• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: KURUMSAL YÖNETĠM TEORĠ VE UYGULAMALARI UYGULAMALARI

2.1. Kurumsal Yönetimle Ġlgili Kavramlar

2.1.2. Ahlaki Etik

İşletmelerde ahlaki problemler "ahlaki ikilem" ve "ahlaki sapma" olarak iki genel baslıkta incelenebilir. Ahlaki ikilem iki ya da daha çok insan grubunun bir konunun birbiriyle çatışan ancak iki tarafında tartışılabilir doğru yanları olması durumunda ortaya çıkar. Ahlaki sapma ise, bir kişi ahlaki olmayan bir karar aldığı zaman ortaya çıkar

45

(Pelenk, 2008). Etik davranışı belirleyen bir takım unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurlar Şekil 4‟te yer aldığı gibi belirtilebilir.

ġekil 4: Etik DavranıĢı Belirleyen Unsurlar

Kaynak: Ülgen, Hayri ve Mirza, S. Kadri. (2004). İşletmelerde Stratejik Yönetim. (3.Baskı), İstanbul: Literatür Yayınevi.

Etik kavramı finans sektörü için oldukça önem arz edebilmektedir. Etik kavramı finans piyasasının müşterileri, finans piyasası ile iş yapan insanlar ve kurumlar açısından ele alınacak olursa, müşteriler sağlıklı bir piyasanın asgari koşulları olan işlem yapabilmeleri ve paralarını mal varlıklarını teslim edebilmeleri için yolsuzluğa uğramayacaklarını, manipülatif işlemlerle zarara uğratılmayacaklarını, dürüstlüğe aykırı davranılmayacağı bekleyeceklerdir (Balkan, 2007).

Etik davranış günlük hayatta iş hayatına, toplumsal hayata kadar önem arz eden ve güvenilirliğin ön koşulu olarak görülebilmektedir. Bu nedenle kanunda bir gereği olarak ortaya çıkan ve on bir kişiden oluşan, etik davranış ilkelerini belirleyerek uygulamaları gözeten Kamu Görevlileri Etik Kurulu‟nun yetki ve görevleri aşağıda sıralandığı gibidir (Nalbant, 2006: 266):

 Kamu görevlilerinin görevlerini yürütürken uymaları gereken davranış ilkelerini hazırlayacağı yönetmelikler ile belirlemek,

 Etik davranış ilkelerinin ihlal edildiği iddiasıyla re‟sen veya yapılacak başvurular üzerine gerekli inceleme ve araştırmayı yaparak sonucu ile ilgili makama bildirmek,

Bireyin ahlaki gelişim düzeyi

Ahlaki davranışı yönlendiren şartlar

Bireyin yaşı, aile çevresi, ekonomik düzeyi

Normlar ve görgü kuralları

Toplumsal kültür ve değerler

Etik Davranışı Belirleyen Unsurlar

46

 Kamuda etik kültürünü yerleştirmek üzere çalışmalar yapmak ve yaptırmak ve bu konuda yapılacak çalışmalara destek vermek

 Kamu kurum ve kuruluşlarında etik davranış ilkelerine aykırı uygulamalar bulunduğu iddiasıyla yapılacak başvuruları değerlendirmek,

 Kamu görevlilerinin etik ilkelere aykırı davranışlarını disiplin kurumlarınca değerlendirilir,

 Etik ilkelere aykırılık olduğu gerekçesiyle yapılan başvuruları en geç 3 ay içinde sonuçlandırır,

 Sonuçların başbakanlık makamına ve ilgililere bildirir.

 Etik ilkelere aykırılığın tespit edildiği inceleme sonuçlarında konuya ilişkin “Kurul Kararı” Başbakanlık tarafından resmi gazetede yayımlanır.

 Kurul bu kanun kapsamındaki kuruluşlardan ve özel kuruluşlardan ilgili temsilcileri çağırıp bilgi alma yetkisine sahiptir.

