• Sonuç bulunamadı

Anayasa Mahkemesinin İptal Kararları

Anayasa Mahkemesinin yaptığı denetim sonucunda, anayasaya aykırılığı tespit edilen normun (kanun, kanun hükmünde kararname veya TBMM. İçtüzüğü) öncelikle iptal edilmesi gündeme gelir. 1982 Anayasası, 1961 Anayasasının aksine, Anayasa Mahkemesine olayla sınırlı karar verme yetkisi de tanımamış olduğuna göre, Anayasaya aykırılık halinde Anayasa Mahkemesinin iptalden başka bir karar verebilmesi mümkün gözükmemektedir358.

1982 Anayasası bakımından “ara rejim” ürünü olan Anayasanın geçici 15’inci maddesinin üçüncü fıkrasının da 3.10.2001 tarihinde ilga edilmesiyle, Anayasanın 174’üncü maddesinde sekiz bent hailinde sayılan “devrim kanunları” dışında istisna bulunmamaktadır359.

6216 sayılı Kanununun “Anayasaya aykırılığı ileri sürülemeyecek düzenlemeler” başlığını taşıyan 42’nci maddesine göre: “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar aleyhine şekil ve esas bakımından iptal davası açılamaz ve mahkemeler tarafından Anayasaya aykırılık iddiası ileri sürülemez. Ayrıca; 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanununun, 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanunun, 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Birtakım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanunun, 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme aktinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikâh esası ile aynı Kanunun 110 uncu maddesi hükmünün, 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanunun, 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanunun, 26 Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi Lâkap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanunun, 3 Kânunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı

358 ÖZBUDUN, E., a.g.e. s. 413. 359 1982 T.C. Anayasası, m. 174.

Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanunun, 7 Kasım 1982 gününde yürürlükte bulunan hükümlerinin Anayasaya aykırı olduğu iddia edilemez360.”

Bu noktada, doktrinde “çıkış garantileri” olarak bilinen kavram üzerinden de bir değerlendirme yapmak gerekir. Yazıcı’ya göre, “çıkış garantileri” (Exit Guarantees) olarak da tanımlanan ara rejim döneminde çıkarılan bu tür düzenlemeler, her hangi bir nedenle iktidarı sivillere yeniden devretmeye karar veren askeri yöneticilerin, kendilerini güvence altına almak ve kurulacak demokratik sivil yönetimde etkilerini mümkün olduğu ölçüde koruyabilmek için, sivil siyasal aktörlere dayattıkları normlar olarak tanımlanmaktadır361. Anayasanın geçici 15’inci maddesinin üçüncü fıkrasının geç de olsa kaldırılmasıyla, Anayasa Yargısı anlamında kısıntı getiren bir anti demokratik düzenleme, yürürlükten kaldırılmıştır.

Anayasanın 153’üncü maddesinin üçüncü fıkrasına göre, Anayasa Mahkemesinin Anayasaya aykırı bularak iptal ettiği kanun veya kanun hükmünde kararname, iptal kararının yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükten kalkar. İptal kararı, kural olarak Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer. Ancak Anayasa Mahkemesi gereken hallerde iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmi Gazetede yayımlandığı tarihten başlayarak bir yılı geçemez362.

Anayasanın 153’üncü maddesinin beşinci fıkrasına göre, Anayasa Mahkemesinin iptal kararları geriye yürümez. Günday’a göre bu nedenle idare, iptal kararının yürürlüğe girdiği tarihe kadar, iptal olunan kanuna göre oluşmuş bulunan hukuki durumlara ve kazanılmış haklara dokunamaz; ancak idare, iptal kararının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iptal olunan kanunu uygulamaktan kaçınmak zorunda olduğundan, bu tarihten itibaren iptal olunan kanuna göre oluşmuş bulunan hukuki durumları da ileriye yönelik olarak ortadan kaldırmakla

360 6216 sayılı Kanun, m. 42.

