• Sonuç bulunamadı

Alınlık

Belgede Kayseri mihrabları (sayfa 146-190)

4. DEĞERLENDİRME

4.1. Mihrab Elemanları

4.1.3. Alınlık

Bordürler ile kemer köşelikleri arasında oluşmuş, dikdörtgen bir çerçeve ile sınırları belirlenmiş bu alan, yazıların yerleştirilmesi için tasarlanmıştır. İncelemiş olduğumuz Ali Hoca Camii’nin alınlık kısmında yazı görülmezken; dörde ayrılan Hasinli Camii mihrabındaki alınlıkta üstteki iki pano boş bırakılmış, alttaki ikisi ise yazı ile doldurulmuştur. Alınlıklar üzerinde yer alan mihrabla ilgili ayetler yazılı süsleme bölümünde ayrıca değerlendirilecektir.

İncelemiş olduğumuz eserlerde, Selçuklu ( Külük Camii hariç ) ve Eretna dönemi mihrablarında, alınlık uygulaması görülmemektedir. Üzerinde alınlık bulunan dokuz mihrabdan sekiz tanesi Osmanlı dönemine aittir. Külük Camii, Lala Muslihiddin Kümbedi, Kale Camii, Hatıroğlu Camii, Kurşunlu Camii, Kalemkırdı Camii ve Hasinli Camii mihrablarındaki alınlıklar dikdörtgen formda tasarlanmıştır. Ali Hoca Camii ve Seyyid Gazi Camii mihrablarının alınlık kısımlarında ise dikdörtgenin kısa kenarları kurdela ve yaprak şeklinde yapılmıştır.

4.1.4. Köşelik

Mihrab çerçevesinin en içteki kenar bordürü ile kemer arasında veya kemersiz mihrablarda bordür ile kavsara ağzı arasında kalan bölüm köşelik olarak tanımlanmaktadır251. Köşeliğin oluşumunda özel bir tasarım söz konusu olamayıp, kavsara veya kemerin şekillenmesi ile ortaya çıkmış bir alandır. Anadolu’daki mihrabların çoğunda olduğu gibi, Kayseri’deki mihrablarda da yekpare veya iki parçalı köşelik tipi görülmektedir.

Kayseri mihrabları içerisinde, Alaca Kümbet, Han Camii Türbesi, ve Beşparmak Türbesi mihrablarında çerçeve ve kenar bordürü olmadığından köşelik oluşmamıştır. Kalaycıoğlu Mescidi mihrabında ise kavsara ve kenar bordürüne dayanılarak köşeliğin olması gerektiği kanısındayız. Ancak mihrab aslını yitirmiş olduğundan köşelik hakkında bilgi edinememekteyiz.

Kavsara ağzı veya kemerin uç noktasının en içteki kenar bordürü ile birleşmediği durumlarda köşelikte bölünme

meydana gelmemekte ve köşelik yekpare olarak

Ele aldığımız mihrab örneklerinden yekpare köşeliğe sahip olanlar; Battal Mescdi, Lala Muslihiddin Kümbedi, Hunad Hatun Türbesi, Anonim Türbe, Hasbek Kadı Kümbedi, Döner Kümbet, Emir Şahap Türbesi, Ali Cafer Türbesi, Ulu Hatun Türbesi, Babuk Bey Zaviyesi, Emir Sultan Mescidi, Kale Camii, Kubaroğlu Kümbet Mescidi, Hatıroğlu Camii, Tepecik Mescidi, Kurşunlu Camii, Ali Hoca Camii, Hasinli Camii, Asmalı Mescit ve Seyyid Gazi Camii mihrablarıdır.

Kavsara ağzı veya kemerin uç noktasının en içteki kenar bordürü ile birleşmesi sonucunda, iki üçgen parça köşelik tipi ortaya çıkar253.

İki üçgen parça köşelikten oluşan mihrab örneklerini; Külük Camii, Hunad Hatun Camii, Çifte Kümbet, Hacı Kılıç Camii, Sırçalı Kümbet, İsa Kümbet Camii, Şeyh Tennuri Camii ve Kalemkırdı Camii’nde görmekteyiz.

