• Sonuç bulunamadı

T. C MALTEPE ÜNİVERSİTESİ

III. BÖLÜM

3.7. Araştırma Evreni ve Örneklem

Araştırmamız kapsamında, sosyal gerçeklik ile ilişkisi pek çok tartışmalara konu olan dizilerin, kültür ve medya arasındaki etkileşimi perspektifi ile izleyicilerin gündelik yaşam pratiklerinde mevcut imgelemlerinde meydana getirdikleri değişimlerin tespiti, izlerkitlenin algılarındaki etkileri belirlemek hedeflenmiştir. Türk dizilerinin, tema ve görselliğinin, gerçek yaşam ile ilişkisinin boyutları, Balkan toplumları ve kültürlerinin, Türk kültürü ile benzerliklerinin veya paralelliklerinin tespiti, algılarda oluşan değişimler, kültür elçileri kabul edilen dizi kurguları vasıtası ile kültürlerarası iletişim bağlamında kurulan özdeşimin ve farkındalığın yapısı, araştırmamızın temel amaçlarını oluşturmaktadır.

Araştırmamız, olası zaman ve maliyet kayıpları oluşturabileceği öngörülen zorlukları en aza ingirgeyebilmek adına, araştırmaya dahil olabilecek coğrafik alanlar, lokasyon bazında -görece- uzaklıkta olan bireylerle sınırlandırılmıştır.

124 Araştırma evrenini, Osmanlı İmparatorluğu’nun yaklaşık beşyüz yıl süresince hükümranlık sürdüğü, günümüzde de Türk izlerinin ve ruhunun, en belirgin şekilde hissedildiği Balkanlar oluşturmaktadır.

Ancak; günümüz yapısı itibariyle, Balkan toprakları geniş bir coğrafi bölgeye haiz olduğundan, çalışmamızın kapsamını sınırlandırmak adına, diğer Balkan uluslarına nazaran kültürlerarası iletişimin en bariz örneklerinin tespit edilebileceği öngörülen Batı Balkan ülkelerinde Sırbistan, Karadağ ve Bosna Hersek ile çalışmamızı sınırlandırmak, çalışmanın kalitesi ve özgünlüğü adına daha faydalı bir yaklaşım olacaktır. Zira; Balkan topraklarından kast edilen; günümüzdeki sınırları itibariyle, Sırbistan, Karadağ, Bosna Hersek, Hırvatistan, Slovenya, Arnavutluk, Makedonya, Kosova, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan ve Trakya’yı içine alan bölgedir.

Balkan topraklarında, Osmanlı İmparatorluğu’nun çekilmesi sürecinden sonra, Balkan tarihi kapsamında yaşanan en büyük dönüşüm Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin; yedi küçük ve zayıf, ancak büyük güçlerin destek verdiği ve planlandığı şekli ile ulus devlet yapısına sahip, Kapitalizmin argümanları ile bezenmiş, istenildiği biçimde şekillendirilebilmeleri imkanına haiz, parçalara ayrıldı. Kronolojik sırası ile Slovenya (1991), Hırvatistan (1991), Makedonya (1991), Bosna- Hersek (1992), Karadağ (2006), Sırbistan (2006) ve son olarak da Kosova (2008) büyük dönüşüm sürecine adapte olarak, ulus devletler olarak tarihi sahnede yerlerini aldılar. ‘’Eski Yugoslavya Federal Sosyalist Cumhuriyeti (Yugoslavya ülkeleri Bosna-Hersek, Hırvatistan, Makedonya ve Yugoslavya Federal Cumhuriyeti

125 (Sırbistan-Karadağ) ile Arnavutluk’tan oluşan bölge), Avrupa Birliği tarafından “Batı Balkanlar” olarak adlandırılmaktadır’’ (Kavalalı, 2005; 37). Çalışmamız kapsamında; Batı Balkanlar tabiri kullanılmaktadır.

