• Sonuç bulunamadı

156/352 anlaşılmış olmakla birlikte vergi dairesine Emlak Vergisi Kanununun 5/b maddesinde

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

156/352 anlaşılmış olmakla birlikte vergi dairesine Emlak Vergisi Kanununun 5/b maddesinde

öngörülen bildirimin yapılıp yapılmadığı, binaların organize sanayi bölgesinde, sanayi ve küçük sanayi sitesinde inşaa edilip edilmediği anlaşılamadığından, Vergi Mahkemesince olaya yukarıda anılan Kanunun 5/b veya 5/f maddelerindeki bina vergisine ilişkin geçici muafiyet hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti açısından, bu hususlar araştırıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ödeme emirlerinin bina ve ek vergilerine ilişkin kısımlarının onanmasında isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, Kocaeli Vergi Mahkemesinin 30.11.2004 tarih ve E:2004/623, K:2004/870 sayılı kararının; bina ve ek vergilerine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, çevre temizlik vergisine ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, 25.10 YTL ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına, 04.05.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

11 no.lu karar

• Bilirkişi İncelemesi Gerektirmeyen Durum ( Hakimlik Mesleğinin Gerektirdiği Genel Ve Hukuki Bilgi İle Çözümlenebilir Nitelikteki Olaylarda )

• Elektrik Dağıtımının Özel Kişilerce Yapılması ( Osb'de Yer Alan Kuruluşlar Alt Yapı İhtiyaçlarını Osb'nin Tesislerinden Karşılamak Zorunda Olduğu )

• Müdahalenin Men'i ( Organize Sanayi Bölgesinde Yer Alan Kuruluşlar Alt Yapı İhtiyaçlarını Osb'nin Tesislerinden Karşılamak Zorunda Olduğu )

• Organize Sanayi Bölgesinde Verilen Alt Yapı Hizmetleri ( Osb'nin İzni Olmaksızın Alt Yapı İhtiyaçları Başka Yerden Karşılanamaz Ve Bu Amaçla Münferiden Tesis Kurulamayacağı )

• Özel Kanunun Önceliği ( Davacı Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığınca Sözleşmenin Feshi Ve Müdahalenin Meni İstemi - Davada Özel Kanun Niteliğindeki 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun Uygulanması Gereği )

1086/m.275, 4562/m.1,20, 4628/m.1

ÖZET : Dava, organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren davalı şirketin, elektrik üretimi yapan diğer davalıdan elektrik enerjisi tedarik etmesi nedeniyle davacı organize sanayi bölgesi başkanlığınca sözleşmenin feshi ve müdahalenin meni istemine ilişkindir.

4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ise, sadece Organize Sanayi Bölgesi ( OSB ) içindeki gerçek ve tüzel kişiler yönünden düzenleme getirmekte olup, özel bir kanundur.

OSB'de yer alan kuruluşlar, OSB Yasası'nın 20. maddesine göre, alt yapı ihtiyaçlarını OSB'nin tesislerinden karşılamak zorundadırlar. OSB'nin izni olmaksızın alt yapı ihtiyaçları başka yerden karşılanamaz ve bu amaçla münferiden tesis kurulamaz.

Buna göre, davada özel kanun niteliğindeki 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun uygulanması gerekir.

Ayrıca, HUMK'nın 275. maddesine göre, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilebilir. Somut olay, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenebilir nitelikte olduğundan bilirkişiye başvurulması yasaya açıkça aykırılık oluşturur.

DAVA : Davacı İ... D... Organize San. Bölgesi Başkanlığı vekili tarafından, davalı B... Enerji Elektrik Üretim Oto Prodüktör Grubu A.Ş. ve S... San. ve Tic. A.Ş. aleyhine 04.03.2003 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin feshi ve müdahalenin meni istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28.12.2004 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

157/352 KARAR : Davacı, Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren davalılardan S... Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin diğer davalı B... Enerji Elektrik Üretimi Oto Prodüktör Grubu A.Ş. ile davacıdan izin almaksızın elektrik ihtiyacını bu şirketten karşılamak üzere sözleşme yaptığını, ancak organize sanayi bölgesinin 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgesi Kanununa tabi olduğunu, OSB'lerin ihtiyacı olan elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz, arıtma tesisi, yol, haberleşme ve spor tesisleri gibi altyapı ve genel hizmet tesislerini kurma ve işletme, kamu ve özel kuruluşlardan satın alarak dağıtım ve satışını yapma, üretim tesislerini kurma ve işletme hakkının sadece organize sanayi bölgesinin yetki ve sorumluluğunda olduğunu belirterek davacıdan izin almaksızın davalılar arasında enerji temini amacı ile imzalanan sözleşmenin feshi ile bu yönde tesis kurma şeklindeki enerji temini fiiliyatının ve yetki tecavüzü yönündeki müdahalenin men'i isteminde bulunmuştur.

Davalılar ise davalı S... Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 1/19. bendinde tanımlanan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nca belirlenen elektrik enerjisi miktarından daha fazla tüketimde bulunması nedeniyle "Serbest Tüketici Belgesine" sahip olduğunu, bu kanuna dayalı çıkarılan yönetmeliğin 7. maddesine göre organize sanayi bölgesi içinde olsa dahi serbest tüketicinin tedarikçisini serbestçe seçme hakkına sahip olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.