361 YAZICI, S., Türkiye’de Askeri Müdahalelerin Anayasal Etkileri, Yetkin Yayınları, Ankara, 1997, s. 13.

ödevlidir363. Günday’ın haklı olarak belirttiği gibi, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği kuralı, soyut norm denetimi sonucu verilen iptal kararları bakımından geçerlidir364. Çünkü şartları oluştuğu zaman bir mahkeme, Anayasaya aykırılık sorununu Anayasa Mahkemesine intikal ettirdikten sonra, Anayasa Mahkemesinin bu konudaki kararının gelmesine kadar davaya bakamaz (AY. madde 152/1). Anayasa Mahkemesinin kararı esas hakkında karar gelirse, mahkeme Anayasa Mahkemesinin bu kararına uymak ve bu karara göre hüküm oluşturmak zorundadır (AY. madde 152/3)365.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girme tarihini ertelemesi halinde, idarenin iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihe kadar Yüksek Mahkemece iptal edilmiş olan kanunu uygulayıp uygulayamayacağı konusu oldukça tartışmalıdır. Aksi yönde bazı daire kararları bulunsa da, Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu bir kararında, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı yürürlüğe girinceye kadar iptal edilen kanun hükmünün uygulanacağı görüşünü benimsemiştir: “… Anayasa Mahkemesinin iptal kararı yürürlüğe girinceye kadar iptal edilen kanun hükmünün uygulanmasına devam edileceği açıktır…366.”

Doktrinde Uluer, iptal kararının yürürlük tarihinin ertelenmesinin sadece yasama organına yönelik olduğunu, bu nedenle idarenin iptal kararı ile bağlı olacağı ve iptal edilmiş bulunan kanunu artık uygulayamayacağı görüşünü savunmaktadır367. Günday’a göre ise, Anayasa koyucu burada hukuki boşluğu önleme düşüncesine ağırlık vermiş ve salt hukuki boşluğun oluşmasını önlemek amacıyla iptal edilmiş bulunan bir kanun hükmünün iptal kararının yürürlüğe girmesine kadar uygulanmasına devam olunmasına göz yumduğundan, iptal

363 GÜNDAY, M., İdare Hukuku, İmaj Yayınları, Ankara, 2004, s. 85. 364 GÜNDAY, M., a.g.e. s. 85.

365 1982 T.C. Anayasası, m. 152.

366 DDGK. 03.12.1982 gün ve 1982/128 E., 1982/440 K. Sayılı Kararı, DD. Sayı 50-51, s. 150 vd. (153). Aynı doğrultuda, Danıştay 10. D. 24.05.1999 gün ve 1996/9928 E., 1999/2597 K. Sayılı Kararı.

367 ULUER, Y., Anayasa Mahkemesi İptal Kararları Geriye Yürür, Mülkiyeler Birliği Yayınları, Ankara, 1988, s. 527.

edilmiş bulunan bir kanun hükmü, Anayasanın üstünlüğü ilkesi ile bağdaşmasa bile, iptal kararı yürürlüğe girinceye kadar idarece uygulanabilecektir368.

Kanımızca yürürlüğü ileri bir tarihe bırakılmış olsa da Anayasaya aykırılığı Anayasa Mahkemesi kararı ile kesin olarak tespit edilmiş bir kanun hükmünün artık uygulanabilirliği kalmamıştır.

Bu konuda Danıştay 5’inci dairesi hukuksal anlamda oldukça doyurucu bir gerekçe ortaya koymuştur: “... Anayasa Mahkemesince bir kanun veya KHK.’nın tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiği bilindiği halde, eldeki davaların Anayasaya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemez. Anayasa Mahkemesinin, iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi ileriye dönük olarak ertelemiş bulunması öncelikle yasama organına aynı konuda, iptal kararının gerekçesine uygun olarak yeni bir düzenleme için olanak tanımak ve ortada hukuki bir boşluk yaratmamak amacına yönelik olup yargı mercilerinin bakmakta oldukları uyuşmazlıklarda hukuka ve Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş kuralları uygulaması ve uyuşmazlıkları bu kurallara göre çözümlemesi sonucunu doğurmaz…369.”

Son olarak değinilmesi gereken önemli bir husus da, bir şekli kanunun Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi durumunda, iptal edilen kanunun yürürlükten kaldırdığı şekli kanunlar kendiliğinden yürürlük kazanamayacağından idare iptal olunan kanun ile yürürlükten kaldırılmış bulunan kanunları, iptal kararının yürürlüğe girmesinden itibaren uygulayamaz370.

368 GÜNDAY, M., a.g.e. s. 87.

369 Danıştay 5. D., 13.11.1989 Tarih ve 1989/779 E., 1989/1919 K., Sayılı Kararı, DD. S. 78-79, s. 262; Danıştay 5. D. 23/12/1992 Tarih ve 1992/1219 E., 1992/3872 K., Sayılı Kararı, DD. Sayı:87, s. 272 vd.