4.1.5. Kemer

Mihrablar üzerinde görülen kemerler, inşai bir zorunluluk olmamasına karşın254, süsleme unsuru olarak kullanılmış olmalıdır. Ömür Bakırer’in de belirttiği gibi255, incelemiş olduğumuz mihrablarda, Anadolu mihrablarının

253 Bakırer, A.g.e., s.56. 254

Bakırer, A.g.e., s.60. 255 Bakırer, A.g.e, s.60.

çoğunda görülen çerçeveyi meydana getiren, zemine kadar inen ve sütunceler üzerine oturan kemer tipleri görülmektedir.

Kayseri’de çerçeveyi oluşturan kemer tipine iki yapıda rastlanılmaktadır. Beşparmak Türbesi mihrabını çerçeveleyen sivri kemer zemine kadar inmektedir. Alaca Kümbet’te ise, mihrabı basık sivri kemer kuşatmaktadır.

Zemine kadar inen kemer tipine yedi yapının mihrabında rastlamaktayız. Külük Camii, Hunad Hatun Türbesi, Emir Şahap Türbesi, Sırçalı Kümbet ve İsa Kümbet Camii mihrablarında görülen sivri kemer zemine kadar inmektedir. Anonim Kümbet ve Seyyid Gazi Camii’ndeki mihrabların yuvarlak kemerleri de zemine kadar inerek mihrab nişini kuşatmaktadırlar.

Sütuncelerin başlıklarına oturan kemer tipine örnek olarak, Hunad Hatun Camii, Hacı Kılıç Camii, Kubaroğlu Kümbet Mescidi ve Şeyh Tennuri Camii mihrabları verilebilir. Hunad Hatun Camii ve Hacı Kılıç Camii mihrablarının kemerleri sivri iken, diğerleri, basık sivri kemerli olarak yapılmıştır. Bunların dışındaki mihrab örneklerimizde kemer kullanılmamıştır.

4.1.6. Mihrab Nişi

Mihrab için oyulmuş, köşeli ve yarım daire planlı üzeri mukarnas, yarım kubbe veya tonozla örtülü bölüm mihrab nişi olarak değerlendirilmektedir256. Mihrab nişi, kavsara ve nişin alt kısmı olmak üzere, iki bölüm halinde ele alınmıştır.

4.1.6.1. Kavsara

Nişin üzerini örten, üst kısma doğru kademeli olarak daralan mihrab kısmını cepheye bağlayan kısımdır. Kayseri mihrablarında kavsara bölümü genellikle mukarnaslı olarak yapılmıştır. Bunun yanı sıra yarım kubbe ve tonozla örtülmüş mihrabları da görmek mümkündür.

İncelediğimiz mihrablarda en çok tercih edilen kavsara tipi içleri mukarnas dolgulu olanlardır. Mukarnas, İslam mimarisinin ve bezeme sanatının en önemli plastik elemanlarından biridir257. Değişen yüzeyler arasında geçişi sağlayan, küçük çıkıntıların üst üste, yan yana getirilmesi ile oluşan bu form; Endülüs’ten Hindistan’a kadar geniş bir coğrafya üzerinde kullanım alanı bulmuştur. Eğimli yüzeylere uygun olarak genişletilip daraltılabilen, yüzeylerdeki dönüş ve geçiş hareketlerinin rahatlıkla yapılmasına imkan veren bu

256

Eskici, A.g.e., s.245.

sistem, İslam mimarisinde geliştirilmiş en önemli elemanlardan biri olarak değerlendirilmektedir258.

Mukarnaslı kavsaralar, Kayseri mihrablarında yoğun olarak kullanılmıştır. İncelediğimiz otuziki mihrabdan yirmibiri

mukarnaslıdır. İnceldiğimiz mihrabların mukarnaslı

kavsaralarında en az dört en fazla sekiz sıra mukarnas dizisi görülmektedir.

Dört sıra mukarnas dizisinden oluşan kavsara örneğini, sadece Emir Şahap Türbesi mihrabında görmekteyiz. Mukarnaslar geniş ve yayvan bir şekilde yüzeye işlenmiştir. Kavsaranın sınırları basamaklı bir şekilde yükselen ince bir şeritle belirlenmiştir.

Beş sıra mukarnas dizisinden oluşan kavsara,

incelediğimiz onbir mihrabda kaşımıza çıkmaktadır.

