• Sonuç bulunamadı

AKP İktidarına Avantaj Sağlayan Yasaların Kabulü Meselesi

TBMM, 11 Aralık 2003 tarihinde, “3030 sayılı Büyük Şehir Belediye- lerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun”u görüşe- rek kabul etmişti. Temel olarak, büyükşehir belediyelerinin sınırlarının yeniden belirlenmesini (ve bu anlamda büyük ölçüde genişletilmesini) hedefleyen 5019 sayılı Yasa, bu amaçla, düzenleme kapsamına giren ille- rin nüfusu baz alınarak, söz konusu illerdeki büyükşehir belediyelerinin yetki alanlarının, ait oldukları illerin sınırlarına eşlenmesini veya 50, 30 ve 25 km. yarıçaplı daireler çizilerek tespit edilmesini öngörmekteydi. Bu düzenlemeye bağlı olarak da Yasa, sınırları genişleyen büyükşehir belediyelerinin altında, “ilçe belediyeleri” ve “ilk kademe belediyeleri” kurulmasını ve çizilen yarıçap içinde kalan köylerin de “mahalle”ye dönüştürülmesini emrediyordu.

Çağdaş şehircilik ilkelerine ve kaynakların etkin kullanımına katkı sağlayacağı iddia edilen bu düzenlemelerin teknik açıdan uygunluğu ve farklı ihtiyaçları olan büyükşehirlerin hizmet gereklerini karşılamaya elverişli olup olmadığı üzerindeki tartışmalar bir yana, düzenleme, Ana- yasa hukuku açısından da ilginç bazı meseleleri gündeme taşıyordu.

Özellikle, teklifin ilk halinde ve komisyonda kabul edilen şeklinde yer almayan; “Bu Kanun’un yürürlük tarihinden önce seçim takvimi uygu-

180 Bu bölüm, “Yaşayan Anayasa” Internet Sitesi’nde yayımlanan, Ersoy Kontacı’nın

“AKP’nin Seçim Oyunu” başlıklı analizine dayanmaktadır; <http://www.yasayan anayasa.ankara.edu.tr/makanayor/ docs/analiz/akp_secim.htm>

lamaya konulmuş olsa dahi, bu Kanun gereğince oluşacak yeni sınırlar büyük şehir belediyeleri için seçim çevresi kabul edilir. 28 Mart 2004 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerinde büyük şehir belediyeleri için bu sınırlar, Yüksek Seçim Kurulu’nca esas olarak alınır ...” hükmünün, teklifin Genel Kurul’da görüşülmesi sırasında iktidar partisine mensup milletvekillerinin verdiği bir önerge ile metne eklenmesi, muhalefetin büyük eleştirilerine hedef oldu ve siyasî çıkar sağlama amacı güden bir hareket olarak değerlendirildi.

Söz konusu Yasa, imzalanmak üzere Cumhurbaşkanlığı’na gönde- rilmişken, 21 Aralık 2003 Pazar günü sabaha karşı kabul edilen 5025 ve 5026 numaralı yasalar ise tartışmayı yeni boyutlara taşıdı. 5025 sayılı Yasa, son genel nüfus sayımı sonuçlarına göre, il ve ilçe belediyeleri ile büyükşehir belediyeleri sınırlarında kalan belediyelerden, nüfusu 2000’in altına düşenlerin tüzelkişiliğinin kaldırılmasını ve bu yerlerin köy statüsüne çevrilmesini öngörüyordu. Seçim öncesinde “oy avı” için yapılacak yatırımların fazla dağıtılmaması amacını güttüğü söylenen181

bu düzenlemeyi de gölgede bırakan gelişme ise, hemen arkasından 5026 sayılı Yasa’yla getirilen düzenleme oldu. Söz konusu Yasa, bir büyükşe- hir belediyesi dahi olmayan Denizli ili sınırlarındaki yirmi iki Belediye ve yirmi beş köyün tüzel kişiliğini kaldırarak, bunların Denizli Bele- diyesi’ne bağlanmasını öngörüyordu. Böyle bir düzenlemenin yapılış şekli ve zamanlamasına ilişkin eleştiriler ve sorular yanıtsız kalırken; bu ayarlamanın Başbakan Erdoğan’ın okul arkadaşı Nihat Zeybekçi’nin seçilmesini kolaylaştırmak üzere yapıldığına dair haberler, basında geniş biçimde yer aldı.182

Muhalefet cephesinde, basında ve kamuoyunda sıklıkla dile ge- tirilen bu ve benzeri görüşlerin altında, AKP’nin, “varoş” tabir edilen ve kendisi açısından büyük oy potansiyeli taşıdığı varsayılan seçmen kitlesinin desteğinden yararlanarak, büyükşehir belediye seçimlerini lehine çevirmek istediği değerlendirmesi yatmaktaydı.

