• Sonuç bulunamadı

Öğrenci gözlem formlarında, öğrencilere yöneltilen, ‘‘Konu işlenirken nelerden, hoşlanıp nelerden hoşlanmadığınızı belirtiniz?’’ sorusuna verilen cevaplarda, ‘‘Ekosistemi oluşturan unsurları, madde döngüsünü ve enerji akışını ekosistem devamlılığı açısından analiz eder.’’ kazanımında, öğrencilerin genel olarak ders işleniş biçiminden hoşlandıklarını belirtmişlerdir. Bir öğrenci, konunun muhtevası, işlenişi ve öğretmen üslübunu beğendim, fakat dersin sınıf ortamında işlenmiş olması ve sınıfın havasızlığı beni rahatsız etti şeklinde düşüncesini yansıtmıştır. Bir başka öğrenci,

konunun farklı branşlarla ilişkisini görmek hoşuma gitti şeklinde düşüncesini ifade ederken, başka bir öğrenci ise madde döngülerinden hoşlandım ama döngülerin oluşumunu sağlayan etkenleri maddeleri ezberlemek çok da hoş değil şeklinde ifade etmştir. Başka bir öğrenci ise, gerçek hayatla ilişkilendirilebilecek somut bilgiler var, ama madde döngüsü konusu biyoloji ve kimyanın alanına daha çok giriyor (Ek-2) diye düşüncesini ifade etmiştir.

‘‘Türkiye’nin madenlerini ve enerji kaynaklarını ülke ekonomisindeki yeri ile birlikte değerlendirir.’’ kazanımında ise, öğrencilerin hoşlanıp hoşlanmadıkları şeyleri ifade ederken, öğrencilerin genel olarak ezber gerektiren bir konu olmasından hoşlanmadıkları görülmüştür (Ek-3 ve Ek-4). Bu olumsuzluğu önleme adına bütün öğrencilere Türkiye dilsiz haritası verilerek, konu işlenirken hangi madenin nerde çıkarıldığını harita üzerine işlemeleri istenmiştir (Ek-13). Böylece harita üzerine işlenen bilgiler öğrencileri daha çok motive ettikleri görülmüştür. Özellikle kendi memleketinde çıkan madenin harita üzerine işlenmesinde öğrencilerin daha istekli oldukları görülmüştür. Harita kukllanma becerisini de geliştiren bu etkinlik de bazı öğrencilerin bazı illerin nerde yer aldıklarını bilmedikleri görülmüştür. Böylece bu etkinlik bu eksikliğin giderilmesine katkı sağladığı görülmüştür. Bir öğrenci, ‘‘Görsel etkinliklerden hoşlandım, ülkemizin potansiyelini öğrendim ve hoşlandım, ezber içeren geçici bilgilerden hoşlanmadım, MEB ders kitabını yeterli bulmadım.’’ şeklinde ifade etmiştir. Bir başka öğrenci, konu anlatılırken akıllı tahtanın kullanılması hoşuma gitti şeklinde ifade ederken, bir başka öğrenci ise, konuyu işlerken uygulama yaptık, hoşuma gitti, madenlerin nerde olduğunu öğrenirken zorlandım şeklinde ifade etmiştir. Bir başka öğrenci ise; civa konusunda bu yaşımızda kullanabileceğimiz bilgileri de öğrenmemizin hoş olduğunu düşünüyorum şeklinde fikrini iffade etmiştir. Diğer bir öğrenci de konu işlenirken hoşuma en çok giden şey, işlediğimiz konuların gelecekte yönetici olmamız halinde etkin olarak kullanacağımız konular olmasıdır(Ek-3). Hoşuma gitmeyen nokta ise, ezberlenmesi gereken hususların fazlalığı şeklinde düşüncelerini ifade etmiştir.

