• Sonuç bulunamadı

Ahlâki Sistemin Yapısı

Belgede Cilt Vol. 2 Sayı No. 1 (sayfa 109-113)

Hilmizâde İbrahim Rıfat ve Esâsü’l-Ahlâk

4. İnsan ve Yapay Zekâ Sahibi Failler İçin Ahlâk Kurallarının Uygulanması: Kavramsal ve Teknik Zorluklar

4.1. Ahlâki Sistemin Yapısı

Ahlâki sistemler, yapısal seviyelerin bir hiyerarşisini içermekte ve bunları yaşamak, anlamak ve yenilemek için az çok iyi anlaşılmış zekâ biçimlerinin geniş bir çeşitliliğini varsaymaktadırlar.

Ahlâki Davranış Seviyeleri İlgili Zekâ Biçimleri

I. Ahlâki ilişkiler ve faaliyetler

(Ahlâki pratikler veya Ahlâk)

Pratik Zekâ, Somut Zekâ Taklitsel Zekâ

II. Ahlâki topluluk Kişiler arası ve İletişimsel Zekâ

III. Ahlâki vicdan Duygusal, Değerlendirici Zekâ

IV. Ahlâk bilimi

(biyoetik, tekno-etik ve makine etiği olarak bilimsel etik)

Mantıksal, Matematiksel ve Teknik Zekâ

V. Ahlâk felsefesi

(Etik ve meta-etik) Soyut ve Teorik Zekâ

VI. Ahlâki maneviyat

(Ahlâki değerleri anlama, öğrenme, icat etme, uygulama

Tanımlayıcı Zekâ Kristalize Zekâ

Akışkan ve Yaratıcı Zekâ Yorumlayıcı Zekâ

105

Gördüğümüz gibi, Ahlâki sistem sosyal hayatın ayrılmaz bir parçasıdır. Ahlâki bir sistemde yaşamak için çeşitli kombinasyonlar, farklı zekâ biçimleri kullanmamız gerekmektedir. Yapay zekâ sahibi failler için bir Ahlâki kodu uygulamanın kavramsal ve teknik yollarını arayan filozoflar ve bilim adamlarının, Ahlâki yaşamın karmaşıklığını kabul etmeleri gerekmektedir.

4.1.1. Ahlâki Bilinç

Özellikle Ahlâki vicdan, karmaşık bir Ahlâki durum ve süreçtir. Ahlâki vicdan yüksek düzeyde yapılandırılmıştır; ancak sırayla biçimlendirilmiş ve eşit olmayan bir şekilde gelişmiştir.

Ahlâki vicdanın yapısı, kurucu düzeyler ve bileşenler olarak, Ahlâk felsefesinin kaynağını ve Ahlâki yaşamın manevi düzeyinin başlangıcını temsil eden belirli yansımaların yanı sıra bir dizi alışkanlıklar, duygular ve hisler, görüşler ve inançlar içermektedir.

Ahlâki davranışın temel düzeyi olarak, Ahlâki alışkanlıklar dışarıdan teşvik edilmekte ve olumsuz ve olumlu yaptırımlar sistemi tarafından dayatılmaktadır; bu nedenle yaşam boyu Ahlâki davranış, olumsuz duyguları ortaya çıkaran bir yükümlülük sistemine dâhil edilmekte, böylece tüm Ahlâki yaşam öznel olarak kısıtlama içinde yaşamak olarak deneyimlenmektedir.

Ahlâki seçenekler ve görüşler ise genellikle kişisel deneyimlerden değil, geçmiş nesillerin kültüründen “çıraklık” yoluyla içselleştirilmektedir ve içerikleri, evrimleri ve nihailikleri nadiren algılandığından çok istikrarlı olmakla birlikte pek esnek değildirler.

İnançlar, kültürün herhangi bir alanında, çeşitli düzeylerde yapılandırılabilen ve bu bileşenlerin oranını içeren bilişsel, duyuşsal ve değerlendirici komplekslerdir. Ahlâki inançlar da mantıkla bir arada tutulduğu ve duygulanımlarla güçlendirildiği için görece sabittirler.

Ancak tutarsız inançlar bir arada var olabilmekte, bunların ardışık veya alternatif uygulamaları mümkün olabilmektedir.

