tablo 1: OSB’lerin Coğrafi Bölgelere Göre Dağılımı (2004)

Bölge Adı

2003 yılı Sonu İtibariyle Bitenler 2004 Yılı Yatırım Programında Olanlar Adet Alan (Ha) % Adet** Alan (Ha) % %

Hektar* Hektar* Adet***

Marmara(11 İl) 12 3932 21,68 11 2027 18,96 19,30 Ege (8 İl) 11 3012 16,61 11 2050 19,18 19,30 Akdeniz (8 İl) 10 2453 13,52 3 510 4,77 5,26 İç Anadolu (13 İl) 16 4018 22,15 7 1878 17,57 12,28 Karadeniz (18 İl) 13 1348 7,43 15 2703 25,28 26,32 Doğu Anadolu (14 İl) 7 1248 6,88 5 700 6,55 8,77 G Doğu Anadolu (9 İl) 7 2126 11,72 5 823 7,70 8,77 Türkiye Toplam(81 İl) 76 18137 100,00 57 10691 100,00 100,00

(*) Toplam bölge alanının, 24 Ocak 2004 tarihi itibariyle, Türkiye toplam bölge alanına oranıdır. (**) Etüd ve kamulaştırma karakteristiği ile yer alan projeler adet olarak toplamlara dahil edilmiştir. (***) Toplam adedin Türkiye toplam adedine oranıdır.

Kaynak: Çevre ve Orman Bakanlığı, Türkiye Çevre Atlası, ÇED ve Planlama Genel Müdürlüğü Çevre

Envanteri Dairesi Başkanlığı, Ankara, 2004, s.231.

Tablo 1’de tamamlanan OSB’lerin bölgesel dağılımları gösterilmektedir. Tablodaki verilere göre; Marmara’da 12, Ege’de 11, Akdeniz’de 10, İç Anadolu’da 16, Karadeniz’de 13, Doğu Anadolu’da 7 ve Güney Doğu Anadolu’da ise 7 adet OSB tamamlanmıştır. Bu verilerden yola çıkarak OSB’ler için belirlenmiş olan bölgesel dengeli gelişmenin sağlanması hedefine pek ulaşılamadığı açıktır. Diğer taraftan Tablo 2 dikkate alındığında 2004 yatırım programı kapsamındakiler de dahil olmak üzere 2007 sonu itibariyle Marmara ve Karadeniz bölgesi alt yapı yatırımlarının tamamlanmasında en büyük paya sahip gözükmektedir. İl bazında değişiklik olmamasına karşılık, tamamlanmış yatırımların bu iki bölgede yer alması dikkat çekicidir. Yine son dönemde yatırım programında olan bölgelerde en fazla yönelim yine Karadeniz ve İç Anadolu olarak görülmektedir.

Yatırımların çoğu ülkenin gelişmiş olan batı bölgelerinde yoğunlaşmıştır. Türkiye’de OSB uygulaması ile planlı kentsel gelişmenin sağlanması ve kentsel alan düzenlemesi hedeflerine ulaşılamadığı sıkça ifade edilmektedir. Zira OSB yer seçim kararı çevre düzeni ve nazım imar planlarından bağımsız olarak verilebilmektedir. Anılan planlar ile OSB kararı arasında bir bütünlük kurulamamakta ve son karar planlama sürecinin içsel bir kararı olarak verilememektedir (DPT, 2000: 100).

Tablo 2: OSB’lerin Coğrafi Bölgelere Göre Dağılımı

(Yol, içme suyu, pis su, yağmur suyu, elektrik vs işleri tamamlanan 107 adet OSB bazında)

Bölge Adı

2007 Yılı Sonu İtibariyle Bitenler 2008 Yılı Yatırım Programında Olanlar Adet Alan (Ha) % Adet** Alan (Ha) % %

Hektar* Hektar* Adet***

Marmara(11 İl) 20 5.169 23,29 9 1.482 8,07 9,09 Ege (8 İl) 14 3.512 15,82 19 3.444 18,75 19,19 Akdeniz (8 İl) 13 2.763 12,45 5 823 4,48 5,05 İç Anadolu (13 İl) 17 4.118 18,55 20 4.955 26,97 20,20 Karadeniz (18 İl) 23 2.269 10,22 23 2.242 12,20 23,23 Doğu Anadolu (14 İl) 10 1.548 6,97 12 1.867 10,16 12,12 G Doğu Anadolu (9 İl) 10 2.819 12,70 11 3.557 19,36 11,11 Türkiye Toplamı (81 İl) 107 22.198 100.00 99 18.370 100.00 100.00

(*) Toplam bölge alanının Türkiye toplam alanına oranıdır.

(**) Etüd karekteristiği ile yer alan projeler adet olarak toplamlara dahil edilmiştir. (***) Toplam adedin Türkiye toplam adedine oranıdır.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Mayıs 1996 yılı itibarıyla, tamamlanan OSB'lerin sayısı 36'dır (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı; 1996:192). 1962 yılından 2001 yılının sonuna kadar 16.139 hektar büyüklüğünde 65 tane OSB hizmete girmiştir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı kayıtlarına göre, tamamlanan projeler için, 2002 yılı fiyatlarıyla toplam 487,1 trilyon liralık kredi kullandırılmıştır. 2003 yılının sonlarında ise büyük bir bölümünün atık su arıtma tesislerini de içermek üzere, 76 adet OSB'nin hizmete geçtiği belirtilmektedir. Faaliyetteki OSB'lerin çoğunun son beş yıl içerisinde çalışmaya başlamış olmaları gerçeği; uygulamaların belli bir hız kazandığını göstermektedir.

Öte yandan, hızlı gelişmenin bazı olumsuzlukları da birlikte getirdiği belirtilmelidir. Yatırım programlarında fazla sayıda projeye yer verilmekte, buna karşılık yeterli kaynak ayrılamamaktadır. Sınırlı kaynağın tüm projelere dağıtılması nedeniyle, projelerin yatırım süreleri uzamaktadır. Özellikle bitmek üzere olan projelerin faaliyete geçmeleri gecikmektedir. Kaynakların rasyonel kullanımı açısından; var olan kaynakların kısa sürede bitirilebilecek projelere yönlendirilmesi yararlı olacaktır.

I. ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE ÖRNEKLEM

DAHİLİNDEKİ İŞLETMELERE İLİŞKİN TANIMSAL

BİLGİLER

*

Proje kapsamında oluşturulan ankete 3034 OSB işletmesi katılmıştır. Anketin ilk bölümünde işletmeye ilişkin genel bilgi soru grubu oluşturulmuştur. Bu bölümde her bir işletmenin profilini yansıtan genel bilgiler elde edilmiştir. Bu şekilde Türkiye’de OSB’lere ilişkin karektristik özelliklerin değerlendirlebilmesi için refreans bilgiler elde edilmiştir.

Benzer Belgeler