Mahkemece, mahallinde keşif yapılarak alınan bilirkişi kurulu raporuna göre serbest tüketici olan davalı S... Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin ihtiyacı olan elektrik enerjisini istediği tedarikçiden serbestçe temin edebileceği, 4628 sayılı Enerji Piyasası Kanunu'nun 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununa göre daha özel nitelikte bir kanun olduğundan uyuşmazlığın 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 1. maddesine göre bu yasanın amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetim sağlanmasıdır. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre bu yasa; elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı, toptan satışı, perakende satışı, perakende satış hizmeti, ithalat ve ihracatı ile bu faaliyetlerle ilişkili tüm gerçek ve tüzel kişilerin hak ve yükümlülüklerinin Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu'nun kurulması ile çalışma usul ve esaslarını ve elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının özelleştirilmesinde izlenecek usulü kapsar.

4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun 1. maddesine göre bu kanunun amacı, organize sanayi bölgelerinin kuruluş, yapım ve işletilmesi esaslarını düzenler. Aynı kanunun 2. maddesine göre bu yasa organize sanayi bölgelerinin ve üst kuruluşlarının oluşumunu, organlarını, işleyişini, yönetim ve denetimini düzenleyen hükümler ile bunlarla ilgili kişi ve kuruluşların görev, yetki ve sorumluluklarını belirleyen hükümleri kapsar.

Bu düzenlemelere göre 4628 sayılı Elektrik Piyasası Yasası elektrik üretimi, dağıtımı ve satışını devlet tekelinden alarak, özel hukuk hükümlerine tabi gerçek ve tüzel kişilere verilmesini düzenleyen tüm yurt genelinde uygulanan, genel hükümleri içeren bir kanundur.

4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ise, sadece Organize Sanayi Bölgesi ( OSB ) içindeki gerçek ve tüzel kişiler yönünden düzenleme getirmekte olup, özel bir kanundur.

OSB'de yer alan kuruluşlar, OSB Yasası'nın 20. maddesine göre, alt yapı ihtiyaçlarını OSB'nin tesislerinden karşılamak zorundadırlar. OSB'nin izni olmaksızın alt yapı ihtiyaçları başka yerden karşılanamaz ve bu amaçla münferiden tesis kurulamaz. Açıklanan nedenle davada özel kanun niteliğindeki 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun uygulanması gerekirken, yanılgılı düşünce ile genel nitelikteki 4628 sayılı Elektrik Piyasası

158/352 Kanunu ve bu kanuna dayalı çıkarılan yönetmeliğe göre "serbest tüketici belgesi" olan davalının ihtiyacı olan elektrik enerjisini istediği tedarikçiden serbestçe temin edebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Ayrıca, HUMK'nın 275. maddesi uyarınca "mahkeme, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir; hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez." Somut olay, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenebilir niteliktedir. O nedenle, bilirkişi düşüncesine başvurulması maddeye açık aykırılık oluşturur. Anılan yönler gözetilmeden karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

12 no.lu karar

• Telekomünikasyon Mevzuatına Göre Yetkilendirilmiş İşletmeci ( Yetki Belgesi Aldığı Konudan Başka Bir Hizmet Türüne İlişkin Hizmet Vererek Yetkisinin Sınırlarını Aşması Nedeniyle Davalı Şirkete İdarî Para Cezası Verilmesinde Hukuka Aykırılık Bulunmadığı )

• Yetki Belgesi ( Telekomünikasyon Mevzuatına Göre Yetkilendirilmiş İşletmecinin Yetki Belgesi Aldığı Konudan Başka Bir Hizmet Türüne İlişkin Hizmet Vererek Yetkisinin Sınırlarını Aşması Nedeniyle Davalı Şirkete İdarî Para Cezası Verilebileceği )

• Yetki Sınırlarının Aşılması ( Telekomünikasyon Mevzuatına Göre Yetkilendirilmiş İşletmecinin Yetki Belgesi Aldığı Konudan Başka Bir Hizmet Türüne İlişkin Hizmet Vererek - Davalı Şirkete İdarî Para Cezası Verilebileceği )

406/m.2/f

İdari Para Cezaları Hakkında Yönetmeliği/m.17,32

ÖZET : Telekomünikasyon mevzuatına göre yetkilendirilmiş işletmecinin, yetki belgesi aldığı konudan başka bir hizmet türüne ilişkin hizmet vererek yetkisinin sınırlarını aşması nedeniyle davalı şirkete idarî para cezası verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

İstemin Özeti : Ankara 14. İdare Mahkemesi'nin 09.05.2008 tarih ve E:2007/1449, K:2008/701 sayılı kararının; davacı şirket tarafından, verilen yetkilendirme kapsamı dışında, başka bir yetkilendirmeye tabi olan telekomünikasyon altyapısını kurmak ve işletmek suretiyle mevzuatın ihlâl edildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi ile usûl ve yasaya uygun olan idare mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi Ahmet EĞERCİ'nin Düşüncesi : Ostim Organize Sanayi Bölgesi adına telekomünikasyon altyapısının kurulması ve kurulan bu altyapının yatırım karşılığı belli bir süre işletilmesiyle, işletmecinin yetkisini aştığının kabulü gerektiğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüyle, Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Mehmet KARAOĞLU'nun Düşüncesi : Davacı şirketin, Ostim Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yetkilendirilmeksizin telekomünikasyon alt yapısı tesis ettiği ve yetki belgesi aldığı konudan başka bir hizmet türüne ilişkin hizmet vermesinin yetkisinin sınırlarını aştığı gerekçesiyle 406 sayılı Kanunun 2/ ( f ) maddesi ve Telekomünikasyon Kurumu Tarafından İşletmecilere Uygulanacak İdari Para Cezaları Hakkında Yönetmeliğin 17. ve 32. maddeleri uyarınca 2005 yılı net satışlarının %1'i oranında idari para cezası ile cezalandırılmasına dair işlemin hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle iptaline ve bu işlem

159/352