• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM : KENT ve AKILLI KENTİN KAVRAMSAL AÇIDAN İRDELENMESİ

1.4. AKILLI KENT AKTÖR VE PARAMETRELERİ

İnsan odaklı akıllı kentlerin tanımlarında yer verilen bilgi iletişim teknolojilerini sağlayan özel ve kamu sektörü, hizmetleri sunmakla görevli merkezi ve yerel yönetim ile üniversiteler ve vatandaşlar akıllı kentin aktörlerini oluşturmaktadır. Kentte üstlendikleri roller ile sundukları hizmetlerle kent yapısını, yönetimini, ekonomisini şekillendirirler. Kentteki aktörler arasında koordinasyonun,

20

birlikte çalışma ağlarının kurulması, açık veri bilgi paylaşımının sağlanması akıllı kentin inşa edilmesinin temellerini oluşturmaktadır.

Kentler, üniversitelerin özel ve kamu sektörün katılımları ile en azından bu üç dinamik arasındaki ağların yoğunlaştığı sistem olarak düşünülebilir. Bu etkileşimden çıkan ürünler, kentlerde dinamikler yaratabilir. Üç kurumsal alanın arasındaki ilişkilerin yoğunluğu, kentlerin bölgesel inovasyon sistemlerinin teknolojisini başlatmasını sağlar (Leydesdorff ve Deakin, 2011).

Tüm toplulukların yapı sektörünün optimizasyonunun her bir binanın tek tek optimizasyonundan daha verimli ve daha ucuz olduğunu göstermeyi amaçlayan Avrupa Araştırma Çerçeve Programı (FP6 ve FP7) içinde yer alan bir Avrupa Komisyonu girişimi olan CONCERTO’ da akıllı kent aktörleri sırasıyla;

politikacılar, ekonomi aktörleri, yerel otoriteler, tasarımcılar, kent plancıları, enerji kuruluşları, mühendisler, müteahhitler, ev sahipleri ve karacılardır (European Comission, 2018a).

Akıllı kentin kurulması için açık veri, inovasyon, desantrilizasyon, hayat boyu öğrenme, teknoloji ve yeni düşüncelere açık özel ve kamusal işbirliği gerekmektedir.

1.4.1. TEKNOLOJİ

Kenti yaşayan bir varlık olarak düşündüğümüzde akıllı kent sistemleri kente dair tüm verileri toplayan ve bu verileri işleyip değerlendirerek, olasılıkları hesaba alarak, kararlar alan bir sistem olarak görebiliriz. Akıllı kentlerin oluşumunda ve temellerinde BİT’ ler yer almaktadır. Teknolojinin insanlara sunduğu imkânlar dâhilinde ortaya çıkan açık veri ve dijital bağlantı ağlarının varlığı kentteki veri akışını yöneterek kentin bir bütün haline gelmesini sağlar. Böylelikle ulaşımdan altyapıya, ekonomiden sürdürülebilir bir çevre oluşumuna kadar kente dair tüm yapı ve hizmetleri kontrol edebilir, etkin bir şekilde yönetilebilir hal almaktadır. Geniş bant ağları, mobil cihaz kullanıcılarına internet imkânı sunan 4G ve 5G ağları ve nesnelerin interneti (IOT) teknolojileri ile kentlerde veri akışının sağlanmaktadır.

21

1.4.2. AÇIK VERİ

Açık veri; Kamu, özel sektör ve vatandaşların kullandığı, geniş kapsamda kamu ve özel sektör verilerini içeren, yasal ve kullanılabilirlik engellerinden arınmış verilerdir. Açık veri kullanımıyla kentler, hizmetleri ve çeşitliliğinde inovatif çözümler yaratabilir, Ar-Ge faaliyetleri için tüm açık veri paydaşlarının değerlerini bir potada eriterek katma değer yaratabilir (Akdamar, 2017). Açık Bilgi Vakfı (Open Knowledge Foundation- OKF) kurucularından Pollock’a (2017) göre; vakfın amacı tüm kamu yararlı bilgilerini açmak ve inovatif görüşlerin ortaya çıkmasını sağlamak olarak tanımlamakta ve hangi tür kamu yararı bilgilerinin açık olması noktasında ise tüm bilgilerin, verilerin açık olması gerektiğini savunarak, hükümetin vergileri nerelerde hangi amaçlarla kullandığından, iklim değişikliğin ne kadar hızla gerçekleştiğine yapılan araştırma verilerine, tramvayın hangi sokaktan saat kaçta geçeceği bilgisine kadar tüm verilerin açık olması gerektiği, herhangi bir kontrol, kısıtlama mekanizmalarına tabi olmaksızın herkes tarafından ücretsiz ve özgürce kullanılması gerektiğine inanmaktadır.