 Etik kurallara ilişkin hususlar kurulca hazırlanacak yönetmeliklerle belirlenir.  Kurul gerektiğinde mal bildirimlerini inceleme yetkisine sahip olduğundan mal

bildirimleri doğruluğunun kontrolü amacıyla ilgili kişi ve kuruluşlar kurumdan talep ettiği bilgileri en geç 30 gün içinde bildirmekle yükümlüdür.

 Hediye alma yasağının kapsamını belirlemeye ve en az genel müdür ve muadili seviyesindeki üst düzey kamu görevlilerince alınan hediyelerin listesini gerektiğinde her takvim yılı sonunda görevlilerden istemeye yetkilidir.

Etik kavramı sektör açısından ele alındığında ise sektörü oluşturan kurumlardan belli başlı beklentiler bulunmaktadır. Bunlar (Balkan, 2007):

 Haksız rekabetin olmadığı bir sektör oluşturulması,

 İnsanların gereksinimlerine uygun hizmetleri üretme sorumluluğu taşımak,

 Satış, pazarlama ve reklamda yanıltıcı baskıcı etik olmayan yöntemleri kullanmama sorumluluğu taşımak,

 Müşteri ve firma sırlarının korunması,  Çıkar çatışmasına girilmemesidir.

47 2.1.3. Kurumsal Sosyal Sorumluluk

Bu ilkenin amacı kanunlara ve toplumsal değerlere uygunluğu güvence altına almak amacıyla doğru hedefler koymak ve bunları uygulamak şeklinde ifade edilebilir. Sorumluluk ilkesi doğruları teşvik eden ve yanlışları cezalandıran bir kontrol yöntemi, şirket faaliyetlerinin kanunlara ve toplumsal değerlere uygun bir biçimde gerçekleştirilmesine yönelik olarak yönetimin sorumluluğu olarak belirtilebilir (Dinç ve Abdioğlu, 2009).

Sorumluluk kelimesi, kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi anlamına gelmektedir. Dolayısıyla kurumlar da tıpkı bireyler gibi içinde bulunduğu toplum, ülke ve uluslararası çevre bağlamında sorumluluklara sahiptir. Sosyal sorumluluk kavramı ise genel olarak literatürde belirlenen bir görevi yerine getirmek için o işi yapmakla mükellef olan bir yöneticinin uymak zorunda olduğu kurallar bütünü olarak tanımlanmaktadır (Vural ve Coşkun, 2011).

Öte yandan Kurumsal Sosyal Sorumluluk tanımı ile ilgili günümüzde bir karmaşa yaşanmakta ve bu karmaşa kendini kurumsal sosyal sorumluluk uygulamalarında da göstermektedir. Çünkü işletmelerin çoğu kurumsal sosyal sorumluluğu gönüllü faaliyetler ya da sivil toplum kuruluşları ile başlatılan ortak çalışmalar olarak tanımlamaktadır. Bu kapsamda Kurumsal Sosyal Sorumluluk adına yürütülen faaliyetler sivil toplum kuruluşlarına yapılan finansal yardımlar ve sponsorluk faaliyetleri ile sınırlanmaktadır (Çiftçioğlu ve Poroy, 2010). Bu bağlamda Kurumsal Sosyal Sorumluluk farklı şekillerde tanımlansa da genel olarak bir kuruluşun, ekonomik ve yasal koşulları, iş ahlakı, şirket faaliyetleriyle doğrudan veya dolaylı ilişki içinde olan müşteriler, tedarikçiler, toplum, çalışanlar ve çevre sakinleri gibi şirket faaliyetlerinden olumlu veya olumsuz etkilenen kurumların beklentilerine uygun bir çalışma stratejisi ve politikası gütmesidir (Nayır ve Demiralay, 2007).

Şirketleri bütün faaliyetlerini mevcut kanunlara, anlaşmalara ve şirket içi kurallara uygun yapması gerekebilir. Bununla birlikte yapılan uygulamaların denetlemesi kurumsal sorumluluğun temel unsurudur denilebilir. Bir şirketin kurum içine ve kurum dışına karşı sorumlulukları kurumsal yönetişim için önemli hususlardan biridir. Bunun dışında kurum içinde yapılan rol dağılımları ve kurum çalışanları ile birlikte planlama

48

yapmak çalışanların yönetime katılımını arttırmada önemli bir etken olabilir (Yeter ve Demir, 2009).

