• Sonuç bulunamadı

ANADOLUYA GELEN HOCA AHMED YESEVÎ ERENLERĠ

YESEVÎ’NĠN ETKĠSĠ

F. ANADOLUYA GELEN HOCA AHMED YESEVÎ ERENLERĠ

Askeri dehalar, önemli siyasetçiler, zenginler vs. kendi dönemlerinden kısa bir süre sonra unutulabilir ancak manevi önderler zamana meydan okurlar ve hatta yıllar asırlar geçtikçe kıymetleri daha da artabilir. Örneğin Hoca Ahmed Yesevi, Mevlana, Yunus Emre, Hacı BektaĢ-ı Veli ve nice Anadolu erenleri asırlardır etkileri devam etmektedir.

Hoca Ahmed Yesevî‟nin iĢaretiyle Anadolu topraklarına gelip buraların yurt edinmesinde büyük emekleri olan müridler Ģüphesiz çok önemlidir. Bu müridler almıĢ oldukları kutlu dava bayrağını en yükseğe taĢımak ve görevlerini bihakkın yerine getirmek için özverili bir Ģekilde çalıĢmıĢlardır. Anadolunun fethi sırasında diğer tarikat ve cemaat mensupları gibi yesevi erenleri de ön saflarda Anadolunun yurt edinilmesinde üzerlerine düĢen yükümlülükleri yerine getirmiĢlerdir. Fetih sonrasında ise halkın yerleĢik hayatta karĢılarına çıkan zorlukları aĢmada onlara kılavuzluk yapmıĢlardır. Yani Hoca Ahmed Yesevî erenleri hak davasında halkının yanında onlarla birlikte bu toprakların inĢaa ve ihyasında yer edinmiĢlerdir. Hoca Ahmed Yesevî Hazretlerinden yaklaĢık iki yüz yıl sonra yaĢadığı sanılan Evliya Çelebi‟nin Seyehatname‟sinden de bu duruma iĢaret dilmektedir.

Evliya Çelebi‟nin Yesevi erenleriyle ilgili bilgileri halk arasındaki menkıbelerden yararlanarak aktardığı söylenmektedir. Evliyâ Çelebi, bütün Osmanlı ülkesini kapsayan gezileri sırasında görüp karĢılaĢtıklarını kaleme aldığı eserinde belki kendisinin de Hoca

31

Ahmet Yesevî ailesinden olması sebebiyle pek çok Yesevî mensubundan, onların kabir ve tekkelerinden bahsetmektedir. Verdiği bilgiler, genellikle halktan duyduğu menkîbe türü rivayetlerden oluĢmakla birlikte, o günün Anadolu coğrafyasında aradan geçen dört-beĢ asırlık zamana rağmen Yesevîliğin izlerini ve ona duyulan sevgiyi göstermesi açısından ilgi çekicidir. Evliya Çelebi‟nin halktan edindiği bilgi ya da düĢünceler Hoca Ahmed Yesvi‟nin insanlar üzerindeki etkisini anlayabilmek açısından önemlidir.

Evliyâ Çelebi‟nin halk rivayetlerinden oluĢan tesbitlerinin zaman zaman tarihi bilgilerle çeliĢtiğini belirtilmektedir. Bu yüzden onun gerek Hacı BektaĢ-ı Velî ve gerekse diğer bazı Anadolu velîleriyle ilgili verdiği bilgiler tarihi açıdan ihtiyatla kullanılmalıdır. Ancak bütün bunlara rağmen bu bilgiler, halk kültürü açısından ve halkın Horasan erenleri ile Yesevî erenlerine gösterdiği teveccüh bakımından ilgi çekicidir. Evliyâ Çelebi, batı Türkleri arasında Hoca Ahmed Yesevî izlerini gösterecek bilgiler vermektedir. Türkistandan baĢlayıp Azerbaycan, Anadolu balkanlara kadar binlerce Yesevi ereni bu toprakların insanını maneviyat bakımından iĢlemiĢler ve onlar üzerinde ciddi etkilerde bulunmuĢlardır.

Hoca Ahmed Yesevî kitlelerle iletiĢim kurmada yeni bir dil, yeni bir üslup kullanarak baĢarılı olmuĢtur. Böylece geliĢtirdiği bu üslup sayesinde Ġslamî çeçeveyle oluĢmuĢ fikirlrini rahatlıkla yayabilmiĢtir. Anlatımdaki sadelik bozkır insanıyla kurduğu yakın iliĢki hedefine daha hızlı ulaĢmasını sağlamıĢtır.

Türklerin kültürel yaĢantılarına hiç de yabancı olmayan bu yeni dil ve üslup ile toplumsal hayatın tüm kesimleri üzerinde etkisini hissettirmiĢtir. Yesevi de Türk boylarının Ġslamiyet‟i benimseyip dil ve kültür ortaklığı sonucu Türkistan bozkırlarında dağınık vaziyett yaĢayan grupların bir araya gelmelerini ve birliktelik oluĢturmalarını sağlamıĢtır. Tabi bu birliktliği sağlayabilmesi Ahmed Yesevi'nin bilge kiĢiliğinin bir tezahürü olduğunu söyleyebiliriz.

