• Sonuç bulunamadı

Akışkanlıkta Özne-Nesne Halleri

Belgede Mekan Kıvrımları (sayfa 78-82)

3. OLUŞ HALİNDEKİ KENTTE ÖZNE-NESNE

3.3 Özne-nesne Dinamikleri

3.3.2 Akışkanlıkta Özne-Nesne Halleri

Mekanın kıvamı, mekanın özgün sürekliliğiyle tanımlanabilir [Boccioni], dolayısyla sürekli devinim mekanın tanımlanabilir hali olabilir, öte yandan devinim hali hazır değildir; esnek ve değişken olayların eklemlenmesiyle tetiklenir (Kwinter, 1998a). Akışkanlığın kıvrımlarda devinebilmesi özne-nesnelerin davranmaları, çokluğa gömülü özneleşme ve nesneleşme hallerinin kıvrımlarda belirebilmesi ve ilişkilenmesiyle sağlanabilir. Yoğunlaşmış atomların güç merkezlerine çekimi ve girdaplarda yok olması, hepsi sürekli akışkanlığın devinimleri ile oluşur, öte yandan bu güçlü devinim ancak deneyimlendiğinde belirebilir (Bergson, 1991). Burada tanımlanan akışkanlığın çokluğun içinde sürekli devinimi ve bu devinimin ancak özneleşme ve nesneleşme durumlarıyla ilişkilendiğinde tanımlanabilir olduğu söylenebilir.

Oluş halindeki kentte akışkanlık olarak tanımlanabilen dinamik, özne-nesnelerin özneleşme ve nesneleşme halleriyle akışkanlığa takılabilir, karşılaşmalar oluşabilir. Tanımlanan akışkanlık sürekli bir hareket halidir, özne-nesneler mekansallaşmaları, sürekli hareketin birbiriyle kesiştiği mekansallıklarda deneyimleyebilirler. Dolayısıyla özneleşme ve nesneleşme özneyi deneyimleyen konumuna atarken diğer ucu nesne, mekanın kıvrımlarında sürekli akışkanlıkta gömüleceği mekansallığı tarar. Tam üst üste konumlandığında da etkileşim gerçekleşir. Bir örnek buradaki ifadeyi anlaşılır kılabilir; metrodan çıkıldığında nerede olduğunun önce kaybedilmesi ve sonra öznenin kendisine tanıdık gelebilen bir parçayla karşılaşması ve izini sürmesi, metro durağındaki bir pano ya da atm makinası ile bulunduğu yerin ayrımına varması, aslında sürekli değişen ve akışkan uzam belli durumlarda çokluktan beliren nesneleşmeler ve özneleşmelerle mekansallıkları oluşturur. Uzam hiçbir yere işaret etmeyen mekansallıklar etrafında sürekli döner, bu mekansallıklar üst üste düştüklerinde, birbirleri üzerinden görünür olduklarında yerden bahsedilebilir (Merleau-Ponty, 1964).

Özne-nesneler ve mekansallıkların ilişkilenme akışkanlığının yanında özne- nesnelerin özneleşme ve nesneleşme hallerinin de akışkanlığı söz konusudur.

Nesneleşme özneleşmeyle ilişkisinde imgeler oluşturur, aynı zamanda farklı farklı nesneleşmeler de bu ucun etrafındadır, ve nesneleşmeler birbirilerini takip ederek sürekli hareket ederler, birbirlerinde devam ederler, özneleşme ile ilişkilenmesinde ise yapılan nesneleşmenin akışkan nesneleşme hallerinden sıyrılması içindeki yoğunluğu bırakması ve sadece anlık nesneleşme özneleşme ilişkilenmesini sağlaması gerekir, böylece anlık nesneleşme imgeleri oluşabilir (Bergson, 1991). Buradan çıkarılabilecek özneleşme nesneleşme ilişkisi özne-nesne yoğunluğunun mekansallığa döndüğü noktada da tekillikler üretmek yerine dizinler üretir ve bu dizinler tam olarak ilişkilenene dek, akışkandırlar. Dolayısıyla kentler, çevre ve özne-nesneler (Deleuze ve Guattari bireyler [individuals] yerine bölünenler [dividuals] olarak adlandırır, bölünebilmelerine gönderme olarak) akışkanlığın ve bağlantıların sonucu ilişkilenmeler olarak ifade edilebilirler (Ballantyne, 2007). Özneleşme ve nesneleşme dizinleri akışkanlık dinamiğiyle uzamda sürekli hareket halinde olarak tanımlanabilir. Sürekli hareketlilik hali nesneleşmelerin akışkanlığını tanımlar, üç boyutlu sürekliliğin yerini akışkanlık almıştır (Kwinter, 1998a).

2. bölümde yerin ifadesi akışkanlıkla ifade edilirken, özneleşme ve nesneleşmeler de hareketliliğin yer olmasıyla beraber tekillikler yerine dizinlerini açmıştır. Devinimler nesneleşmelerin ya da özneleşmlerin karakterlerini oluşturmaktan öte mekansallaşmaların oluş halini ve akışkanlığın içkinliğini yansıtırlar, burada nesneleşmenin ve özneleşmenin oluş halinin ayrımı aynı zamanda akışkanlığın içkinliğini tanımlar (Kwinter, 1998a).

