• Sonuç bulunamadı

2.3. Harmanlanmış Öğrenme

2.3.6. Araştırmanın Dayandığı Temeller

2.3.6.1. Öğrenme Teorileri: Davranışçılık ve Sosyal Yapılandırmacı Yaklaşım Yüz yüze öğretim, davranışçılık yaklaşımında kullanılan ilkeler ve stratejiler çerçevesinde şekillenir. Öğrenciler model alma ya da davranışı şekillendirme yolu ile öğrenirler. Skinner (1968), öğretmenin bilgiyi veren kişilerin yani eğitimcilerin öğrenme sürecinde aktif bir rol oynadığını ifade etmiştir. Ayrıca ona göre öğretmenler bilgiyi veren, öğrenciler ise bilgiyi alan kişilerdir.

Albert Bandura, öğrencilerin gözlem yolu ile öğrenmelerini tanımlamıştır. Bandura, onların gözlem yolu ile nasıl öğrendiklerini not ederek insanlarda davranışı

48

modelleme ile ilgili araştırmalarda bulunmuştur. Öğrenciler gözlemledikleri davranışları taklit ederler ve gözlemledikleri şeyi uygularlar. Bandura’ya göre öğrenciler, çevresel uyarıcılar vasıtası ve kişinin çevresiyle sürekli olarak karşılıklı etkileşim içinde bulunması yolu ile öğrenirler. Öğrenme, diğer insanların davranışlarının izlenmesi ve bu sergilenen davranışların sonuçlarının doğrudan gözlemlenmesi süreci ile oluşur (Leonard, 2002).

Harmanlanmış öğrenme ortamı yüz yüze öğrenmeye alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Harmanlanmış öğrenme yüz yüze ve web ortamında derslerin harmanlanması ile oluşur. Harmanlanmış öğrenme derslerinin her iki bileşeninde yani hem yüz yüze hem de çevrimiçi öğrenmelerin temelinde Bruner’in, Piaget’in ve Vygotsky’nin sosyal yapılandırmacılık yaklaşımı yer almaktadır. Harmanlanmış öğrenme ortamı için sosyal yapılandırmacı yaklaşımın etkileri, öğrencilerin otantik etkinlikler, geribildirim, projeler ve işbirliği ile anlamlı öğrenmeler oluşturma sürecini içermektedir (Palloff ve Pratt, 1999). Piaget ve Bruner’e göre bilgi paylaşımı ve işbirliğinin olduğu gruplarda bireyler kendi bilgilerini oluştururlar. Öğrenciler kendilerine rehberlik eden ve öğrenme sürecinde birlikte öğrendikleri öğretmenleri ve grup arkadaşları arasında bilgilerini paylaşırlar ve bu yolla anlamlı bilgiler oluştururlar. Bruner’in keşfederek öğrenme teorisine göre, bireyler deneyimleri yolu ile keşfederek öğrenme sürecine katılırlarsa, kavramları daha kolay öğrenir ve hatırlarlar.

Sosyal yapılandırmacı yaklaşımın temellerini atan Vygotsky’e (1978) göre bu yaklaşım, öğrencilerin işbirlikli bir süreç içinde sosyal etkileşime katılarak yeni bilgi ve anlamlar oluşturmasıdır. Bireyler arasında meydana gelen sosyal etkileşim öğrencilerin entelektüel gelişimlerini teşvik etmeye yardımcı olur. Sosyal etkileşim fırsatları, yeni anlamlar oluştururken, anlamlı öğrenmelerin gerçekleştirilmesinde, bilgi ve fikir alışverişinde ve işbirlikli problem çözme sürecinde ortaya çıkar. İşbirlikli öğrenme çevrelerinde bireysel öğrenme önemlidir, ancak anlamlı öğrenmelerin oluşmasında grup çalışmalarının başarısıda büyük bir öneme sahiptir. Eğitim süreci öğrenciye bilginin verildiği bir süreç olarak değil, öğrencinin kendi kendine öğrenebileceği bir süreç olarak yapılandırılmalıdır. Vygotsky’e göre, öğretmen öğrencilerini işbirlikli öğrenme süreçlerine dahil eden ve onları bu süreç içinde yönlendiren bireyler olmalıdır (Vygotsky, 1978).

