• Sonuç bulunamadı

ANTİK LİMAN YAPILARI

Belgede Antik Kartaca Limanı (sayfa 33-36)

Antik Çağ mimarisi konusu olan liman yapılarından bahsederken Vitruvius’un konuyla ilgili verdiği bilgileri aktarmak yerinde olur. Vitruvius “De Architecture” (Mimarlık Üzerine) adlı eserinin V. Kitabının XII. Bölümünde limanlar hakkında bilgiler aktarır;

“Konumlarında kavis yapan veya içe dönük çıkıntı veya burunlar gibi doğal avantajlar varsa, bu limanlar kuşkusuz çok elverişlidir. Bunların etrafında revaklar veya tersaneler inşa edilmeli veya revaklardan iş merkezlerine geçitler yapılmalı, her iki tarafta, makine yardımı ile zincirlerin gerilebileceği kuleler dikilmelidir27.

Ancak doğal avantajların bulunmadığı, gemileri fırtınalarda korumaya elverişsiz durumlarda şöyle davranmalıyız: Yakınlarda bir nehir yoksa fakat bir tarafta dış liman yapılması olanaklıysa karşı taraftan duvar veya setlerle ilerleyerek kapalı bir liman oluşturunuz”28 der.

Yine aynı eserde; “Tersanelerin genel kuralı kuzeye bakmalarıdır. Güneye bakmaları, sıcağın etkisiyle çürümeye, tahtakurusu, gemi kurdu ve daha birçok zararlı yaratığın üremesine, güçlenmesine ve canlı kalmasına neden olur. Ayrıca bu binalar, yangın tehlikesi nedeniyle kesinlikle ahşaptan yapılmamalıdır. Büyüklüklerine gelince kesin bir sınıra gerek yoktur; ancak, en büyük gemi türüne uygun olarak inşa edilirse, büyük gemiler durduğu zaman bile bol yer bulunabilecektir.” Bilgilerini verir.

Limanlar kuşkusuz her dönemde ortak bir amaca hizmet etmişlerdir. Bu amaçta; gemilerin bırakılabileceği veya demirleyebileceği korunaklı bir alan olmaktır. Bazen bu korunaklı alanlar doğal olur ve gemiler doğrudan buralara yanaşırlar. Bazen de yerleşim yerine yakınlığı veya stratejik öneminden dolayı insan müdahalesi görür. Fakat bu limanların oluşumu ister doğal olsun ister yapay sonuçta dönem denizcilerinin rotasını belirlemesinde önemli bir etkendir. Çünkü özellikle antik çağ gemilerinin tekniği itibariyle büyük ve dayanıklı gemiler yapılamıyordu.

Ayrıca pusulanın icad edilmemiş olmasından dolayı da gemiciler kıyı şeridini takip etmek zorundaydılar. Bu nedenlerle kıyıyı takip eden bu gemiler fırtına patlaması durumunda, korsan saldırılardan korunmak gerektiğinde, erzak ve içme suyu tedarik etmek için limanları kullanmışlardır. Asıl amaçları olan ticaret ve nakliyat faaliyetlerinde ise zaten hedefledikleri noktaya vardıklarında yük indirmek ve yüklemek için uygun limana çekmişlerdir. Bir kıyının

27 Bakınız: Resim – 9. 28 Vitruvius, 1998, s. 121.

liman olarak tanımlanmasındaki en büyük özellik oranın rüzgâr altı ve dolayısıyla dalga görmeyen bir koy olmasıdır. Özellikle bu koyların girişlerinin dar olması bu niteliği kuvvetlendirir. Doğal bir koy olan bölge mendireklerle (dalgakıranlarla) girişi daraltılır. Bu mendirekler denizin 10 – 15 metre derinliğine kadar büyük kaya bloklarıyla doldurularak oluşturulmuş bir settir. Bu mendireklerin yığılması da bir kurala bağlıdır. Gelişigüzel denize set olsun diye yığılan dolgu kısa sürede deniz tarafından dövülerek eritilir. Mendirekte dış yüzeyi gören ve su çizgisi hizasında kalan dolgu güçlü blok parçalardan inşa edilmeli ve aralarında gözler bırakılmalıdır. Böylece Sert dalga darbelerine karşı ilk şoku alıcı özelliği bulunmalıdır. Alt kısımlar yani sualtında kalan kısımlar ise bu şekilde büyük şoklar almayacağından daha küçük taşlarla da inşa edilebilirler.

Limanlar, iskele, rıhtım, depolar, dükkânlar, gümrükler, deniz fenerleri, yollar ve kanallarla birlikte anılır. Bu yüzden mendireklerle çevrelenmiş koy sadece limanın önemli bir parçasıdır.