Kayseri’de çini mozaik tekniğinde yapılmış tek örnek olan, Külük Camii mihrabının kavsarası beş sıra mukarnas dizisinden oluşmaktadır. Mukarnasların yüzeyleri düzdür ve köşeli yuvalar tek tek dizilmişlerdir. Alçıdan yapılmış Hasbek Kadı Türbesi mihrab kavsarasının, beş sıra mukarnaslı olduğu kaynaklar tarafından belirtilmektedir. Yapmış olduğumuz

inceleme sonucunda, kavsaranın üstündeki izlerden

Kümbet Mescidi’nin alçı mihrabının da, mukarnaslı kavsaraya sahip olduğu hem üzerindeki izlerden, hem de kaynaklardan tespit edilmiştir. Hasbek Kadı Kümbedi mihrabında olduğu gibi, bu mihrabında kavsarasının tepe noktası bize bu bilgiyi vermektedir. Hunad Hatun Camii mihrabının mukarnaslı kavsarasında, ince düz ve yelpaze dilimli mukarnas yuvaları görülmektedir. Hunad Hatun Türbesi mihrabının kavsarası, dar ve uzun yelpaze dilimli mukarnas yuvalarına sahiptir. Ulu Hatun Türbesi mihrab kavsarası, düz ve yavan bir şekilde yapılmış mukarnaslardan oluşur. Babuk Bey Zaviyesi eyvan mihrabındaki kavsarada, düz ve yelpaze dilimli mukarnas yuvaları görülmektedir. Sırçalı Kümbet mihrabı kavsarası düz ve geniş mukarnas dizileri ile doldurulmuştur. Emir Sultan Mescidi mihrabında kavsara, düz ve yüzeysel oluşturulmuş mukarnaslardan meydana gelmiştir. Kale (Fatih) Camii mihrab kavsarasının mukarnas dizileri, Türk üçgenleri ile oluşturulmuştur. Türk üçgenleri yüzeysel bir şekilde işlenmiştir. İsa Kümbet Camii ve Kalaycıoğlu Mescidi mihrablarının kavsarası, düz ve badem şeklindeki mukarnas dizileri ile doldurulmuştur.

Altı sıra mukarnas dizisi ile doldurulmuş kavsara örneklerini, Kayseri’de dört mihrabda görmekteyiz. Döner Kümbet mihrabı, düz ve yelpaze dilimli mukarnaslardan oluşan bir kavsaraya sahiptir. Şeyh Tennuri Camii mihrab kavsarası,

düz ve badem şeklindeki mukarnasların dizilmesiyle meydana getirilmiştir. Hatıroğlu Camii mihrabında ise, yüzeysel bir tarzda işlenmiş, Türk üçgenleriyle doldurulmuş mukarnaslı bir kavsara görülmektedir. Ali Hoca Camii mihrabının kavsarasında, bulunan mukarnaslar yayvan ve yüzeysel tarzda yapılmış Türk üçgenleri ile meydana getirilmiştir.

Yedi sıra mukarnas dizisinden oluşmuş kavsara örneklerine üç yapıda rastlamaktayız. Çifte Kümbet mihrabının kavsarasında, hafif sivri şekildeki mukarnas yuvalarının yüzeyleri yelpaze dilimli olarak yapılmıştır. Hacı Kılıç Camii mihrab kavsarasının mukarnas yuvaları, derin ve yayvan olarak işlenmiştir. Mukarnasların yüzeyleri yelpaze dilimli ve düz olarak yapılmıştır. Kurşunlu Camii mihrabının mukarnaslı kavsarası, Türk üçgenlerinin değişik şekillerde dizilişiyle oluşturulmuştur. Mukarnasların birleşme noktalarının altında,

klasik Osmanlı mihrablarında gördüğümüz, sarkıtlar

bulunmaktadır.

Sekiz sıralı mukarnas dizisine tek örnek, Ali Cafer Türbesi mihrab kavsarasıdır. Mukarnaslar düz ve yayvan olarak işlenmiş, yedinci sıradaki dizinin ortasında yer alan mukarnasların yuvaları yelpaze dilimli olarak yapılmıştır.

Mescidi’nin birinci kademe mihrab nişi, yuvarlak kemerli tonozla örtülmüştür. Alaca Kümbet mihrabında ise, sivri kemerle örtülmüş kavsara bulunmaktadır.