‘‘Kültürü oluşturan unsurlardan yola çıkarak farklı kültürel bölgelerin yeryüzünde yayılış alanlarına ait analizler yapar.’’ kazanımında, bir öğrenci; diğer alanlarla bağının olması, ilgimi çeken alanlar olduklarından dolayı derse karşı ilgimi arttırdı (Ek-6), şeklinde ifade ederken, bir başka öğrenci; gözetmen öğretmenlerin varlığı dersi dinlememizi olumsuz yönde etkilemiştir, atasözlerinden yararlanmamız ve farklı

35 Türk kültürlerinden yararlanmamız oldukça iyi oldu şeklinde düşüncesini ifade etmiştir. Ayrıca gözlemci öğretmenlerden birinden hoşlanmadıklarını belirten öğrencilerin bu tavrının nedeni, öğretmenin aynı anda kendi müdür yardımcıları olduklarından dolayı verdikleri bir tepki olduğu düşünülmektedir. Bir başka öğrenci ise; her şeyden hoşlandım, tenefüsün girmesinden hoşlanmadım, keşke tenefüs gelmeseydi (Ek-5) şeklinde ifade ederken, derse karı ilgisinin üst düzeyde olduğu görülmüştür. İki öğrenci ise gözlemci öğretmenlerden birinin konuya karşı ilgisiz kalmasından hoşlanmadıklarını belirtmiştir. Bu öğretmenin aynı zamanda idareci olması, ders dışı aktiviteler ve sorumlulularıyla ilgili, derse karşı ilgisini azaltan faktörler olabileceği düşünülmüştür. Bir başka öğrenci de, videosuz görsel açıdan zayıf olmasından hoşlanmadım, grup çalışmasından hoşlandım şeklinde düşüncesini ifade etmiştir.

‘‘Çevre sorunlarını farklı kriterlere göre sınıflandırır.’’ kazanımında, öğrenciler konu işlenirken, özellikle çevreye karşı duyarlıklarının arttığını gösteren sunumlar yapması, öğrenilen bilgilerin günlük hayata transfer edilmesinde başarılı olduklarını göstermiştir. Öğrenciler genel olarak, hem kendi hayatlarını hem de dünyadaki bütün ekosistemlerin sağlıklı işleyebilmesi için, çevre bilinçlerine katkıda bulunan konunun işlenmesinden hoşlandıklarını belirtmişlerdir. Ama bir çok öğrenci dersin sınıf ortamında işlenmesini sıkıcı bulduklarını, bahçeye çıkıp ya da bazı çevre sorunlarını yerinde gözlemlemek istediklerini belirtmişlerdir. Bu olumsuz durum, yaptıkları sunumlarla bol bol resim ve video paylaşımı ile az da olsa giderilmeye çalışılmıştır.

Bir öğrenci, çevreye saygının insana saygıya eşdeğer olduğunu bir kez daha öğrendim ve bu hoşuma gitti şeklinde düşüncesini ifade etmiştir. Bir başka öğrenci, öğrendiğim bilgilerin hayatta her zaman kullanabileceğim bilgiler olması hoşuma gitti şeklinde duygularını ifade etmiştir. Bir başka öğrenci ise, öğrenilen bilgilerin çok önemli olması ve bir kez daha çevre sorunlarının insan ve bütün canlıların hayatına ne tür felaketler getireceğini görme imkanım olduğu için dersten hoşlandım, ama sürekli felaket üzerine anlatılan konunun içimi kararttığını ve bundan hoşlanmadığını belirtmiştir. Başka bir öğrenci ise çevre sorunları ile ilgili arkadaşlarımın paylaştığı resim ve videolar çok etkileyiciydi ve bu durum çok hoşuma gitti diye görüşlerini ifade etmiştir. Bir başka öğrenci de ‘‘Öğretmenimizin sunum yapmak için bize geniş fırsatlar sunması ve kendimizi ifade etmememiz hoşuma gitti.’’ (Ek-8) şeklinde düşüncesini ifade etmiştir.