Antik Çağ’ın önemli limanlarından biri olan Pire limanı inşa edilmeden önce Atinalılar gemilerini, sahilde kente en yakın nokta olan Phaleron’a çekmekteydiler. Ancak, İ.Ö. 493 ‘de Pire yarımadasının körfezlerini istihkâm duvarlarıyla örmeye başladılar. Bundan sonraki 50 yıl boyunca üç liman havzası inşa ettiler. Bu limanların her biri yolları, savunma kuleleri ve üstü taş duvarlarla örülmüş yığma dalgakıranlar tarafından korunmaktaydılar. Taş blokları demir kuşaklarla birbirine bağlayarak kenetlemişlerdir.

Deniz tarafından gelecek herhangi saldırıya karşı savunmacılar havza girişlerini engellerle veya zincirlerle kapatabilmekteydiler. Sonuç olarak, bütün liman kompleksleri savunma duvarları tarafından 8 km’lik bir yolla Atina’ya bağlanmaktaydı29.

Pire limanlarının içinde, denizcilerin kendi savaş gemilerini ve kalyonlarını kalafatlama, depolama veya yenileme amacıyla çektikleri kızak rampalarını kapsayan 372 gemi barınağı bulunmaktaydı. Dalarak veya kayıklarla gezilerek yapılan araştırmalar çevrede eski gemi kızaklarının ve 12 sahil kentinde gemi barınaklarının olduğunu ortaya çıkarmıştır. Pire’deki gemi kızaklarının tahrip olması nedeniyle kesin bilgilerine ulaşılamamıştır. Bununla beraber, Akdeniz çevresinde karşılaşılan gemi hangarlarının az ya da çok satndartlaştırılmasına dayanılarak, 5.5, 6.6 m genişlik ve 38- 47 m’lik uzunluk ölçülerine bakılarak bunların ebatları ve biçimleri hakkında bir karara varılabilecektir30.

İ.Ö. 404 ‘te Sirakuza’da Dionysius I ‘in emriyle bir liman inşa edilir. Bu liman Sicilya’nın Ortygia adasındadır. Genişliği 700 metreyi bulan bu körfez’de 1959 yılında sualtı araştırma grubu tarafından iki tane yapay mendirek bulunmuştur. Ayrıca her iki dalgakıranın uçlarındaki kulelerin varlığı bilinmektedir.

Bu antik limanların ticari bölümleri daha büyüktür ve koruması daha zordur. Bu nedenle ticari ve askeri limanlar ayrı inşa edilip savunması da bu stratejiye göre belirlenir. Bu tarife uygun bir liman olarak Knidos Antik Limanını gösterebiliriz. Güneyde derin sulara inşa edilen mendireklerin ucu açık ve ticari amaçla faaliyet göstermiştir. Kuzey limanı ise dikdörtgen şekliyle daha korunaklı ve girişi zincirlerle kontrol edilebilen bir askeri limandır.

Kuzey Ege’de yer alan Thasos adasındaki antik liman konumu ve tarihselliği açısından önemlidir. 19. yüzyılda keşfedilen limanların modern araştırması 1864 de G. Perrot tarafından yapılmıştır. 1980 ve 1984 yıllarında limanın kazıları ve sualtı araştırmaları yapılmıştır. Antik liman Thasos kentinin doğusunda yer alır. Kent ile liman arasında bir duvar örülmüştü, liman alanındaki iki kapının dışında kent ile başka bir bağlantının olup olmadığı bilinmemektedir. Helenistik dönemde bu duvarlar dairesel kulelerle güçlendirilmişti. Askeri liman dörtgen yapıda ve üç metre derinliktedir. Limanın iki dalgakıranı vardı ve kent duvarlarıyla savunma güçlendirilmişti.

Yapılan kazılarla liman İ.Ö. 6. yy’a kadar uzanır. İ.Ö. 4. yy içinde kuleler ve duvarlar güçlendirilir. Bu yüzyıla ait tersanelerin izine rastlanmıştır. İ.S. 7. yy’da yeni mendirekler inşa edilir ve liman girişi kaydırılır. Bu da akla su seyiyesinin değişmiş olduğunu getirir. Thasos askeri limanında kapalı bir alanında en karakteristik gemi kulubeleri tespit edilmiştir. Özellikle Klasik dönemde gemi kulübeleri savaş gemilerinin büyük bir kısmını muhafaza etmektedir. Thasos limanları diğer çağdaş antik limanlara ışık tutması açısından önem taşır.

Belgede Antik Kartaca Limanı (sayfa 33-36)

Benzer Belgeler