Bütün bu tartışmalar sürerken, Cumhurbaşkanı’nın 26 ve 30 Ara- lık 2003 tarihlerinde, her üç yasayı da bir kez daha görüşülmek üzere TBMM’ye geri göndermesiyle konu gündemden çıkmış oldu.

181 Radikal, 22 Aralık 2003. 182 Akşam, 22 Aralık 2003.

İktidarın, seçim çevrelerini yeniden belirlenmeyi amaçlayan bu uygulaması, Anayasa hukuku literatüründe “Gerrymandering” ola- rak bilinen bir sistemin Türkiye versiyonu olarak değerlendirilebilir. Gerrymandering, 1812 yılında ABD’nin Massachusets Eyalet Başkanı Elbridge Gerry’nin, yaklaşan seçimlerde partisine avantaj sağlamak üzere, seçim çevrelerini semender hayvanını andırır şekilde, kıvrımlı çizgilerle belirlemesinden kaynaklanan ve şahsın soyadı ile semender kelimesinin birleştirilerek telaffuz edilmesinden oluşan bir terimdir. Bu terim, tam olarak; “seçim çevrelerinin, bir siyasî partinin yararına olacak şekilde düzenlemesi”ni ifade etmektedir.183

Ülkemizde daha önce de 1950-1960 yılları arasında benzeri uygulama- lar görülmüştür. O dönemde Demokrat Parti iktidarı, kendisine oy ver- meyen seçmenlere karşı bir tepki olarak; Abana ilçe merkezinin Bozkurt- Pazaryeri İlçesine nakli, Malatya’dan Adıyaman ve Kocaeli’nden Sakarya illerinin oluşturulması, Kırşehir’in ilçe haline getirilerek Nevşehir’in il olması gibi uygulamalara girişmiş ve böylece, gelecek seçimlerde kendisi için daha uygun olacağına inandığı zeminleri elde etmeye çalışmıştır.184

Yine 1995 yılında, aralarında Kilis’in de bulunduğu iki ilçe ve otuz dört beldede yapılacak ara yerel seçimlere üç gün kala, Kilis’i il yapmak için Bakanlar Kurulu’na yetki veren bir yasanın Meclis’ten geçmesi ve ilgili KHK’nın, seçimden bir gün önce Bakanlar Kurulu’nda imzalanması, seçim çevrelerinin veya seçim çevrelerinin idari statüsündeki değişikliklerin nasıl bir siyasî araç olarak kullanılabildiğine ilişkin ilginç bir örnek olarak kayıtlara geçmiştir.185 Daha yakın tarihlerden bir örnekse Nisan 1999 se-

çimlerinden verilebilir. Bu seçimlerde, Ankara-Esenboğa yolu üzerindeki Pursaklar Beldesi sakinlerinin büyükşehir belediye başkanlığı seçimi için oy kullanması, seçimden sonra büyük tartışma konusu olmuştur. Her ne kadar, CHP Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Murat Karayalçın’ın bu konuda YSK’ye yaptığı itiraz, 30 Nisan 1999’da “... kullanılan oyların seçimin sonucunu etkileyecek miktarda olmadığı gerekçesiyle ...” reddedilmiş olsa da, yaşanan bu olay, seçim çevrelerinin seçim sonuçları üzerindeki etkisine dair çarpıcı bir örnek olarak tarihe geçmiştir.

183 Krassner, Lloyd, “Gerrymandering,” <http://www.gis.net/~pldr/GM.html> 184 Bu bilgiler ve söz konusu düzenlemelerin getirildiği yasaların akıbeti hakkında

ayrıntılı bilgi için bkz., Teziç, a.g.e., s. 262.

185 550 sayılı “Sekiz İlçe ve Üç İl Kurulması ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname-

nin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” için bkz., RG, 06.12.1995, S. 22305.

Sonuç olarak -özellikle düzenlemelerin getiriliş şekli ve zamanı dikkate alındığında- 28 Mart 2004 yerel seçimleri öncesinde yapılan bu düzenlemeler de “Gerrymandering”in (yani seçim çevrelerinin salt siyasî amaçlarla belirlenmesinin) tipik örnekleri olarak değerlendirilebilir.

Benzer Belgeler