• Sonuç bulunamadı

1071’de Alparslan’ın Malazgirt’te Bizans ordusunu yenmesinden sonra, XI. yy.dan itibaren Anadolu’ya akmaya başlayan Türk boyları kısa sürede Anadoluya egemen olmuşlardır. Yaklaşık iki yüzyıl boyunca Anadoluda egemen olan Selçuklular sanatın her alanında görkemli eserler icra etmişlerdir. XIII. yy.ın ortalarına doğru ise giderek büyüyen siyasi ve idari problemler Anadolu Selçuklu devletinin gücünü azalttı. 1243 yılında Sivas’ın doğusunda Moğollar’la yapılan Kösedağ Savaşı Moğollar’ın galibiyeti ile netilenince Anadolu Selçuklu sultanları Moğollar’a bağımlı hale geldi. 1308 yılında ise tamamen tarih sahnesinden silindi. Burada ilginç olan bir nokta var ki o da; bu problemli yıllarda sanatta bir gerileme görülmemesi hatta yeni atılım ve yenilemelerle çok başarılı ürünler verilmesidir.60

Tezhip sanatı Orta Asya’da neşet etmiştir. Türkler bu zarif sanatı gittikleri her yere götürdükleri gibi Anadolu’ya da taşımışlardır.61 Buna karşılık kökeni Orta Asya’ya uzanan tezhip sanatının elimizde bulunan en erken örnekleri XII. ve XIII. yy. Anadolu Selçuklu eserleridir.62

Anadolu Selçuklu tezhip sanatının sınırlı sayıdaki örnekleri belli bir karaktere uygun eserler ortaya koymuştur.63 Bu karakterin oluşmasında, İslâmiyet’le beraber Orta Asya tesirlerinin olduğu gibi Anadolu’da XIII. yy.da görülen fikri ve tasavvufi akımların etkisi büyüktür. Özellikle Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî etrafında oluşan fikri akım, Mevlevilerin çok

59

Zeynep GÜNEY, A. Nihan GÜNEY, Osmanlı Süsleme Sanatı, Ankara ts., s.38; Hatice AKSU, Anadolu

Selçuklu Tezhip Sanatı ve Osmanlı (Klasik Dönem) Tezhip Sanatının Mukayesesi, MSÜ Sos. Bil. Enst.

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1992, s.1; Zeynep ÇAVDAR KALELİ, Süleymaniye

Kütüphanesinde Bulunan Din Dışı Yazma Eserlerin Tezyinatı, M. Ü. Sos. Bil. Enst. Yayınlanmamış Yüksek

Lisans Tezi, İstanbul 1999, s.3

60

Gönül ÖNEY, Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi ve El Sanatları, Ankara 1988, s.7-8.

61 Hasan ÖZÖNDER, “Tezhib”, (Ansiklopedik) Hat ve Tezhip Sanatları (Deyimleri, Terimleri) Sözlüğü, Konya

2003, s.200; Yılmaz ÖZCAN, “Türk Tezhip Sanatı”, Türkler, c.12, Ankara 2002, s.300.

62 Ayla ERSOY, Türk Tezhip Sanatı, İstanbul 1988, s.40. 63

güzel eserler vermelerine sebep olmuş, sanat ve sanatkara duyulan saygı, fikrî akımlar tarafından desteklendiği gibi Selçuklu sultanları tarafından da teşvik edilmiştir.64

Anadolu Selçuklu tezhip sanatı, Konya ve diğer şehirlerde kurulan atölyelerin çevresinde gelişmiştir.65 Atölyeler hakkında arşiv kayıtları yoktur. Ancak kitapların zahriye sayfalarında yazılmış olan kütüphane kaydı, kitabın adı, yazarı gibi yazı karekterlerinden hareketle aynı tarzda olduğunu anlıyoruz. Anadolu Selçuklu tezhip sanatının en karakteristik özelliği geometrik formlardan oluşmasıdır. Bunun yanı sıra stilize edilmiş ve Orta Asya hayvan üslubunun izlerini taşıyan66 hayvani kökenli motifler bol miktarda yer alır.67 Anadolu Selçuklu devrine ait kitaplardaki süslemeler ile aynı döneme ait mimarî eserler üzerindeki süslemeler de tam bir benzerlik gösterir.68