Ahlâki vicdanın bu bileşenlerinin çeşitli alanlar ve durumlar içinde kolayca yer değiştirebildiği kanıtlanmıştır (bu bir avantaj olabilir), ancak aynı zamanda çoğu zaman çok esnektirler ve diğer zamanlarda sadece bildirim niteliğinde ve hatta yanlıştırlar.

Ahlâki vicdan, insan etkinliğinin bir yönü olarak hem düşük hem de yüksek düzeyde (temel alışkanlıklardan manevi yaşama kadar) davranışta tezahür etmekte, sadece biliş ve

AHLÂK ÇALIŞMALARI VE AHLÂK FELSEFESİ DERGİSİ Cilt Vol. 2, Sayı No. 1

106

duygulanımı değil, aynı zamanda özgür iradeyi de ifade etmektedir. Vicdan, esasen, otomatik olarak belirlenen davranış, komuta ve kontrolden kaçınma kapasitesi ve iletişim ve iş birliğini sağlama becerisinin yanı sıra eylem yoluyla yeni hedefler, araçlar ve değerler oluşturma yeteneği anlamına da gelmektedir.

O halde vicdan, yaratıcılığın önemli bir kaynağını temsil etmekte ve aynı zamanda yapay akıl yapıcılar için gerçekleştirilmesi çok zor bir hedef özelliği taşımaktadır. Ancak birçok tanınmış psikolog, bilinçaltının yaratıcılığın kalıcı ve sonsuz kaynağı olduğunu düşünmektedir.

Zihniyetimizin bu yapısal düzeyinin uzun ve egzotik bir dökümü, örneğin Ey (1982, Kısım 4, Bilinçdışı) tarafından yapılmıştır. Yalnızca bilinçle değil, aynı zamanda bilinçsizlikle de donatılmış yapay bir zihin tasarlamamız mümkün müdür?

4.1.2. Ahlâki Biliş

Psikolojik, psikanalitik ve hatta psikopatolojik çalışmalar (Arieti & Bemporad, 1978) ile başlayan yapay zekâ alanındaki son araştırmalar, sosyal yapıların temsilinin daha iyi anlaşılmasına ve insan duygusal durumlarının tanımı, sınıflandırılması ve analizinde olduğu şekliyle tanınmasında bazı başarılara izin vermiştir. Sosyal bilişten sorumlu beyin alanlarının lokalizasyonu ve sosyal alan bilişinin ve diğer çeşitli sosyal ilişkilerin özelliklerini ortaya çıkaran bilişsel yapıların tanımlarının yapılması denenmiştir.

Ancak, faillerin içindeki organizasyon ve kontrolün unsurları olarak duygulanım kavramlarını geliştiren Sloman (1990) gibi yazarlar bile, duygunun zihnin özel bir alt sistemi değil, onun nüfuz edici özelliklerinden biri olduğunu kabul etmektedirler. Başlangıçta bahsedilen fikirleri inceleyen araştırmacı, çeşitli duyguların farklı motivasyonel kontrol türleri ile ilişkili olduğunu bulmuş ve sınırlı zaman ve çaba kaynaklarına sahip, ancak birden fazla veya hatta birbirine zıt duygular ve güdülere sahip özerk sistemler için karar prosedürleri olarak güdülerin karşılaştırması ve seçimi ile ilgili stratejiler geliştirmiştir (Sloman, 1990, ss.

237-238). Karar verme prosedürleri, onun vizyonuna göre, Ahlâki kriterlere dayanmaktadır.

Dil tarafından benimsenen yapısal ve dinamik prototipler hiyerarşisi, bir sosyal biliş modeli olarak geliştirilmiştir. Bu hiyerarşi doğal veya sosyal yasaların bilgisini veya tanınmış kuralların kullanımını geride bırakmakta ve karmaşıklık, belirsizlik veya eksiklik koşullarında bilginin ilerlemesine izin vermektedir (Churchland, 1998, s. 153).

107

Bilgisayar bilimi uzmanları, formların tanınması ve yeniden üretilmesi gibi problemlere ek olarak, bilginin cümlesel olmayan, diyagramatik temsili olarak biliş ile ilgili temaları da incelemişlerdir. Böylece, bilişsel psikolojiye ve diğer bilişsel bilimlere dayanan teknik bilginin, felsefi psikolojinin veya bilgi felsefesinin sorunlarını çözmesi mümkün olmaktadır.