Dolayısıyla tarif edilebilecek özne-nesne devinimi, özneleşme ve nesneleşme durumlarının akışkanlığın hattında dizinler olarak belirmesi ve bu dizinlerde üst üsteliklerin oluşarak nesneleşmenin ve özneleşmenin ilişkilenmesi mümkün olabilir. Akışkanlık özne-nesnenin kendi uçlarında ve mekan kıvrımlarında taramalar yaparak takılmasını sağlar. Ki bu devinim, yeniye ve karmaşıklığın beslendiği çatallanmalara imkanlı olabilir. Özne-nesnenin akışkanlığı süreki devinen bir yoğunluğu işaret eder. Pekala mekansallaşmalar, özne-nesnelerin hafızası konumunda olabilir, ne zaman nasıl bir bilgi istersek, istediğimiz bilgiyi alabiliriz (Nöe, 2004), özneleşme durumlarında mekansallığa gömülen nesneleşme dizinleri bu hafızayı tetikler, nesneleşme durumları ise hafızaların gömülü olduğu çevrede konumlanır. Dolayısıyla özne-nesneler akışkan oluş halindeki kent yapısına dahil olurlarken kendi uzantılarını, dizinlerini de dahil ederler.

Mecidiyeköy çalışma sahasında akışkanlık dinamiğinde özne-nesne durumlarını incelemek gerekirse, oluş halindeki kentin akışkanlıkla taradığı tüm uzam, özne- nesnelerin devinimlerini ve akışkanlıklarını barındırır. Sahanın önemli akışkanlık durumları metro, metrobüs hattı ve yollar olabilir. Burada özneleşme ve nesneleşmeler bir dizin halindedir, mekansallıklar da taradıkları alanda uzanırlar. Buradaki en iyi örnek metro durakları olabilir, metro duraklarının her bir durağı farklı renkle tasarlanmıştır, sarı bir hat içerisine girildiğinde bu durağın hangi yere bağlı olduğu bellidir. Fakat burada bir köşe ya da panodan bahsedemeyiz, tüm durak boyunca ilerleyen renkli şeritler, ya da metro kabininin dışında belli bir hızdayken hareketi okunabilen çizgi film reklamlar, yere ait bilgiler verebilir. Nesneleşme dizini birbirinden az farklarıyla imgeleri ortaya çıkarmak için devinimlidirler. Özneleşmeler ise tüm akışkanlık uzamı boyunca ilişkilenmeleri tararlar. Metrobüste durum farklıdır, metronun kapanma ve açılma hali metrobüste yoktur, fakat hızlanmayla beraber kapanmalar yavaşlamayla da açılmalar olduğu söylenebilir. Durağa yaklaşırken beliren akışkan uzam, ve oluşan mekansallıklar hızlanan metrobüste yavaş yavaş kaybolur. Çalışma sahasına dair imgeler alanın genel konumudur, burada cepheler ya da kapılar göze çarpmaz, meydanımsının uzanımı, mezarlığın dizilimi ya da binaların biçimleri yere ait mekansallıkları sağlar. Özne- nesneler bu akışkanlığın üzerinde nesneleşir ve özneleşirler. Araba yolları sürekli akışkanlığında aynı türden mekansallıklar barındırır. Arabayla üst yolun altına girildiğindeki mekansallık yere aittir, fakat durağan değildir, akışkanlığı boyunca Mecidiyeköy’ü katlar.

Şekil 3.3, çalışma sahasındaki akışkanlığın özneleşme ve nesneleşme durumlarına işaret eder; oluş halindeki kentte Mecidiyeköy, akışkanlığının uçlarında özne- nesnelerin takıldığı ve özneleşerek, nesneleşerek mekansallıklar ürettiği durumları sağlar. Üst yolun kapaklandığı ve kapattığı alanda mekansallık trafik ışıkları ile oluşurken, metrobüs hattında duraklar tümüyle tanımsız akışkanlık ve beslendiği çokluğu vurgular, meydanımsı ise durağanlığı ve zamanlı akışkanlığı ile özne- nesnelerin uç verdiği bir alan olarak tanımlanabilir.

Öte yanan meydanımsının elemanları değişkendir; çiçekçiler, simitçiler, atm kabinleri, akbil doldurma gişeleri, panolar meydanımsının mekansal özelliklerinden bağımsız olarak sahanın akışkanlıkları ile ilgilidir. Özne-nesnelerin özneleştikleri ya

nesneleşmeler ve özneleşmeler, akışkanlığın taradığı mekan kıvrımlarında gömülüdürler. Metrodan çıkarken ya da metroya girerken her zaman simit aldığınız simitçi, bir başkası için çiçekçi meydanımsının kendilerine ait olan mekansallıklar bütününde sürekli yer değiştirir ve bu değişimiyle yeri tanımlar. Gece saatlerinde simitçi arabası ya da çiçekçi yoktur, bulundukları yerin hemen yanında Polis arabası bekler. Meydanımsının taradığı tüm akışkanlık devinimleri mekansallıklara akışkanlığın doğrultusunda imkan verir. Günlük hayat belirgin olmayan sınırlar içinde devam eder (Mitchell, 2003, s. 90). Belirgin olmayan sınırlar akışkanlığın uzanımı ve devinimiyle oluşur.

Bu devinimli değişimde herkes farklı bir etki altındadır (Alexander, 2000). Akışkanlığın sürekli uzanımı bu etkileri birbirinin üzerinden akıtır. Mekan kıvrımları ise bu etkileri birbirinin dışına ve içine yerleştirir. Birinin ardılı diğeridir dolayısıyla mekanın kıvrımlarında akışkanlığın mekansallıkları kapanır ve açılırlar. Herşey her şeyle bağlıdır, kimliklerin uçlarıysa etkileşim ve karşılaşmalarla olabilir, akışkanlık bir uzanım hattı sağlar ve farkında olmayarak da olsa bu uzanım üzerinden etkileşimler belirir (Ballantyne, 2007).

Belgede Mekan Kıvrımları (sayfa 78-82)