Öğrencilerin, konu işlenirken hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları durumları ifade ederken, düşüncelerini son derece rahat ve anlaşılır şeklinde ifade ettikleri görülmüştür. Bu durumun oluşması için öğrencilere kendilerini rahat hissetmeleri ve derse aktif olarak katılımlarını teşvik etmek için özel çaba sarfeden araştırmacıya önemli ve olumlu bir dönüt sağladığı görülmüştür. Çünkü öğrencilerin derste hoşlarına giden şeyleri çok rahat ve açık şekilde açıkladığı gibi, olumsuz düşüncelerini, eleştirilerini de ifade etmişlerdir. Bu iki yönlü dönüt dersin daha sağlıklı şekilde işlenmesine katkıda bulunmuş, karşılaşılan olumsuz durumların sonraki temalar işlenirken tekrar edilmemesine imkan tanımıştır. Örneğin, bir öğrenci, dersin işlenişi sırasında öğretmenin üslubu, ders anlatış tarzı ve bizim etkinliklere katılmamız için özel çaba sarf etmesi çok hoşuma gitti diye olumlu düşüncelerini ifade ederken, diğer yandan bir başka öğrenci, sınıfın havasız olaması, bazı konuların ezber gerektiren konular olması, gözlemci öğretmenlerin sınıfta bulunmasından rahatsız olması, görsel materyallerden az faydalanılması gibi olumsuz durumların hoşuna gitmediğini açık bir şekilde ifade ettiği görülmüştür. Bu da disiplinlerarası yaklaşımda ders işlenirken, öğrencilerin derslere aktif katılımlarına olanak sağlamayan öğretim yöntemlerini kullanmak yerine, öğrencileri mümkün olduğunca yapılan etkinliğin içine katmak eğitimciler tarafından tercih edilen bir durum olarak karşımıza çıkmıştır (Yalvaç ve Sungur, 2000).

Disiplinlerarası öğretirnin temel bir özelliği, problemlere ya da durumlara bağlı öğrenme etkinlikleri olmasıdır. Geleneksel disipliner öğretirnin temel özelliklerinden biri olan günlük yaşamdan soyutlanmış öğrenme, disiplinlerarası öğretirnde yerini günlük yaşama daha yakın öğrenmeye bırakmaktadır (Yıldırım, 1996). Öğrencilerin ders işlenirken özellikle fayda sağlayan bigilere ulaşmada, günlük haytta kullanacakları bilgileri elde etmede ve bir probleme çözüm için yardımcı olan bilgileri almada daha istekli oldukları görülmüştür. Bu durum dersin bireyin ihtiyaçlarını karşılamada ve sorumların çözmede önemli bir fonksiyon üstlendiğini göstermiştir.

Gözlem formunda yer alan, ‘‘Konu işlenirken zorlandığınız noktaları belirtiniz?’’ sorusuna verilen cevaplarda araştırmaya önemli katkılar sunmuştur. Öğrencilerin bu soruya verdiği cevaplarda da, düşüncelerini son derece açık bir şekilde ifade ettikleri görülmüştür.

‘‘Ekosistemi oluşturan unsurları, madde döngüsünü ve enerji akışını ekosistem devamlılığı açısından analiz eder.’’ kazanımında, 5 öğrenci zorlandıkları nokta

37 olmadığını belirtmişlerdir. 3 öğrenci döngüler ve biyomlarda ezber gerektiren bilgilerden dolayı zorlandıklarını ifade etmişlerdir.