Kayseri’de yarım kubbe kavsaraya sahip olan on adet mihrab bulunmaktadır. Battal Mescidi’nin ikinci kademe nişi, Anonim Türbe, Lala Muslihiddin Kümbedi, Kalemkırdı Camii, Seyyid Gazi Camii mihrablarının kavsarası yarım kubbe ile örtülmüştür. Han Camii, Tepecik Mescidi, Asmalı Mescit, Beşparmak Türbesi (üç dilimli) ve Hasinli Camii (yedi dilimli) mihrablarının kavsaraları sivri yarım kubbelidir.

Mukarnaslar, farklı formlarda ve sayısı değişen sıralarla uygulandıkları zaman, zemine hareketlilik kazandırırlar259. Mukarnaslı kavsaralarda, aşağıdan yukarıya doğru düzenli bir şekilde daralarak yükselen, yatay mukarnas dizileri üstte genellikle istiridye kabuğu şeklinde yivlenmiş, yarım kubbecik şeklinde irice bir diş ile son bulmaktadır260. Mukarnas yuvalarının biçimlenmesindeki esas unsur malzemedir. Değişik malzemeler üzerinde yaygın olarak kullanılması mukarnas ögelerinin diziler halinde birbirine bağlı, birbirlerinin içinden

dalbudak salan bir sistem geliştirmesinden

259 Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi ve El Sanatları, Ankara 1988, s.23.

260

Şakir Çakmak, Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde Taçkapılar (1300-1500), Ankara 2001, s.38.

kaynaklanmaktadır261. Taş malzemeden üretilen mukarnas dizilerinde yuvalar geniş, yayvan, içbükey kavisli ve yüzeyleri ise bazen düz, bazen de yelpaze dilimlidir. Çini mozaik ve alçıdan yapılmış mukarnaslarda ise yuvalar yayvan ve geniş olmasına rağmen içbükey kavisleri çok yüzeysel işlenmiştir262.

Mukarnaslar bulundukları zemine, üçüncü boyutu, derinliği ve mekan tasavvurunu veren unsurlardır263.

Kayseri’deki Selçuklu dönemi mihrab kavsaralarının

mukarnasları, derin ve yayvan olarak işlenmiş, içleri ise yivlenerek üçüncü boyut hissi arttırılmıştır. Mukarnas yuvalarının yüzeyleri yelpaze dilimleriyle bezenerek kavsaranın görüntüsüne zenginlik kazandırılmıştır.

Kayseri’deki Eretna dönemi mihrablarında mukarnas yuvaları, yüzeysel ve daha geniş olarak işlenmiştir. Mukarnas yuvalarının bu şekilde işlenişi, Selçuklu dönemine nazaran, üçüncü boyut tesirini azaltmıştır. Mukarnasların yüzeylerinde, Selçuklu döneminde bolca kullanılan, yelpaze dilimleri iki örnek dışında görülmemektedir.

261

Kayseri’deki Osmanlı dönemi mihrab kavsaralarının mukarnaslarında, önceki formlar kullanılmakla birlikte,Türk üçgenlerini de görmekteyiz. Mukarnas formlarında, Selçuklu dönemindeki üçüncü boyut hissi sürdürülmekle beraber, yuvaların daha yüzeysel olarak işlendiği fark edilmektedir.

4.1.6.2. Nişin Alt Kısmı

Mihrab hücresinin zeminden başlayarak, kavsara başlangıcına kadar uzanan ve cephede köşe sütunceleri veya sütunceleri yoksa en içteki bordür tarafından sınırları çizilen bölüm, nişin alt kısmı olarak değerlendirilmektedir264. Nişin alt kısmının şekillenişi, mihrab planı üzerinde doğrudan etkilidir265.

