• Sonuç bulunamadı

1.4. Anne Baba Tutumları

1.4.7. Anne Baba Tutumları ile İlgili Yapılan Araştırmalar

14-17 yaş aralığındaki 1047 ergen üzerinde yapılan bir çalışmada anne baba psikopatolojisi, anne baba tutumları, aile işlevselliği ve sosyal fobi arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırma sonucunda kaygı bozukluğu, depresyon ve alkol kullanım bozuklukları olan ebeveynlerin çocuklarında, patoloji saptanmayan gruba göre sosyal fobi oranları daha yüksek bulunmuştur. (%9.6 ya %2.1) Bu sonucun yanı sıra ebeveynlerde daha yüksek aşırı koruyuculuk ve ebeveyn reddi ile çocuklardaki sosyal fobi oranları arasında anlamlı bir ilişki bulunmuş, ancak aile işlevselliğini ölçen (problem çözme, iletişim, roller, duygusal tepki verebilme, gereken ilgiyi

25

gösterme, davranışsal kontrol ve genel işlevler) herhangi bir boyut ile çocuklardaki sosyal fobi arasında anlamlı bir ilişkiye rastlanmamıştır. (Lieb ve diğ. 2000)

Sosyal kaygı düzeyleri düşük ve yüksek olan ergenlerin anne baba tutumlarının incelendiği başka bir çalışmada toplam 12 öğrenci ile görüşme yapılmış, kendi anne babalarının demokratik tutumları ile ilgili betimlemeleri sonucunda sosyal kaygı düzeyi düşük öğrencilerin demokratik ana baba tutumlarına ait temaları kullanma sıklığı ( f: 81) sosyal kaygı düzeyi yüksek öğrencilere göre (f: 32) daha fazla olduğu belirlenmiştir. Sosyal kaygı düzeyi yüksek öğrencilerin ailelerinin tutumunu betimlerken, koruyucu-istekçi olmayla ilgili temaları kullanma sıklığı ( f : 30 ), sosyal kaygı düzeyi düşük öğrencilere göre (f : 6 ) daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Sosyal kaygı düzeyi yüksek öğrencilerin ailelerinde otoriter tutuma ait bu temalarla karşılaşma sıklığı ise ( f: 40 ), sosyal kaygı düzeyi düşük öğrencilere göre (f: 12 ) daha yüksek, sosyal kaygı düzeyi yüksek öğrencilerin ailelerinin sosyal kaygı düzeyi düşük öğrencilerin ailelerine göre ise daha fazla otoriter tutumlara sahip olduğu saptanmıştır. (Erkan 2002)

Üniversite öğrencileri ile yapılan ve düşünme stilleri ve algılanan anne baba tutumları arasındaki ilişkinin incelendiği araştırmada anne baba tutumları ve gençlerin tercih ettikleri düşünme stilleri arasında anlamlı bir ilişki elde edilmiş, çocuklarını olduğu gibi kabul edebilen, kendilerini ifade etme olanağı veren, düşüncelerini dinleyen ve değer veren, kendileri ve aile ilgili kararlarlarda onların görüşlerini hesaba katan ve kabul edici anne baba tutumları ile çocukların eleştirel ve yasamacı düşünme stilleri arasında olumlu bir ilişki saptanmıştır. Psikolojik özerklik sağlayıcı, kabul edici ve ilgili anne baba tutumlarının çocuklarının olay ve olgulara eleştirel olarak yaklaşmalarına kendilerince insiyatif geliştirmelerine daha bağımsız ve özerk düşünme stilleri benimsemelerine olanak sağladığı belirtilmiştir. Otoriter anne baba tutumlarının ise çocukları daha az yasamacı ve daha az eleştirel düşünmelerine olanak sağladığı ifade edilmiştir. (Palut 2008)

Zakeri ve diğ. (2010) tarafından, 450 üniversite öğrencisi üzerinde, anne baba tutumları ve psikolojik sağlamlılık arasındaki ilişkinin inelendiği çalışmada “kabul edici” anne baba tutumu ve “psikolojik sağlamlılık” arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. “Kabul edici” anne baba tutumu, psikolojik sağlamlılığı pozitif yönde ve anlamlı düzeyde yordarken, “otoriteye dönük”

26

(otoritenin sevgiyle birlikte kullanımı) ve “otoriter” tutumlarının psikolojik sağlamlılığı yordama gücünün anlamlı düzeyde olmadığını, kız öğrencilerde “otoriter” tutumunun, erkeklere göre anlamlı düzeyde yüksek olduğunu saptamıştır.