Eski Yugoslavya Federal Sosyalist Cumhuriyeti ülkeleri olan Bosna-Hersek, Hırvatistan, Makedonya, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti ülkeleri olan Sırbistan- Karadağ ile Arnavutluk’tan oluşan Batı Balkanlar bölgesi ile yapılacak çalışmanın, yeterince sınırlandırılamayacağı ve çalışmanın evreninin kontrol edilmesi güç ve dağınık lokasyonlardan oluşacağı aşikardır. Bu sebeple, çalışmanın evreni, Bosna Hersek, Sırbistan ve Karadağ ülkeleri olarak seçilmiştir. Batı Balkanlar olarak tariflenen diğer ülkeler arasından, Bosna Hersek, Sırbistan ve Karadağ ülkelerinin seçilmesinin de ayrıca bir sebebi vardır. İlgili bölge; Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkan topraklarındaki hükümranlığından günümüze değin Sancak (Sandzak) olarak anılmaktadır.

Araştırmada, diğer pek çok çalışmada olduğu gibi, araştırma evreninin genellenebilirlik sorunu yaşanmıştır. Zira; Sırbistan, Karadağ ve Bosna Hersek ülkelerinde yaşayan bireyler ile oluşturulan bir çalışmanın, tüm Balkan ülkelerini ve farklı etnik kökenlere mensup, tüm Balkan milletlerini kapsayamayacağı açıktır. Ancak; araştırma, benzer nitelikte yapılabilecek çalışmalara örnek teşkil edebilecek yapıdadır.

Çalışmanın üst evreni olan Balkan ülkeleri arasından, Bosna Hersek, Sırbistan ve Karadağ ülkeleri çalışmanın evrenini temsil eder iken, araştırmanın

126 sınırlandırılması ve evrenin temsilinin sağlanması adına; alt evren olarak; Osmanlı Dönemi’nden günümüze; Osmanlı Sancağı (Sandzak) olarak kabul edilen Sırbistan (Srbija) / Novi-Pazar (Yenipazar), Karadağ (Crna Gora) / Bijelo Polje (Akova), Bosna Hersek (Bosna i Hercegovina) / Sarajevo (Saraybosna) illeri seçilmiştir.

Araştırmada, örneklem olarak; Olasılıklı Örnekleme (Tesadüfi) Yöntemleri’nden, ‘’Katmanlı Rastgele Örnekleme’’ yönetimi uygulanmıştır. Katmanlı Rastgele Örnekleme yöntemi, nitel araştırmalar adına daha uygun ve objektif sonuçların eldesini sağladığından, araştırmanın daha keşfedici ve detaylı olması adına seçilmiştir. Katmanlı Rastgele Örnekleme yöntemi, diğer rastgele yöntemlere göre seçeneklendirilerek, çalışma evreninin daha etkin irdelenmesini ve daha etkin temsilini aynı zamanda da detaylandırılmasını da sağlamaktadır. Katmanlı Rastgele Örnekleme yönteminde, çalışma evreni cinsiyet, yaş, öğrenim durumu, gelir düzeyi, medeni durum, meslek bilgisi gibi örneklerini çoğaltmamızın mümkün olabileceği pek çok filtreleme uygulanabilmektedir.

Çalıştırmanın örneklemini, Katmanlı Rastgele Örnekleme yönteminde filtreleme uygulayarak, şu şekilde daha net tariflememiz uygun olacaktır.

Araştırma örneklemini, Sırbistan (Srbija) / Novi Pazar (Yeni Pazar) şehrinde yaşayan, en az lisans düzeyi ve üstü mezunu, günde ortalama 3 saat televizyon izleme alışkanlığına haiz, en az üç ve üzeri Türk dizisini sürekli olarak takip eden, 20-70 yaş arası erkek ve kadınlar,

127 Karadağ (Crna Gora) / Bijelo Polje (Akova) şehrinde yaşayan, en az lisans düzeyi ve üstü mezunu, günde ortalama 3 saat televizyon izleme alışkanlığına haiz, en az üç ve üzeri Türk dizisini sürekli olarak takip eden, 20-70 yaş arası erkek ve kadınlar,

Bosna Hersek (Bosna i Hercegovina) / Sarajevo (Saraybosna) şehrinde yaşayan, en az lisans düzeyi ve üstü mezunu, günde ortalama 3 saat televizyon izleme alışkanlığına haiz, en az üç ve üzeri Türk dizisini sürekli olarak takip eden, 20-70 yaş arası erkek ve kadınlardır.

Bu düşünceden hareketle çalışmanın örneklemini, dizilerden en çok etkilendikleri düşünülen, ev hanımları ve gençler (öğrenciler) ile birlikte, akademisyenler (öğretim üyeleri) oluşturmaktadır.

Benzer Belgeler