Son yıllarda işletmelerin hesap verme sorumluluklarına yönelik toplumsal baskıların arttığı gözlenebilmektedir. Bunun nedeni olarak finansal krizlerin, şirket skandalların yaşattığı endişe ve şüpheler gösterilebilir (Kavut, 2010). Genel olarak genel kabul görmüş üç sosyal sorumluluk kavramı bulunmaktadır (Karayel, 2006):

a) Geleneksek Sosyal Sorumluluk: Milton Friedman tarafından savunulan bu

yaklaşıma göre işletmenin tek bir sosyal sorumluluğu oyunun kuralları içinde, açık ve özgür bir rekabet ortamında karı arttırmaya yönelik faaliyetleri sürdürmektir”. Yani yönetim pay sahiplerinin karlarını ve uzun vadeli karlarını maksimize etmesidir denilebilir.

b) İşletmeden Etkilenen Gruplara Karşı Sosyal Sorumluluk: Bu ifadeye göre

yöneticilerin, örgütün amaç başarımından etkilenen veya etkilenebilecek gruplara yani hisse senedi sahiplerine, müşterilere, hükümete, iş görenlere vb. karşı sorumlulukları bulunmaktadır.

c) Afirmatif Sosyal Sorumluluk: Sosyal sorumluluğu daha geniş bir kapsamda ele alan

bu kavrama göre ise yöneticinin, çevrede olup biten değişiklikleri tahmin ederek, problemlerden kaçma, örgütsel amaçları, işletmeyle ilgilenen tüm grupların ve genelde kamunun amaçları ile birleştirmektir. Ayrıca örgütün ve kamunun karşılıklı olarak tüm çıkarlarını koruma ve geliştirme sorumluluğu bulunmaktadır.

İşletmelerde sosyal sorumluluk alanları aşağıda yer aldığı gibi sıralanabilir (Zerenler ve diğerleri, 2007:113):

 İşletme içinde çalışma alanlarını uygun hale getirme,  İşe almada, cinsiyete, ırka ve sosyal sınıflara eşit davranma,  Çalışanlara sosyal haklarını verme,

 Sigortasız işçi çalıştırmama,

 Asgari ücretin altında işçi çalıştırmama,

49  Hissedarların doğru bilgilendirilmesi,  Haksız rekabet ortamı oluşturulması,

 Rakip firmalar hakkında negatif reklam yapılmaması,  Aldatıcı ve yanıltıcı reklam yapılmaması,

 Haksız fiyatlandırma yapmamak,

 Çalışanların eğitimine ve kariyerine odaklanma,  Tekelleşme eğilimlerine yönelmek,

 İşletme içi iletişimi arttırma ve çalışanların yönetime katılma olanağını arttırma,  Şirket faaliyetlerinde hissedarların ve çalışanların haklarını gözetmek,

 Haksız ücretlendirme yapmamak,

 İşçi güvenliğini önemsemek ve bu konuda gerekli önlemler almak,  İşçi simsarlığı yapmamaktır.

Genel olarak işletmelerin sosyal sorumluluğu birbiri ile ilişkili ancak farklı üç aşamadan oluşabilmektedir. Bunlar (Yalçın, 2006:341):

 Birinci aşama: Piyasa mekanizmasına ve yasal kısıtlamalara yanıt olarak sergilenen davranışlar ve işletmelerin yükümlülüğünden oluşmaktadır.

 İkinci aşama: Kurumsal davranışların, toplumun değer yargıları ve beklentileriyle aynı düzeye çıkarılması sosyal sorumluluğun gereklerinden biridir.

 Üçüncü aşama: Bu son aşamada işletmelerden beklenen davranış toplumun ileride oluşturacağı beklentileri öngörmesi ve olası sorunları önleyici davranış biçimlerini tasarlamasıdır