Öğrencilerin ezber bilgilere karşı zorlanması dersin çok değişik yöntem ve tekniklerle işlenmesini zorunlu kılmaktadır. Bunun için konunun daha anlaşılır ve kalıcı öğrenmenin sağlanabilmesi için, sınıfta grup çalışmalarına büyük önem verilmiştir. Örneğin, Madde döngüleri konusunda sınıf Karbon, Azot, Oksijen döngüleri gruplarına ayrılarak, hangi döngünün ne kadar önemli olduğu ve döngülerin aksaması durumunda insan ve canlı yaşamının ne şekilde etkileneceği senaryosuna uygun derste önemli bir etkinlik yapılmıştır. Bu etkinlikte öğrenciler dersin başında kendilerinin sözel sınıfları olduklarını ve bu konuların Kimya ve Biyoloji branşlarıyla ilgili olduğunu, dolayısıyla konuya mesafeli davrandıkları görülmüştür. Ancak ders işlenirken etkinliklerdeki performansları ve grupça ortaya çıkardığı ürünlerden duydukları memnuniyetleri açıkça görülmüş ve derse karşı tavırları son derece olumlu noktaya kaymıştır. Konunun anlamlı bir bütün halinde çeşitli disiplinlerle birleştirilmesini amaçlayan disiplinlerarası yaklaşımın önemli bir avantajı, bu konudaki dersin başlangıcı ile bitişi arasındaki tavrın olumlu değişiminde önemli bir kazanım olarak karşımıza çıkmıştır.

Yine bir öğrenci, ‘‘Sınıf içinde durduğumuz için öğrendiğimiz konuları, doğal ortamlarda gözlemleyemedim, dolayısıyla da bazı noktalarda zorlandım.’’ şeklinde düşünces ini ifade etmiştir. Bir öğrenci de, Azot döngüsünde yer alan nitrifikasyon ismini ezberlerken zorlandım şeklinde ifade etmiştir. Bir başka öğrenci de, hayvanların beslenme yöntemlerini (etçil, hepçil…) öğrenirken zorlandığını belirtmiştir.

‘‘Türkiye’nin madenlerini ve enerji kaynaklarını ülke ekonomisindeki yeri ile birlikte değerlendirir.’’ kazanımında, öğrencilerin zorlandıkları noktaları şu şekilde belirtmişlerdir:

Öğrencilerden 8 tanesi madenlerin çıktıkları ve işlendikleri yerleri ezberlemekte zorlandım şeklinde ezber gerektiren bilgilerde zorlandıklarını (Ek-3 ve Ek-4) ifade etmişlerdir. Bu zorluğun giderilmesinde, öğrencilere dağıtılan Türkiye diliz haritası üzerinde öğrendikleri madenleri yerleştirmeleri istenmiştir. Bu şekilde sunumlarda yer alan bilgileri haritada yerleştirme işlemi yaparken öğrenciler biraz zorlandıkları görülse de derse katılımlarını en üst düzeye çıkardığı görülmüştür. Haritalama işlemi sırasında bazı öğrencilerin yavaş hareket etmesi dersin aktif süre kullanımını olumsuz etkilediği

görülmüştür. Öğrencilerin ezber gerektirdiği düşüncesiyle zorlandıkları durumlar, madenlerin ve enerji kaynaklarının hayatımıza kattığı önmemli kazanımları sürekli ön plana çıkartılarak giderilmeye çalışılmıştır. Örneğin, lületaşı Eskişehir ve çevresinde çıkarıldığını söyleyip geçmek yerine, öğrencilere lületaşının kullanım alanları nelerdir, Eskişehir ve ülke ekonomisine ne tür faydaları vardır diye bir soru yöneltirldiğinde öğrencilerin klasik ezberleme mantığından uzaklaşarak konu hakkında daha detaylı analiz yaptıkları görülmüştür. Eskişehir’li bir öğrencinin hemen söz alıp lületaşınıdan yapılan süs eşyalarının Eskişehir’in ekonomisinde ve turizminde çok önemli bir yerinin olduğunu, Eskişehir’e uğrayan her kişinin mutlaka evinin vitrinine bir süs eşyası alıp koyduğunu belirtmesi, konuyu öğrencilerin ilgilerini cezbedecek bir noktaya taşımıştır. Ders öğretmeni de, lületaşının Çinlilerin dünyada taklit edemedikleri tek ürün olduğunu ifade etmesi, öğrencilerin ezber probleminden uzaklaşmalarına katkıda bulunduğu açıkça görülmüştür. Özellikle madenlerin günlük hayatta karşımıza çıkardığı ve ilerde çıkarabileceği avantajları analiz etmek öğrencilerin ilgilerini daha çok çektiği görülmüştür.