Lise öğrencilerinin utangaçlıklarının algılanan anne baba tutumlarına göre farklılaşıp farklılaşmadığının ve utangaçlık ile problem çözme yaklaşımları arasında anlamlı düzeyde bir ilişki olup olmadığının araştırılmak istendiği bir çalışmanın sonucunda anne babalarını otoriter olarak algılayan lise öğrencilerinin utangaçlık puanlarının, anne babalarını demokratik olarak algılayanlardan anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiştir. (Hamarta ve diğ. 2010)

Ergenlerde kendilik algısını yordayıcı anne baba tutumları ve bazı demografik değişkenler arasındaki ilişkinin incelendiği çalışmada, örneklem olarak çoğunluk orta sosyoekonomik düzeyden gelen ailelerinin çocuklarının devam ettiği Malatya’ daki lise öğrencileri alınmıştır. Erkeklerin, kızlara göre kendilik algılarının daha olumlu olarak tespit edildiği çalışmada anne babasının tutumunu yüksek düzeyde demokratik tutuma sahip olduğunu algılayan öğrencilerin aldıkları puan ortalamaları, anne babasının tutumunu hem düşük hem orta düzeyde demokratik olduğunu algıladığını belirten öğrencilere göre anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur. (Sezer 2010)

2011 yılında, anne baba tutumlarının akademik başarı üzerindeki etkisinin İran aileleri üzerinde incelendiği bir çalışmaya 14-18 yaşarı arasındaki lise öğrencileri (191 kız, 180 erkek) ve onların aileleri (342 baba, 364 anne) dahil edilmiştir. Anne ve babalara uygulanan Anne Baba Otorite Ölçeği (PAQ) puanları ve öğrencilerin akademik puanları arasındaki ilişki incelendiğinde, annenin otoriteye dönük tutumu (maternal authoritative) ve otoriter tutumun (maternal authoritarian), çocukların akademik başarısı üzerinde anlamlı bir etkisi olduğu saptanmıştır. Annenin otoriteye dönük tutumu ve akademik başarı üzerinde pozitif bir ilişkisi saptanırken, annenin otoriter tutumu ve akademik başarı üzerinde negatif bir ilişki saptanmıştır. İzin verici ebeveyn tutumu, otoriteye dönük ve otoriter ebeveyn tutumlarının ise çocukların akademik başarısı üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmamıştır. (Besharat ve diğ. 2011)

Farklı iki lise türünde 9. sınıf öğrencilerinde benlik saygısı ve algılanan anne baba tutumları arasındaki ilişkinin incelendiği bir çalışmaya göre kız öğrenciler, erkek öğrencilere göre daha fazla demokratik tutum algılarken, erkek öğrencilerin kız

27

öğrencilere göre ise anne baba tutumlarını daha otoriter algıladıkları saptanmıştır. Lise öğrencilerinin algıladıkları demokratik anne baba tutum puanları arttıkça benlik saygılarının arttığı, algılanan koruyucu ve otoriter puanları arttıkça ise benlik saygılarının azaldığı saptanmıştır. (Aktaş 2011)

398 lise-kız öğrencisi üzerinde yapılan ve algılanan anne baba tutumları, sosyal destek ile öznel iyilik arasındaki ilişkinin incelendiği bir çalışmanın sonuçlarına göre otoriteye dönük (authoritative) anne baba tutumları ve öznel iyilik arasında anlamlı bir ilişki rastalanmadığı ortaya çıkmıştır. Bu sonuç, otoriteye dönük anne baba tutumunun yapısal olarak çoğulcu olan Asya topluluklarının ihtiyaçlarına cevap vermediği, çünkü bu kültürlerde itaat ve kollektif kimlik vurgusunun önemli olduğu şeklinde yorum yapılmıştır. (Lavasani ve diğ. 2011)

Üniversite öğrencileri üzerinde, anne baba tutumları ve benlik saygısı arasındaki ilişkinin incelendiği bir çalışmada “kabul edici” anne baba tutumu ve “otoriteye dönük” anne baba tutumu ile benlik saygısı arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki saptanmıştır. “Otoriter” tutumun, benlik saygısının gücünü anlamlı şekilde yordamadığı, bunun yanında kız öğrencilerin “otoriter” tutum puanlarının, erkek öğrencilere göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiştir. (Zakeri ve Karimpour 2011)