Ahlâki biliş, ilk bakışta felsefi bilişin bir yönü olarak kalmaktadır; ancak onlarca yıldır bilimsel bilişi içermiştir ve şimdi, örneğin makine etiği alanındaki bir Ahlâki kod uygulamasında ima edilen teknik bir biliş haline gelmiştir. Bilimsel Ahlâki bilişin kendisi ampirik, teorik ve meta-teorik biliş olarak tezahür etmiştir. Ampirik bilişin etik biçimleri günümüzde multimedya ile desteklenmektedir.

Etik tarihini ve temel etik kuramlarını kapsayıcı bir şekilde inceleyen yukarıda bahsedilen bilişimsel etik (felsefi bir etik) bile bir dereceye kadar ampirik bir etiktir; çünkü bireylere ve onların etik sorunlarına uygulanmakta, belgeleri, yasal metinleri incelemekte, yol göstericilerin biyografilerini sunmakta ve sorunlu Ahlâki durumların modellenmesini teşvik etmekte ya da uygun karar prosedürlerini önermektedir.

Ahlâki sistemin ruhsal düzeyinin incelenmesi ve kullanılması daha karmaşıktır. Bir Makine Etiği’nin kavranması ve yaratılması için Ahlâki ve teknik bilişin birleştirilmesi gerekmektedir. Ortaya çıkan sentetik biliş biçiminin, insan ve makine etiğinin karşılaştırmalı olarak incelenmesiyle kapsayıcı bir şekilde kurulması mümkündür. Böyle bir çalışma, onların birlikte evrim geçirmesi yönündeki bakış açısını bile olası bir alternatif olarak vurgulayabilecektir: insan etiğinin kendisinin yapay bir etiğe doğru evrimi.

4.1.3. Ahlâki Maneviyat

Maneviyat, Ahlâki yaşamın başka bir özelliğidir, ancak zorunlu değildir. Öyle olmasaydı, Ahlâk toplumsal hayatın bir alanı olmazdı. Ahlâki maneviyat, çoğunluğun hayatında yoksun olan Ahlâki kültüre dayanmaktadır. Kültür, belirli bazı değerlerin öznel olarak yaşanmasıyla bir yaşam biçimi haline gelmektedir. Dolayısıyla değerler sosyal sistemin yapısal bir düzeyini temsil etseler bile ayrı bir alanı değil, sosyal sistemin her öğesinin bir bileşenini oluşturmaktadırlar:

1- Herhangi bir toplumsal birim, toplumsal eylemin bir ürünüdür; 2- Değer, bir eylemin hem amacı hem de sonucu olarak işlev görmektedir; 3- Eylem, içyapısında bile,

AHLÂK ÇALIŞMALARI VE AHLÂK FELSEFESİ DERGİSİ Cilt Vol. 2, Sayı No. 1

108

değeri (nesne, motivasyon türü, araçlar veya koşullar arasında seçim kriteri, karar doğrulama unsuru, sonuçların değerlendirilmesi için temel ve bir durumda hedefler ve sonuçlar arasında uyum eksikliği olduğu durumlarda eylemi yeniden başlatma fırsatı için norm olarak) içermektedir; 4- Değer, eylemleri başlattığı için vardır (Hâlâ, Platon’un onu idrak ettiği gibi?)

Toplumun her alt sistemi, belirli kültürel alanı oluşturan kendi değer sistemi (ekonomik, teknik, politik veya Ahlâki) tarafından yönlendirilen ilgili sosyal eylem türü tarafından inşa edilmektedir.

Ahlâki kültür, tüm Ahlâki zamanlar ve mekânlar için ortak olabilen, merkezi bir değer etrafında yapılandırılmış bir Ahlâki değerler sistemidir. Diğer Ahlâki değerler, referans sistemlerindeki değişiklikler yoluyla içeriklerini ve önemlerini değiştirebilmektedirler. Tüm Ahlâki değerler, Ahlâki maneviyatın kültürel boyutunu temsil eden etik teoriler tarafından farklı açılardan yorumlanmaktadır.

Belgede Cilt Vol. 2 Sayı No. 1 (sayfa 109-113)

Benzer Belgeler