Anadolu Selçuklu tezhibinin yapılışı ile ilgili bilgi vermek gerekirse: El yazmalarındaki süslemeler genellikle önce ayrı bir kağıdın üzerine yapılır daha sonra sayfaya yapıştırılırdı.69 Bunların yanı sıra doğrudan sayfaya tezhiplenmiş olanlar da vardır.70 Bu dönemde özellikle zahriye, serlevha, sûrebaşı, bölüm başı, hâtime ve güller devirlere göre üslup gelişimi içersinde tezhiplenmiştir.71 Mevki sahibi veya varlıklı bir kişi için hazırlanmış

eserlerin dışında, serlevha, sûrebaşı, bölüm başı, hâtime sayfası gibi bölümler tezhiplenmeyip sadece zahriye sayfası tezhiplenmiştir.72

Zahriye sayfaları tek ve karşılıklı iki sayfa şeklindedir. Tam sayfa tezhip edildiği gibi sadece mekik, madalyon ve dikdörtgen çerçeve şeklinde de tezhiplenmişlerdir. Serlevha sayfaları ise tam sayfa olarak tezyin edilmiştir. Sayfanın ortasında geometrik motifler yer almıştır. Bunların etrafını genelde rûmî motifleri ve cedveller sınırlamaktadır. Süslemeler geniş bordürler halindedir. Cetvel çekilmeden dendanlı form olarak hazırlanmış serlevha sayfası yok denecek kadar azdır. Sûrebaşı ve bölüm başı tezhipleri dikdörtgen çerçeve

64

Hatice AKSU, Anadolu Selçuklu.., s.3.

65

Hatice AKSU, Anadolu Selçuklu…, s.2; Zeynep ÇAVDAR KALELİ, a.g.t., s.4; Ayşenur KADAKÇI, Türk

Tezhip Sanatında Bitkisel Kökenli Motiflerin Analizi, M. S. Ü. Sos. Bil. Enst. Yayınlanmamış Yüksek Lisans

Tezi, İstanbul 1992, s.9.

66 Hatice AKSU, Anadolu Selçuklu…, s.52. 67

Hatice AKSU, Anadolu Selçuklu…, s.3; Faruk TAŞKALE, Tezhip Sanatının Kullanım Alanları, M. S. Ü. Sos. Bil. Enst. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1994, s.3.

68

Hatice AKSU, Anadolu Selçuklu…, s.48; Ali Rıza ÖZCAN, Klasik Devir Kur’an-ı Kerimlerinin Tezhipli

Sayfaları, M. S. Ü. Sos. Bil. Enst. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1990, s.21.

69

Ayla ERSOY, a.g.e., s.21.

70

Hatice AKSU, Anadolu Selçuklu…, s.47.

71 Hatice AKSU, Anadolu Selçuklu…, s.2. 72

içersinde tezyîn edilmiştir. Hâtime sayfası ise nadiren görülmektedir. Sayfa kenarlarında kullanılan güller yer alır ve formları büyüktür.73

Anadolu Selçuklu tezhiplerinde geometrik ve bitkisel motifler görülür. Geometrik motifler çok kollu yıldız ve zencerek türündeki geçmelerden meydana gelir. Bitkisel motifler; ince kıvrık dallar, penç, hatâyî ve gonca güllerden teşekkül eder. bunlara ilaveten rûmî motifleri sıklıkla görülür. Ancak XIII. yy.a doğru, geometrik formlar, yerini yavaş yavaş spiral dallar üzerindeki rûmî ve bitkisel kıvrımlara bırakmaya başlamıştır.74 Kompozisyonlarda, bitkisel motifler oldukça iri ve aralarındaki orantılara dikkat edilmeden kullanılmışlardır. Bu dönem, XV. yy.da tam manasıyla klasik formu ile görülmeye başlayan ve XVI. yy.da karakteristik formuna ulaşan rûmî motifinin başlangıç safhası olmuştur. Kompozisyonları dikkatle incelediğimizde rûmînin bünyesini ve tohumlarını, ortabağ ve tepelik formlarını fark ederiz.75

Altın, jelatinli su ile ezilerek veya varak halinde76 yapıştırılarak bolca kullanılmıştır.77 Kullanılan boyalar arasında lacivert, bordo ve kahverengiyi görmekteyiz. Rûmî renkleri genelde altın olup üzerleri yeşil veya kırmızı ile gölgelidir. Rûmî motifi üzerinde siyah tarama çizgileri Anadolu Selçuklu tezhibine özgüdür. Bir diğer özellik ise geometrik zencereklerin arasında yeşil ve mavi ile renklendirme yapılmasıdır. Cetvellerde kurşun beyazı denilen rengi de görmek mümkündür.78 Altının kullanımı ise XI. yy.dan XIII. yy.a kadar ihtişamını sürdürmüştür. XII. yy.da kahverengi ve krem XIII. yy.da ise mavi ve altın revaçtadır.79

Benzer Belgeler