Öğrencilerden 2 tanesi zorlandıkları bir noktanın olmadığını ifade etmişlerdir. Bir öğrenci, coğrafya derslerinin öğleden sonra olduğu için performansımın düştüğünü hissettim diye düşüncesini ifade etmesi de, gün içindeki fiziksel ve zihinsel yorgunluğun derse olumsuz etkisinin olduğunu göstermiştir. Bir diğer öğrenci ise, ezberlemekte zorlanmadım ama ezber bilgilerin çoğu sıkıcı ve uçucu olmasınını ifade etmiş ve dersin sıkıcı olmakla beraber takip etmekte zorlandığını, dolayısıyle bireysel çalışmaya yöneldiğini ifade etmiştir. Bu öğrencinin grup çalışmalarında isteksiz olduğu görülmüş ve grup üyeleri arasında anlaşmazlık olması kendisini bireysel çalışmaya yönelttiği düşünülmüştür. Ayrıca haritalama işlemine karşı ilgisiz davranmış olması da, dersten sıkıldığını belirten bir etken olduğu düşünülmektedir.

‘‘Kültürü oluşturan unsurlardan yola çıkarak farklı kültürel bölgelerin yeryüzünde yayılış alanlarına ait analizler yapar.’’ kazanımında, öğrencilerin tamamı (14 kişi) zorlandıkları bir noktanın bulunmadığını belirtmişlerdir. Sadece bir öğrenci grup çalışmasında kendi fikirlerine önem verilmediği için grup içinde etkinliklerde zorlandığını belirtmiştir.

‘‘Çevre sorunlarını farklı kriterlere göre sınıflandırır.’’ kazanımında ise, öğrencilerin büyük çoğunluğu (10 kişi) zorlandıkları bir noktanın bulumadığını

39 belirtmişlerdir. Bir öğrenci, her çevre sonucunun ayrı ayrı sonuçlarının olması konuyu biraz karmaşıklaştırdığını belirterek, bu konuda zorlandığını belirtmiştir. Yine başka bir öğrenci de, kendi konusunun (küresel ısınma) sunumunu yaparken, çok fazla yabancı kelimelerin olduğunu ve bunu sınıfa aktarmada zorlandığını belirtmiştir (Ek-7). Bir başka öğrenci de, konu işlenirken herhangi bir zorluk çekmediğini ancak, çevre sorunları konusunda konu anlatırken her şeyin güzel olduğunu ve gerçek hayatta çevre duyarlılığının bir türlü oluşamamasını anlamada zorluk çektiğini belirterek, çevre duyarlılığı konusunda serzenişini dile getirmiştir.

Günlük yaşamda sorulan sorular ve verilen cevaplar genellikle birden fazla disiplinin konu alanına girmektedir. Algılama ve davranış biçimleri genellikle birden fazla konu alanının anlamlı bir örüntüsü biçiminde ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle disipliner öğretirnin içerdiği bilgi ve beceriler, böyle bir bütün içerisinde sunulmadığı zaman öğrencilere yapay gelebilir (Yıldırım, 1996). Günlük hayata aktarılabilen bilgilerin daha kalıcı olduğu ve öğretimi daha etkili hale getirdiği bilinen bir gerçektir. Öğrenilen bilgilerin günlük hayata aktarmada başarılı oldukları öğretim modeli disiplinlerarası yaklaşıma uygun bir modeldir

Öğrenci gözlem formunda yer alan, ‘‘Temada öğrendiklerinizin günlük hayatınıza ne tür katkısının olduğunu belirtiniz?’’ sorusuna verilen cevaplarda, disiplinlerarası yaklaşımın kazanımlarından biri olan, öğrenilen bilgilerin günlük hayata aktarılmasında, öğrencilere önemli avantajlar sağladığı görülmüştür.

