• Sonuç bulunamadı

Akran Grupları (Yaşıt İlişkileri)

2.2.3. Yaratıcılık ve Zekâ

2.3.3.2. Akran Grupları (Yaşıt İlişkileri)

Ergenlik döneminde ergenler akranlarıyla daha çok zaman geçirmekte, onlardan daha fazla etkilenmekte ve onlarla birlikteyken mutlu olup daha olumlu psikolojiye sahip olmaktadırlar (Kulaksızoğlu, 2007: 86; Yavuzer, 2002: 265; Steinberg, 2007: 186). ‘’Aynı yaşta ve her iki cinsten başkalarıyla yeni ve daha olgun ilişki kurma. İlk ergenlikte (12-15 yaşlar) ilişkiler geniş ölçüde aynı cinsten kişilerdir. İleri ergenlikte (16-20 yaşlar) ilişkiler artan sayıda karşı cinsten kişileri içermeye başlar” (Gander ve Gardıner, 2007: 487)

Arkadaş ilişkileri ŞEKİL 5

Çocuklukta yakın çevre ve uzun süredir tanıdığı kişilerle arkadaşlık kurulurken ergenlikte bunların yanında ilgi, benzerlik, okul ve karşı cins gibi akran arkadaşlıkları artmaktadır.

43 Ergenler arkadaşlık kurdukları kişilerle benzer oyunlar oynar, benzer sporlar yapar, benzer müzikler dinler, konuşma sitillerini taklit eder, benzer yerlere gider, benzer türden giysileri giyerler.

‘’Türlerden biri aynı ilgileri taşıyan bireylerden kurulan küçük ve tekelci kliktir. Genellikle aynı cinsten üç dört kişiden oluşur ve dostluk, güvenlik, becerilerini sınama olanağı sağlar; yaşıtlar tarafından değerlendirilen davranışlara sahiptir. …Daha geniş, daha kişisel olmayan yaşıt grubu, toplumsal etkinliklerde ortak ilgileri paylaşan genellikle on-yirmi üyeden oluşan yığındır. Tek cinsli ve hafta içinde etkin olmaya yönelen kliklerin aksine, yığınlar karşı cinslidir ve hafta sonlarında, partilerde, danslarda ve spor olaylarında toplanırlar. Üçüncü tür çetedir. Çete daha çok geniş kent alanlarında bulunur ve çoğunlukla etnik azınlıklarda ve alt sosyoekonomik düzeyden gelen bireylerden oluşur. Düzenli liderleri, kuralları ve istenmeyen davranışlara karşı cezaları olmasıyla klikten ve yığından farklılaşır’’ (Gander ve Gardıner, 2007: 489; Steinberg, 2007: 196).

Bazı anti sosyal ve saldırgan ergenler birbirlerine karşı ilgi duyup sapkın ilişkilere girdikleri görülmüştür (Steinberg, 2007: 210).

Sapkın akran ilişkileri ŞEKİL 6 (Steinberg, Lawrence’ den)

Ana baba ilgisizliği dışında ergenin olumsuz arkadaş ilişkileri basın yayın, internet gibi etkenlerde çocuğu suçluluğa itmektedir. Akran grubu içerisinde akranların birbirlerinin davranışlarını öğrenerek taklit ettikleri, hatta bazı ergenler grup içerisinde kalabilmek için olumlu olumsuz bütün davranışları taklit ettikleri görülür. Burada ergen doğru kişiler ve davranışları seçerse kimlik ve ahlak gelişimi

44 iyi yönde gelişecektir. Fakat yanlış kişileri ve davranışları seçerse kimlik ve ahlak gelişiminin kötü olması yanında, topluma uyumsuzluk ve suça da meyledebilir.

Arkadaşlık ilişkisi içerisindeki ergenler ilişkileri arttıkça bütünlük ve beraberlik duyguları pekişir. Birlikteyken dış tehlikelere karşı birleşmelerini sağlar. Okulda içerisinde iyi ilişkiler içerisinde olan ergenler daha az depresif, okula devam oranlarının yüksek olduğu ve okulda olmaktan mutlu oldukları görülmüştür. (Kulaksızoğlu, 2007: 89; Önder, 2005: 116).

2.3.4. Kişilik Gelişimi

“Kişilik, bireyin sosyal ve psikolojik tepkilerinin tümüne verilen addır” (Kulaksızoğlu, 2007: 106). Ergen kim ve ne olduğunu, ne yapacağını öğrenmeye çalışır. Ailesini, arkadaşlarını, kültürel çevreyi, öğretmenlerini kişilik açısından örnek alır. Çünkü karanlık bir yolda yürüyen ve kendini arayan ergen yolunu ararken çevresindekilerin tuttukları ışıklardan etkilenir ve o ışığı takip eder. Bu yüzden ebeveynlerin kendilerini yetiştirmiş olmaları, çocuklarına doğru kişilik ışıkları saçarak doğru yolu göstermeleri gerekmektedir. Ebeveynler çevresindeki olumsuz ışıklara karşı çocukları bilinçlendirmeliler.