1.4.3. HAYAT BOYU ÖĞRENME

Günümüz teknolojilerinin gelişim hızı, bireylerin var olan niteliklerinin hem ekonomik hem de sosyal hayatlarında hızla eskimesine yol açmakta ve yenilenme, teknolojiyi takip etme ihtiyacını beraberinde getirmektedir. Bilgi ve nitelik sahibi olma, mevcut bilgi ve nitelikleri geliştirme amacıyla yapılan tüm öğrenme faaliyetlerini kapsayan "Hayat Boyu Öğrenme” kavramı bu ihtiyacın bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Toplumda en dezavantajlı grup dahi ele alınarak aş, eğitim durumuna bakılmaksızın tüm vatandaşların hayat boyu öğrenme sistemine dahil edilerek, bilişim teknolojileri becerileri, teknoloji kültürü, yabancı dil, girişim ve sosyal beceriler gibi yeni beceriler de dahil olmak üzere bireylerin eğitilmesidir (Phillipson ve Evitan, 2017). Hayat botu öğrenme ile kent sakinleri kentleri, yaşam alanları için bir şey üreterek, fayda sağladığını hissederek kentleşme bilincine varacaktır.

22

1.4.4. İNOVASYON VE YERELLEŞME

“Yenileşme” anlamına gelen inovasyon içinde bulunduğumuz bilgi ve teknoloji çağında toplumun değişen taleplere uygun şekilde cevap verebilmenin yolunu göstermektedir. Dolayısıyla Sanayi 4.0 gibi küresel eğilim döneminde, devamlılık arz edecek olan inovasyon kültürünün geliştirilmesine yönelik yapılan çalışmaların önemi artmaktadır (Bayındır,2007:242). İnovasyonun ekonomik büyüme ve kalkınma süreçleri üzerindeki olağanüstü ivmesinin farkına varan ülkelerin ekonomi politikaları arasında, Ar-Ge harcamalarının gayri safi yurt içi hasılaya oranının arttırılması koşulu ile sürdürülebilir inovasyon kültürüne dayalı bir ekonomik büyüme planlanmaktadır. Bir inovasyon projesinin gerçekleşebilmesi için;

kamu ve özel sektör işbirliği, uygun kaynak (zaman ve para), organizasyonel iletişim, doğru proje ve fikri seçebilme yeteneği, proje içerisindeki özgünlük, vatandaş veya tüketici tercihlerini gösterir veriler gereklidir (Özkeser, 2019).

Merkezi yönetimin yetki ve sorumluluklarının yerel yönetim birimlerine dağıtan, yerel yönetim birimlerini hem idari hem de iktisadi yetkiler veren desantralizasyon (yerelleşme), 1990’lardan sonra her ülke ve sistem için farklı amaçla kullanılmış olmamasına rağmen Dünya Bankası tarafından bu kavram 1980 sonrası yapısal uyum politikaları açıklanırken kullanılmış ve az gelişmiş ülkelerde finans krizine çözüm için desantralizasyon ve özelleştirmeyi birlikte önermiştir (Özmüş, 2005).

Akıllı kentlerin oluşturulmasında desantralizasyon (adem-i merkezileşme/yerelleşme) ne kadar önemli ise akıllı kent sistemlerinin devamlılığı içinde inovasyon o kadar önemlidir. Bu iki kavramın bilgi ve iletişim teknolojileri aracılığıyla kent sorunlarının çözümünde ve inovasyonun ekonomiden, yönetime kadar hayatın her alanında devamlılığının sağlanması için merkezi otorite kadar yerel otoritenin de güçlü olması gerekmektedir.

1.4.5. ÖZEL VE KAMUSAL İŞBİRLİĞİ

Akıllı kentlerin yönetişim sistemi paydaşlar ile kent sorunlarının birlikte çözümü için çalışmaktadır. Kamu ve Özel işbirliği ile kentin ekonomik güçlerinin aktifleşmesini böylelikle yerel üretimin artması, yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesini, kentin rekabet gücünün, veri akışının hızının ve AR-GE

23

çalışmalarının, kentteki yatırımların artmasını sağlar. Yerel yönetimlerde zamanla hizmet ölçeğinin büyümesi, aynı oranda karşılaşılan sorunların ölçeklerinin de büyümesi anlamına gelmektedir. Akıllı kent vizyonuna uyum sağlayan şirketlerin gücü ile kamusal güç işbirliği, sürdürülebilir sistemleri buda sürdürülebilir kentleri oluşturmaktadır.