‘‘Ekosistemi oluşturan unsurları, madde döngüsünü ve enerji akışını ekosistem devamlılığı açısından analiz eder.’’ kazanımında, öğrencilerin önemli bir kısmı (12 kişi) öğrendikleri bilgilerin günlük hayatlarına bir şekilde katkı sağladığını belirtirken, 2 öğrenci konunun günlük hayatlarına bir katkısının olmadığını belirtmişlerdir. Katkı sağlamadı şeklinde düşüncesini belirten öğrencilerin, düşüncelerinin nedenleri tam olarak anlaşılamamış, ancak önceki sorulara cevap verirken bu konuların sayısal bölümlerde okuyan öğrencilerin bilmesi gereken konuların olduğunu belirten öğrenciler olması, konuya karşı ilgilerinin az olduğu sonucuna varılmıştır.

Bir öğrenci, konunun çevre bilincini arttırdığını belirtirken, bir başka öğrenci, biyoloji bilimine dair birçok şey öğrendiğini ve bundan dolayı da konuya hakimiyetinin arttığını belirtmiştir. Bir başka öğrenci ise, günlük hayatta sıradan gelen olayları

bambaşka bir bakış açısıyla görmeye başladık şeklinde düşüncesini belirtmiştir. Yine başka öğrenci de, bu konu sayesinde üzerinde yaşadığımız dünyayı daha yakından tanıma imkanı bulduğunu belirtirken, başka bir öğrenci ise, genel kültürünün arttığını, ama onun dışında madde döngülerine dolayısıyla da çevreye zarar veren şeyleri öğrendim, daha bilinçli bir birey olmama da yardımcı olmuş olabilir şeklinde düşümcesini ifade etmiştir. Öğrencilerin günlük hayatla ilgili özellikle çevre bilincinin artmasında ve hergün sıradan gibi gözlerinden kaçan küçük şeylerin aslında mükemmel bir işleyişe sahip olduklarını ve yaşadıkları doğal çevreyi tanımada ve anlamlandırmada önemli kazanımlar elde ettikleri görülmüştür. Çünkü öğrencilerin sorulara verdikleri cevapların en önemli noktası, madde döngülerinin hayatımızın devamı adına çok hayati olduğu ve müdahaleler sonucu döngülerde meydana gelebilecek sorunlara karşı çok duyarlı oldukları görülmüştür.

Öğrencilerin, konunun genel kültür açısından da kendilerine avantaj sağladıklarını belirtmeleri, konunun pratik yararlarının olduğu sonucuna varılmasına neden olmuştur. Örneğin, bir öğrenci, ‘‘Genel kültür açısından ve bir çok biyolojik konuyu anlayabilmem açısından yardımcı oldu. Kim milyoner olmak ister yarışmasında çıkarsa bilirim.’’ (Ek-1) şeklinde konunun kendi açısından günlük hayattaki pratik yararrını ön plana çıkardığı görülmüştür.

‘‘Türkiye’nin madenlerini ve enerji kaynaklarını ülke ekonomisindeki yeri ile birlikte değerlendirir.’’ kazanımında, öğrenilen bilgilerin günlük hayata aktarmada kendilerine yardımcı olan yönlerini, öğrencilerin çok açık bir şekilde ifade ettikleri görülmüştür. Bir öğrenci, öğrendiklerini günlük hayata çok rahat bir şekilde aktarabildiğini, izlediği haberlerde bu konuları bilmenin faydalı olduğunu ve uluslararası politikalara ilgisinin arttığını ve geliştiğini belirtmiştir (Ek-3). Başka bir öğrenci ise, şimdilik kullanmasa da, ilerleyen zamanlarda öğrendiğim bilgileri kullanacağıma eminim, enerji konusunda hangi konularda eksikliklerimizin olduğunu, hangi noktalarda yeterli kaynağımızın olduğunu bilmek, kendisi gibi ilerde yönetici olabilecek Sosyal Blimler Lisesi öğrencilerine işine yaracağını belirtmiştir. Başka bir öğrenci de, çokça yardımcı olacağına inandığını, zira madenler hakkında edindiğim bilgi sayesinde yediğime, içtiğime, harcadığıma dikkat etmeye başladım şeklinde özellikle çeşitli madenlerin insan sağlığına etkilerini ön plana çıkardığı görülmüştür. 6 öğrenci konunun

41 genel kültürlerine yardımcı olduğu(Ek-4) şeklinde, konunun günlük hayatlarına katkısının olduğunu belirtmişlerdir.