49

Sosyal yapılandırmacı yaklaşım ve Vygotsky’ inin çalışmalarına dayalı olarak, Jonassen ve Reeves (1996), sosyal yapılandırmacı yaklaşıma yeni bir bakış açısı getirmişlerdir. Onların bakış açısına göre sosyal yapılandırmacılık, bireylerin ön bilgilerinin, deneyimlerinin ve inançlarının, gerçek yaşamda yeni deneyimler edinmek, yeni zihinsel yapıları oluşturmak ve bilgileri anlamlı bir şekilde inşa etmek için bu bilgilerin nasıl kullanılacağını kapsamaktadır. Jonassen (1994), tüm öğrenme çevrelerinde uygun olarak görülen sosyal yapılandırmacı yaklaşımın bazı ilkelerini şöyle tanımlamıştır;

1- Bilgiyi yapılandırma içsel ve sosyal bir süreçtir.

2- Bilgi, gerçek yaşam durumlarının açıklanmasını kolaylaştırır ve zihinsel modellerin sonuçlarıdır.

3- Sınıf atmosferi öğrenme için anlamlı ve otantik bir çevredir. 4- Öğrenciler arasında işbirliği vardır.

5- Eğitimciler sosyal ilişkileri kolaylaştırırlar ve zihinsel bir modelin oluşturulmasında öğrencilere yardımcı olurlar.

Rovai (2004), yapılandırmacı öğrenme çevrelerini şöyle tanımlamıştır; öğrenci merkezli, öğretmekten ziyade öğrenmenin üzerine odaklanıldığı, tartışma yoluyla işbirlikli öğrenmelerin gerçekleştirildiği ve aktif katılımın sağlandığı öğrenme çevreleridir. Rovai’ye göre yapılandırmacı öğrenme çevrelerinin bazı karakteristik özellikleri vardır;

1- Öğretim süreci, bilgiyi yapılandırma, işbirlikli öğrenme, yansıtma ve öğrenme üzerine yoğunlaşır.

2- Sınıf içi faaliyetler öğrenci merkezli olup, otantik, bireysel ve grup çalışmalarına dayalıdır.

3- Eğitmenler, işbirlikli öğrenme çevrelerini oluşturan, rehberlik eden, cesaretlendiren ve üretken bireylerdirler.

4- Öğrenciler aktif, işbirlikli öğrenme süreçlerine katılan, bilgiyi yapılandıran ve kendi durumlarını değerlendirebilen bireylerdirler.

5- Değerlendirme süreci, portfolyoların, performansların, projelerin ve bilginin gerçek yaşamda uygulanabilir olduğu otantik bir yaklaşım içindedir.

50

2.3.6.2. Sosyal Yapılandırmacı Yaklaşım ve Web Tabanlı Öğrenme

Kanuka ve Anderson (1998), teknoloji destekli öğretimin etkileşimi artırdığını ve sosyal yapılandırmacı yaklaşım süreci ile ilgili olduğunu ifade etmiştir. Teknoloji destekli öğrenme çevrelerinde bilginin paylaşılması, anlamlı öğrenmenin sağlanması ve öğrenme ürünlerinin oluşturulması, işbirlikli öğrenme süreçlerine ve gerçek yaşam deneyimlerine dayanmaktadır. Driscoll (1994), bilgisayarların eğitim sürecine dahil edilmesinin, sosyal yapılandırmacı yaklaşımın uygulanmasına imkan sağladığını belirtmiştir. Teknoloji otantik öğrenme süreçlerine katılım ve öğrenen bireyler arasında etkileşim için sosyal bir çevre oluşturmaktadır. Bu nedenle bilgisayar teknolojileri etkileşimi artırmayı kolaylaştırmak için bir çevre oluşturabilir ve diğer medya ortamlarında gerçekleştirilmesi zor olan sosyal yapılandırmacı yaklaşımın uygulanması için etkili bir yol olarak görülebilir (Driscoll, 1994; akt: Manning, 2010). Bu sebeplerden dolayı bu çalışmada yüz yüze ve çevrimiçi öğrenme ortamları sosyal yapılandırmacı yaklaşım temele alınarak oluşturulmuştur.