Danişmendliler döneminde inşa edilen, Kayseri’deki en erken tarihli mescid olan, Battal Mescidi mihrabının planı, iç içe kademeli iki nişten oluşmaktadır. Erken tarihli örneklerde görülen bu plan tipini, Cizre Ulu Camii (1155), Dunaysır Ulu Camii (1204) ve Silvan Ulu Camii mihrablarında görmekteyiz266. Yine Danişmedliler döneminde inşa olunan Külük Camii mihrabının asıl taş mihrabı onarımlar sırasında ortaya çıkarılmıştır. Çini mozaik mihrab, Selçuklular

264 Eskici, A.g.e., s.252. 265

Bakırer, A.g.e., s.74. 266 Bakırer, A.g.e., s.74.

döneminde yapıya eklenmiştir. Kayseri’deki çini mozaik tekniğinde yapılmış tek örnek olan mihrabın planı iki kademeli niş şeklindedir. Nişin birinci kademesi dikdörtgen, ikinci kademesi ise üç kenarlıdır. Anadolu’da benzer planda yapılmış mihrabları; Konya Hacı Feruh Mescidi (1215), Niğde Alaaddin Camii (1223), Kayseri Sultan Hanı Mescidi (1236), Konya Zazadin Hanı Mescidi (1237), Develi Sivasi Hatun Camii (1281-1282)’lerinde görmekteyiz. Afyon Mısri Camii’nin (13.yy.sonu, 14.yy.başı) çini mihrabı da çift niş planına sahiptir. Bütün mihrablarda birinci niş derin dikdörtgen planlı, ikinci niş ise, üç veya beş kenarlıdır. Niğde Alaaddin Camii mihrabında ikinci niş beş kenarlıdır267. Kayseri’deki Selçuklu dönemi yapılarının en önemlilerinden biri olan Hunad Hatun Camii mihrab nişi üç kenarlı bir plana sahiptir. Niş kenarlarının her biri üzerine yarım daire nişçikler yerleştirilmiştir. Benzer planda yapılmış olan mihrabları; Konya Alaadin Camii’ndeki bitmemiş türbede (13.yy.’ın ilk çeyreği), Aksaray Sultan Han Mescidi (1278), Ağzıkara Han Mescidi (1242), Niğde Eskiciler Mescidi (14.yy.) ve Niğde Hüdavend Hatun Türbesi (1312) mihrablarında görmekteyiz268. Hacı Kılıç Camii mihrabının planı hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz. Ö.Bakırer’in 1976 yılında yapmış olduğu röleve

çiziminde mihrab nişi yarım daire plandadır ve taş mihrabın niş kısmı mermerle kaplıdır269. Mihrabın niş kısmı bugün, herhalde malzeme farklılığını ortadan kadırmak amacıyla, taş malzeme ile üç kenarlı olarak yeniden onarılmıştır. Hunad Hatun Camii’nde olduğu gibi mihrab nişinin üç yüzü içerisine nişçikler yerleştirilmiştir.

Kayseri’deki Selçuklu türbe mihrablarında iki tip plan görülür. İlk plan tipinde yarım daire veya dikdörtgen nişin üzeri tonoz yada yarım kubbe ile örtülüdür. Bu gruptaki mihrabların üzerinde tepelik, çerçeve ve kenar bordürleri, köşe sütunceleri gibi mihrab elemanları bulunmamaktadır. Sadece kıble yönünü belirtmek için yapıldıkları anlaşılmaktadır. Alaca (Mescid) Kümbet, Han Camii Türbesi, Anonim Türbe, Lala Muslihiddin Kümbedi mihrabları bu grupta değerlendirdiğimiz türbelerdir. Mihrabların sade bir şekilde yapılması erken tarihli olmalarına bağlanabilir. Birinci gruptan, ikinci gruba geçişi temsil ettiğini düşündüğümüz Hasbek (Kadı) Türbesi mihrabı, incelediğimiz Kayseri Selçuklu türbe mihrabları arasında alçıdan yapılmış tek örnektir. Niş planı hakkında bilgi sahibi olamadığımız mihrab; beş sıra mukarnaslı kavsarası (bugün sadece izleri mevcut), vazo başlıklı köşe sütunceleri ve kenar bordürüyle geçişin sembolü durumundadır. İkinci grup olarak tanımladığımız mihrablar; üç ve beş kenarlı niş planındadır ve

üzerleri mukarnaslı kavsara ile örtülüdür. Çifte (Melike Adile) Kümbet ve Döner (Şah Cihan Hatun) Kümbet mihrabları üç kenarlı, Hunad Hatun Türbesi mihrabı ise beş kenarlı niş planındadır. Mihrabların üzerleri mukarnaslı Kavsara ile örtülmüştür. Üç kenarlı niş planı genellikle 13-14.yy.’da küçük ölçekli türbe ve mescid mihrablarında kullanılmıştır. İshaklı Han Mescidi (1249) mihrabı, Develi Seyyid Şerif Türbesi (1295), Ermenek Akçe Mescid (1300) ve Niğde Gündoğdu Türbesi mihrabları benzer planda yapılmış mihrablardır270.

