• Sonuç bulunamadı

Alıcının Satılanın Teslim Edilmemesi Nedeniyle Doğmuş Tüm

3. TİCARİ SATIMDA SATICININ TEMERRÜDÜNÜN SONUÇLARI

3.3. Özel Sonuçları

3.3.3. Alıcı, Satılanın Tesliminden (Aynen İfadan) ve Gecikme Tazminatından

3.3.3.1. Alıcının Satılanın Teslim Edilmemesi Nedeniyle Doğmuş Tüm

Alacaklı, aynen ifadan ve gecikme tazminatından vazgeçerek TBK.m.125/f.2’de düzenlenen haklardan, borcun ifa edilmemesi nedeniyle uğradığı zararların(müspet zararın) tazmini seçeneğini tercih ettiğinde taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi devam etmekte; ancak sözleşmenin içeriği değişmekte; sözleşmede düzenlenen borçlunun asli edim yükümlülüğünün yerini tazminat ödeme yükümlülüğü almaktadır184. Alacaklıya tanınan tazminat hakkının amacı, borcun ifası sözleşme ilişkisine uygun olarak yapılsaydı alacaklının malvarlığı hangi durumda bulanacak idiyse o durumun ekonomik olarak sağlanması; borcun ifa edilmemesi nedeniyle alacaklının elde etmeyi umduğu menfaatin gerçekleşmemesi yüzünden uğradığı zararın giderilmesidir185.

Müspet zarar, borçlunun edimini ifa etmemesi yüzünden alacaklının malvarlığındaki mevcut durumu ile edim ifa edilmiş olsaydı içinde bulunacağı durum arasındaki fark olarak ifade edilebilir186. Alacaklının malvarlığının edimin ifa

183 Eren, s.1117.

184Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s.962;Tandoğan, Mes'uliyet Hukuku, s.502. 185 Havutçu, s.69.

186

66

edilmemesi sonucu şimdiki durum ile farazi durumu arasındaki fark, malvarlığının aktifinde meydana gelmeyen çoğalma veya pasifinde meydana gelmeyen azalma

şeklinde ortaya çıkabileceği gibi, doğrudan doğruya malvarlığının aktifindeki azalma veya pasifindeki çoğalma şeklinde de ortaya çıkabilecek ve bu nedenle de alacaklının fiili zararı ile yoksun kaldığı karı, müspet zararı oluşturacaktır. Borçlunun temerrüdü nedeniyle alacaklının malvarlığında ifa edilmeyen edimin ekonomik değeri oranında azalma meydana gelecektir. Ancak alacaklının zararı bununla sınırlı değildir. Bu sebeple edim zamanında ifa edilmiş olsaydı alacaklının uğramayacak olduğu tüm zararların giderilmesi gerekecektir. Başka bir ifadeyle edim zamanında ifa edilmiş olsaydı alacaklının malvarlığı hangi ekonomik değere ulaşacak idiyse alacaklıya o durumun tazminatla sağlanması gerekecektir187.

Ticari satımda satıcının satılanı teslim borcunda temerrüdü üzerine alıcı, TBK.m.125/f.2 hükmüne göre seçim hakkını kullanabilecek; malın teslimi ve gecikme tazminatından vazgeçerek müspet zararının tazminini isteyebilecektir. Alıcının müspet zararı, satım konusunun sözleşme ilişkisine uygun olarak zamanında tesliminin yapılmaması yüzünden elde edemediği menfaate karşılık gelecektir. Başka bir ifade ile satıcı sözleşmeye konu malı, gereği gibi ve zamanında teslim etseydi alıcının malvarlığı ne durumda olacak idiyse bu durum ile malvarlığının halihazır durumu arasındaki fark alıcının müspet zararını oluşturacaktır. Mesela satıma konu mal zamanında teslim edilmiş olsaydı alıcı, bu malı tekrar satacak ve kar elde edecekti. Malın zamanında teslim edilmemesi yüzünden de alıcı malı tekrar satamayacak ve kar elde edemeyecektir. Bu sebeple satıcının malı zamanında teslim etmemesi yüzünden alıcının mahrum kaldığı kar, müspet zararını oluşturacaktır.