Konu hakkında olumsuz görüş belirten öğrenciler de fikirlerini açıkça yazdıkları görülmüştür. 2 öğrenci konunun günlük hayatlarına bir faydalarının bulunmadığını belirtirken, bir öğrenci, civanın sağlığa etkisinin anlatıldığı bölüm dışında, kendi yaşında uygulanabilecek çok fazla bilgi öğrendiğini düşünmediğini belirterek, kısa vadede sadece yaşadığı anda kullanabilecek bilgileri ön planda tutarken, ileriki yaşamında kullanacağı bilgileri göz ardı ettiği görülmüştür. Bir öğrenci ise, günlük hayatına yardımcı olmadığını, çünkü kendisinin maden işletmecisi veya enerji ile ilgili bir iş yapmayı düşünmediğini belirtmiştir.

Öğrencilerin verdiği cevaplarda, günlük hayatta pratik yarar sağlayan yönlere daha fazla değinirken, ileriki yaşamlarında karşılaşabileceği durumlarla ilgili çeşitli çıkarımlar yapmada zorlandıkları görülmüştür.

‘‘Kültürü oluşturan unsurlardan yola çıkarak farklı kültürel bölgelerin yeryüzünde yayılış alanlarına ait analizler yapar.’’ kazanımında, öğrencilerin günlük hayata katkı olan noktaların tespitinde, genellikle olumlu noktaklara değindikleri görülmüştür. 9 öğrenci konunun günlük hayatlarına olumlu katıkılarının bulunduğunu belirtirken, 2 öğrenci konunun kendilerine ir katkı sunmadığını belirtmiş, 3 öğrenci ise bu soruyu yanıtsız bırakmıştır. Yanıt vermeyen öğrencilerin bu durumları sadece bu konuda ortaya çıktığı için nedeni konusunda bir saptama yapılamamıştır. Gözlem formları dersin sonunda doldurulduğu için, unutma, derse ilgi azalması veya bir an önce teneffüse çıkma isteği olabileceği düşünülmüştür.

Diğer öğrencileriden bazılarının düşünceleri de şu şekildedir:

Bir öğrenci, kültürün her an günlük hayatta yanıbaşlarında olan bir unsur olduğundan, gündelik hayatla ilgili bilinç ve bilgi kazandırdı şeklinde düşüncelerini ifade ederken, bir öğrenci de, sadece günlük hayatla ilgili değil hayatının geneline yardımcı olacağnı belirtmiştir. Bir başka öğrenci de, yardımcı olduğunu çünkü kültürümüzün hayatın her yerinde olduğunu belşirterek (Ek-5) konunun zaten yaşama biçimimizi anlattığına değinmiştir. Başka bir öğrenci ise, günlük hayatına yardımcı olduğunu ve türk kültürünü oluşturan unsurları derinlemesine tekrar ettiğini belirtmiştir.

‘‘Çevre sorunlarını farklı kriterlere göre sınıflandırır.’’ kazanımında, öğrencilerin tamamı, konunun günlük hayatta kendilerine yardımcı olan yönlerinin bulunduğunu belirtmişlerdir. Öğrencilerin çevre konularında çok duyarlı oldukları görülmüş, dolayısıyla yaşadıkları çevrede sürekli çevre ile etkileşim halinde olduklarından, konularla ilgili yaptıkları sunumlarda çevre sorunları ile ilgili çeşitli örnekler verdikleri görülmüştür. Bu durum konunun günlük hayata katkısının olduğuna dair önemli kanıtlar

Benzer Belgeler