İncelediğimiz Eretna Beyliği dönemine ait yedi mihrabdan altısı türbede, biri ise mescidde bulunmaktadır. Eretna dönemi türbe mihrablarında, farklı mihrab planları görülmektedir. Dikdörtgen planlı, üzeri mukarnas kavsaralı nişlerin içerisinde pencere uygulaması görülür. Emir Şahab Türbesi, Ali Cafer Türbesi, Babuk Bey Zaviyesi Eyvan mihrabı ve Sırçalı Kümbet mihrablarında dikdörtgen planlı nişin içersine pencere yerleştirilmiştir. Niş içerisinde pencere uygulaması Ahlat Kümbetlerinde de görülmektedir271. Eretna dönemi eserlerinden; Niğde Değirmenli Köyü Türbesi, Dazya Ali Baba Türbesi mihrabları da dikdörtgen bir niş planında yapılmıştır272. Ulu Hatun (Şahgeldi) Türbesi ve Emir Sultan Mescidi mihrabları üç kenarlı niş planındadırlar ve üzerleri

mukarnaslı kavsara ile örtülmüştür. Mihrab planları Döner Kümbet ve Çifte (Melike Adile) kümbet planları ile benzerlik gösterir.

İncelediğimiz Osmanlı dönemi mihrablarında farklı plan özelikleri görülür. Mihrab nişleri üç, dört, beş, yedi kenarlı ve yarım daire planındadır. İsa Kümbet Camii mihrabı üç kenarlı niş planındadır ve üzeri mukarnaslı kavsara ile örtülmüştür. Tepecik (Taşçıoğolu) Mescidi mihrabı dört kenarlı plan tipine sahiptir ve üzeri yarım kubbelidir. Kayseri’de Osmanlı dönemine ait en erken tarihli cami olan, Kale (Fatih) Camii, inşa tarihi tartışmalı olan Şeyh Tennuri Camii, Mimar Sinan yapısı olan Kurşunlu (Hacı Ahmed Paşa) Camii, Hatıroğlu Camii ve Kubaroğlu Kümbet (Yumurtalı) Mescidi mihrabları beş kenarlı bir plana sahiptir ve üzerleri mukarnaslı kavsaralıdır. Ali Hoca Camii, yedi kenarlı bir niş planındadır ve üzeri mukarnas kavsara ile kapatılmıştır. Hasinli Camii mihrabı da yedi kenarlı bir niş planına sahiptir ve üzeri yarım kubbe kavsara ile örtülmüştür. Kalemkırdı Camii, Asmalı Mescid, Kalaycıoğlu Mescidi ve Seyyid Gazi Mescidi mihrablarının nişleri yarım daire şeklindedir.

Elde ettiğimiz verilere dayanarak; Selçuklu, Eretna ve Osmanlı dönemi mihrablarının planlarında belirgin farklılıklar görülmediğini ifade edebiliriz. Selçukluların ilk dönemlerinde yarım daire, sonraki dönemlerde ise çokgen plan tipleri

görülmektedir. Eretna Beyliği döneminde dikdörtgen ve üç kenarlı niş planı uygulanmıştır. İncelediğimiz eserlerde, Selçuklu ve Osmanlı döneminde görülen yarım daire niş planı Eretna Beyliği mihrablarında karşımıza çıkmamaktadır. Bu dönem içerisinde dikkati çeken bir unsur da mihrab nişlerinde görülen pencere uygulamalarıdır. Osmanlı döneminde ise çokgen ve yarım daire plan tipleri sıklıkla kullanılmıştır. Selçuklu ve Eretna dönemlerinde görülen dikdörtgen niş planı, Kayseri’deki Osmanlı dönemi mihrablarında görülmemektedir.

4.1.7. Sütunceler

Başlık, gövde ve kaideden oluşan sütunceler, mihrab nişinin iki kenarında yer alarak, nişle kenar bordürleri arasındaki bağlantıyı sağlamaktadır. Genellikle yarıları veya dörtte birleri nişin içine gömülü olarak yapılmışlardır.