Yahya Kemal Beyatlı'nın Fuat Köprülü'ye hitaben; “ġu Ahmed Yesevî‟yi iyice incelemek lazım. Bizim milliyetimiz onda gizlidir.”37

Yesevi hazretlerinin üzerinde çalıĢmanın gerekliliğini vurgulaması Fuad Köprülü üzerinde Yesevî ile ilgili etki bıraktığı düĢünülmektedir.

Hoca Ahmed Yesevî peygamberimizi tüm yönleriyle örnek alarak tasavvuf anlayıĢına sünnî bir anlayıĢ kazandırdığı söylenebilir. Bu çabasıyla gerek etrafında gerekse uzak

37

Mehmet Surur ÇELEPĠ, “Kültürel Bellek Çerçevesinde Ahmed Yesevî ile anlam Bulan Âlim-Devlet BütünleĢmesi”, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi S.25, 2016, s.181-198

32

coğrafyalarda yolundan gidenlerin ayrıĢmalarına izin vermemiĢtir. ĠĢte Ahmed Yesevi‟nin bu çabaları sosyal hayata aktif bir eylemlilik de kazandırdığını söylyebiliriz. Zaten Hoca Ahmed Yesevî müslümanların uymak zorunda olduğu Allah'ın varlığına, birliğine ve sıfatlarına dayalı tevhid inancına hikmetlerinde ağırlıklı olarak yer vermesi bu birlikteliği sağlamaya dönük olarak değerlendirilebilir.

Bu yüzden de kabile düzeninin hâkim olduğu bozkır insanının kalbinde bu inancı kökleĢtirmeye çalıĢtığı görülmektedir. Bugün eski Sovyetlerin dağılmasıyla ortaya çıkan Türk Cumhuriyetleriyle beraber Hoca Ahmed Yesevî'nin fikirlerinin insanların gönlüne yeniden baĢlaması, bu inancın kökleĢtiğinin ifadesidir.

Anadolu ve Balkanlar‟da beldelerin fethiyle beraber, hatta ondan önce kalplerin fethini sağlayarak islamî hükümlere bağlı bir din birliği sağlamak. Anadolu ve Balkanlar‟da Ġslâm‟ın yayılmasında Hoca Ahmed Yesevî derviĢlerinin diğer tarikat mensuplarıyla birlikte bu birlikteliğe önemli katkılar sunmuĢlardır.

Ġran‟dan esen ġîa rüzgârına karĢı Ehl-i sünnet Ġslâmı‟nı yaymamaya çalıĢmıĢlardır. Türkler genellikle Ġranlılar vasıtasıyla Müslüman olduklarından Ġran kültürüyle ilk zamanlardan itibaren temasa geçmiĢlerdir. Ġran‟daki “Ģia” etkisi zaman zaman Türk bölgelerine uzanarak o bölgelere tesir nüfuzunu ulaĢtırmaya özel bir özen gösterirlerdi. Hoca Ahmed Yesevî‟nin baĢlattığı sünnî Ġslâm çizgisi, Anadolu ve Balkanlar‟da Ģiilik ve kızılbaĢlık temayüllerine karĢı da bir siper görevi olmuĢtur.

Türkçe‟nin tasavvuf dili olmasını sağlamak. Hoca Ahmed Yesevî‟nin Anadolu ve Orta Asya‟da belki de en önemli hizmeti Türkçe‟ye gösterdiği titizliktir. Türkçe yazan ilk tarikat kurucusu olması sebebiyle Türk halkının diline sahip çıkmıĢ ve kendisinden sonraki takipçileri sayesinde Türk dilinin din ve tasavvuf dili olmasını sağlamıĢtır. Belki Ahmed Yesevî, Türkçe yazmasa Yunus olmayacak, Türkçe tekke dili olmayacaktı.

Ülkü ve mefkûre birliğini temin Hoca Ahmed Yesevî müridlerine ve genelde Türk halkına Ġslâm mefkûresi etrafında toplanmayı öğütlemiĢ ve en uç Türk kabilelerini birleĢtirmeyi baĢarmıĢtır. Moğol istilasından sonraki dönemde de Anadolu birliğinin yeniden kurulması onun attığı temeller sayesinde gerçekleĢmiĢtir.38

Ġktisâdî hayata canlılık, derviĢleri meslek sahibi yapmak. Evliyâ Çelebi‟nin Yesevî tekkelerini anlatırken verdiği bilgilerden Yesevî erlerinin bir meslek ve sanat sahibi olmaya özen gösterdikleri anlaĢılmaktadır. Ahmed

33

Yesevî‟nin bizzat kendisinin “el emeği” ile geçinmek için tahta kaĢık yontup satması, bu çığırın açılmasının sebebi olarak düĢünülebilir. Ayrıca sanıldığı gibi tekke mensuplarının hazır yiyici değil, üretici olduğunu gösterir.

Tüm bu bilgiler ıĢığında baktığımız zaman Yesevî derviĢleri Anadolu ve diğer bölgelerde dini sosyal hayatta çok aktif bir rol üstlendiklerini söyleyebiliriz.