Erikson’un Kuramı; “Gelişimin her evresinde birey bir psikososyal bunalımla karşılaşır. Her bunalımda biri olumlu biri olumsuz iki olası çözüm vardır. Ergenliğe girişle birlikte ya kimlikle ya da rol karışıklığıyla sonuçlanacak bir dizi kararın alınması gerektiği varsayımını geliştirdi. Doğru kararları olan ergenler deneyimlerini açıkça tanımlanmış bir kimlikle bütünleştirmeye yetenekli olacaklardır. Doğru kararları alamayanlar ise, ergenlik sona erdikçe ve yetişkinlik başladıkça geliştirilecek çeşitli kimliklere ve oynanacak rollerle ilgili sorularla bunalacaktırlar” (Gander ve Gardıner, 2007: 491).

45 “Erikson’a Göre Gelişimin Sekiz Evresi

Bunalım Dönem

Güvene karşı güvensizlik Bebeklik

Özerkliğe karşı utanç ve kuşku Küçük çocukluk Girişkenliğe karşı suçluluk İlk çocukluk Çalışkanlığa karşı aşağılık

duygusu

Orta çocukluk

Kimliğe karşı rol karışıklığı Ergenlik

Yakınlığa karşı yalıtılmışlık Genç yetişkinlik Üretkenliğe karşı durgunluk Orta yetişkinlik Bütünlüğe karşı umutsuzluk İleri yetişkinlik (Gander ve Gardıner’den)

Kimliğe karşı rol karmaşası: Bu dönemin sorunu bireyselleşme sorunu olup 12-18 yaş arası dönemi kapsamaktadır. Bu dönemde ergen ben kimim, ne yapacağım, yaşamıma nasıl yön vereceğim der. “Erikson’a göre yetişkin rollerine hazırlık ve topluca onaylanan ahlaki standartlara uyum sorunlarının yaşandığı bu evrede, ergenin düşünsel ve duygusal yapısı köklü bir değişime uğrar. Bu dönemde ergen model arar. Kendini kanıtlamak için gruplara girer. Bu evrede ölçülü, hoşgörülü ve demokratik yetişkin tutumları belirleyici önem kazanır” (Aydın, 199: 83-84)

2.3.5.Ahlak Gelişimi

“Ahlak iyi ve doğru davranışlar bütünüdür ve insanların uymakla sorumlu oldukları davranışlar ve kurallardır” (Kulaksızoğlu, 2007: 98). Bu davranış ve kurallar tolumdan topluma farklılıklar gösterebilir.

46 “Ergenlik dönemi 12-14 yaş araları geleneksel düzey, 14ve üstü yaşlar gelenek sonrası düzeyi kapsar. Başka araştırmalar, ahlak gelişimi üzerinde zekânın, toplumsal sınıfın, yaşın, zekâ bölümünün, ana baba tutumlarının, aile çevresinin ve kültürel farkındalığın önemli etkisini gösterdiler” (Gander ve Gardıner, 2007: 473).

2.3.6. Ergenlikte Duygusal Gelişim

Ergende meydana gelen değişiklikler ergende kırılgan bir psikolojik yapı oluşmasına neden olur. Hatta ergen duygularına yenildiğinde yaşam kalitesinde düşme, derslerde başarısızlık, arkadaş ilişkilerinde, aile ilişkilerinde sorun yaşayabilir. Duygusal zekâsını kullanarak duygularını kontrol eden ergenler bu süreci daha sağlıklı geçirmektedirler.

Ergenler “Olaylara aynı ölçüde tepki vermezler, insanlar farklı zamanlarda, farklı yaşlarda, farklı durumlarda kendi içinde de farklı psikolojik tepkiler verirler” (Kulaksızoğlu, 2007: 65-66-67). ‘’Çocukluk dönemi ile ergenlik dönemi arasında duygusal yönden en belirgin fark çocuklar öfke, kızgınlık ve sevinç gibi duygularını daha açık davranışlarla ve anında ifade eder, buna karşılık ergenlikte bu olaylar daha fazla gizlenip maskelenir. Ergenlikte genel olarak kızların erkeklerden daha önce duygusal olgunluğa ulaştıkları söylenir’’(Kulaksızoğlu, 2007: 66).

Ergenlik döneminde en sık görülen heyecan biçimleri; endişe, öfke, duygularda istikrarsızlık, âşık olma, öfke, aşırı hayal kurma, yalnız kalma isteği, çalışmaya karşı isteksizlik, mahcubiyet, çekingenlik, tedirgin, huzursuz olma, çabuk heyecanlanmalardır (Yavuzer, 2002: 272-273; Kulaksızoğlu, 2007: 67-68).

Bütün bunların yanında bu yaş grubundan, başkalarının duygularını anlaması, temel sosyal beceriler sahip olması, kendini başarıya güdülemesi, kendi duygularının farkında olması beklenip bu yönde eğitim psikologların desteği verilebilir (Erdoğan, 2005: 108-109). Çünkü ruh sağlığı kişinin kendi ve çevresiyle uyum ve denge içerisinde olmasını gerektirdiğinden ergenin sağlıklı birey olabilmesi için bu destek gerekli olabilir (Yörükoğlu, 1979: 3).

47

2.4. ÇOCUĞUN ÇİZGİSEL GELİŞİM BASAMAKLARI

Karalama Dönemi 2-4 Yaş (seribbling) Şema Öncesi Dönem 4-7 Yaş (preschematic) Şematik Dönem 7-9 Yaş (schematic) Gerçekçilik Dönemi 9-12 Yaş (realism)

Mantık Dönemi 12-14 Yaş (pseudo-Naturalistic)

Benzer Belgeler