14-18 yaşları arasında bir grup İranlı öğrenci ve anne babaları ile yürütülen çalışmada, çocukların anne baba tutumları ve mükemmeliyetçilik yapıları arasındaki ilişki incelenmiştir. Çalışma sonuçları, babaların otoriter tutumları ile çocuklardaki mükemmeliyetçilik boyutları arasında pozitif yönde ve anlamlı düzeyde bir ilişki olduğunu göstermiştir. (Besharat ve diğ. 2011)

Öznel iyi oluşun oluşmasında etkili olan faktörlerin yapısal model tekniğiyle test edildiği bir çalışma Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’ nde eğitim gören öğrenciler ile yapılmış ve çalışmanın sonucunda anne baba tutumları ile algılanan sosyal destek ve özsaygı arasında p <=.001 düzeyinde anlamlılık gözlenmiştir. Başka bir deyişle anne baba tutumlarının ayrı ayrı özsaygı ve algılanan sosyal desteği etkilediği ve bu iki değişkenin de bireyin öznel iyi oluşunu etkilediği saptanmıştır. (Türkmen 2012)

Zihinsel engelli çocukların, anne baba tutumlarını araştırmak için 30 aile ile yapılan çalışmaya göre, 27 ailenin olumlu anne baba tutumları toplam puanı % 50’ nin üstündeyken, 3 ailenin anne baba tutum toplam puanı % 50’ nin altında olduğu

28

saptanmıştır. Anne baba tutumlarını olumsuz olarak değerlendiren aileler, gerekçelerinde en çok düşük ekonomik koşulları belirtmişlerdir. Anne babaların, zihinsel engelli çocuklarına karşı özel durumları nedeniyle koruyucu tutum içinde oldukları, umutsuzluk hisseden ailelerde ilgisiz tutum gözlenebildiği, toplumun bir kesiminin çocuklarına karşı hoşnutsuz yorumlarından dolayı toplumdan soyutlanma eğilimi gösterdikleri ve çocuklarına yönelik gelecek endişesi taşıdıkları diğer bulgular arasındadır. (Goswami 2013)

Stresle başaçıkma, sınav kaygısı, akademik yetkinlik ve anne baba tutumları değişkenlerinin lise öğrencilerinin tükenmişlik düzeylerini yordamadaki etkisini incelemek amacıyla 1385 lise öğrencisi üzerinde yapılan çalışmada, lise öğrencilerinin tükenmişliklerini yordayan değişkenlerden birinin anne baba tutumları olduğu, koruyucu-istekçi anne baba tutumlarının tükenmişliği artırırken, demokratik tutumların öğrenci tükenmişliğini azalttığı tespit edilmiştir. (Çapulcuoğlu ve Gündüz 2013)

Erbil, Divan ve Önder (2004) tarafından, ergenlerin ailelerinin tutum ve davranışları ile benlik saygısı düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan araştırmada; demokratik anne-baba tutumuna sahip ergenlerin benlik saygısının daha yüksek olduğunu bulmuşlardır.

Anne-baba tutumlarına ilişkin Baumrind tarafından belirtilen boyutlar çerçevesinde Peterson ve Rollins (1987), açıklayarak öğretmenin ve anne-baba bakım-desteğini almanın, çocukların özgüven, iç denetim, önemli kişilerin isteklerine uyma ve işbirliği, ahlaki gelişim ve başarı faktörleriyle ilişkili olduğunu bulmuşlardır. (Alıntılayan Hortaçsu, 2003) (Aktaran Peterson ve Rollins 1987)

Scott (2004), tarafından yapılan bir çalışmda da açık bir iletişimin olduğu ailelerde büyüyen çocukların akademik başarı düzeylerinin daha yüksek olduğunu bulmuşlardır. Ayrıca, açık iletişimin olduğu demokratik anne-baba tutumunda büyüyen bireylerin yetişkinlik döneminde toplumsal becerilerinin daha iyi olduğu da saptanan diğer bulgulardır. (Alıntılayan Bee ve Boyd, 2009) (Aktaran Scott 2004)

29 1.5. Aile İşlevleri