İncelediğimiz Kayseri mihrablarında başlıksız sütunce örneğini, iki mihrabda görmekteyiz. Emir Sultan Mescidi ve Kalemkırdı Camii mihrablarında görülen sütuncelerin sadece gövde kısmı mevcuttur; başlık ve kaide kısımları ise bulunmamaktadır. Mihrab sütuncelerinde beş ayrı şekilde başlıklar görülmektedir. Hasbek Kadı Türbesi’nin sütun başlığı

bezenmiştir. Çifte Kümbet ve Kubaroğlu Kümbet Mescidi mihrablarında zar başlıklı sütunceler yer almaktadır. Üzerlerinde çan şeklinde sütun başlıkları bulunan iki mihrabdan, Döner Kümbet mihrabının sütun başlığının üzeri palmet motifi ile, Ali Cafer Türbesi mihrabının sütunce başlıkları ise, akantus yaprakları ile bezenmiştir. Gözde Ramazanoğlu’nun kum saati başlık dediği273, ortada yuvarlak yastık, altta ve üstte üçgen parçalardan meydana gelen başlık tipini, Kayseri mihrablarında sıkça görmekteyiz. İsa Kümbet Camii, Şeyh Tennuri Camii, Hatıroğlu Camii, Tepecik Mescidi, Kurşunlu Camii, Ali Hoca Camii ve Hasinli Camii mihrablarının sütun başlıkları bu şekilde yapılmıştır. Ali Hoca Camii ve Hasinli Camii mihrablarındaki başlıklar diğerlerinden farklı olarak yivlenerek işlenmiştir.

İncelemiş olduğumuz mihrabların sütuncelerinde gövde kısmı üç tipte şekillenmiştir. En çok silindirik gövdeli sütunceler tercih edilmiştir. Hasbek Kadı Türbesi, Hunad Hatun Camii, Çifte Kümbet, Döner Kümbet, Ali Cafer Türbesi, Emir Sultan Mescidi, İsa Kümbet Camii, Kubaroğlu Kümbet Mescidi, Şeyh Tennuri Camii, Ali Hoca Camii, Hasinli Camii ve Kalemkırdı Camii mihrablarındaki sütunceler silindirik gövdelidir. Bunlardan Hunad Hatun, Ali Hoca ve Hasinli Camileri’nin mihrablarındaki sütuncelerin gövdeleri burmalı

olarak yapılmış; Ali Cafer Türbesi mihrabının sütunceleri ise, örgülü geçmelerle hareketlendirilmiştir.

Altı köşeli sütunce gövdesi, sadece Tepecik Mescidi’nde bulunmaktadır. Hatıroğlu ve Kurşunlu Camii mihrablarının sütunce gövdeleri ise sekiz köşeli olarak yapılmıştır.

Hasbek Kadı Türbesi’nin mihrabında yer alan sütuncenin nasıl bir kaideye sahip olduğu bilinmemektedir. Döner Kümbet’te ise, kaide uygulaması görülmemektedir. Hunad Hatun Camii mihrabında dikdörtgen pahlı bir kaide varken; Çifte Kümbet’te kare pahlı kaide formu uygulanmıştır. Ali Cafer Türbesi mihrabında ise, küp şeklinde bir kaide görülmektedir. Diğer mihrablarda görülen sütuncelerin başlıkları ile kaideleri aynı biçimde yapılmıştır.

Kayseri’deki Selçuklu ve Eretna mihrablarında sadece silindirik gövdeli sütunceler kullanılmışken; Osmanlı döneminde buna ilaveten çok köşe gövdeli sütunceler kullanılmıştır. Selçuklu ve Eretna dönemi mihrblarının sütunclerine nazaran Osmanlı döneminde sütuncelerin daha ince ve zarif olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Osmanlı döneminde sütunce başlıklarında, Selçuklu ve Eretna

4.2. MALZEME

Mihrablar, hemen her dönemde malzeme ve işçilik bakımından yapıların diğer mimari ögelerine göre üzerinde daha özenle durulmuş unsurlardandır. Katalog dahilinde incelediğimiz mihrablarda farklı malzemeler bazen tek başına

Belgede Kayseri mihrabları (sayfa 146-190)

Benzer Belgeler