Müspet zararının tazminini isteyen alacaklının zararı nasıl hesap edilecek ve alacaklı karşı edimi, yani satış bedelini ödeyecek midir?

Sözleşme ilişkisi taraflardan sadece birine borç yüklediğinde ve borçlu edimini ifa etmediğinde, edimin alacaklı için değerini tespit edip bu zararı borçluya ödeterek sorunu çözme yoluna gidilebilir. Taraflardan yalnız birine borç yükleyen sözleşmelerde durum böyleyken iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde borçlunun

187

67

temerrüdü halinde alacaklının zararını belirlemenin bu kadar kolay olmadığı ifade edilmektedir. Bu sebeple iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü halinde alacaklının zararını belirlemek öğretide görüş ayrılıklarına neden olmuş, konu iki farklı teori çerçevesinde tartışılmıştır.188

Mübadele (değişim) teorisi, hem borçlunun hem de alacaklının edimini ayrı ayrı ele alıp değerlendirmekte; zararın ifa edilmeyen edim dikkate alınarak hesaplanacağını ve hükmedilecek tazminatla alacaklının ediminin mübadele edileceğini(değiştirileceğini) kabul etmektedir189. Başka bir anlatımla borçlunun temerrüdü nedeniyle alacaklının elde edemediği edimin tam değeri alacaklıya ödenmeli, buna karşılık alacaklı da kendi karşı edimini borçluya ifa etmelidir190.Bu teorinin temelini aynen ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteyen alacaklının kendi edimini yerine getirme yükümlülüğünün devam etmesi oluşturmaktadır191. Bu teoriye göre, ticari satımda satıcı temerrüde düştüğünde satım konusu malın tam değerini alacaklıya tazminat olarak ödemek; alacaklı da karşı edim olan satış bedelini satıcıya ödemek zorundadır.

Fark teorisine göre ise mübadele teorisinin aksine alacaklı, borçlunun temerrüdü üzerine müspet zararının tazminini talep edebilmesi için kendi edimini yerine getirmek zorunda değildir192. Fark teorisine göre borçlu temerrüde düştüğünde alacaklının zararı, ifa edilmeyen borçlunun ediminin tam değeri değil, bu değerle alacaklının karşılıklı ediminin değeri arasında bir fark varsa sadece bu fark alacaklıya tazminat olarak ödenmeli, buna karşılık alacaklı da kendi edimini yerine getirmemelidir193. Fark teorisine göre alıcı, temerrüde düşmüş olan satıcıya karşı kendi edimi olan satış bedelini ödemek zorunda değildir. Alıcı, satıcının ediminin tam değeri bulunduktan sonra bu değerden kendi edimi olan satış bedeli mahsup edilecek, bu mahsup işleminden sonra geriye bir bakiye kalmışsa bu bakiyeyi müspet zarar olarak satıcıdan talep edecektir.

188 Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s.869;Oğuzman/Öz, C-1, s.405. 189

Oğuzman/Öz, C.1, s.405.

190 Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s.869. 191 Daha geniş bilgi için bkz.Havutçu,s.77. 192 Havutçu, s.77.

193

68

Uygulamada ve doktrinde mübadele(değişim) teorisinden çok fark teorisi benimsenmiştir. Satım sözleşmesinde satıcının veya alıcının borçlu temerrüdüne düşmesinde olumlu zararın tazmini hallerinde fark teorisinin benimsenmiş olduğu görülmektedir (TBK.m.213 ve 236).Borçlu temerrüde düştüğünde TBK.m.125/f.1.2 gereğince ifa yerine tazminat talep edilmesi halinde de fark teorisinin uygulanması gerektiği doktrinde kabul edilmektedir194.

TBK.m.125/f.2 düzenlemesinde kusurdan söz edilmemiştir. Her ne kadar kusurdan söz edilmese de alacaklının, aynen ifa ve gecikme tazminatından vazgeçip müspet zararının tazminini isteyebilmesi için satıcının teslim borcunda temerrüde düşmesinde kusurlu olması gerekecektir. Müspet zararın belirlenmesi ve hesaplanmasında, alıcının aynen ifa ve gecikme tazminatından vazgeçtiği tarih esas alınacaktır195.

3.3.3.2. Alıcının Sözleşmeden Dönme ve Menfi Tazminat Talep Etme Hakkı